TANSİYON a. (fr. tension; lat. tendere. germek'ten). 1. Kardiyol. Kanın atardamar çeperlerine içerden yapmış olduğu tazyik, tans...
TANSİYON a. (fr. tension; lat. tendere. germek'ten).
1. Kardiyol. Kanın atardamar çeperlerine içerden yapmış olduğu tazyik, tansiyon. (Bk. ansikl. böl.)
2. Gerginlik, gerilim.
3. Gerilim düşürücü, atardamar basıncını düşüren ilaçlara denir. || Gerilim ölçmek, bir kimsenin tansiyonunu, bu iş için hazırlanmış hususi bir araçla saptamak.
—Anesteziyol. Kontrollü gerilim düşüklüğü, bilhassa bazı beyin ve sinir ameliyatlarında uygulanan suni gerilim düşüklüğü. (Bk. ansikl. böl.)
—Oftalmol. Göz tansiyonu, GÛZBASINÇTnın eşanlamlısı.
—Ted. Gerilim düşürücü, atardamar basıncını azaltan ilaç için kullanılır.
—Tip. Büyük gerilim, kalbin kasılması (sistol) esnasında kanın damarlara yapmış olduğu basıncın zirve noktası. || Minik gerilim, kalbin gevşemesi (diyastol) esnasında kanın damarlara yapmış olduğu basıncın zirve noktası. || Gerilim aleti, havalı manometresi olan ve atardamar basıncını ölçmeye yarayan aygıt. (Eşanl. SFİGMOMANOMETRE.) || Gerilim düşüklüğü, atardamar basıncının normalden aşağı olması. (Bk. ansikl. böl. Patol.) || Gerilim yüksekliği, atardamar basıncının normalin üstünde olması. (- HİPERTANSİYON.)
—ANSİKL. Anesteziyol. Kontrollü gerilim düşüklüğü, ya ayrı ayrı ya da beraber uygulanan iki teknikle sağlanabilir:
1. halotanla, peridural anesteziyle, raşianesteziyle ya da gangliyoplejik ilaçlarla vazomotor gerilimi kaldıran, böylece atardamar basıncını düşüren vazopleji tekniği;
2. hastanın ameliyat masasında yatma durumunu değiştererek ameliyat alanından uzakta mühim oranda kan toplanmasını elde eden drenaj tekniği. Bu durumda hastanın alacağı konum ameliyat edilecek bölgeye bağlıdır ve ameliyat alanı kesinlikle yüksekte kalmalıdır.
Kontrollü gerilim düşüklüğü, kanamaya bağlı risk ve sorunları azaltarak cerrahın işini kolaylaştırır. Bununla beraber, süresine ve önemine bakılırsa olguların % 0,1 ila 0,5'inde bilhassa anoksi, hatta kalp durması benzer biçimde tehlikeler de doğurabilir. Eğer gerilim düşüklüğü çok belirginse, hasta düz, hatta başaşağı yatırılarak, makromo- lekül madde perfüzyonu yapılarak, gerekirse vazopresyona yol açan ilaçlar şırınga edilerek tehlikenin önüne geçilmeye çalışılır. Bu şekilde bir anesteziden sonrasında hasta sakin ve sessiz uyanır, sadece hemo- dinamik denge tam olmadığı için, ameliyat bölgesi hafifçe yüksekte tutularak hasta 24 saat düz yatırılmalıdır.
—Patol. Gerilim düşüklüğü kendi başına bir hastalık değildir. Yalnız bir emaredir. Çoğu zaman bitkin ya da çöküntü içinde olan kişilerde ve daha çok hanımlarda görülür. Sadece, organik bir nedene de bağlı olabilir; geçici (vagus halsizliği, miyo- kart enfarktüsü) ya da devamlı (düzeltilememiş kalp yetersizliği) olsun, bilhassa mühim kanamalarda daha net ve ani olmak suretiyle tüm hipovolemi hallerinde görülür.
