Takvim Nedir?

Gösterim: 216 Boyut: 18.9 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/> takvim isim Arapça 1 . Zamanı yıllara, aylara ...


Ad: t1.JPGGösterim: 216
Boyut: 18.9 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>

takvim




isim Arapça

1 . Zamanı yıllara, aylara ve günlere ayrıştıran yöntem.




2 . Bir senenin günlerini, aylarını, sayılı günlerini gösteren, değişik biçimlerde yapılmış cetvel ya da defter:

"Takvimi iki gündür koparmadım."- A. İlhan.

3 . mecaz Yapılacak bir işin türlü evrelerini zamana bağlı olarak gösteren program.

Birleşik Sözler

hicri takvim

kamerî takvim

miladi takvim

Rumi takvim

ay gün takvimi

ay takvimi

cep takvimi

duvar takvimi

güneş takvimi

masa takvimi

Yahudi takvimi

BAKINIZ







  • Rumi Takvim Nedir?


  • Hicri Takvim Nedir?


  • Miladi Takvim (Gregoryen Takvim) Nedir?



TAKVİM a. (ar. takvim).

1. Dürıya'nın Güneş ya da Ay'ın Dünya çevresindeki dönüşlerini tamamlama süresine bağlı olan ve günleri, haftaları, ayları, yılları ayırmaya yarayan sistem: Miladi takvim. Hicri takvim. Rumi takvim. (Bk. ansikl. böl.)

2. Bir yıldaki günleri, haftaları, ayları gösteren ve bir takım ek detayları veren (dini ve resmi bayramlar, zamanı yıldönümleri vb.) kimileyin gökbilimsel açıklamalar icra eden (Ay' ın evreleri, Güneş'in doğuş ve batış saatleri, Güneş ve Ay tutulmaları, gelgit vakaları vb.) cetvel ya da defter: Duvar takvimi. Takvimden bir yaprak daha koparmak.




3. Bir tamlayanla ya da sıfatla kullanıldığında, süre çizelgesi, program anlamına gelir: Bir meclisin toplantı takvimi. Bu yıl yoğun bir çabalama takvimim var. iş takviminizi yaptınız mı?


—Esk.

1. Düzeltme, doğrultma.

2. Takvimi şat. içinde bulunulan senenin takvimi. || Takvim-ül-büldan, coğrafya ve topografya kitabı. || Ahseni takvim, hüsni takvim, en güzel, en doğru düzen, seviye; insan.


—Arkeol. Günümüze ulaşabilmiş ilk roma takvimleri taş üstüne kazınmıştı. Bunların en eskisi, İ.O. I. yy.'ın ortasına tarihlenen Antium takvimidir: takvimde her ay bir sütuna müsavi düşer; günlerin niteliği bir harfle belirtilmiştir. Takvim bununla birlikte calendae, idus ve bayramları da gösterir. I. yy.'ın sonundan başlayarak, boyalı ya da kazılı takvimler yerlerini, gökbilim ve astrolojiye ilişkin bilgilere de yer veren papirüs tomarlarına bıraktı. Gene aynı dönemde, bazıları mozaik ya da kabartmalarda betimlenmiş resimli takvimler görülmeye başladı. Bu şekilde tasvirler içinde bilhassa, Zliten (Trablus), Saint-Romain-en-Gal (bugün Saint-Germain rjıüzesi'nde) ve El-Cem'de (Byzacium) bulunan "aylar" mozaikleri ve Reims takı'nın kabartmaları sayılabilir. Bilhassa Galya'da, mevsimlere nazaran gündüz ve gecelerin uzunluğunu gösteren bronz kurs şeklinde takvimler vardı. Çivili takvimlerde, haftanın yedi gününü simgeleyen tanrıların tasvirleri, ayın günlerini belirten sayılar ve gösterge çivinin istenen yere sokulabilmesi için delikler yer alıyordu. IV. yy.'da takvimler, genel anlamda kitaplar benzer biçimde defter (kodeks) biçimini aldı. İ.S. 354'e ait bu şekilde bir takvim, Ortaçağda çıkartılan kopyaları yardımıyla günümüze kadar ulaşmıştır. H. Stern bu belgenin, geç roma uygarlığının tanınmasında taşımış olduğu önemi ortaya koymuştur.


