Tunç Çağı Genel Özellikleri

Tunç Çağı ile ilgili ayrıntılı bilgilerin verildiği yazımız. Tunç çağı genel özellikleri nedir? Tunç çağlarında ki uygarlıklar ve insanların...

Tunç Çağı ile ilgili ayrıntılı bilgilerin verildiği yazımız. Tunç çağı genel özellikleri nedir? Tunç çağlarında ki uygarlıklar ve insanların yaşam şekilleri…



Tunç ÇağıYeryüzünde bundan milyonlarca yıl ilkin görünmeye süregelen ilk insanoğlu nasıl yaşarlardı, asla düşündünüz mü?



Şimdiki yaşayışımıza o denli alışmışızdır ki çevremizdeki şeyler olmadan bir insanoğlunun nasıl yaşayabileceğini fikretmek bizlere zor gelir. Hakikaten, o günlerde ne ev vardı, ne odaları ısıtacak soba; ne bir yerden bir yere gitmek için otomobil bulunurdu, ne de uzak yolculuklar için tren, vapur, tayyare. Şimdiki yiyeceklerimizin başlangıcında gelen ekmeği dahi o çağların insanları bilmiyorlardı. Bu yoksunluklar içinde bir Taş Çağı insanının yaşayışı türlü zorluklar içinde geçerdi.



AİLENİN KÖKÜ ÇOK ESKİ



Aile daha o çağlardan bu yana kurulmuştu. Ev yerine bir mağarada yatıp kalkan ailenin erkeği, sabah olup kalkınca, evinin yiyeceğini sağlamak için yola koyulurdu. Onun günlük işlerinin başlangıcında av gelirdi. Esnek bir dalı büküp iki ucu arasına ip bağlayarak germiş, kendine bir yay yapmıştı: bununla ok atmasını da öğrenmişti. İşte bu silahını alır, ava çıkardı. Ok atarak tavşan, sincap, karaca benzer biçimde hayvanları vurmak oldukça kolaysa da, balık tutmak zordu. Düşüne düşüne bunun da yolunu bulmuş, bir ipin ucuna sivri bir çengel takarak ilk oltayı da yapmıştı. Adam, vurduğu hayvanları yüklenerek, eve vardığında karısını mağaranın önünde ateş yakmış bulurdu.

Çoluk-çocuk, tüm aile ateşin başına toplanırlar, av etlerini pişirerek yerlerdi. Akşama da bu şekilde bir yemekle karınlarını doyururlar, sonrasında mağaralarına kapanıp uyurlardı.



Daha o çağlarda dahi, hanımla adam içinde iş kısımı yapılmış, bu şekilde de aile kurulmuştu. Bundan dolayı, uygarlığın temeli ailedir diyebiliriz.



Hanım, yaradılışı bakımından, erkekten daha küçük, daha ince yapılı olduğundan, mağaradaki ev işleriyle uğraşır, ava çıkmazdı. Ava gitmek, yuvayı yırtıcı hayvanlara karşı korumak adamın göreviydi. Küçüklere da analar bakardı. Onlar da, büyüyünce, erkekse babasının yolundan gider, kızsa annesine yardım ederdi.



İLK ŞEHİRLER KURULUYOR



İlk insanoğlu, çevrelerini kuşatan tabiatın kanunlarını öğrendikçe yaşayışlarını daha iyi bir biçime sokmaya başladılar. Ayrıca, mağaralardan çıkıp, kendilerine ağaç kütüklerinden, dallardan, otlardan, sazlardan kulübeler kurdular. Sonrasında, topraktan tuğla yapmasını öğrendiler. Bunlarla evler yaptılar.



Ev kurmasını öğrenince, insanların cemiyet yaşamı başladı. Bundan sonra av ardında koşarak, oradan oraya dolaşıp durmuyorlardı. Hepimiz evini birbirine yakın yapmıştı. Böylelikle, köyler meydana geldi. Köyler büyüdü, kasaba, kasabalar kent oldu. insanoğlu şimdi pek çok işler yapmasını da öğrenmişlerdi: Kimisi deriden pabuç yapıyor, kimisi nebat saplarından kumaş dokuyor, kimisi ağaçları kesip biçiyor, marangozluk ediyordu.



Gide gide, bu şekilde meslekler ortaya çıktı. Şimdi insanoğlu birbirleriyle alışveriş ediyorlar, kendilerine ihtiyaç duyulan şeyleri o işlerle uğraşanlardan alıyorlardı. Birbirleriyle yoğrulup bir cemiyet olmuşlar, hep bir arada, birbirine uyarak yaşamaya başlamışlardı. Böylelikle uygarlık hayata merhaba dedi, gittikçe de gelişti.



İLK UYGARLIK ASYA’DA DOĞDU



Bundan 6000 yıl kadar ilkin M. Ö. 4000 yıllarına doğru Asya’da türlü uygarlıklar gelişti. Bunların kimi birbirine yakın, kimi de uzak bölgelerdeydi; içlerinde hızla gelişenler olduğu benzer biçimde ilerlemeleri yavaş olanlar da vardı.



