Planetaryum (Gezegenevi) En basit anlamda ve yapısal olarak, Planetaryum (Gezegenevi), çeşitli gök cisimlerini ve onların uzay boşlu...
Planetaryum (Gezegenevi)
En basit anlamda ve yapısal olarak, Planetaryum (Gezegenevi), çeşitli gök cisimlerini ve onların uzay boşluğundaki hareketlerini bir seyirci topluluğuna izletebilmek için özel olarak tasarlanmış bir sinema salonu olarak tarif edilebilir. Ancak bu salonun yansı (projeksiyon) aracı klasik bir sinema makinesinden çok daha karmaşıktır. Tamamen astronomi amaçlı olarak tasarlanmış opto-mekanik bir cihazdır ve genellikle salonun tam ortasına konuşlandırılmıştır. Salonun perdesi ise yarım küre biçimli bir kubbe-ekrandır. Kurgulanmış bir senaryo çerçevesinde yansı aracının ürettiği astronomik görüntüler, karanlık salonun kubbesinin iç yüzeyine yansıtılarak, koltuklarında oturan izleyicilere uzay boşluğunda gezinti yaptıkları hissi verilmektedir. Planetaryumlar temel bilimler (fen) eğitimi bağlamında vazgeçilmez bir yeri olan astronomiye görsellik kazandırmak ve popülarize etmek adına ideal ortamlardır. Çünkü tasarlanmış farklı senaryoları tamamen bilimsel temellere dayalıdır ve izlenen gökcisimlerinin gerçek doğasını yansıtacak şekilde kurgulanmıştır.
Günümüz modern planetaryum projektörleri, sınırları zorlayan çokluortam (multimedia) yeteneklerine ve yüksek hesap gücüne sahip bilgisayarlarla kontrol edilmektedir. Gök cisimlerinin yansılarda izlenen görüntüleri, hareketleri ve zaman bağlı olarak gösterdikleri değişimleri, bu bilgisayarlara sayısal olarak yüklenmiş koordinat, büyüklük, biçim, renk gibi geometrik ve fiziksel parametreleri vasıtası ile hesaplanmaktadır. Bilgisayar teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak planeteryum projektörlerinin görüntüleme kaliteleri, kapasiteleri ve senaryo çeşitliliği de hızla artmaktadır. Seçilmiş bir tarih ve gözlem yeri için gökyüzünün gerçek zamanlı görüntüsünün yanısıra, seyirciler, zamanda uzak geçmişe veya uzak geleceğe istenen hızda ve doğrultuda sanal uzay yolculuğuna çıkarılabilmektedir.
Planetaryumlar her yaş grubundan öğrencilerin eğitim-öğretim programında yer alan konularla örtüşen çoklu senaryolara sahiptir. Bu özellikleri sayesinde görsellik kazandırılmış eğitim-öğretimin ayrılmaz bir parçasıdırlar. Bu bağlamda izleyici kitlesinin büyük bir kısmı doğal olarak öğrencilerdir. Ayrıca yaygın halk eğitiminde de etkin rol oynamaktadırlar. Farklı sosyal statüden ve kesimden her insanın astronomiye mutlaka bir ilgisi bulunmaktadır. Bu anlamda, astronominin bilimsel temellere dayalı olarak popülarize edilmesinde en etkin yol planetaryum gösterileridir. Planetaryumlar izleyicilerini Güneş'imizin merkezindeki nükleer enerji üretim bölgesinden alıp gözlemleyebildiğimiz evrenin sınırlarındaki egzotik gökcisimlere bir çırpıda götürerek inanılmaz görsel şölenler yaşatabilmektedir. Bu yolculuk boyunca izleyici, hayatın kökeni ile ilgili aklında oluşmuş sorulara cevap bulabilirken, bir kara deliğin çevresinde oluşturduğu sıra dışı uzay-zaman kavramını pratik olarak algılayabilmektedir. Mars yüzeyinde güneşin doğuşunu izledikten sonra, Dünya atmosferindeki kutup ışınımlarının oluşum mekanizmasında Yer'in manyetik alanın rolünü öğrenebilmektedir. Planetaryum senaryolarının bazıları amacına uygun olarak değişik kültürel aktivitelerle de zenginleştirilmektedir. Lazer showları, konserler ve tiyatro performanslarıyla zenginleştirilmiş gösteriler, belki de astronomiyle hiç ilgisi bulunmayan kişilerin bile planetaryumları ziyaret etmesine ve yaşadığımız evren konusunda ufuklarının açılmasına yardımcı olmaktadır. Güneş sisteminin üyelerinin egzotik görüntüleri eşliğinde, Gustav Holst'un “The Planets†eserini icra eden bir senfoni orkestrasını planetaryumda izlemek, bir klasik müzik tutkunun yaşayabileceği en ilginç deneyimlerden biri olacağı açıktır. Sonuç olarak planetaryumlar yaşadığımız dünyanın ve onun evrendeki yerinin anlaşılmasına katkıda bulunurlar. Bize hoşca vakit geçirtirken bilgilendirirler. Bilim, kültür ve sanat deneyimlerimize önemli katkılarda bulunurlar.
