Yasak -ğı isim 1 . Bir işin yapılmasına karşı olan yasal ya da yasa dışı engel, memnuiyet: "İçki yasağı. Av yasağı."- . 2...
Yasak -ğı
isim
1 . Bir işin yapılmasına karşı olan yasal ya da yasa dışı engel, memnuiyet:
2 . ödat Yapılmaması istenmiş olan, yok, memnu, haram:
isim
1 . Bir işin yapılmasına karşı olan yasal ya da yasa dışı engel, memnuiyet:
"İçki yasağı. Av yasağı."- .
2 . ödat Yapılmaması istenmiş olan, yok, memnu, haram:
"Bizim çocukluğumuzun şiirlerinde sevinç yasak denecek kadar ayıptı."- F. R. Atay.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- yasak etmek
- yasak olmak
- yasak savmak
Birleşik Sözler
- yasak sevgi
- yasak bölge
- yasak kitap
- yasak meyve
- av yasağı
- basın yasağı
- seçim yasağı
Bayanlara Yasak
Oyun indirmek yasak mı?
Saraylar - Yasak Kent Sarayı
YASAKÇI a.
1. Esk Muhafız, kavas.
2. Yöre Bir yeri sakınan, bekleyen kimse; bekçi, nöbetçi.
—Kur. tar. Osmanlılar'da taşra kulluklarında görevlendirilen yeniçerilere verilen isim.
—Osmanlılar'da Tanzimat'tan (1839) ilkin yabancı elçilikleri sakınan yeniçeri neferlerine verilen isim.
♦ sıf. Yasaklar koyan bir kimse ve bu kimsenin tutumu için kullanılır: Yasakçı bir anlayışın ürünü olan yasalar.
1. Esk Muhafız, kavas.
2. Yöre Bir yeri sakınan, bekleyen kimse; bekçi, nöbetçi.
—Kur. tar. Osmanlılar'da taşra kulluklarında görevlendirilen yeniçerilere verilen isim.
—Osmanlılar'da Tanzimat'tan (1839) ilkin yabancı elçilikleri sakınan yeniçeri neferlerine verilen isim.
♦ sıf. Yasaklar koyan bir kimse ve bu kimsenin tutumu için kullanılır: Yasakçı bir anlayışın ürünü olan yasalar.
Kaynak: Büyük Larousse
YASAK a.
1. Bir toplulukta, bir mekanda vb. yasalar, yönetmelikler, toplumsal kurallar, kurumlar (din, ahlak vb.) tarafınca, yapılmasına izin verilmemiş şey: Yasaklarla dolu bir yaşam. Bir yasağı kaldırmak. Darbeciler sokağa çıkma yasağı duyuru ettiler. Dinin yasakları. (Bk. ansikl. böl. Sos. antropol.)
2. Eylem + mak + yasaktır, bir fiil izin verilmediğini, onun yasaklandığını anlatır (resmi kalıp tümce): Sigara içmek yasaktır. Burada yüzmek yasaktır.
3. (Bir şeyi) yasak etmek, onu yasaklamak. || Yasak olmak, bir şeyin yapılması yasaklanmak, yapılmaması istenmek. || Yasak savmak, bir nesneden söz ederken, bir gereksinimi şimdilik, şöyleki bu şekilde karşılamak: Bu kıyafetle birden fazla ay daha yasak savanz; bir kimseden söz ederken, bir işi hatır belasına istemeye istemeye üstünkörü yapmak: Oturup çabalama değildir, seninkisi yasak savma. || Sokağa çıkma yasağı, evden çıkılmasını geçici olarak yasaklayan askeri bir uygulama ya da güvenlik önlemi.
—Huk. Bir eylemin yapılmasına hukuk ku- rallannca getirilen engel. || Yasak süresi, kimi işlemlerin yapılmasının yasaklanmış olduğu süre || Evlenme yasağı, yasada öngörülen yakın akrabalar içinde evlenme* sözleşmesi yapılmasına izin verilmemesi.
—Tar. içki yasağı, ABD'de 1919'la 1933 içinde alkollü içkilerin yasaklanması. (Bk. ansikl. böl.)
♦ sıf.
