YATMA a. Yatmak eylemi. —Ziraat. Yağmurun, rüzgârın ya da asalaklann etkisiyle sapların topluca yere eğilmesi biçiminde beliren v...
YATMA a. Yatmak eylemi.
—Ziraat. Yağmurun, rüzgârın ya da asalaklann etkisiyle sapların topluca yere eğilmesi biçiminde beliren ve daha çok ekinlerde görülen gelişme ve gelişme kusuru. (Bk. arısikl. böl.)
—ANSİKL. Psikan. Yakınıyla yatma. Aile ilişkilerini düzenleyen evrensel özellikte bir yasa olan yakınıyla yatma yasağı, Oidipus* kompleksinin temelini oluşturur. Freud'a bakılırsa, yakınıyla yatma, bilinçdışı olarak devamlı duyulan bir istektir. Bu isteğin yasaklanması insanoğlunda iki temel eğilimi engeller: babayı öldürmek ve anneyle evlenmek. Gelişmiş toplumlarda bu yasağın uygulanma alanı gerçekte, baba-ana-çocuk üçgenine indirgenmiş ve işlevi içselleşmiştir. Freud Totem ve Tabu'da (Totem undTabu) [1912] kültürün ve insanlığın ilk başlangıcını belirten bu yasağın içselleşmesi vakasını izah etmek için, Sürünün babasının, oğulları tarafınca öldürülmesi ve oğulların bu cinayetin cezasını ödemeleri biçiminde bir ilk mite başvurdu. Yakınıyla yatma yasağı mevzusundaki emek harcamaları sonucunda bu yasağı doğa-kültür çiftinin iki karşıt öğeye ayrılmasına bağlayan ve bu aynşmayı yapısalcı açıdan kavramamızı elde eden C. Lövi •Strauss, Freud'un anlayışına karşı çıktı. Ona bakılırsa, sözkonusu yasak, devamlı gerçek akrabalık derecelerine değil, kimi fertleri baba, ana, oğul, kız kardeş vb. düzeyine koyan toplumsai ilişkiye bağlıdır. Böylece, yalcnıyla yatma yasağı, evrensel niteliği dolayısıyla doğadan lanan, fakat kültür içinde kurumlaşan ve burada dille yapılandıran bir kuraldır J. Lacan, bu savı tekrardan ele alarak, çocuğun simge- selliğe sadece baba tarafınca konulmuş olan yasanın (yakınıyla yatmanın yasak bulunduğunu bildiren yasa) yardımıyla erişebileceğini belirtti.
—Ziraat. Yatmaya uğramış ekin tarlalarında saplar yere yatar ve toprağa yapışabilir, bu da büyümeyi engeller, hatta durdurabilir, verim yitirilmesine ve hasatta büyük güçlüklere niçin olur. Fazla azotlu beslenmeden, yeterince güneş alamamaktan ve aşın sıklıktan ileri gelebilen oldukça yüksek ve çok ince sap yatmayı kolaylaştırır. Tüm bu olgularda nebat, saplarını kuvvetlendirecek yeteri kadar destek dokusu yapması imkansız. Yatma en tehlikeli afetlerden biridir. Gelişme süresi içinde “sap kısaltıcı†denilen ilaçlar püskürtmek, tehlikeyi oldukça azaltır. Bitkinin kökboynunu tutan bazı mantarlar da yatmaya niçin olabilir. Bu durumda, "boğaz yanıklığı-yatma "dan söz edilir.
—Ziraat. Yağmurun, rüzgârın ya da asalaklann etkisiyle sapların topluca yere eğilmesi biçiminde beliren ve daha çok ekinlerde görülen gelişme ve gelişme kusuru. (Bk. arısikl. böl.)
—ANSİKL. Psikan. Yakınıyla yatma. Aile ilişkilerini düzenleyen evrensel özellikte bir yasa olan yakınıyla yatma yasağı, Oidipus* kompleksinin temelini oluşturur. Freud'a bakılırsa, yakınıyla yatma, bilinçdışı olarak devamlı duyulan bir istektir. Bu isteğin yasaklanması insanoğlunda iki temel eğilimi engeller: babayı öldürmek ve anneyle evlenmek. Gelişmiş toplumlarda bu yasağın uygulanma alanı gerçekte, baba-ana-çocuk üçgenine indirgenmiş ve işlevi içselleşmiştir. Freud Totem ve Tabu'da (Totem undTabu) [1912] kültürün ve insanlığın ilk başlangıcını belirten bu yasağın içselleşmesi vakasını izah etmek için, Sürünün babasının, oğulları tarafınca öldürülmesi ve oğulların bu cinayetin cezasını ödemeleri biçiminde bir ilk mite başvurdu. Yakınıyla yatma yasağı mevzusundaki emek harcamaları sonucunda bu yasağı doğa-kültür çiftinin iki karşıt öğeye ayrılmasına bağlayan ve bu aynşmayı yapısalcı açıdan kavramamızı elde eden C. Lövi •Strauss, Freud'un anlayışına karşı çıktı. Ona bakılırsa, sözkonusu yasak, devamlı gerçek akrabalık derecelerine değil, kimi fertleri baba, ana, oğul, kız kardeş vb. düzeyine koyan toplumsai ilişkiye bağlıdır. Böylece, yalcnıyla yatma yasağı, evrensel niteliği dolayısıyla doğadan lanan, fakat kültür içinde kurumlaşan ve burada dille yapılandıran bir kuraldır J. Lacan, bu savı tekrardan ele alarak, çocuğun simge- selliğe sadece baba tarafınca konulmuş olan yasanın (yakınıyla yatmanın yasak bulunduğunu bildiren yasa) yardımıyla erişebileceğini belirtti.
—Ziraat. Yatmaya uğramış ekin tarlalarında saplar yere yatar ve toprağa yapışabilir, bu da büyümeyi engeller, hatta durdurabilir, verim yitirilmesine ve hasatta büyük güçlüklere niçin olur. Fazla azotlu beslenmeden, yeterince güneş alamamaktan ve aşın sıklıktan ileri gelebilen oldukça yüksek ve çok ince sap yatmayı kolaylaştırır. Tüm bu olgularda nebat, saplarını kuvvetlendirecek yeteri kadar destek dokusu yapması imkansız. Yatma en tehlikeli afetlerden biridir. Gelişme süresi içinde “sap kısaltıcı†denilen ilaçlar püskürtmek, tehlikeyi oldukça azaltır. Bitkinin kökboynunu tutan bazı mantarlar da yatmaya niçin olabilir. Bu durumda, "boğaz yanıklığı-yatma "dan söz edilir.
Kaynak: Büyük Larousse
Çocuğun Anne-Baba ile Yatma İsteği
yatma
isim
isim
- Yatmak işi:
Alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
her işte orta yol hayırlıdır. Çok yüksekte olmanın da, çok aşağıda bulunmanın da ayrı ayrı mahzurları vardır.
her işte orta yol hayırlıdır. Çok yüksekte olmanın da, çok aşağıda bulunmanın da ayrı ayrı mahzurları vardır.
yatma ingilizcesi
- lay, recumbency
Çocuğun Anne-Baba ile Yatma İsteği
YORUMLAR