YERLEŞİK sıf. 1. Belli bir yerde devamlı olarak yaşayan bir topluluk için kullanılır: Kentteki yabancı öğrencilerin sayısı yerleşik ...
YERLEŞİK sıf.
1. Belli bir yerde devamlı olarak yaşayan bir topluluk için kullanılır: Kentteki yabancı öğrencilerin sayısı yerleşik nüfusun yarısı kadar.
2. Göçebe' ye karşıt olarak, belli bir yere yerleşen, orada yaşayan bir topluluk ve bu tür bir yaşam biçimi için kullanılır: Yerleşik kavimler. Göçebelikten yerleşik düzene geçmek.
3. Bir yerde devamlı olarak görülen, varlığını sürdüren, bir şey için kullanılır: Yerleşik töreler.
—Bilş. Yerleşik program, bir bilgisayarda, yönetici programın ya da işletim sisteminin, merkezi bellekte devamlı olarak kullanılabilen ve bundan dolayı derhal yürütülebilen kısmı.
—Böcbil. Aynı nebat üstünde art arda ortaya çıkan kanatsız yaprakbiti kuşakları için kullanılır.
—Sterkim. Yerleşik çözümleme, stereo- kimyanın, yerleşik izomerlerin kararlılığı ile moleküllerin tepkinliği için bundan çıkarılan neticeleri inceleyen dalı. (Bu bilim dalı bilhassa organik kimya çevresinde büyük bir gelişme göstermiştir.) [Bk. ansikl. böl.) || Yerleşik izomer, izomerlik sebebi, bir molekülün yerleşmesi olan izomer; bu yerleşme, değişik izomerlere gore çeşitli farklılıklar gösterir.
—Tıp. Yerleşik hastalık, ENDEMİ'nin eşanlamlısı.
♦ sıf. ve a. Biyol. Belirli ve sınırı olan bir alanda öteden beri yaşayan canlılara denir.
—ANSİKL. Sterkim. Yerleşik çözümleme. Etanın (H3C—CH3), örnek olarak alınan yerleşmelerinin kaymış yerleşmeler bulunduğunu ve tutulum yerleşmelerinin bu kaymış yerleşmeler içinde yalnızca geçiş durumlarına (ya da enerji engelleri) denk düştüğünü tayfgözlem kanalıyla göstermek mümkündür. Engelin yüksekliği 3 kcal /mol'dür (biçim 1). Etanda örnek olarak alınan yerleşmeler tümüyle eşdeğerlidir; sadece bütanın (CH3CH2—CH2CHJ) merkez bağları incelendiğinde, yerleşmelerin eşdeğerli olmadığı görülür: en emin yerleşme, karşıt çevre düzlemli yerleşmelidir; senklinal yerleşmeler daha azca kararlıdır (ortalama 0,8 kcal/rnol). Eş çevre düzlemli (6,1 kcal/mol) ve antiklinal (3,6 kcal/mol) olmak suretiyle iki tür enerji engeli yüksekliği vardır (biçim 2). Sikloheksanın incelenmesi, türevlerinin öneminden dolaylı bilhassa derinleştirilmiştir. Bu bileşikte daha azca emin olan 6,9 kcal/mol'lük bir ara kayık yerleşmesi üstünden, 9 kcal/mol'lük bir evirtim engeli aşılarak bir iskemle yerleşmesinden bir başka iskemle yerleşmesine geçilir (biçim 3). Bir R ornatanı, sikloheksan üstüne bağlandığında eksenel ya da enlemsel olmak suretiyle iki konum ortaya çıkar (biçim 4). Bu konumlar birbirine dönüşebilen (geçişebilen) iki yerleşik izomere denk düşer. Bunlardan en emin olanı, R'nin enlem- sel konumda bulunmuş olduğu yerleşik izomerdir. Bu iki yerleşme arasındaki kararlılık farkı, R ornatanının türüne gore, 0,4-2 kcal/mol içinde değişmiş olur.
iki çifte bağları birbirine bağlayan yalın bir bağın çevresindeki yerleşmeler incelendiğinde (biçim 5), en emin iki yerleşmenin ortalama 5 teal/mol'lük bir enerji engeliyle eş çevre düzlemli ve karşıt çevre düzlemli (bu birazcık daha kararlıdır) yerleşmeler olduğu anlaşılır.