1. Yapılmaması istenmiş, buyrulmuş olan; memnu: Yasak kitaplar sıralaması.
2. Yasak sevgi, hukukça, dinsel ve töre sel yönden sakıncalı görülen sevgi.
—Cez. huk. Yasak hakların geri verilmesi, kamu hizmetlerinden yasaklılık ve ce za mahkûmiyetinden doğan diğeri ehliyetsizliklerin ortadan kaldırılmasını elde eden kurum. (Bk. ansikl. böl.)
—Din. Yasak meyve, cennette Tanrı'nın yasaklamış olmasına rağmen Âdem ile Havva'nın bu yasağı unutarak yedikleri meyve. (Bk. ansikl. böl.)
—Fiz. ve Astrofiz. Yasak geçiş, enerji düzeyleri arasındaki, olağan koşullarda eleme kurallanna uymayan bir kuvarıtal geçiş için kullanılır. (Bu kurallar, probleminin bakışım özelliklerinden lanan korunum yasalannı belirtir) || Yasak tayf çizgisi, bu geçişe müsavi düşen ve geçiş yasak olduğundan, olağan koşullarda, sözkonusu sistemin tayfında yer almayan tayf çizgisi. (Malum fizyolojik koşullarda, yasak tayf çizgileri görünmez. Ayrıca bu tür durumlar Evren'in, yoğunluğu son aşama az kimi bölgelerine [yıldızlararası ortamın bulutsular, güneş tacı] ilişkin tayflarda gözlemlenebilir.)
—Huk. Yasak bölge — ASKERİ YASAK BÖLGE*
—Verg. huk. Yasak mallar sıralaması, gümrüklerde, ülkeye giriş ya da çıkışı yasaklanan malları kapsayan sıralama.
—ANSİKL. Cez. huk. Devamlı olarak kamu hizmetlerinden yasaklılık ile diğeri ehliyetsizlikler, asli ceza olabileceği şeklinde, başka bir cezanın yasal sonucu olarak da verilmiş olabilir. Ehliyetsizlik cezaları, mahkûmiyetten lanmak koşuluyla her ne şekilde olursa olsun kişinin ehliyetlerini kısıtlayan yaptırım ve önlemleri kapsar. Ör neğin, mahkûmiyet sebebiyle belli başlı bir mesleği yapamama şeklinde. Memnu hakların iadesi, hükümlünün bulunmuş olduğu ağır ceza mahkemesinden istenir. Fakat, bu istemde bulununabilmesi için yasa bir takım koşulların varlığını aramıştır:
1. Asli cezanın ortadan kalkması (asli ceza, infaz, af, zamanaşımı şeklinde nedenlerle ortadan kalkmış olabilir).
2. Belli başlı bir sürenin geçme si. Yasaklılık ya da ehliyetsizlikler asli ce zaya bağlı olmaksızın verilmişse bu süre hükmün kesinleştiği tarihten başlayarak beş senedir. Yasaklılık asli cezaya bağlı ise, süre infazın sona ermesinden başlayarak gene beş senedir. Bu koşulların varlığı durumunda istenebilecek memnu hakların iadesine karar verilebilmesi de iki koşula bağlıdır: 1. hükümlünün iyi hali; 2. mahkûmiyet borçlarının ödenmiş olması.
—Din. Hıristiyanlıkta, Havva'nın Âdem'e bu meyveyi yedirmesi “asli günah†diye nitelendirilir ve bu olayın tüm insanların suçlu doğmalarına yol açtığına inanılır. Tevrat'ta yasak meyveyi hanıma (Havva) yılanın, Âdem'e de kadının yedirdiği belirtilirse de (Tekvin, 3), Kuran'da Havva'yı da, Âdem'i de bu mevzuda aldatanın şeytan olduğu anlatılır (II, 36). Bilhassa bir ayette (XX, 120) şeytanın Âdem'e seslenerek "Ey Adem! Sana ebedilik ağacını ve eskimeyen hükümdarlığı göstereyim mi?†sözleriyle onu aldattığının açıklanması, ilk günaha kadının niçin olduğu yolundaki hıristiyan inancının -İslam dinine göre- yanlışlığını ortaya koyar. Bununla birlikte, İslam dininde bu olayın tüm insanları suçlu kıldığı biçimindeki inanç da benimsenmez. Kuran, Âdem'in bu günahı unutkanlığı sebebiyle işlediğini (XX, 115), eşi ile beraber pişman bulunduğunu, Tanrı'ya yalvardığını (VIII, 23) ve tövbesinin kabul edildiğini bildirir (II, 37).