Planetaryumlar genellikle, sergi-konferans salonları, gözlemevleri, bilim müzeleri, kafeteryalar ve bilim hobisine hitap eden eşyaların satıldığı dükkanların birarada bulunduğu yapı komplekslerinde yer almaktadır. İşletmeleri doğrudan bir bilim kuruluşu tarafından (üniversiteler, yüksek okullar, bilim dernekleri) yapılabildiği gibi, bilimsel danışmanlık hizmeti verilen yerel yönetim kuruluşları (belediyeler) olarak da organize edilebilmektedirler. Salonlarının seyirci kapasitesine göre kubbe-ekranlarının çapı 5 metreden 30 metreye kadar değişen ve buna bağlı olarak 30-400 arasında seyirciye hitap eden büyüklüklerde olabilmektedir. Gösteri salonunun zemini ve koltukları izleyicilerin tüm kubbe-ekranı boyunları ağrımadan rahat bir şekilde izleyebilecekleri şekilde tasarlanmıştır. Bir çoğunda seyirci koltukları aktif hareket sistemleri ile donatılmış ve izlenen senaryo ile uyumlu hareketler yapabilmektedir.
Planetaryumlar farklı ziyaretçi gruplarına göre farklı gösteri olanakları sunarlar. Gösteri programlarının senaryo zenginliği, bilimle amatörce ilgilenen ziyaretçilerden tutun da okullarındaki bilim derslerini desteklemek üzere gelen öğrenci gruplarına varana kadar farklı kesimden insanların planetaryum gösterilerine gelmesini sağlamaktadır.
Ankara üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi Bölümü Doç.Dr.Selim O. SELAM
En basit anlamda ve yapısal olarak, Planetaryum (Gezegenevi), çeşitli gök cisimlerini ve onların uzay boşluğundaki hareketlerini bir seyirci topluluğuna izletebilmek için özel olarak tasarlanmış bir sinema salonu olarak tarif edilebilir. Ancak bu salonun yansı (projeksiyon) aracı klasik bir sinema makinesinden çok daha karmaşıktır. Tamamen astronomi amaçlı olarak tasarlanmış opto-mekanik bir cihazdır ve genellikle salonun tam ortasına konuşlandırılmıştır. Salonun perdesi ise yarım küre biçimli bir kubbe-ekrandır. Kurgulanmış bir senaryo çerçevesinde yansı aracının ürettiği astronomik görüntüler, karanlık salonun kubbesinin iç yüzeyine yansıtılarak, koltuklarında oturan izleyicilere uzay boşluğunda gezinti yaptıkları hissi verilmektedir. Planetaryumlar temel bilimler (fen) eğitimi bağlamında vazgeçilmez bir yeri olan astronomiye görsellik kazandırmak ve popülarize etmek adına ideal ortamlardır. Çünkü tasarlanmış farklı senaryoları tamamen bilimsel temellere dayalıdır ve izlenen gökcisimlerinin gerçek doğasını yansıtacak şekilde kurgulanmıştır.