Bu iki yerleşme iki çifte bağın düzlem- deşliğini, dolayısıyla eşlenikliğini sağlar. Heksametil butadiende (biçim 6) küreye benzeyen metil grupları, uzayda aynı konumu alamaz; eğer iki çifte bağ aynı düzlemde yer alsaydı, bu durum meydana gelebilirdi, incelenen örnekler çevre düzlemli değildir ve eşleniklik kısmen ya da tamamen kaybolur. Eşlenikliğin ya da rezonansın sterik olarak engellenmesi, tayf- gözlem kanalıyla kolayca algılanır. Bu engelleme vakası ek olarak, döndürme gücünün kaybolmasıyla da kendini gösterir: bifenil türevlerinin atropik* izomerliği buna örnektir A ya da B grupları yeteri kadar iriyse (biçim 7) ve ilke olarak molekülün bir bakışım düzlemi olmasına karşın çevre düzlemli yerleşmelere erişilemez; bu sebeple A ve B ya da A-A ve B-B, uzayda aynı konumu alırlar ve bakışım düzlemi kaybolur Öte taraftan iki benzen halkasının düzlemleri birbirine diktir; sadece bunun sonucu olarak birbirine çok zor dönüşebilen yerleşik antipot izomerler ortaya çıkabilir (enerji engelinin yüksekliği 40 kcal/mol'e erişebilir).
Yapısında bir çifte bağ bulunan ve kolayca ayrılabilen bir bileşiğin E ve Z izomerleri, yüksek sıcaklıkta birbirine dönüşebilir: burada da ortalama 60 kcal/mol' lük bir enerji engeliyle ayrılmış iki yerleşik izomer bulunur. Dolayısıyla yerleşik çözümleme kanalıyla en emin yerleşik izomerler, bu tarz şeyleri ayıran enerji engelleri ve yerleşik izomerlerin aynlabildiği durumlar (20 kcal/mol'ün üstünde bulunan bir engel) algılanabilir.
1. Belli bir yerde devamlı olarak yaşayan bir topluluk için kullanılır: Kentteki yabancı öğrencilerin sayısı yerleşik nüfusun yarısı kadar.
2. Göçebe' ye karşıt olarak, belli bir yere yerleşen, orada yaşayan bir topluluk ve bu tür bir yaşam biçimi için kullanılır: Yerleşik kavimler. Göçebelikten yerleşik düzene geçmek.
3. Bir yerde devamlı olarak görülen, varlığını sürdüren, bir şey için kullanılır: Yerleşik töreler.
—Bilş. Yerleşik program, bir bilgisayarda, yönetici programın ya da işletim sisteminin, merkezi bellekte devamlı olarak kullanılabilen ve bundan dolayı derhal yürütülebilen kısmı.
—Böcbil. Aynı nebat üstünde art arda ortaya çıkan kanatsız yaprakbiti kuşakları için kullanılır.
—Sterkim. Yerleşik çözümleme, stereo- kimyanın, yerleşik izomerlerin kararlılığı ile moleküllerin tepkinliği için bundan çıkarılan neticeleri inceleyen dalı. (Bu bilim dalı bilhassa organik kimya çevresinde büyük bir gelişme göstermiştir.) [Bk. ansikl. böl.) || Yerleşik izomer, izomerlik sebebi, bir molekülün yerleşmesi olan izomer; bu yerleşme, değişik izomerlere gore çeşitli farklılıklar gösterir.
—Tıp. Yerleşik hastalık, ENDEMİ'nin eşanlamlısı.
♦ sıf. ve a. Biyol. Belirli ve sınırı olan bir alanda öteden beri yaşayan canlılara denir.