—Sok antropol. Tüm dinler uyulması ihtiyaç duyulan belli başlı yasaklar getirir. Fakat her yerde mesela politika ve aile alanlarında dinsel olmayan yasaklar da vardır. Melanezya'da olduğu şeklinde, şefin kişiliğiyle ilgili yasaklamalar (tabu .terimi bu yasaklamalardan başlayarak gelişmiştir) ya da her toplumda değişik bir şekilde tanımlanan yakınıyla yatmayı yasaklayan evrensel evlilik yasaklamalan bu şekilde yasaklardandır.
. Maddi nesne diri varlık, edim, yer, zamansal alan, konum, dile getirme vb. her şey yasaklanabilir. Mesela beslenme yasakları (müslümanlar için domuz eti yeme yasağı), cinsel ilişki yasakları (bir sürü geleneksel toplumda toplumsal yaşama giriş şeklinde bir takım dönemler süresince ya da ce naze töreni ya da tapınma ayinleri esnasında), dolaşım yasakları (insansal olmayan özlüklerin, "mülkü†olan filanca yerde yürümek), temas yasaklan (belli başlı bir nesne ye dokunmak), söz yasakları vb. şeklinde yasaklar vardır. Birbirleriyle birleştirilebilen bu yasaklar devamlı de, geçici de olabilir (bir ayin periyodunu ya da rahip, şef şeklinde kişilerin koşulunu kapsayabilir).
Yasaklar, kendilerini getiren özlüğe nazaran ayrılabilir. Bu özlük kimi süre belirgin bir öznedir (bir tann, bir ruh, bir tapınmayı kuran bir güç), kimi süre da bu türlü bir yasağı koyan ya da bu yasağın nedenini açıklayan hiçbir etmen yoktur (bir takım top- lumlarda, bayanların yiyecek maddesi dövdükleri havaneli üstüne adamların oturması yasaktır [örneğin afrika toplumları]).
Her yasağın çiğnenmesi bir yaptırıma neden olur. Bu yaptırım, yasağa uyulmamasına “öfkelenen†bir etmen tarafınca "gönderilebileceği" şeklinde kökeninde aracı bir güç bulunmadan, kendiliğinden içkin bir yaptırım da olabilir (mesela toplumsal grupta içkin bir yasa tarafınca yasaklanan yakınıyla yatma). Bu yaptırımlar çoğu zaman ya yasağın çiğneyicisi olan bireye, ya da onun mahalle, soysop, aile, torunlar şeklinde bağlı bulunmuş olduğu gruplarından herhangi birine zarar veren mutsuzluk, hastalık ve ölümlere dayanır.
Bir yasağın çiğnenmesi günah kavramıyla karıştırılmamalıdır. Anane toplum- larda yaptırım, yasakta içkin olarak kabul edilir ve yasağı çiğneyenin niyetinden bağımsız olarak harekete geçer. Toplumsal düzenin etkili bir kontrol ve koruma aracı olan yasak, rahat ahlak buyruğunu aşar. Geleneksel toplumlarda yasağın çiğnenmesi bir yanılgı olarak değildir, zararı olan etkilerini geçersiz kılmak için kendiliğinden onarım sistemleri,metotları (bilhassa kurbanlar) gerektiren bir edim olarak görülür. .
—far. Kilise çevreleri tarafınca XIX. yy. başlarında istenmeye başlanan içki yasağı, ilkin yirmi yedi eyalette yürürlüğe girdi, bir süre sonra Anayasa'da meydana getirilen on sekizinci farklılık ile tüm ABD'yi kapsamına aldı (ocak 1919). Yasağın uygulaması, % 5 alkol içeren her tür içkinin satışını yasaklayan bir yasayla belirlendi (ekim 1919). Fakat "kuru rejim" etken bir kaçakçılığa ve netlerle dr/lar içinde gerçek bir siyasal savaşıma yol açtı. Çabalama kapasitesini ve ücretlilerin satınalma enerjisini çoğaltmak için benimsenen yasak amacına ulaşamadı, Franklin Roosevelt, yirmi birinci farklılık ile yasağı kaldırttı (1933). [içki yasağı Norveç'te 1919'dan 1926'ya, Finlandiya'da da 1919'dan 1932'ye kadar uygulandı ] ( İÇKİ yasağı.)