—Saatç. Saatlerde, çoğu zaman o günkü zamanı kimi süre da günü ve ayı gösteren mekanik ya da elektronik düzenek. (Görüntüleme çoğu zaman bir takvim penceresinde yapılır. Elle müdahaleyi gerektirmeden ayların farklılığını gösteren takvimlere, devamlı ya da programlı takvim denir. Kimi ek düzenekler, ayıo-evrelerini vb. de mek için kadran üstüne açılmış delik.


—Takvim. Takvim günü, averaj Güneş gününe eşit olan ve gece yarısından başlayarak sayılan gün. || Takvim yılı, günlük yaşamı kolaylaştırmak için kullanılan ve başlangıcı 1 ocak olan yıl. || Takvim zamanı, on iki saat artırılmış averaj Güneş zamanı.


—ANSİKL. Gelmiş geçmiş çağların vaka- yinamecileri tarafınca kullanılan takvimler büyük bir çeşitlilik gösterir ve yılların başlangıç noktaları nadiren aynı olduğu, süreleriyse hiçbir süre aynı olmadığı için, tarihlerin bir takvimden başka bir takvime çevrilmesi kimi zaman oldukça nazik bir iştir.


*ilkel takvimler. Sümerler'de takvim yoktu, her yıla ayrı bir isim verilirdi. Mısır ve Ba- bil'de her saltanat sürecinin yılları bununla birlikte sayılırdı. Yunanistan'ın ilk çağlarında süre birimi olarak yıldan daha uzun bir süre, dönem süresi kullanılırdı; dönem, 27 yılı (Halikarnassoslu Dionysios) ya da daha uzun bir süreyi kapsardı.

Yunan olimpiyatlar takviminde, tarihleri ifade etmek için, yürürlükteki olimpiyatın (4 senelik dönem) içinde bulunulan yılının sayısı ile kabul edilen başlangıç noktasından (I.Ö. 776) bu yana geçmiş olimpiyatların sayısı belirtilirdi. Olimpiyatlara dayalı bu hesaplama seçimi Yunanlılarda ve Romalılarda uzun süre kullanıldı, hatta Olimpiyat oyunlarının Theodosius tarafınca resmen kaldırılmasından (394) sonrasında dahi devam etti.