Planetaryumlar her yaş grubundan öğrencilerin eğitim-öğretim programında yer alan konularla örtüşen çoklu senaryolara sahiptir. Bu özellikleri sayesinde görsellik kazandırılmış eğitim-öğretimin ayrılmaz bir parçasıdırlar. Bu bağlamda izleyici kitlesinin büyük bir kısmı doğal olarak öğrencilerdir. Ayrıca yaygın halk eğitiminde de etkin rol oynamaktadırlar. Farklı sosyal statüden ve kesimden her insanın astronomiye mutlaka bir ilgisi bulunmaktadır. Bu anlamda, astronominin bilimsel temellere dayalı olarak popülarize edilmesinde en etkin yol planetaryum gösterileridir. Planetaryumlar izleyicilerini Güneş'imizin merkezindeki nükleer enerji üretim bölgesinden alıp gözlemleyebildiğimiz evrenin sınırlarındaki egzotik gökcisimlere bir çırpıda götürerek inanılmaz görsel şölenler yaşatabilmektedir. Bu yolculuk boyunca izleyici, hayatın kökeni ile ilgili aklında oluşmuş sorulara cevap bulabilirken, bir kara deliğin çevresinde oluşturduğu sıra dışı uzay-zaman kavramını pratik olarak algılayabilmektedir. Mars yüzeyinde güneşin doğuşunu izledikten sonra, Dünya atmosferindeki kutup ışınımlarının oluşum mekanizmasında Yer'in manyetik alanın rolünü öğrenebilmektedir. Planetaryum senaryolarının bazıları amacına uygun olarak değişik kültürel aktivitelerle de zenginleştirilmektedir. Lazer showları, konserler ve tiyatro performanslarıyla zenginleştirilmiş gösteriler, belki de astronomiyle hiç ilgisi bulunmayan kişilerin bile planetaryumları ziyaret etmesine ve yaşadığımız evren konusunda ufuklarının açılmasına yardımcı olmaktadır. Güneş sisteminin üyelerinin egzotik görüntüleri eşliğinde, Gustav Holst'un “The Planets†eserini icra eden bir senfoni orkestrasını planetaryumda izlemek, bir klasik müzik tutkunun yaşayabileceği en ilginç deneyimlerden biri olacağı açıktır. Sonuç olarak planetaryumlar yaşadığımız dünyanın ve onun evrendeki yerinin anlaşılmasına katkıda bulunurlar. Bize hoşca vakit geçirtirken bilgilendirirler. Bilim, kültür ve sanat deneyimlerimize önemli katkılarda bulunurlar.
Planetaryumlar genellikle, sergi-konferans salonları, gözlemevleri, bilim müzeleri, kafeteryalar ve bilim hobisine hitap eden eşyaların satıldığı dükkanların birarada bulunduğu yapı komplekslerinde yer almaktadır. İşletmeleri doğrudan bir bilim kuruluşu tarafından (üniversiteler, yüksek okullar, bilim dernekleri) yapılabildiği gibi, bilimsel danışmanlık hizmeti verilen yerel yönetim kuruluşları (belediyeler) olarak da organize edilebilmektedirler. Salonlarının seyirci kapasitesine göre kubbe-ekranlarının çapı 5 metreden 30 metreye kadar değişen ve buna bağlı olarak 30-400 arasında seyirciye hitap eden büyüklüklerde olabilmektedir. Gösteri salonunun zemini ve koltukları izleyicilerin tüm kubbe-ekranı boyunları ağrımadan rahat bir şekilde izleyebilecekleri şekilde tasarlanmıştır. Bir çoğunda seyirci koltukları aktif hareket sistemleri ile donatılmış ve izlenen senaryo ile uyumlu hareketler yapabilmektedir.
Planetaryumlar farklı ziyaretçi gruplarına göre farklı gösteri olanakları sunarlar. Gösteri programlarının senaryo zenginliği, bilimle amatörce ilgilenen ziyaretçilerden tutun da okullarındaki bilim derslerini desteklemek üzere gelen öğrenci gruplarına varana kadar farklı kesimden insanların planetaryum gösterilerine gelmesini sağlamaktadır.
Ankara üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi Bölümü Doç.Dr.Selim O. SELAM
Planetaryum (Gökevi)
Temel Britannica
Planetaryum , yarımküre biçimindeki taÂvanında gökyüzündeki yıldızların ve gezegenÂlerin ışıklı noktalar olarak gösterildiği ve içinde izleyiciler için oturacak yerler bulunan bir yapıdır.
