yenmek (-i durum ekiyle kullanılan eylem) 1 . Cenk ya da yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek: "Kahramanlar daima yenmek...
yenmek
(-i durum ekiyle kullanılan eylem)
1 . Cenk ya da yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek:
"Kahramanlar daima yenmek ya da düşmanlarını yendikten sonrasında da gene yenecek düşman bulmak isterler."- A. Ş. Hisar.
2 . mecaz Tutmak, bastırmak:
"Öfkemi yenmek için Ömer ile konuşuyorum, ona kaplan avı hikâyeleri anlatıyorum."- R. H. Karay.
yenmek (II)
(nesne almayan eylem)
1 . Yiyecek işine mevzu olmak.
2 . Aşınmak.
3 . halk ağzında ütmek.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
yenene içilene bakılmamak
yenir yutulur benzer biçimde değil
(-i durum ekiyle kullanılan eylem)
1 . Cenk ya da yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek:
"Kahramanlar daima yenmek ya da düşmanlarını yendikten sonrasında da gene yenecek düşman bulmak isterler."- A. Ş. Hisar.
2 . mecaz Tutmak, bastırmak:
"Öfkemi yenmek için Ömer ile konuşuyorum, ona kaplan avı hikâyeleri anlatıyorum."- R. H. Karay.
yenmek (II)
(nesne almayan eylem)
1 . Yiyecek işine mevzu olmak.
2 . Aşınmak.
3 . halk ağzında ütmek.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
yenene içilene bakılmamak
yenir yutulur benzer biçimde değil
Topluma çıkma korkusunu yenmek
Heyecanımı yenmek için neler yapmalıyım?
YENMEK g. f.
1. Bir ülkeyi, bir ulusu, bir orduyu yenmek, tabanca gücüyle ona boyun eğdirmek, harpte ona karşı üstünlük sağlamak, savaşı kazanmak: Sayıca üstün bir düşmanı yenmek. Yavuz Sultan Selim Mercidabık'ta Memluklar'ı yendi.
2. Bir rakibi, bir ekibi yenmek, herhangi bir karşılaşmada, yarışmada, oyunda ona üstün gelmek, onlara üstünlüğünü kabul ettirmek, onu alt etmek: Bir arkadaşı tavlada, satrançta teniste vb. yenmek. Takımımız, kuvvetli rakibini açık farkla yendi.
3. Bir güçlüğü yenmek, onu aşmayı, üstesinden gelmeyi başarmak: Tahsil hayatında karşılaşmış olduğu tüm güçlükleri azmiyle yendi.
4. Bir şeyi (soyut) yenmek, bir engel olarak görülen kişisel bir eğilimi, bir duyguyu tutmak, bastırmak, onu ortaya koymaktan kendini alıkoymak: Bu tembelliğini artık yenmelisin. Çekince karşısında duyduğu korkuyu yenmek. Öfkesini yenmek.
5. Bir hastalığı yenmek, onu ortadan kaldırmak, yok etmek: Yakalandığı onulmaz hastalığı yendi. Tıptaki son gelişmeler yardımıyla bu salgını da yeneceğiz.
♦ yenilmek edilg. f.
1. Bir harpte, bir yarışta vb. başarısızlığa uğramak, kaybetmek, yenik olmak: n rakibini teselli etmek.
2. Bir şey karşısında kuvvetsiz, çaresiz kalmak, yenik düşmek; yenik olmak: Hayata yenilmek.
3. Yenilmez, çok kuvvetli, yenilmesi, alt edilmesi çok güç.
♦yenlşmek işt. f. Birbirini yenmek (çoğu zaman negatif anlamda kullanılır): Bir türlü yenişemeyen güreşçiler.
1. Bir ülkeyi, bir ulusu, bir orduyu yenmek, tabanca gücüyle ona boyun eğdirmek, harpte ona karşı üstünlük sağlamak, savaşı kazanmak: Sayıca üstün bir düşmanı yenmek. Yavuz Sultan Selim Mercidabık'ta Memluklar'ı yendi.
2. Bir rakibi, bir ekibi yenmek, herhangi bir karşılaşmada, yarışmada, oyunda ona üstün gelmek, onlara üstünlüğünü kabul ettirmek, onu alt etmek: Bir arkadaşı tavlada, satrançta teniste vb. yenmek. Takımımız, kuvvetli rakibini açık farkla yendi.
3. Bir güçlüğü yenmek, onu aşmayı, üstesinden gelmeyi başarmak: Tahsil hayatında karşılaşmış olduğu tüm güçlükleri azmiyle yendi.
4. Bir şeyi (soyut) yenmek, bir engel olarak görülen kişisel bir eğilimi, bir duyguyu tutmak, bastırmak, onu ortaya koymaktan kendini alıkoymak: Bu tembelliğini artık yenmelisin. Çekince karşısında duyduğu korkuyu yenmek. Öfkesini yenmek.
5. Bir hastalığı yenmek, onu ortadan kaldırmak, yok etmek: Yakalandığı onulmaz hastalığı yendi. Tıptaki son gelişmeler yardımıyla bu salgını da yeneceğiz.
♦ yenilmek edilg. f.
1. Bir harpte, bir yarışta vb. başarısızlığa uğramak, kaybetmek, yenik olmak: n rakibini teselli etmek.
2. Bir şey karşısında kuvvetsiz, çaresiz kalmak, yenik düşmek; yenik olmak: Hayata yenilmek.
3. Yenilmez, çok kuvvetli, yenilmesi, alt edilmesi çok güç.
♦yenlşmek işt. f. Birbirini yenmek (çoğu zaman negatif anlamda kullanılır): Bir türlü yenişemeyen güreşçiler.
Kaynak: Büyük Larousse
YENME a. Bir kimseyi yenmek eylemi; yengi, yengi.
Kaynak: Büyük Larousse
yenmek ingilizcesi
- to overcome, conquer; to beat.
Topluma çıkma korkusunu yenmek
Heyecanımı yenmek için neler yapmalıyım?
YORUMLAR