1. Bir toplulukta, bir mekanda vb. yasalar, yönetmelikler, toplumsal kurallar, kurumlar (din, ahlak vb.) tarafınca, yapılmasına izin verilmemiş şey: Yasaklarla dolu bir yaşam. Bir yasağı kaldırmak. Darbeciler sokağa çıkma yasağı duyuru ettiler. Dinin yasakları. (Bk. ansikl. böl. Sos. antropol.)
2. Eylem + mak + yasaktır, bir fiil izin verilmediğini, onun yasaklandığını anlatır (resmi kalıp tümce): Sigara içmek yasaktır. Burada yüzmek yasaktır.
3. (Bir şeyi) yasak etmek, onu yasaklamak. || Yasak olmak, bir şeyin yapılması yasaklanmak, yapılmaması istenmek. || Yasak savmak, bir nesneden söz ederken, bir gereksinimi şimdilik, şöyleki bu şekilde karşılamak: Bu kıyafetle birden fazla ay daha yasak savanz; bir kimseden söz ederken, bir işi hatır belasına istemeye istemeye üstünkörü yapmak: Oturup çabalama değildir, seninkisi yasak savma. || Sokağa çıkma yasağı, evden çıkılmasını geçici olarak yasaklayan askeri bir uygulama ya da güvenlik önlemi.
—Huk. Bir eylemin yapılmasına hukuk ku- rallannca getirilen engel. || Yasak süresi, kimi işlemlerin yapılmasının yasaklanmış olduğu süre || Evlenme yasağı, yasada öngörülen yakın akrabalar içinde evlenme* sözleşmesi yapılmasına izin verilmemesi.
—Tar. içki yasağı, ABD'de 1919'la 1933 içinde alkollü içkilerin yasaklanması. (Bk. ansikl. böl.)
♦ sıf.
1. Yapılmaması istenmiş, buyrulmuş olan; memnu: Yasak kitaplar sıralaması.
2. Yasak sevgi, hukukça, dinsel ve töre sel yönden sakıncalı görülen sevgi.
—Cez. huk. Yasak hakların geri verilmesi, kamu hizmetlerinden yasaklılık ve ce za mahkûmiyetinden doğan diğeri ehliyetsizliklerin ortadan kaldırılmasını elde eden kurum. (Bk. ansikl. böl.)
—Din. Yasak meyve, cennette Tanrı'nın yasaklamış olmasına rağmen Âdem ile Havva'nın bu yasağı unutarak yedikleri meyve. (Bk. ansikl. böl.)
—Fiz. ve Astrofiz. Yasak geçiş, enerji düzeyleri arasındaki, olağan koşullarda eleme kurallanna uymayan bir kuvarıtal geçiş için kullanılır. (Bu kurallar, probleminin bakışım özelliklerinden lanan korunum yasalannı belirtir) || Yasak tayf çizgisi, bu geçişe müsavi düşen ve geçiş yasak olduğundan, olağan koşullarda, sözkonusu sistemin tayfında yer almayan tayf çizgisi. (Malum fizyolojik koşullarda, yasak tayf çizgileri görünmez. Ayrıca bu tür durumlar Evren'in, yoğunluğu son aşama az kimi bölgelerine [yıldızlararası ortamın bulutsular, güneş tacı] ilişkin tayflarda gözlemlenebilir.)
—Huk. Yasak bölge — ASKERİ YASAK BÖLGE*
—Verg. huk. Yasak mallar sıralaması, gümrüklerde, ülkeye giriş ya da çıkışı yasaklanan malları kapsayan sıralama.