İyi bir planetaryum gökyüzünün gece görüÂnümünü gerçeğe çok uygun olarak canlandıÂrabilir. Yapay bir gökkürenin görsel olarak sergilendiği bu gösterinin başında, izleyicileÂrin gözlerini karanlığa alıştırmak için ışıklar yavaş yavaş karartılır. Sonra, salonun ortasınÂda bulunan bir gösterici (projeksiyon makineÂsi) kullanılarak gökcisimlerinin gökyüzündeki görünümü ışıklı noktalar biçiminde tavanda canlandırılır. Elektrik motorlarıyla döndürüÂlen gösterici, gökcisimlerinin gökyüzündeki görünür hareketlerinin tavanın üzerinde görülebilmesini sağlar. Göstericinin hareketi hızlandırılarak ya da geri çevrilerek gökyüzüÂnün belirli bir tarihteki ve belirli bir andaki görünümü canlandırılabilir. Planetaryum gösÂtericisi gezegenlerin, kuyrukluyıldızların, buÂlutsuların ve öbür gökcisimlerinin büyütülmüş resimlerini de gösterebilir; bir uzay aracı içinde uzayda yol alınıyormuş izlenimini veÂren görüntüler de sergileyebilir.
Planetaryum gösterileri, çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de astronomiyle ilgili konuların anlatılmasında büyük değer taşıyan bir öğretim aracıdır. Bu gösteriler sırasında çoğu kez canlı bir müzik eşliğinde açıklayıcı bilgiler verilebilir ya da banda alınmış yorumlar yayınlanabilir.
Başlangıçta planetaryum sözcüğü gezegenÂlerin (Güneş'in çevresindeki hareketini gösteÂren mekanik modeller için kullanılırdı. GünüÂmüzdeki anlamıyla ilk planetaryum 1923'te Münih'te Deutsches Museum'da açıldı. Bu planetaryumun gelişkin mercek sistemleri, ışık ları, motorlar ve dişlilerden oluşan göstericisini, bu alanda günümüzde de ünlü bir kuruluş olan Alman Zciss şirketi yapmıştı. Dünyanın en büyük planetaryumu SSCB'dedir. Moskova'daki bu planetaryumun kubbe çapı 25.15 metredir.
Temel Britannica
Planetaryum , yarımküre biçimindeki taÂvanında gökyüzündeki yıldızların ve gezegenÂlerin ışıklı noktalar olarak gösterildiği ve içinde izleyiciler için oturacak yerler bulunan bir yapıdır.
İyi bir planetaryum gökyüzünün gece görüÂnümünü gerçeğe çok uygun olarak canlandıÂrabilir. Yapay bir gökkürenin görsel olarak sergilendiği bu gösterinin başında, izleyicileÂrin gözlerini karanlığa alıştırmak için ışıklar yavaş yavaş karartılır. Sonra, salonun ortasınÂda bulunan bir gösterici (projeksiyon makineÂsi) kullanılarak gökcisimlerinin gökyüzündeki görünümü ışıklı noktalar biçiminde tavanda canlandırılır. Elektrik motorlarıyla döndürüÂlen gösterici, gökcisimlerinin gökyüzündeki görünür hareketlerinin tavanın üzerinde görülebilmesini sağlar. Göstericinin hareketi hızlandırılarak ya da geri çevrilerek gökyüzüÂnün belirli bir tarihteki ve belirli bir andaki görünümü canlandırılabilir. Planetaryum gösÂtericisi gezegenlerin, kuyrukluyıldızların, buÂlutsuların ve öbür gökcisimlerinin büyütülmüş resimlerini de gösterebilir; bir uzay aracı içinde uzayda yol alınıyormuş izlenimini veÂren görüntüler de sergileyebilir.
Planetaryum gösterileri, çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de astronomiyle ilgili konuların anlatılmasında büyük değer taşıyan bir öğretim aracıdır. Bu gösteriler sırasında çoğu kez canlı bir müzik eşliğinde açıklayıcı bilgiler verilebilir ya da banda alınmış yorumlar yayınlanabilir.
Başlangıçta planetaryum sözcüğü gezegenÂlerin (Güneş'in çevresindeki hareketini gösteÂren mekanik modeller için kullanılırdı. GünüÂmüzdeki anlamıyla ilk planetaryum 1923'te Münih'te Deutsches Museum'da açıldı. Bu planetaryumun gelişkin mercek sistemleri, ışık ları, motorlar ve dişlilerden oluşan göstericisini, bu alanda günümüzde de ünlü bir kuruluş olan Alman Zciss şirketi yapmıştı. Dünyanın en büyük planetaryumu SSCB'dedir. Moskova'daki bu planetaryumun kubbe çapı 25.15 metredir.
