Gösterim isim 1 . Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete vb., neşriyat. 2 . Radyo ve tv vesilesiyle halka sunulan, duyurulan, i...
Gösterim
isim
1 . Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete vb., neşriyat.
2 . Radyo ve tv vesilesiyle halka sunulan, duyurulan, iletilen yaratı, program, neşriyat.
Birleşik Sözler
isim
1 . Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete vb., neşriyat.
2 . Radyo ve tv vesilesiyle halka sunulan, duyurulan, iletilen yaratı, program, neşriyat.
Birleşik Sözler
- yayınevi
- gösterim organı
- diri gösterim
- kablolu gösterim
- muzır gösterim
- naklen gösterim
- mahalli gösterim
- zırhlı gösterim
- tecrübe etme yayını
- kapalı dönem yayını
- radyo yayını
- tv yayını
Cartoon Network'ün Türkçe gösterim frekansı nedir?
Kamu televizyonlarının gösterim ilkeleri nedir?
Dinamometrede kullanılan gösterim inceliği ya da kalınlığının dinamometreye tesiri nedir?
Gösterim Nedir
Gösterim, her insana aynı mesajı ulaştırma tekniğidir Broadcastingin ise tam türkçe karşılığı yayınlamaktır. Bir noktadan çok alıcıya meydana getirilen ve ortamı yalnız network olmayıp, radyo dalgalarıyla mahalli ya da uydudan da yapılabilen transmisyon türüdür. Pek çok alanda kullanılabilir
Radyo yayını, tv yayını gsm Yayını TCP/IP de bir ağdaki tüm cihazlara gösterim gösterim, illa da teknolojik bir sebeple kullanılmak zorunda değildir. Örneğin ezan yayını müzik yayını yapılabilir
Gösterim, her insana aynı mesajı ulaştırma tekniğidir Broadcastingin ise tam türkçe karşılığı yayınlamaktır. Bir noktadan çok alıcıya meydana getirilen ve ortamı yalnız network olmayıp, radyo dalgalarıyla mahalli ya da uydudan da yapılabilen transmisyon türüdür. Pek çok alanda kullanılabilir
Radyo yayını, tv yayını gsm Yayını TCP/IP de bir ağdaki tüm cihazlara gösterim gösterim, illa da teknolojik bir sebeple kullanılmak zorunda değildir. Örneğin ezan yayını müzik yayını yapılabilir
YAYIN a.
1. Okunmak suretiyle basılıp dağıtılan, satışa sunulan yapıt, yayımlanmış kitap gazete, dergi vb.; neşriyat: Süreli yayınlar. Gençlere yönelik yayınlar. Yasak gösterim.
2. Radyo ya da tv vesilesiyle halka sunulan, iletilen şey; radyo ve tv programlarının her birisi: Televizyonda garip bir gösterim seyretmek. Haber yayını 20.30'da başlıyor. Radyodaki müzik yayınını banda alabilmek. Diri gösterim. Banttan gösterim.
3. Gösterim yönetmeni, ortak bir yapıtın, süreli bir yayının, bir derginin vb. yönetiminden görevli olan kimse; bir tv ya da radyo yayınından görevli olan kimse.
—Cez. huk. Gösterim kanalıyla hakaret, basın -yayın organları vesilesiyle işlenen hakaret SUÇU. (-> HAKARET.)
—Huk. Gösterim sözleşmesi, düşünce ve sanat eserinin yayımlanması için yaratı sahibiyle yayıncı içinde meydana getirilen anlaşma. (Eşanl. NEŞİR MUKAVELESİ.) [Bk. ansikl. böl ] || Gösterim yasağı, bir haber ya da yorumun basın-yayın organlarında yayımlanmasını önlemek amacıyla yetkili organlarca konan yasak. (Anayasa'ya nazaran basın hürdür, sıkıdüzen edilemez. Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, yasayla belirtilecek sınırlar içinde, yargıç tarafınca verilen kararlar saklı kalmak suretiyle, vakalar hakkında gösterim yasağı konamaz [md. 28].)