—ANSİKL. Cez. huk. Devamlı olarak kamu hizmetlerinden yasaklılık ile diğeri ehliyetsizlikler, asli ceza olabileceği şeklinde, başka bir cezanın yasal sonucu olarak da verilmiş olabilir. Ehliyetsizlik cezaları, mahkûmiyetten lanmak koşuluyla her ne şekilde olursa olsun kişinin ehliyetlerini kısıtlayan yaptırım ve önlemleri kapsar. Ör neğin, mahkûmiyet sebebiyle belli başlı bir mesleği yapamama şeklinde. Memnu hakların iadesi, hükümlünün bulunmuş olduğu ağır ceza mahkemesinden istenir. Fakat, bu istemde bulununabilmesi için yasa bir takım koşulların varlığını aramıştır:
1. Asli cezanın ortadan kalkması (asli ceza, infaz, af, zamanaşımı şeklinde nedenlerle ortadan kalkmış olabilir).
2. Belli başlı bir sürenin geçme si. Yasaklılık ya da ehliyetsizlikler asli ce zaya bağlı olmaksızın verilmişse bu süre hükmün kesinleştiği tarihten başlayarak beş senedir. Yasaklılık asli cezaya bağlı ise, süre infazın sona ermesinden başlayarak gene beş senedir. Bu koşulların varlığı durumunda istenebilecek memnu hakların iadesine karar verilebilmesi de iki koşula bağlıdır: 1. hükümlünün iyi hali; 2. mahkûmiyet borçlarının ödenmiş olması.
—Din. Hıristiyanlıkta, Havva'nın Âdem'e bu meyveyi yedirmesi “asli günah†diye nitelendirilir ve bu olayın tüm insanların suçlu doğmalarına yol açtığına inanılır. Tevrat'ta yasak meyveyi hanıma (Havva) yılanın, Âdem'e de kadının yedirdiği belirtilirse de (Tekvin, 3), Kuran'da Havva'yı da, Âdem'i de bu mevzuda aldatanın şeytan olduğu anlatılır (II, 36). Bilhassa bir ayette (XX, 120) şeytanın Âdem'e seslenerek "Ey Adem! Sana ebedilik ağacını ve eskimeyen hükümdarlığı göstereyim mi?†sözleriyle onu aldattığının açıklanması, ilk günaha kadının niçin olduğu yolundaki hıristiyan inancının -İslam dinine göre- yanlışlığını ortaya koyar. Bununla birlikte, İslam dininde bu olayın tüm insanları suçlu kıldığı biçimindeki inanç da benimsenmez. Kuran, Âdem'in bu günahı unutkanlığı sebebiyle işlediğini (XX, 115), eşi ile beraber pişman bulunduğunu, Tanrı'ya yalvardığını (VIII, 23) ve tövbesinin kabul edildiğini bildirir (II, 37).
—Sok antropol. Tüm dinler uyulması ihtiyaç duyulan belli başlı yasaklar getirir. Fakat her yerde mesela politika ve aile alanlarında dinsel olmayan yasaklar da vardır. Melanezya'da olduğu şeklinde, şefin kişiliğiyle ilgili yasaklamalar (tabu .terimi bu yasaklamalardan başlayarak gelişmiştir) ya da her toplumda değişik bir şekilde tanımlanan yakınıyla yatmayı yasaklayan evrensel evlilik yasaklamalan bu şekilde yasaklardandır.
. Maddi nesne diri varlık, edim, yer, zamansal alan, konum, dile getirme vb. her şey yasaklanabilir. Mesela beslenme yasakları (müslümanlar için domuz eti yeme yasağı), cinsel ilişki yasakları (bir sürü geleneksel toplumda toplumsal yaşama giriş şeklinde bir takım dönemler süresince ya da ce naze töreni ya da tapınma ayinleri esnasında), dolaşım yasakları (insansal olmayan özlüklerin, "mülkü†olan filanca yerde yürümek), temas yasaklan (belli başlı bir nesne ye dokunmak), söz yasakları vb. şeklinde yasaklar vardır. Birbirleriyle birleştirilebilen bu yasaklar devamlı de, geçici de olabilir (bir ayin periyodunu ya da rahip, şef şeklinde kişilerin koşulunu kapsayabilir).