Astronomi Meraklılarına ‘Planetaryum'
''Günümüzde, birçoğumuz kent yaşamının etkisiyle gökyüzünden büyük ölçüde kopmuş durumdayız. Artık pek azımız ara sıra da olsa başımızı kaldırıp gökyüzüne bakıyoruz. Çünkü yaşamımızın büyük bir bölümü dört duvar arasında geçiyor. Ayrıca, özellikle büyük kentlerde gökyüzünde görebileceğimiz yıldız sayısı neredeyse birkaç taneyle sınırlı. Ne zaman ki kent merkezinde uzak bir tatile ya da köye gidelim, işte o zaman gökyüzündeki güzelliği hatırlıyoruz.
“Planetaryum†bizim pek de alışık olduğumuz bir kavram değil. Çünkü, ülkemizde sivil kullanıma yönelik bir planetaryum henüz kurulmuş değil. Planetaryum sözcüğü dilimize en yakın karşılığı olarak “gezegenevi†olarak çevrilebilir. Ancak, “yıldızeviâ€, “gökyüzü tiyatrosuâ€, “yıldız tiyatrosu†ya da “uzay tiyatrosu†da yaygın olarak kullandığımız karşılıklar.
Planetaryumları, gökcisimlerini ve onların uzaydaki hareketlerini seyirci topluluğuna izletmek için tasarlanmış salonlar olarak düşünürsek, “uzay tiyatrosu†daha gerçekçi bir adlandırma olabilir. Uzay tiyatrolarını, geleneksel sinema ya da tiyatro salonlarından ayıran en önemli özellikleri, kubbe biçimindeki perdeleridir. Gökyüzü, gerçeğine çok yakın bir biçimde bu perdeye yansıtılır. Öyle ki, bu kubbenin altına yerleştirilen koltuklarda oturan seyirciler kendilerini gerçek gökyüzünün altında gibi hissederler.
Uzay tiyatrolarının gerçek gökyüzüne göre üstünlükleri, kurgulanan senaryoya göre, seyirciyi uzay zamanda gezintiye çıkarabilmeleri. Normalde gök kubbede çok uzun dönemlerde meydana gelen değişimler, uzay tiyatrolarının kubbesinde çok daha hızlı bir biçimde gerçekleştirilebilir. Bu da onları gökbilim eğitiminde önemli bir yere koyuyor.Hepsinden önemlisi, uzay tiyatrolarında yapılan gösteriler, izleyiciyi bir sinemadan ya da herhangi bir başka gösteriden daha fazla içine alıyor.
Kaynak : Bilim org (MOP Planetaryum Sorumlusu Oğuzhan Paçacı / 21 Haziran 2012)
Bu sıralar Torium AVM'de etkinlikte olan planetaryum, sadece gök bilimi hakkında bilgi vermekle kalmıyor aynı zamanda uzayda sanal bir yolculuk yaptırarak, öğrenirken de eğlenilmesini sağlıyor. Peki nedir planetaryum?
''Günümüzde, birçoğumuz kent yaşamının etkisiyle gökyüzünden büyük ölçüde kopmuş durumdayız. Artık pek azımız ara sıra da olsa başımızı kaldırıp gökyüzüne bakıyoruz. Çünkü yaşamımızın büyük bir bölümü dört duvar arasında geçiyor. Ayrıca, özellikle büyük kentlerde gökyüzünde görebileceğimiz yıldız sayısı neredeyse birkaç taneyle sınırlı. Ne zaman ki kent merkezinde uzak bir tatile ya da köye gidelim, işte o zaman gökyüzündeki güzelliği hatırlıyoruz.
“Planetaryum†bizim pek de alışık olduğumuz bir kavram değil. Çünkü, ülkemizde sivil kullanıma yönelik bir planetaryum henüz kurulmuş değil. Planetaryum sözcüğü dilimize en yakın karşılığı olarak “gezegenevi†olarak çevrilebilir. Ancak, “yıldızeviâ€, “gökyüzü tiyatrosuâ€, “yıldız tiyatrosu†ya da “uzay tiyatrosu†da yaygın olarak kullandığımız karşılıklar.