1. Kardiyol. Kanın atardamar çeperlerine içerden yapmış olduğu tazyik, tansiyon. (Bk. ansikl. böl.)
2. Gerginlik, gerilim.
3. Gerilim düşürücü, atardamar basıncını düşüren ilaçlara denir. || Gerilim ölçmek, bir kimsenin tansiyonunu, bu iş için hazırlanmış hususi bir araçla saptamak.
—Anesteziyol. Kontrollü gerilim düşüklüğü, bilhassa bazı beyin ve sinir ameliyatlarında uygulanan suni gerilim düşüklüğü. (Bk. ansikl. böl.)
—Oftalmol. Göz tansiyonu, GÛZBASINÇTnın eşanlamlısı.
—Ted. Gerilim düşürücü, atardamar basıncını azaltan ilaç için kullanılır.
—Tip. Büyük gerilim, kalbin kasılması (sistol) esnasında kanın damarlara yapmış olduğu basıncın zirve noktası. || Minik gerilim, kalbin gevşemesi (diyastol) esnasında kanın damarlara yapmış olduğu basıncın zirve noktası. || Gerilim aleti, havalı manometresi olan ve atardamar basıncını ölçmeye yarayan aygıt. (Eşanl. SFİGMOMANOMETRE.) || Gerilim düşüklüğü, atardamar basıncının normalden aşağı olması. (Bk. ansikl. böl. Patol.) || Gerilim yüksekliği, atardamar basıncının normalin üstünde olması. (- HİPERTANSİYON.)
—ANSİKL. Anesteziyol. Kontrollü gerilim düşüklüğü, ya ayrı ayrı ya da beraber uygulanan iki teknikle sağlanabilir:
1. halotanla, peridural anesteziyle, raşianesteziyle ya da gangliyoplejik ilaçlarla vazomotor gerilimi kaldıran, böylece atardamar basıncını düşüren vazopleji tekniği;
2. hastanın ameliyat masasında yatma durumunu değiştererek ameliyat alanından uzakta mühim oranda kan toplanmasını elde eden drenaj tekniği. Bu durumda hastanın alacağı konum ameliyat edilecek bölgeye bağlıdır ve ameliyat alanı kesinlikle yüksekte kalmalıdır.
Kontrollü gerilim düşüklüğü, kanamaya bağlı risk ve sorunları azaltarak cerrahın işini kolaylaştırır. Bununla beraber, süresine ve önemine bakılırsa olguların % 0,1 ila 0,5'inde bilhassa anoksi, hatta kalp durması benzer biçimde tehlikeler de doğurabilir. Eğer gerilim düşüklüğü çok belirginse, hasta düz, hatta başaşağı yatırılarak, makromo- lekül madde perfüzyonu yapılarak, gerekirse vazopresyona yol açan ilaçlar şırınga edilerek tehlikenin önüne geçilmeye çalışılır. Bu şekilde bir anesteziden sonrasında hasta sakin ve sessiz uyanır, sadece hemo- dinamik denge tam olmadığı için, ameliyat bölgesi hafifçe yüksekte tutularak hasta 24 saat düz yatırılmalıdır.
—Patol. Gerilim düşüklüğü kendi başına bir hastalık değildir. Yalnız bir emaredir. Çoğu zaman bitkin ya da çöküntü içinde olan kişilerde ve daha çok hanımlarda görülür. Sadece, organik bir nedene de bağlı olabilir; geçici (vagus halsizliği, miyo- kart enfarktüsü) ya da devamlı (düzeltilememiş kalp yetersizliği) olsun, bilhassa mühim kanamalarda daha net ve ani olmak suretiyle tüm hipovolemi hallerinde görülür.
Kaynak: Büyük Larousse
Gerilim düşüklüğünün sebepleri nedir?
Gerilim Nedir?
Lugat 2000 Lügat - Türkçe-İngilizce-Almanca-Fransızca Lügat
Gerilim Nedir?
Kan basıncına gerilim denir. Kalp her kasılışında belirli miktardaki kanı atardamarlara pompalar. Bu sırada da, tansiyon en yüksek seviyeye çıkar. Buna büyük gerilim denir. Kalbin iki kasılışı içinde geçen vakit içinde ise, tansiyon en düşük seviyeye iner. Buna da minik gerilim denir. Büyük gerilim ile minik gerilim arasındaki fark da nabız basıncını gösterir. Gerilim yaşa bünyeye ve gerilim ölçüldüğü andaki ruhi ya da bedeni duruma bakılırsa farklılık gösterir.