Hellenistik dönemde takvimler çoğaldı. Seneler, hanedan önderinin iktidara geçiş tarihinden başlayarak sayılıyordu. Mesela, Selefkiler takvimi İ.Ö. 312 tarihinde (Seleukos'un Gazze zaferinden sonrasında törenle Babil'e girişi) başlar. Bu takvim türü, arap hâkimiyetine kadar Asya'da mahalli olarak kullanılmaya devam etti. Aynı takvim türüne türlü isimler altında rastlanır: Yahudiler'de sözleşmeler takvimi; hıristiyan Suriyelilerde ve Araplar'da rumi takvim ya da İskender takvimi; Araplar'da iki boynuzlu adam takvimi (İskender'in nümismatik başresminde görülen Amon boynuzlarına telmih), vb. Daha az kullanılan bir takım takvimler de Arsakiler, Sasaniler ve Yezdigird III takvimleridir. Pek çok belgede, Selefkiler takvimi ile Arsakiler takvimi (İ.Ö. 250'den başlat) beraber kullanılırdı. Sasaniler takvimi, İ.Ö. 224'ten başlar. Yezdigird III, hanedanın son hükümdarıdır: ondan sonrasında da, onun tahta çıkış geçmişine (İ.S. 632) nazaran tarih belirtilmesine devam edildi ve bu şekilde ortaya yeni bir takvim çıkmış oldu. Coğrafyacı ve gökbilimci Ptolemaios, İ.S. II. yy.'da, Nabunasır (Nabonassar) takvimini kurdu; Nabunasır, Ptolemaios'un kendi kronolojik cetvellerinde geriye doğru ulaşabildiği en eski hükümdardı. Bu Babil kralı, İ.Ö. 747'de iktidara gelmişti. Gerek bu takvim, gerekse Philippos III Arrhidaios (İskender'in ardıllarından birisi) takvimi denen ve Nabunasır'ınkiyle (İ.Ö. 324) tıpatıp uyan bir öbürü, yalnızca tarihçiler tarafınca kullanıldı. İ.Ö. 45'te ihdas edilen Julius (Sezar'dan) takvimi de bunlara benzer bir takvim olmakla birlikte, uygulamada kullanılmadı; Romalılar'ın, Roma'nın kuruluşundan süregelen ve konsüllerin listesine dayanan mühim tarih belirleme sistemleri vardı. Tarihçiler tarafınca en yaygın şekilde kabul edilen Roma takvimi (ab urbe condita), Varro tarafınca kurulmuş olan ve İ.Ö. 753'ten süregelen takvimdir. Konsül listelerine dayanan Capitolium takvimi ise, öncekine oranla bir senelik bir gecikme gösterir. Konsüllük ku- rumunun İ.S. 541'de son bulması, bir konsüllük sonrası takviminin doğmasına yol açtı ve son konsül Fİ. Basilius'la süregelen 1 sene hesabına dayanan bu takvim de bir süre kullanıldı. Geç imparatorluk döneminde dönemin indictio'taha hesaplanması kuralı benimsendi, indictio, Hadrianus zamanına kadar uzanan 15 senelik bir vergi kullanıldı. Bununla birlikte, imparatorluk'ta kullanılan birbirlerinden değişik daha bir sürü takvim vardı: bir sürü yerde muhafaza edilen Hellenistik dönemden kalma takvimlere, şehir ya da eyaletlere özgü bazı mahalli takvimler de katıldı. Mesela, imparatorlumun yunan eyaletlerinde bir sürü site, imparatorluk'a ilhak edilmelerini ya da kendilerine bağımsızlık verilmesini başlangıç alan takvimler kabul ettiler. Bu takvimlerden bazıları, Pompeius tarafınca verilen bağımsızlık şerefine 64-61 'den (Gerasa, Pella, Antakya [Antiokheia], Gazze) ya da İ.Ö. 48-47-46'dan (Sezar tarafınca bağımsızlık verilmesi) başlıyordu. Ok- syrynkhos'ta (Mısır) bulunan papirüsler, bu kentte en azından sekiz değişik takvim kullanıldığını göstermiştir. Eyalet takvimleri, eyaletin kuruluşunu başlangıç alırdı (Daçya, İ.S. 106; Moesia, İ.S. 86; Makedonya, İ.Ö. 148). İ.Ö. 38'den süregelen ispanya takviminin kökeni bilinmemektedir. Yahudiler, zamanı kimi zaman Mısır'dan çıkışlarını, kimi zaman Babıl esaretini (İ.Ö. 586), kimi zaman Tapınağın inşasını (520), kimi zaman de Makabiler tarafınca kurtarılmalarını (141) başlangıç ile birlikte ölçtüler ve sonunda bir yaratılış takvimini benimsediler. Hıristiyanlar, bir süre, Diocletianus ya da martyrler takvimi denen ve İ.S. 284'ten süregelen (gerçek kökeni Paskalyanın hesaplanması sorunuyla ilgilidir) bir takvimi kullandılar. Kaisareialı Eusebios kroniğinde, İ.Ö. 2016'ya kadar uzanan İbrahim takvimini kullanır Son aşama yaygın olarak kullanılan hıristiyan takvimi (ya da Dionysios takvimi), VI. yy.'da Genç Dionysios tarafınca Paskalyanın hesaplanması geleneklerine dayanılarak ve bir takım ergonomik nedenlerle Çile ve Diriliş için 31 yılı alınarak kotarılmıştır. Böylelikle, Isa'nın doğuşu takvim başlangıcının öncesinde yer alıyordu. Oysa, türlü Cisimleşme takvimleridir! (bizans takvimleri) hepsinde takvim başlangıcı olarak İsa'nın doğuşu (Milat) alınır Senenin başlangıcı olarak kabul edilen tarihe nazaran (25 aralık, 1 ocak, 1 mart, 25 mart, Paskalya) türlü üslup farklarına rastlamak olağandır. Müslüman ülkelerde hicri takvim (Peygamber'in Medine'ye göçmesi, İ.S. 16 temmuz 622 cuma) kullanılır.