—Matbaaa. Gösterim zamanı, bir kitabın ya da yayının satışa sunulma zamanı. (Kitabın üstünde yer edinen basım tarihiyle aynı olması gerekmez.)
—Radiletiş. Yayına hazırlamak, yayına ya da kayda geçmeden ilkin, bir yayının detaylarını tanzim etmek. || Bölgesel gösterim, TRT'nin bölge ya da il radyolarınca, kendi çevrelerine seslenmek suretiyle, kendi vericileri ile, günün belli başlı saatlerinde gerçekleştirdikleri gösterim. || Ortak gösterim, TRT radyolarının, PTT gösterim kanalları aracılığı ile merkez radyolara (Ankara, İstanbul, İzmir) bağlanarak gerçekleştirdikleri ve tüm Türkiye'yi kapsayan yayını: Radyo I, Radyo II benzer biçimde.
—Radiletiş. ve TV. Gösterim metni, bir yayının metnini, araya girecek öğelere ilişkin detayları, bunların sürelerini ve teknik verilerini içeren belge. || Gösterim programı, yayınları ve gösterim saatlerini gösteren plan.
—Telekom. Bir telekomünikasyon sağlamak amacıyla, bir iletim yolunun girişinde işaret üretimi; ses ya da görüntü işaretleri üretimi; radyo ya da tv programı ya da program dilimi. || Aktarma gösterim yapmak, başka bir vericinin yayınladığı ya da başka bir müessese tarafınca üretilmiş ve yayınlanmış bir radyo ya da tv programını yayınlamak. || Bölgesel gösterim yapmak, bir vericiden söz ederken, belli başlı bir bölümde yer edinen alıcılara hizmet vermek. || Diri gösterim, sanatla alakalı, sportif, politik ya da genel amaçlı bir gösterinin ses ve / ya da görüntülerinin, bir radyo ya da tv gösterim ağıyla, direkt yayınlanması; böylece iletilen gösterim. || RadyoelektrikseI gösterim, bir rad- yoiletişim sağlamak amacıyla, bir vericinin beslediği bir anten tarafınca yayımlanacak işaretlerin üretimi; bu işaretlerin kendisi. (Bk. ansikl. böl.) || Uydu yayını yapmak, bir radyoiletişim yayınını, bir uydu vesilesiyle başka bir yerleşim bölgesine aktarmak, iletmek. || Uzaktan gösterim, çok sayıda kullanıcı yararına, radyoelektrikse! yollarla ya da kablo ağlarıyla meydana gelen tek yanlı telekomünikasyon (işitsel ya da görsel gösterim, kabloyla uzaktan dağıtım, videoteks, denizcilere saat ve davet işaretleri yayını, basın ajansları tarafınca bilgi yayını vb.). |[ Uzaktan direkt gösterim, çoğu zaman bir radyo ya da tv gösterim uydusuyla sağlanan ve yayınların direkt kullananların alıcısı donanımlarına göndermiş olduğu uzaktan gösterim.
♦ yayınlar çoğl. a. Hususi bir addan sonrasında tamlanan olarak kullanıldığında bir yayınevini belirtir: Gelişim yayınları.
—ANSİKL. Huk. Gösterim sözleşmesiyle yaratı sahibi, yayımlaması için eserini yayıncıya devretme, yayıncı da bu eseri çoğaltıp yayma borcu altına girer. Gösterim sözleşmesinin sözkonusu olabilmesi için, üretme ve gösterim hakkının beraber devredilmesi gerekir; yalnızca üretme hak ve yükümlülüğüne ilişkin sözleşmeler, gösterim değildir, kural dışı sözleşmesi sayılır. Üretme ve yayma hakkı, telif hakkının bir bölümüdür; yaratı sahibi benzer biçimde yayıncı da bu haktan yalnız kendisi yararlanır ve üçüncü kişilerin yararlanmasına engel olabilir.
