YATIK sıf. 1. Bir düzleme, bir çizgiye nazaran eğik duran, dik olmayan bir şey için kullanılır. 2. Çok beklediği için dayanıklılığın...
YATIK sıf.
1. Bir düzleme, bir çizgiye nazaran eğik duran, dik olmayan bir şey için kullanılır.
2. Çok beklediği için dayanıklılığını yitirmiş olan: Yatık kumaş.
3. Çevrilmiş, devrik olan: Yatık yaka.
—Bot. Toprağa yatmış olan saplara denir (mesela kavunun sapları yatıktır). [Eşanl. SüRüNGEN.] || Sap taslağı çeneklerin kenarına dayanan eğri embriyonun çeneğine denir. || Yatık saplı, kasıkotu, kuşekmeği, madımak benzer biçimde, saplan yerde yayılan, fakat ekkök salmayan bitkilere denir.
—Denize. Diğerine nazaran daha ağır olan bordası üstüne meyletmiş bir vapur için kullanılır.
—El sant. Yatık Buhara iğnesi, bir tür tutturma iğnesi. (Kordon, sim, sutaşı, harç vb.'nin tutturulmasında kullanılır. Deseni oluşturan kordon, sim vb.'yi iplikle eşit aralıklar bırakarak tutturup ikinci sırada bunların ortasına gelecek şekilde aynı işlemi yineleyerek yapılır.)
—Hat. Yatık yazı, sağdan sola doğru eğik olan yazı.
—Ziraat. Yere yatay durumda bulunan ve bu yüzden biçilmesi zorlaşan ekine denir.
—Ferz. Yatık yaka, oyuk kısmı giysinin boyun açıklığına denk gelen ve düz olarak oturan yaka. || Yatık pili, kıvrımın sağına ya da soluna yatırılan pili.
—Yerbil. Yatık kıvrım, eksen düzlemi yataya çok yakın olan kıvrım.
♦ a. Yörs. Yayvan su kabı.
—Dökme. Çözgüsü yün, atkısı pamuk ipliğiyle dokunmuş bir tür kumaş.
1. Bir düzleme, bir çizgiye nazaran eğik duran, dik olmayan bir şey için kullanılır.
2. Çok beklediği için dayanıklılığını yitirmiş olan: Yatık kumaş.
3. Çevrilmiş, devrik olan: Yatık yaka.
—Bot. Toprağa yatmış olan saplara denir (mesela kavunun sapları yatıktır). [Eşanl. SüRüNGEN.] || Sap taslağı çeneklerin kenarına dayanan eğri embriyonun çeneğine denir. || Yatık saplı, kasıkotu, kuşekmeği, madımak benzer biçimde, saplan yerde yayılan, fakat ekkök salmayan bitkilere denir.
—Denize. Diğerine nazaran daha ağır olan bordası üstüne meyletmiş bir vapur için kullanılır.
—El sant. Yatık Buhara iğnesi, bir tür tutturma iğnesi. (Kordon, sim, sutaşı, harç vb.'nin tutturulmasında kullanılır. Deseni oluşturan kordon, sim vb.'yi iplikle eşit aralıklar bırakarak tutturup ikinci sırada bunların ortasına gelecek şekilde aynı işlemi yineleyerek yapılır.)
—Hat. Yatık yazı, sağdan sola doğru eğik olan yazı.
—Ziraat. Yere yatay durumda bulunan ve bu yüzden biçilmesi zorlaşan ekine denir.
—Ferz. Yatık yaka, oyuk kısmı giysinin boyun açıklığına denk gelen ve düz olarak oturan yaka. || Yatık pili, kıvrımın sağına ya da soluna yatırılan pili.
—Yerbil. Yatık kıvrım, eksen düzlemi yataya çok yakın olan kıvrım.
♦ a. Yörs. Yayvan su kabı.
—Dökme. Çözgüsü yün, atkısı pamuk ipliğiyle dokunmuş bir tür kumaş.
Kaynak: Büyük Larousse
yatık
ödat
1 . Dik olmayan, eğik, yatırılmış bir durumda olan.
2 . Zaman içinde dayanıklılığını yitirmiş.
3 . Çevrilmiş, devrik.
4 . isim, halk ağzında Yayvan su kabı.
Birleşik Sözler
yatık çit
yatık doğru
yatık yazı
ödat
1 . Dik olmayan, eğik, yatırılmış bir durumda olan.
2 . Zaman içinde dayanıklılığını yitirmiş.
3 . Çevrilmiş, devrik.
4 . isim, halk ağzında Yayvan su kabı.
Birleşik Sözler
yatık çit
yatık doğru
yatık yazı
YATIK
- (Orman hukukunda)her ne suretle olursa olsun, kökünden ayrılarak kökü ile bağlantısı kalmayan ağaç.
yatık ingilizcesi
- leaning to one side
- aslope, decumbent,
YORUMLAR