Çin Cumhuriyetidir. kuruluşuna (1912) kadar Çinliler, zamanı değişik uzunlukta dönemlere böldüler; sonunda bu dönemlerin her birisi, belirgin bir saltanat süresine karşılık etmeye başladı. 1912'den bu yana seneler, cumhuriyet takvimine nazaran tarihlen- dirildi (yıl I, yıl II, vb.). Hindistan'da, kimisi az çok mahalli bir hanedanın iktidara gelişine, kimisi de Buddha'nın nirvana'sı benzer biçimde dinsel bir olayın geçmişine dayanan otuz kadar değişik takvim kullanıldı. Ekranda görülen pencereden, gerek aslolan Hindistan'da, gerekse hint kültürü tesirindeki ülkelerde en fazla kullanılanı, İ.S. 78-79 yıllarından süregelen latife takvimidir. Nihayet, dünyanın yaratılışı ya da insanoğlunun ortaya çıkışı ile ilgili türlü varsayımsal tarihlere dayanan bir sürü yaratılış takvimleri vardır. Bu tür şeyler, çoğu zaman, dünyanın İ.Ö. 5500 ve 5000 yılları içinde yaratılmış bulunduğunu kabul ederler. Bu takvimler içinde İskenderiyeli Klemes'in (İ.Ö. 5600), Kaisareialı Eusebios'un, Afrahat'ın (İ.Ö. 5508 yılı 31 martından süregelen bizans takvimi) vb. takvimleri ile Yahudiler'in takvimini sayabiliriz. Haham Hillel tarafınca IV. yy.'da kotarılan ve İ.Ö. I. tişri 3761'den süregelen yahudi takvimi, sinagoglarda günümüze kadar geçerliğini korumuştur (I tişri durağan bir tarihe karşılık etmez ve çoğu zaman eylül ayı olarak kabul edilir).


—Gökbil. ve Kronol. Türlü takvim sistemleri, ölçü olarak alınan türlü gökbilimsel vakalara müsavi düşer. Güneş takvimleri, dönencel yıl süresinden yola çıkılarak hazırlanmıştır.

Aygün takvimleri, güneş takvimleriyle aynı süreci kapsar, ama aylar mümkün için kimi kez bir on üçüncü ay eklemek gerekir: bu şekilde hususi bir çevrim sonunda, yıl aynı fizyolojik koşullarda başlar, israil oğulları, Eski Yunanlılar, Çinliler, Moğollar, Hintliler vb. bu takvimleri kullanmışlardır. Bu takvimler, günümüzde kiliselerde büyük dini törenleri ve bilhassa de Paskalya tarihini saptamada kullanılmaktadır.

Ay takvimleri, yalnızca Ay'ın hareketlerinden yola çıkarak hazırlanmıştır. Yıl, almaşık olarak 30 ya da 29 gün çeken on iki ay ya da kamer ayından oluşur; bu on iki ay 354 gün eder: güneş yılı ile arasındaki 11,25 günlük sapma, bu ayların mevsimlere müsavi düşmemesine neden olur. İslam takvimleri bu ilkeye dayanır.

Son olarak, kararsız takvimlerde, yıl durağan sayıda günlerden oluşur ve takvim ama çok uzun bir dönemden sonrasında başlama noktasına döner (eski mısır, İran ve ermeni takvimleri). Eski mısır takvimi 30'ar günlük 12 aydan oluşuyordu ve buna, epagomenus denilen 5 geriye kalan gün ekleniyordu.