Yasaklar, kendilerini getiren özlüğe nazaran ayrılabilir. Bu özlük kimi süre belirgin bir öznedir (bir tann, bir ruh, bir tapınmayı kuran bir güç), kimi süre da bu türlü bir yasağı koyan ya da bu yasağın nedenini açıklayan hiçbir etmen yoktur (bir takım top- lumlarda, bayanların yiyecek maddesi dövdükleri havaneli üstüne adamların oturması yasaktır [örneğin afrika toplumları]).
Her yasağın çiğnenmesi bir yaptırıma neden olur. Bu yaptırım, yasağa uyulmamasına “öfkelenen†bir etmen tarafınca "gönderilebileceği" şeklinde kökeninde aracı bir güç bulunmadan, kendiliğinden içkin bir yaptırım da olabilir (mesela toplumsal grupta içkin bir yasa tarafınca yasaklanan yakınıyla yatma). Bu yaptırımlar çoğu zaman ya yasağın çiğneyicisi olan bireye, ya da onun mahalle, soysop, aile, torunlar şeklinde bağlı bulunmuş olduğu gruplarından herhangi birine zarar veren mutsuzluk, hastalık ve ölümlere dayanır.
Bir yasağın çiğnenmesi günah kavramıyla karıştırılmamalıdır. Anane toplum- larda yaptırım, yasakta içkin olarak kabul edilir ve yasağı çiğneyenin niyetinden bağımsız olarak harekete geçer. Toplumsal düzenin etkili bir kontrol ve koruma aracı olan yasak, rahat ahlak buyruğunu aşar. Geleneksel toplumlarda yasağın çiğnenmesi bir yanılgı olarak değildir, zararı olan etkilerini geçersiz kılmak için kendiliğinden onarım sistemleri,metotları (bilhassa kurbanlar) gerektiren bir edim olarak görülür. .
—far. Kilise çevreleri tarafınca XIX. yy. başlarında istenmeye başlanan içki yasağı, ilkin yirmi yedi eyalette yürürlüğe girdi, bir süre sonra Anayasa'da meydana getirilen on sekizinci farklılık ile tüm ABD'yi kapsamına aldı (ocak 1919). Yasağın uygulaması, % 5 alkol içeren her tür içkinin satışını yasaklayan bir yasayla belirlendi (ekim 1919). Fakat "kuru rejim" etken bir kaçakçılığa ve netlerle dr/lar içinde gerçek bir siyasal savaşıma yol açtı. Çabalama kapasitesini ve ücretlilerin satınalma enerjisini çoğaltmak için benimsenen yasak amacına ulaşamadı, Franklin Roosevelt, yirmi birinci farklılık ile yasağı kaldırttı (1933). [içki yasağı Norveç'te 1919'dan 1926'ya, Finlandiya'da da 1919'dan 1932'ye kadar uygulandı ] ( İÇKİ yasağı.)
Kaynak: Büyük Larousse
yasak ingilizcesi
1. prohibition; ban.
2. forbidden, prohibited, off-limits.
- bölge off-limits area.
- etmek /ý/ to forbid, prohibit; to ban.
- olmak to be forbidden, be prohibited; to be banned.
- savmak
1. (for something) to do in a pinch, just to pass muster, get one by and no more, get you through and no more, just barely to suffice, just to come up to the mark.
2. (for something) to be done merely for the sake of form, be done merely for the sake of etiquette or propriety.
1. prohibition; ban.
2. forbidden, prohibited, off-limits.
- bölge off-limits area.
- etmek /ý/ to forbid, prohibit; to ban.
- olmak to be forbidden, be prohibited; to be banned.
- savmak
1. (for something) to do in a pinch, just to pass muster, get one by and no more, get you through and no more, just barely to suffice, just to come up to the mark.
2. (for something) to be done merely for the sake of form, be done merely for the sake of etiquette or propriety.
yasakçı
isim
1 . Kavas.
2 . halk ağzında Bekçi, nöbetçi.
isim
1 . Kavas.
2 . halk ağzında Bekçi, nöbetçi.
yasak sevgi
isim
isim
- Hukuk, din, töre bakımından uygun görülmeyen, reddedilen sevgi:
Bayanlara Yasak
Oyun indirmek yasak mı?
Saraylar - Yasak Kent Sarayı
YORUMLAR