Kan basıncına gerilim denir. Kalp her kasılışında belirli miktardaki kanı atardamarlara pompalar. Bu sırada da, tansiyon en yüksek seviyeye çıkar. Buna büyük gerilim denir. Kalbin iki kasılışı içinde geçen vakit içinde ise, tansiyon en düşük seviyeye iner. Buna da minik gerilim denir. Büyük gerilim ile minik gerilim arasındaki fark da nabız basıncını gösterir. Gerilim yaşa bünyeye ve gerilim ölçüldüğü andaki ruhi ya da bedeni duruma bakılırsa farklılık gösterir.
TANSİYON
TDK, Türk Dil Kurumu
1. tıp. Tansiyon.
"Yalnız gerilim olağanüstü. Kesinlikle et yememesi lazım." - N. Hikmet
2. Gerilim.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
gerilim ölçmek
tansiyonu düşürmek
tansiyonu çıkmak (ya da fırlamak ya da yükselmek)
tansiyonu yükseltmek
Birleşik Sözler
gerilim aleti
gerilim düşürücü
büyük gerilim
minik gerilim
TDK, Türk Dil Kurumu
1. tıp. Tansiyon.
"Yalnız gerilim olağanüstü. Kesinlikle et yememesi lazım." - N. Hikmet
2. Gerilim.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
gerilim ölçmek
tansiyonu düşürmek
tansiyonu çıkmak (ya da fırlamak ya da yükselmek)
tansiyonu yükseltmek
Birleşik Sözler
gerilim aleti
gerilim düşürücü
büyük gerilim
minik gerilim
gerilim
isim, tıp Fransızca tension
1 . Kanın damarlara içeriden yapmış olduğu tazyik, tansiyon:
"Kocasının hiddetten tansiyonu terfi etti."- H. Taner.
2 . mecaz Gerilim:
"Hiç olmazsa önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de umut etmişti."- T. Buğra.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
gerilim ölçmek
Birleşik Sözler
gerilim düşürücü
isim, tıp Fransızca tension
1 . Kanın damarlara içeriden yapmış olduğu tazyik, tansiyon:
"Kocasının hiddetten tansiyonu terfi etti."- H. Taner.
2 . mecaz Gerilim:
"Hiç olmazsa önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de umut etmişti."- T. Buğra.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
gerilim ölçmek
Birleşik Sözler
gerilim düşürücü
gerilim ingilizcesi
1. blood pressure.
2. tension, tense state.
- aleti sphygmomanometer.
- düþürücü
1. depressor (a drug).
2. (drug) that lowers the blood pressure.
1. blood pressure.
2. tension, tense state.
- aleti sphygmomanometer.
- düþürücü
1. depressor (a drug).
2. (drug) that lowers the blood pressure.
TANSİYON
Kalbin atar damarlara pompaladığı kanın basıncına gerilim denir. Kalp akciğerlerden temiz okijenle temizlenmiş olarak gelen kanı yüksek basınçla atardamarlara sevkeder. Kalbin bu pompalama esanasında yapmış olduğu tazyik 120 mm. civa basıncına eşittir. Buna büyük gerilim denir. Kalp gevşeyince bu tazyik 80'e düşer. Buna da minik gerilim denilir.
DEVAMI
Kalbin atar damarlara pompaladığı kanın basıncına gerilim denir. Kalp akciğerlerden temiz okijenle temizlenmiş olarak gelen kanı yüksek basınçla atardamarlara sevkeder. Kalbin bu pompalama esanasında yapmış olduğu tazyik 120 mm. civa basıncına eşittir. Buna büyük gerilim denir. Kalp gevşeyince bu tazyik 80'e düşer. Buna da minik gerilim denilir.
DEVAMI
Gerilim düşüklüğünün sebepleri nedir?
Gerilim Nedir?
Lugat 2000 Lügat - Türkçe-İngilizce-Almanca-Fransızca Lügat
YORUMLAR