*Şimdiki Gregorius takvimi, 365,242 5 günlük dönencel senenin ortalama kıymeti üzerine kurulmuştur. O halde, bu takvim 3/100 günlük bir hatayla doğrudur (dönencel yıl süresince ufak değişimler), ilke olarak, seneler 365 gündür. Bununla beraber, dört yılda bir yıla bigün eklenmiş olur (29 şubat), buna da geriye kalan yıl denir. Bu, dönencel senenin 365,25 günlük değerine müsavi düşer ve 1 000 yılda 7,5 günlük bir fark doğurur. Gerçeğe daha çok yaklaşmak için dört yüzyılda bir üç geriye kalan yıl atılır: buna nazaran yalnız 400'ün katları olan 1 600, 2 000, 2 400 yılları geriye kalan yıl olarak kabul edilir. Papa Gregorius XIII tarafınca Julius takvimi reformuna nazaran 1582'de düzenlenen Gregorius takvim reformunun ana kısmını bu son özellik oluşturur. Gene bu düzeltim etrafında kilise takviminin başlıca kurallarını saptayan İznik (Nikaia) konsilinin toplandığı sıradaki (325) Güneş çevriminin koşulları temel alınarak, mevsimlerin Güneş çevrimine yerleştirilmesine karar verilmiştir. 1257 yılda (325-1582) takvimin Güneş'e nazaran yapmış olduğu sapma ortalama 10 gündü. Bu durumu gidermek için Ro- ma'da, 4 ekim 1582 perşembe gününü direkt 15 ekim cuma gününe bağlama sonucu alındı; bu şekilde haftanın günlerinin sırası değişmedi. Gregorius takvimi Fransa'da 1582'de kabul edildi: 9 aralık 1582'den derhal 20 aralığa geçildi. Büyük Britanya'da, Parlamento, Gregorius takvimini 3 eylül 1752'de kabul etti, bu gün 13 eylül değildir, 14 eylül 1752 olarak sayıldı, çünkü Julius takvimi o ara sıra gün kaybetmişti. Öte taraftan yıl 1 ocakta değildir 25 martta başlıyordu: 31 aralık 1690' ı, 1 ocak 1690 ve 24 mart 1690'ı 25 mart 1691 izliyordu. 1 ocağın senenin birinci günü olarak değiştirilmesi de 1752'de gerçekleştirildi. Bundan dolayı, yıllardan bu yana, 1 ocak ile 24 mart arasındaki tarihlere çift seneler demek anane olmuştur: mesela 31 aralık 1690'ı 1ocak 1690/1 izlerken, 24 mart 1690/1'i 25 mart 1691 izlerdi. Gregorius takvimi, 1918'de Rusya ve 1923'te Yunanistan tarafınca kabul edildi. Türkiye' de ise 1 ocak 1926'dan itibaren kullanılmaya başladı. Günümüzde bu takvim derhal her ülkede benimsenmiştir. Eski takvimler yalnızca dini bayramları ve resmi günleri saptamada kullanılır. Gregorius yılı on iki aya ayrılır. Yıl, her birisi kamer ayının dörtte herhangi birine müsavi düşen 52 haftaya bölünür (istisnasız her dört yılda bir), ama çift olarak kabul edilen gün 24 şubattı. Sonradan eklenen gün, bis sextus dies ante calendas Martii ismini taşıyordu ve bu şekilde bir günü içeren yıla bissextilis (geriye kalan yıl) deniyordu. Buna ilişkin düzeltim, İskenderiye'de oturan yunanlı gökbilimci Sosigenes'in tavsiyesiyle İ.Ö. 46 senesinde (Roma'nın kuruluşunun 708. yılı) Sezar tarafınca yapılmış oldu. Bu düzeltim çok gerekliydi, çünkü o dönemde, Roma'da, günlerin sayılması büyük bir düzensizlik içindeydi, yüksek papazların, bilhassa vade tarihleri (vergi ya da başka) ile yüksek memurluğa geçiş tarihlerini gösteren kimi dönemlerin süresini diledikleri benzer biçimde değişiklik yapma hakları vardı. Sezar bununla beraber yılbaşını 1 marttan 1 ocağa aldı.


* Duyarlıkla çözümlenmesi ihtiyaç duyulan uzun dönemli kronoloji sorunları, geriye kalan yılların girmesiyle oluşan düzensizlikle ve Julius ile Gregorius reformları esnasında ortaya çıkan kopuklukla daha güçleşti. Bununla birlikte, dönemin t değişkeniyle gösterildiği tüm gökbilim formüllerinde, bu değişken Julius yüzyıllarında 36 525 gün olarak ifade edilmiştir. Bu şekilde formülleri kullanmak ve eski kronoloji sorunlarını çözmek için, çok eskilere dayanan ve günlerin, uzlaşmayla belirlenmiş bir başlangıçtan yola çıkarak tek bir sistem içinde numaralandığı saymaca bir çağ (Julius çağı) yaratıldı. Bilhassa Meridyen bürosu yıllığı'nda piyasaya çıkan tablolar, Julius çağı ismini taşıyan bu sistem içinde, her senenin 1. gününün numarasını verir ve buradan da incelenen günün sırası elde edilir. Bununla birlikte bu tabloda, hep Julius çağı olarak, istenen senenin numarası bulunmaktadır. Hıristiyan çağının 1. yılından ilkin gelen yıla 0, bu yıldan öncekine de -1 verilir. Bu tablolar, tabii olarak, geriye kalan yılların ek günlerini ve -45 yılı olarak kabul edilen 1582 yılındaki kopuklukları da göz önüne alır. Kabul edilen uzlaşmalı dönem, XVI. yy.'da uydurulmuş Sca- liger'in Julius zamanıdır, bu dönem, -4712 yılından 3267 yılının sonuna kadar olan 7 980 Julius senelik bir süredir. 7 980 sayısının özelliği, 28,19 ve 15 sayılarının çarpımı olmasıdır. Bu sayılar, kilise takvimi düzenlemesinde az ya da çok etkili olan üç döneme (tanrısal çevrim, Meton çevrimi ve Roma endiksiyonu) müsavi düşer. Belli başlı bir senenin sırasını 28,19 ve 15'e böldükten sonrasında elde edilmiş kalanlar şu üç öğeyi ortaya çıkarır: pazar günü ya da takvim çevrimi, Meton çevrimi ve Roma endiksiyonu.