—Telekom. Radyoelektrikse!gösterim. Radyoiletişim yönetmeliğini kolaylaştırmak amacıyla, Internasyonal telekomünikasyon birliği tarafınca, yayınları belirtmede iki temel öğeden yararlanılır; lüzumlu bant genişliği ve derslik. Derslik, alt tarafta sırasıyla verilmiş üç temel karakteristikle belirtilir:
1. ana taşıyıcının, bir büyük harfle simgelenen modülasyon tipi;
2. ana taşıyıcıyı modüle eden işaretin ya da işaretlerin, bir rakamla simgelenen yapısı;
3. bir harfle simgelenen iletilecek bilgi tipi.
1. Okunmak suretiyle basılıp dağıtılan, satışa sunulan yapıt, yayımlanmış kitap gazete, dergi vb.; neşriyat: Süreli yayınlar. Gençlere yönelik yayınlar. Yasak gösterim.
2. Radyo ya da tv vesilesiyle halka sunulan, iletilen şey; radyo ve tv programlarının her birisi: Televizyonda garip bir gösterim seyretmek. Haber yayını 20.30'da başlıyor. Radyodaki müzik yayınını banda alabilmek. Diri gösterim. Banttan gösterim.
3. Gösterim yönetmeni, ortak bir yapıtın, süreli bir yayının, bir derginin vb. yönetiminden görevli olan kimse; bir tv ya da radyo yayınından görevli olan kimse.
—Cez. huk. Gösterim kanalıyla hakaret, basın -yayın organları vesilesiyle işlenen hakaret SUÇU. (-> HAKARET.)
—Huk. Gösterim sözleşmesi, düşünce ve sanat eserinin yayımlanması için yaratı sahibiyle yayıncı içinde meydana getirilen anlaşma. (Eşanl. NEŞİR MUKAVELESİ.) [Bk. ansikl. böl ] || Gösterim yasağı, bir haber ya da yorumun basın-yayın organlarında yayımlanmasını önlemek amacıyla yetkili organlarca konan yasak. (Anayasa'ya nazaran basın hürdür, sıkıdüzen edilemez. Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, yasayla belirtilecek sınırlar içinde, yargıç tarafınca verilen kararlar saklı kalmak suretiyle, vakalar hakkında gösterim yasağı konamaz [md. 28].)
—Matbaaa. Gösterim zamanı, bir kitabın ya da yayının satışa sunulma zamanı. (Kitabın üstünde yer edinen basım tarihiyle aynı olması gerekmez.)
—Radiletiş. Yayına hazırlamak, yayına ya da kayda geçmeden ilkin, bir yayının detaylarını tanzim etmek. || Bölgesel gösterim, TRT'nin bölge ya da il radyolarınca, kendi çevrelerine seslenmek suretiyle, kendi vericileri ile, günün belli başlı saatlerinde gerçekleştirdikleri gösterim. || Ortak gösterim, TRT radyolarının, PTT gösterim kanalları aracılığı ile merkez radyolara (Ankara, İstanbul, İzmir) bağlanarak gerçekleştirdikleri ve tüm Türkiye'yi kapsayan yayını: Radyo I, Radyo II benzer biçimde.
—Radiletiş. ve TV. Gösterim metni, bir yayının metnini, araya girecek öğelere ilişkin detayları, bunların sürelerini ve teknik verilerini içeren belge. || Gösterim programı, yayınları ve gösterim saatlerini gösteren plan.
