SANRI Gösterim: 146 Boyut: 19.1 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/> a. Kişinin, tam olarak inanılmış olduğu ...
SANRI
Gösterim: 146
Boyut: 19.1 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Boyut: 19.1 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
a. Kişinin, tam olarak inanılmış olduğu nesnesiz idrak. (Eşanl. HALüSİNASYON.)
—ANSİKL. Nörofjsikol. Beyin patolojisinde rastlanan sanrısal görüngüler, çoğunlukla paroksistik niteliktedir. Sanrının tipi ve yapısı beyindeki lezyonun yerine ve hangi yarımkürede olduğuna bağlıdır.
Görsel sanrılar, en sık rastlananlardır.
Bunların çok çeşitleri vardır:
- çok kolay görüngüler (parıltılar, zikzaklar vb.),
- şekilli karmaşık sanrılar (çeşitli görüntüler, kişiler, heotoskopi vb) nihayet,
- belli bir şuur durumunda ortaya çıkabilecek görsel sanrılar.
işitsel sanrılar'a çok daha azca rastlanır.
Kolay (fısıltı, tıngırtı vb) ya da karmaşık; konuşma şeklinde ya da konuşma dışı (ezgiler, tümceler vb.) olabilirler. Daha ilkin çıkabilirler.
Dokunsal, kinestezik, kokusal ve tatsal sannlar da vardır (çoğunlukla güzel bir koku ya da tat şeklinde).
Sanrılar gelişkinlik derecesine gore, kolay (belirsiz ve farklılaşmamış izlenim: ışıklar, vızıltılar) ya da karmaşık (renkli ya da siyah-beyaz şahıs ya da hayvan görüntüleri, belirgin sözlerin ya da bir müzik parçasının duyulması) diye adlandırılırlar. Fakat değişik sann biçimleri aynı bireyde toplanmış da olabilir.
—Psik. Sanrısal veri, tümüyle ferdin yaratısı değil de gerçek duyusal verilerin çarpıtılmasıyla (mesela, duvar üstündeki bir lekenin bir hayvan sanılması), bir yanılsama sözkonusudur. Yanılsamalar, sanrılarla aynı tanısal kıymeti taşırlar.
Hastanın, sanrılarına gösterdiği tepki farklıdır. Kendini, sannlardan korumaya çalışabileceği şeklinde sannlar karşısında edilginlik de izah edebilir. H. Ey'e gore sanrı, ortaya çıkmış olduğu bağlamın ışığında ele alınmalıdır.
Klinikte, aşağıdaki bağlamlarda görülür;
1. düzgüsel sanılan bireylerde düş ya da yarı uyku durumunda ortaya çıkan "uyuklama" sanrıları;
2. zehirlenmeye bağlı zihin karışıklığı durumlarında (mesela delirium tremens), sanrı yapıcı ilaçların alınmasından sonrasında, bazı hezeyan nöbetleri esnasında, bazı sara çeşitlerinde ve psikonevrozlarda görülen düşsel tipte sanrılar;
3. mühim kişilik bozukluklarıyla (şizofreninin paranoit çeşidi) beraber ortaya çıkan süreğen hezeyan sanrıları. Bilhassa işitsel sanrılar, süreğen sanrısal psikozun başlıca marazi emaresidir.
Sanrı eylemini inceleyen görüngübilimi, sanrıyı hep ihtimaller içinde ya da ikincil özellikte olan algılananın duyumsallığıyla değil, kişiyi tamamen ya da kısmen nesnelleştiren algısal eylemin kökten yanılgıya düşmesiyle açıklamaya çalışır. Sann gerçeklik sisteminin mecburi yasasından bir sapmadır.
Freud ve ruh çözümü, sanrı sorununu, gerçeğin sınaması ve bir isteğin düşsel doyumu olarak ele aldı. Böylece fantaz- ma, “isteğin, sannsal doyumu†olarak tanımlandı. Çoğu zaman kabul edilen bu her iki tezin de, patojenik açıdan, aynı yanlışlığa düşerek birbirini yıktığını söyleyebiliriz. Hakkaten de, hem mekanist model hem de psikanalizin modeli, imgenin yoğunlaşması terimine dayanır. Doğrusu 1. modelde sinir uyarılması, 2. modelde ise, isteğin yansıtılması sözkonusudur. Oysa, her sanrı vakası, duyusal merkezlerin uyarılmasının ya da libidosal bir uyarılmanın sonucu olan belli bir görüngüye dayanmaz. Sanrı, daima ve her düzeyde, ruhsal varlığın ya da idrak sistemlerinin çözülüp aksamasına bağlıdır.
Kaynak: Büyük Larousse
BAKINIZ
SANRISAL
sıf. Psik.
1. Sanrıya ilişkin şeye denir.
2. Kronik sanrısal psikoz, sanrısal belirtilerin temel karakteri, çeşitliliği ve ağırlığıyla ayırt edilen kronik hezeyanlı psikoz biçimi. (Bk. ansikl. böl.)
—ANSİKL. Kronik sanrısal psikoz, çoğu zaman 30-50 yaş arasındaki kişilerde daha çok hanımlarda görülür. Birden ortaya çıkar. Çoğu zaman, bedenin kimi zaman kendi içinden, kimi zaman de dışından gelen saldırgan ya da hakaret edici sesler duyulur. G. G. de Clörambault, bu psikozun çekirdeğini zihinsel otomatizm sendromunda (psişik yaşamın iradenin denetiminden kurtulmuş olduğu izlenimi) görüyordu.
Hezeyan eylemi daima global bir kişilik çözülmesiyle beraber gitmez; bir çok kez düzgüsel bir mesleki etkinlik ve toplumsal uyum içinde varlığını sürdürür. Sanrısal hezeyan kimi zaman o denli iyi gizlenir ki, hastanın çevresindekiler farkına bile varmazlar.
Sanrısal psikoz terimi, bazı zihin bozukluklarının tanımlanmasında yararlı olan bir kavramdır. Bunlar, kişilik çözülmesine ve sözde-yetersizlik yönünde bir gelişmeye rastlanmaması sebebiyle şizofreniden; ve hezeyanın kotarılmasına mantığın karışmaması sebebiyle de paranoya psikozlarından ayrılan zihinsel bozukluklardır.
Kaynak: Büyük Larousse
Sanrı
isim, ruh bilimi
- Uyanık bir kişinin, kendi haricinde var sandığı sadece gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon:
TDK, Türk Dil Kurumu
YORUMLAR