* Daima çok karmaşık olan zamanı takvimlerde vardır. Bu tür şeyler, kural, İbrani, mısır, yunan, roma, kipti ya da çin takvimleridir. Aynı şekilde İslam, hindu, malgaş, kampuçya, laos ya da Vietnam takvimleri git gide daha az kullanılmakta, yerini Gregorius takvimine bırakmaktadır.


* Geleneksel çin takvimi, 19 senelik bir çevrimde, 29 ya da 30 günlük 12 kamer ayından (şu demek oluyor ki 354 ya da 355 gün) oluşan 12 yıl ile 13 aydan (şu demek oluyor ki 383 ya da 384 günlük) oluşan 7 geriye kalan yıldan meydana gelir. 60'lık bir çevrime dayanan günlerin ve yılların sayımı, Çinliler'in, 2 bin yıldan fazla bir süreden bu yana, günleri hatasız olarak hesaplamasını elde etmiştir.


* Yahudi takvimi, bir ay-gün takvimidir. Günümüzde, Yahudiler'in kimi dinsel bayram ve törenlerini belirlemeyi sağlar. Aylar, 29 ya da 30 günlük kamer aylarıdır ve 1 sene ya 12 (düzgüsel yıl) ya da 13 (embolimos yılı) aydan meydana gelir. Düzgüsel yıllarda 353,354 ya da 355 gün, embolimos yıllarında ise 383, 384 ya da 385 gün vardır. Bunlara, duruma nazaran “eksik", “düzgün" ya da "geriye kalan" seneler denir. Bu şekilde seneler, 7 embolimos yılı ile 12 düzgüsel yıldan oluşan 19 senelik bir döneme (Meton çevrimi) nazaran, belirgin kurallar içinde birbirini izler; yahudi yılının başlangıcı, güneş yılının başlangıcıyla aynı zamana rastlar. Paskalya, İsa zamanında olduğu benzer biçimde niner yıl, bu tarihlerin Gregorius takviminde hangi tarihlere müsavi düştüğünü gösterir.


* Müslümanlarda takvim. İslam vatanlarında Hicret'in 17. yıllıyla (638) beraber hicri takvim ya da arap takvimi de denilen hicri'-kameri* takvim kullanılmaya başlandı. Bir süre sonra Abbasiler'in de içinde bulunmuş olduğu bir sürü İslam devletinde Güneş yılı esasına dayanan takvimler de kullanıldı. Büyük Selçuklu devletinde Melikşah döneminde düzenlenen (1079) celali takvimi bu türdendir. Harizm'de, Ekber Şah döneminde Hindistan'daki takvimler de Güneş esasına dayalıydı, ilhanlılar'da Gazan Han döneminde celali takviminde bir takım değişimlerle ilhan takvimi oluşturuldu (1302). Günümüzde İran ve Afganistan' da kullanılan ve yılbaşı nevruz olan takvim, celali takviminin az çok değişimlerle bir uzantısıdır.


* Türklerde takvim. Müslümanlığı kabul etmeden ilkin Türkler On iki hayvanlı takvim'i kullandılar. Bu takvim Güneş'in hareketi esaslarına dayanıyor, 12 ya da 60 yılda bir devrini tamamlıyor, seneler sayı ile değildir her birisi bir hayvan adıyla anılıyordu. Türlü larda zamanı türki, zamanı uygur, zamanı hıta, şali türkân, zamanı türkistan benzer biçimde adlarla da anılan bu takvimde seneler sıçgan (fare), ud (sığır), tavışgan (tavşan), lu (ejder), yılan, yond (at), koy (koyun), biçin (maymun), tonguz (domuz) vb. hayvan adlarıyla anılırdı. Bu takvimde bigün (gece ve gündüz) on iki eşit kısma ayrılarak her herhangi birine çağ denir, 1 sene ise gene on ikiye ayrılarak her herhangi birine ay denirdi. On iki hayvanlı takvimin kullanılması müslüman- lığın kabulünden sonrasında da bir sürü türk devletinde sürdürülmüştür.