Planetaryumları, gökcisimlerini ve onların uzaydaki hareketlerini seyirci topluluğuna izletmek için tasarlanmış salonlar olarak düşünürsek, “uzay tiyatrosu†daha gerçekçi bir adlandırma olabilir. Uzay tiyatrolarını, geleneksel sinema ya da tiyatro salonlarından ayıran en önemli özellikleri, kubbe biçimindeki perdeleridir. Gökyüzü, gerçeğine çok yakın bir biçimde bu perdeye yansıtılır. Öyle ki, bu kubbenin altına yerleştirilen koltuklarda oturan seyirciler kendilerini gerçek gökyüzünün altında gibi hissederler.
Uzay tiyatrolarının gerçek gökyüzüne göre üstünlükleri, kurgulanan senaryoya göre, seyirciyi uzay zamanda gezintiye çıkarabilmeleri. Normalde gök kubbede çok uzun dönemlerde meydana gelen değişimler, uzay tiyatrolarının kubbesinde çok daha hızlı bir biçimde gerçekleştirilebilir. Bu da onları gökbilim eğitiminde önemli bir yere koyuyor.Hepsinden önemlisi, uzay tiyatrolarında yapılan gösteriler, izleyiciyi bir sinemadan ya da herhangi bir başka gösteriden daha fazla içine alıyor.
Planetaryumların kubbe çapları birkaç metreyle 30 metre arasında değişiyor. En büyük planetaryumlara 500 kişi girebilirken, yalnızca birkaç kişiyi alabilecek kadar küçük yapılar da var.''
Kaynak : Bilim org (MOP Planetaryum Sorumlusu Oğuzhan Paçacı / 21 Haziran 2012)
Planetaryum Nedir?
Dilimize "planetaryum" olarak girmiş olan ve bir süreci gerçeğine çok yakın bir biçimde perdeye yansıtan bu panoramik üçboyutlu gösterim, "gezegenevi", "yıldızevi", "gökyüzü tiyatrosu", "yıldız tiyatrosu" ya da "uzay tiyatrosu" olarak adlandırmaktadır. Çünkü her şey yarı küresel bir kubbede oluşturulan ekran üzerinde gerçekleşmektedir. Yapılan gösterimlerin, gelişen dijital teknoloji ile birlikte astronominin dışında farklı alanları da kapsaması dikkate alındığında; bu etkinlikler dizisine "gerçeğin tiyatrosu" adının daha çok yakıştığı kanaatindeyiz.
İnsanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan Planetaryum, günümüzde gelişen görsel teknolojilerle birlikte büyük kubbeler içinde projeksiyon ve ses sistemleri ile yapılan bir gösterime dönüşmüş olup eğlendirirken düşündüren, düşündürürken öğreten görsel bir sunumdur.
Konusuna göre seçilen özel efektlerin kullanıldığı, çeşitli simülasyonların yer aldığı, izleyiciyi adeta gerçeklerin içine götüren ve yaklaşık 20 ile 40 dakikalık süre içinde sunulan ve izleyeni konunun öznesi yapan bir gösterimdir.
Günümüz modern planetaryumuna ilk örnek 1920'li yıllara dayanır. Münih Deutsches Museum'da kullanılan planetaryum projeksiyonu Dr. Walther Bauersfeld tarafından tasarlanmış ve Carl Zeiss firması tarafından üretilmiştir. Kısa bir sürede dünyanın pek çok büyük kentine planetaryum kurulmaya başlanmıştır. Önce Amerikan, sonra da Japon firmalarının devre girmesiyle planetaryum teknolojisinin hızla gelişmesi ve sistem fiyatlarının da ucuzlaması sayesinde eğitime önem veren ülkeler, okullarında küçük planetaryumlar kurulmaya başladı.
Uzay bilimleri başta olmak üzere coğrafya, tarih, fizik ve biyoloji gibi temel bilimleri içeren gösterimlerin çeşitlenmesi ve içeriklerin zenginleşmesi ile artık planetaryumlar laboratuvar gibi eğitimin ayrılmaz bir parçası olmuştur.
VEGA PLANETARYUM
YORUMLAR