Aral Gölü ile Hazar Denizi arasındaki bölümde yaşayanlar kendilerine, odunlardan kurulup sazla kaplanmış olmakla beraber, çok düzgün kulübeler yapmışlardı; avcılıkla olduğu benzer biçimde balıkçılıkla da geçiniyorlardı. Kaba toprak kaplar kullanıyorlar, taştan kemikten el araçları yapıyorlardı. Buna karşılık, daha doğuda, Yenisey kıyılarına yakın bölgelerde, tarımla, avla uğraştıkları halde, inek, at benzer biçimde hayvanlar yetiştiren insanoğlu vardı ki bu tür durumlar toprak kap yapmada Hazar kıyılarındakilerden daha ileri gitmişlerdi; kapların üstüne ilkel süslemeler de yapıyorlardı.



TUNÇ ÇAĞI BAŞLIYOR



M. Ö. 2000 yıllarında Asya’nın derhal her bölgesinde oldukça ileıı bir uygarlık gelişmiş bulunuyordu. Altay Dağları’nda yaşayanlar topraktan maden çıkarıp eritmesini, birbirine katmasını da biliyorlardı; ayrıca, bakırla kalayı karışmasını sağlayarak tunç elde ediyorlar, bundan türlü kaplar yapıyorlardı. Böylelikle, insanlık tarihinde Tunç Devri başladı.



Baykal Gölü çevresinde yaşayanlar da türlü alanlarda fazlaca ilerlemişlerdi. Avcılığı, balıkçılığı, tarımı komşularından ileri götürdükleri benzer biçimde, sanatta da büyük bir gelişme göstermişlerdi: Taşları, kemikleri, tahtaları yontup oyup üstlerine türlü şekiller işliyorlar, yeşim taşını düzleyip parlatarak süsler, küçük heykeller de yapıyorlardı. Bunların, M. Ö. 1700 – 1200 yılları içinde, toprakla ilgili putlara taptıkları da anlaşılıyor.



BİLGİ ALIŞVERİŞİ



Türlü bölgelerdeki insan toplulukları içinde bundan sonra bilgi alışverişi de başlamıştı. Bu işte çöllük bölgelerdeki insanoğlu üstlerine bir aracılık görevi almış gibiydiler: Hayatlarını hayvan otlatacak bölgeler aramakla geçiren bu göçebeler şimdiki Çin’den Mançurya’ya, Türkistan’dan Moğolistan’a kadar dolaşıp duruyorlar, her gittikleri yerden de gördüklerini, öğrendiklerini başka bölgelere aktarıyorlar, birinden öbürüne mal götürüyorlardı. Ayrıca, Baykal’lıların, onlar vasıtasıyla, yabancı ülkelere yeşim taşından yapılmış eşya sattıkları da anlaşılıyor.



AYIYA TAPANLAR DA VARDI



Asya’nın şark bölgelerinde, Büyük Okyanus kıyılarında daha ağır ilerleyen uygarlıkların izlerine rastlıyoruz. Bu tür şeyler ev yapmasını daha öğrenmemişler, mağara çağından fakat bir aşama ileri gitmişlerdi: Toprağın içini oyup üzerini sazlarla kapattıkları inlerde yaşıyorlardı. Ekranda görülen pencereden, su kıyılarına yerleşmiş olanlar balıkçılıkla, daha içeridekiler de avcılıkla geçiniyorlardı. Ayı avı başta geliyordu. Bununla birlikte, ayıya da tapıyorlardı.



Şimdiki Japonya’da ilk yerleşme izleri M. Ö. 3500 yıllarında başlamışsa da ilerleme geç olmuştu. Orada yaşayanlar fakat 2000 yıllarında düzgün toprak kaplar hayata geçirmeye başlamışlardı. Bunların çok garip şekilleri vardı. Jomon uygarlığı ismi verilen bu gelişmeler Sibirya’da, Çin kıyılarında meydana gelen medeniyetlerle yakınlık gösterir.



GERİ KALANLAR KÖLE OLUYORLAR



Yavaş gelişen uygarlıklardan birisini de Güneydoğu Asya’daki topluluklarda görüyoruz. Annam’da Hoa-Bin insanları M. 0. 4000 yıllarında daha Eski Taş Çağı’nda bulunuyorlardı. Uygarlıkta geri kalan her topluluk benzer biçimde, onlar da, çok geçmeden, daha ileri insanların egemenliği altına girdiler. Şimdi Annam’ı ellerine geçirmiş olan Ba-Ksuyenler çoktan Cilalı Taş Devri’ne geçmişler, tarımda da oldukça ilerlemişlerdi.



Daha güneyde şimdiki Çin kıyılarında, îndonezya, Melanezya adalarında balıkçılık, denizcilik ilerlemiş, ziraat geri kalmıştı. Ora insanları fakat M.Ö. 2000 yıllarının sonlarında tarıma geçebildiler. Dicle ile Fırat arasındaki toprakların daha şimal kesiminde yaşayanlar da aşağı-yukarı aynı uygarlık seviyesine gelmişlerdi. Bunların, yazı deyemezsek de, ona benzer, bazı anlamları olan şekiller çizdiklerini görüyoruz. Mezopotamya’nın cenup kesimlerinde ise, M. Ö. 5 – 6000 yıllarında, daha geri bir uygarlık bulunuyordu. Buralardaki insanoğlu yalnız avla, avcılıkla, balıkçılıkla geçiniyorlardı. Bölgenin bataklık oluşundan dolayı ziraat pek ilerleyememiş, madencilik ise asla gelişmemişti.

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Tunç Çağı Genel Özellikleri
Tunç Çağı Genel Özellikleri
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/tunc-cagi.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/tunc-cag-genel-ozellikleri.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/tunc-cag-genel-ozellikleri.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content