Osmanlılar'da Selçuklulardaki benzer biçimde uzun süre alaturka takvim (türk takvimi) de denilen hicri-kameri takvim kullanıldı. Mahmut I döneminde bu takvim ile beraber, mali işlemlerde Hicret (622) tarihinden süregelen, güneş yılı esasına dayalı, yılbaşı mart olan rumi (mali ya da hicri-şemsi de denir) takvim kullanılmaya başlandı (1740). Birinci Dünya savaşı yıllarında Gregorius takvim sistemine dayalı takvimi garbinin uygulanmasına da geçildi (1917).


* Türkiye Cumhuriyetinde takvim. Türkiye'de Takvimde tarih mebdeinin tebdili adlı 698 sayılı yasanın kabulünden bu yana garp ülkelerindeki benzer biçimde Gregorius esasına dayalı miladi takvim kullanılmaktadır.


* Devamlı takvim adıyla, istenildiğinde herhangi bir senenin takvimini öğrenmeyi ve tarihler ile bu tarihlere müsavi düşen haftanın günlerini ilgilendiren her problemi çözmeyi elde eden bir tablo belirtilir.


* XIX. yy.'ın ortasından bu yana, Gregorius takvim reformuyla ilgili bir sürü proje önerilmiştir. Ayların süresindeki düzensizlikler ve gün sayısındaki senelik değişimler, modern yaşamın düzenlenmesinde, hakikaten tartışılmaz sıkıntılara yol açmaktadır. Başka mühim bir problem da, 22 mart ile 25 nisan içinde değişebilen Paskalya tarihinin belirsizliğidir.

1927'de meydana getirilen bir anket sonucuna nazaran Milletler topluluğu iki proje üstünde durdu:

1. Durağan takvimde, dört haftalık 13 ay vardır; ay başı daima pazar gününe rastlar. Yılbaşı olan 29 aralık hiçbir haftaya bağlı değildir ve tatildir. Aynı şekilde, geriye kalan yılların geriye kalan günü de her 4 yılda bir 29 hazirana rastlatılır. Bu proje, çok köktenci olduğu ve çok genel bir kullanımla sömestr ve trimestr kavramlarını ortadan kaldıran ay sayıları ihtiva ettiği için eleştirilmiştir.

2. Evrensel takvimde, 91 günlük 4 eşit trimestr vardır: birinci ay pazar günüyle başlar ve 31 gün çeker, ikinci ay çarşamba günü başlar ve 30 gün sürer, üçüncü ay cuma günüyle başlar ve gene 30 gün çeker. Yılbaşı (dinlence) ve geriye kalan yılların geriye kalan günü (aynı şekilde dinlence ve hafta dışı), durağan takvimde olduğu benzer biçimde aralık ayının sonuna ve haziran ayının sonuna eklenmiş olur. Düzeltim, geçiş neredeyse fark edilmeyecek şekilde düzgüsel olarak ilk günü pazara rastlayan bir yılda başlatılır. Bununla beraber, bu şekilde bir yenilik, muhtemelen benimsenmeyecektir, çünkü alışkanlıklarda yaratacağı kopukluğun haricinde, haftanın sürekliliğini bozma benzer biçimde büyük bir sakıncası vardır.

Buna karşılık, yalnız Paskalya tarihini saptamayı sağlayacak, daha sınırı olan bir düzeltim daha vardır (mesela en iyi kronoloji uzmanlarına nazaran İsa'nın dirilişinin ihtimaller içinde yıldönümüne müsavi düşen 5-9 nisan arası). Bu sonucu alan Katolik kilisesi bu reforma karşı gelmemekte, ama ilkin, bilhassa başka hıristiyan topluluklarından bu mevzu hakkında tam bir onay istemektedir.

Takvim üt-tevarih, Kâtip Çelebi'nin kronoloji kitabı. Âdem peygamberden 1648 yılına kadar geçen vakaları gösterir. Tarihle ilgili 1 300 yapıttan yararlanarak bu cetvelleri düzenlediğini gösteren yazar, yapıtının önsözünde ve sonsözünde, tarihten alınması ihtiyaç duyulan dersler üstünde durur; devletlerin duraklama ve yıkılışında savurgan ve adaletsiz yönetimin etkisine, devlet adamlarından beklenen akla ve şeriata uygun önlemlere işaret eder.

Kaynak: Büyük Larousse











Takvim, dönemin yüzyıl, yıl, ay, hafta ve gün benzer biçimde parçalara bölünüp tertipli bir sırayla gösterildiği çizelgedir. Takvim, toplumsal, ticari, dini ya da yönetimsel nedenle gün organize bir sistemdir. Takvim organizasyonu, zamanı dilimlere bölerek gün, hafta, ay ve yıl benzer biçimde isimlendirerek yapılır.