—Telekom. Bir telekomünikasyon sağlamak amacıyla, bir iletim yolunun girişinde işaret üretimi; ses ya da görüntü işaretleri üretimi; radyo ya da tv programı ya da program dilimi. || Aktarma gösterim yapmak, başka bir vericinin yayınladığı ya da başka bir müessese tarafınca üretilmiş ve yayınlanmış bir radyo ya da tv programını yayınlamak. || Bölgesel gösterim yapmak, bir vericiden söz ederken, belli başlı bir bölümde yer edinen alıcılara hizmet vermek. || Diri gösterim, sanatla alakalı, sportif, politik ya da genel amaçlı bir gösterinin ses ve / ya da görüntülerinin, bir radyo ya da tv gösterim ağıyla, direkt yayınlanması; böylece iletilen gösterim. || RadyoelektrikseI gösterim, bir rad- yoiletişim sağlamak amacıyla, bir vericinin beslediği bir anten tarafınca yayımlanacak işaretlerin üretimi; bu işaretlerin kendisi. (Bk. ansikl. böl.) || Uydu yayını yapmak, bir radyoiletişim yayınını, bir uydu vesilesiyle başka bir yerleşim bölgesine aktarmak, iletmek. || Uzaktan gösterim, çok sayıda kullanıcı yararına, radyoelektrikse! yollarla ya da kablo ağlarıyla meydana gelen tek yanlı telekomünikasyon (işitsel ya da görsel gösterim, kabloyla uzaktan dağıtım, videoteks, denizcilere saat ve davet işaretleri yayını, basın ajansları tarafınca bilgi yayını vb.). |[ Uzaktan direkt gösterim, çoğu zaman bir radyo ya da tv gösterim uydusuyla sağlanan ve yayınların direkt kullananların alıcısı donanımlarına göndermiş olduğu uzaktan gösterim.
♦ yayınlar çoğl. a. Hususi bir addan sonrasında tamlanan olarak kullanıldığında bir yayınevini belirtir: Gelişim yayınları.
—ANSİKL. Huk. Gösterim sözleşmesiyle yaratı sahibi, yayımlaması için eserini yayıncıya devretme, yayıncı da bu eseri çoğaltıp yayma borcu altına girer. Gösterim sözleşmesinin sözkonusu olabilmesi için, üretme ve gösterim hakkının beraber devredilmesi gerekir; yalnızca üretme hak ve yükümlülüğüne ilişkin sözleşmeler, gösterim değildir, kural dışı sözleşmesi sayılır. Üretme ve yayma hakkı, telif hakkının bir bölümüdür; yaratı sahibi benzer biçimde yayıncı da bu haktan yalnız kendisi yararlanır ve üçüncü kişilerin yararlanmasına engel olabilir.
—Telekom. Radyoelektrikse!gösterim. Radyoiletişim yönetmeliğini kolaylaştırmak amacıyla, Internasyonal telekomünikasyon birliği tarafınca, yayınları belirtmede iki temel öğeden yararlanılır; lüzumlu bant genişliği ve derslik. Derslik, alt tarafta sırasıyla verilmiş üç temel karakteristikle belirtilir:
1. ana taşıyıcının, bir büyük harfle simgelenen modülasyon tipi;
2. ana taşıyıcıyı modüle eden işaretin ya da işaretlerin, bir rakamla simgelenen yapısı;
3. bir harfle simgelenen iletilecek bilgi tipi.
Kaynak: Büyük Larousse
YAYINDIRICI a. Ev ekon. Bir koku gidericinin ya da katı bir böcek öldürücünün havada ağır ağır buharlaşarak yayılmasını elde eden aygıt.
Kaynak: Büyük Larousse
YAYINIK sıf. Opt. Yayınık ışık, ışınları rasgele bir sürü doğrultuya yansıtılmış ya da iletilmiş ışık.
—Jeomorfol. ve Hidrol. Yayınık sellenme, şiddetli sağanaklardan sonrasında suyun toprak yüzeyinde ağızlaşma ipçikleri ya da bir su zarı şeklinde akması.
—Jeomorfol. ve Hidrol. Yayınık sellenme, şiddetli sağanaklardan sonrasında suyun toprak yüzeyinde ağızlaşma ipçikleri ya da bir su zarı şeklinde akması.
Kaynak: Büyük Larousse
gösterim ingilizcesi
- edition, publication, broadcast, broadcasting
- publishing
yayındırıcı
isim, fizik
isim, fizik
- Işığın yayınmasını sağlamak için ışık membaı önünde konulmuş olan türlü yapıda yüzeyler.
Cartoon Network'ün Türkçe gösterim frekansı nedir?
Kamu televizyonlarının gösterim ilkeleri nedir?
Dinamometrede kullanılan gösterim inceliği ya da kalınlığının dinamometreye tesiri nedir?
YORUMLAR