Takvimde süreler, güneş ve ay döngüsü benzer biçimde bir takım astronomik olayların çevrimi ile eşitlendiği benzer biçimde hasat zamanı, suların yükselmesi ve çekilmesi benzer biçimde tabii vakalar üstünden de belirlenebilir. Pek çok uygarlık ve cemiyet kendi hususi gereksinimlerine uygun modelli takvimler geliştirmiştir.


Bütün ülkelerce en fazla Miladi ve Hicri takvimler kullanılır. Miladi takvim, İsa'nın doğumunu (0) başlangıç olarak alır. Bununla birlikte Güneş'e nazaran hazırlanmıştır. Hicri takvim ise Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göçünü başlangıç olarak alır (622) ve Ay'a nazaran hazırlanmıştır.


Tarihçe :

İlk Babil takvimleri kamerî Ay'ı, şu demek oluyor ki birbirini izleyen iki dolunay arasındaki 29,5 günlük süreci temel alan bir sistemdi. Bu döngüye nazaran 365,24199 gün olarak gözlemlenen averaj güneş yılından daha kısa, 354 günlük bir Ay yılı (kameri yıl) ortaya çıktı. Güneş yılına dayalı takvimi ilk geliştirenler, eski çağ Mısırlıları idi. Mısır'da yaşam Nil taşkınlarının çevresinde dönüyordu. Gece göğünün en parlak yıldızı olan Sirius, her yıl Nil'in taştığı zamanlarda, gün doğumundan derhal ilkin parlamaktaydı. Mısırlılar takvimlerini bu vakayla ilgili yapılandırdılar. Mayalar da süre kaydı tutmakla ilgileniyorlardı ama takvimlerini senelik bir dönemle ilişkilendirmemişlerdi. Onlar hem geçmişe hem de geleceğe yönelik bir takvim sistemi kurmuşlardı. İlk takvimin Mısırlılar tarafınca bulunmuş olduğu da söylenmektedir.


Çağıl takvimlerin temeli ise 8. yüzyılda atıldı. Bu takvimler MÖ 46 senesinde Jül Sezar tarafınca kullanıma sokulan Jülyen takvimine dönüştü. Jülyen takvimi, son şekline MS 8 civarında, imparator Agustus döneminde kavuştu.


takvim
  • düzeltme, doğrultma, kıvamına koyma, eğriyi doğru tutma, ta'dil etme, bir şeye kıymet tâyin etmek;
  • zamanı, önemli günleri;
  • gösteren; kısa bilgiler ihtivâ eden sıralama.


Takvim
  • Düzeltme. Doğrultma. Kıvamına koyma. Eğriyi doğru tutma.
  • Ta'dil etme.
  • Bir şeye kıymet tâyin eylemek.
  • Her gün güneşin doğuşu, batışı, ay ahkâmı ve süresi kaydedilmiş olan defter.
  • Günlük olaylardan bahseden gazete.


Takvim
  • Süre bölümleme sistemi.
  • Senenin günlerini gösteren cetvel
  • düzeltme, şekillendirme.


takvim ingilizcesi
  • calendar.
  • - yýlý calendar year


Takvimler
İnsanların tabiatta bir takım şeylerin periyodik bir döngü içinde bulunduğunu fark etmeleri süre terimini hissetmelerini elde etmiştir. Mevsimlerin değişmesi, ağaçların senenin belirgin bir döneminde meyve vermesi, hayvanların mevsimlere nazaran davranışları benzer biçimde gözlemler tekrarlanan süre algısı olarak ilk insanların dikkatini çekmiştir. Bu şekilde periyodik tekrarlanan vakalar ve süregiden olayların ilkel şekilde not alınmasıyla ilk takvimlerin temeli atılmış oldu.

Bununla birlikte insanların kendilerini bir süreç içinde görmeleri, mesela doğumdan ölüme uzanan sürecin gözlemlenmesi, ekinlerin büyümesi süreci benzer biçimde olgular da akıp giden süre terimini doğurmuştur.

DEVAMI





  • Rumi Takvim Nedir?


  • Hicri Takvim Nedir?


  • Miladi Takvim (Gregoryen Takvim) Nedir?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Takvim Nedir?
Takvim Nedir?
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/47280d1460493856-takvim-nedir-t1.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/takvim-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/takvim-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content