—ANSİKL. Sterkim. Yerleşik çözümleme. Etanın (H3C—CH3), örnek olarak alınan yerleşmelerinin kaymış yerleşmeler bulunduğunu ve tutulum yerleşmelerinin bu kaymış yerleşmeler içinde yalnızca geçiş durumlarına (ya da enerji engelleri) denk düştüğünü tayfgözlem kanalıyla göstermek mümkündür. Engelin yüksekliği 3 kcal /mol'dür (biçim 1). Etanda örnek olarak alınan yerleşmeler tümüyle eşdeğerlidir; sadece bütanın (CH3CH2—CH2CHJ) merkez bağları incelendiğinde, yerleşmelerin eşdeğerli olmadığı görülür: en emin yerleşme, karşıt çevre düzlemli yerleşmelidir; senklinal yerleşmeler daha azca kararlıdır (ortalama 0,8 kcal/rnol). Eş çevre düzlemli (6,1 kcal/mol) ve antiklinal (3,6 kcal/mol) olmak suretiyle iki tür enerji engeli yüksekliği vardır (biçim 2). Sikloheksanın incelenmesi, türevlerinin öneminden dolaylı bilhassa derinleştirilmiştir. Bu bileşikte daha azca emin olan 6,9 kcal/mol'lük bir ara kayık yerleşmesi üstünden, 9 kcal/mol'lük bir evirtim engeli aşılarak bir iskemle yerleşmesinden bir başka iskemle yerleşmesine geçilir (biçim 3). Bir R ornatanı, sikloheksan üstüne bağlandığında eksenel ya da enlemsel olmak suretiyle iki konum ortaya çıkar (biçim 4). Bu konumlar birbirine dönüşebilen (geçişebilen) iki yerleşik izomere denk düşer. Bunlardan en emin olanı, R'nin enlem- sel konumda bulunmuş olduğu yerleşik izomerdir. Bu iki yerleşme arasındaki kararlılık farkı, R ornatanının türüne gore, 0,4-2 kcal/mol içinde değişmiş olur.
iki çifte bağları birbirine bağlayan yalın bir bağın çevresindeki yerleşmeler incelendiğinde (biçim 5), en emin iki yerleşmenin ortalama 5 teal/mol'lük bir enerji engeliyle eş çevre düzlemli ve karşıt çevre düzlemli (bu birazcık daha kararlıdır) yerleşmeler olduğu anlaşılır.
Bu iki yerleşme iki çifte bağın düzlem- deşliğini, dolayısıyla eşlenikliğini sağlar. Heksametil butadiende (biçim 6) küreye benzeyen metil grupları, uzayda aynı konumu alamaz; eğer iki çifte bağ aynı düzlemde yer alsaydı, bu durum meydana gelebilirdi, incelenen örnekler çevre düzlemli değildir ve eşleniklik kısmen ya da tamamen kaybolur. Eşlenikliğin ya da rezonansın sterik olarak engellenmesi, tayf- gözlem kanalıyla kolayca algılanır. Bu engelleme vakası ek olarak, döndürme gücünün kaybolmasıyla da kendini gösterir: bifenil türevlerinin atropik* izomerliği buna örnektir A ya da B grupları yeteri kadar iriyse (biçim 7) ve ilke olarak molekülün bir bakışım düzlemi olmasına karşın çevre düzlemli yerleşmelere erişilemez; bu sebeple A ve B ya da A-A ve B-B, uzayda aynı konumu alırlar ve bakışım düzlemi kaybolur Öte taraftan iki benzen halkasının düzlemleri birbirine diktir; sadece bunun sonucu olarak birbirine çok zor dönüşebilen yerleşik antipot izomerler ortaya çıkabilir (enerji engelinin yüksekliği 40 kcal/mol'e erişebilir).
Yapısında bir çifte bağ bulunan ve kolayca ayrılabilen bir bileşiğin E ve Z izomerleri, yüksek sıcaklıkta birbirine dönüşebilir: burada da ortalama 60 kcal/mol' lük bir enerji engeliyle ayrılmış iki yerleşik izomer bulunur. Dolayısıyla yerleşik çözümleme kanalıyla en emin yerleşik izomerler, bu tarz şeyleri ayıran enerji engelleri ve yerleşik izomerlerin aynlabildiği durumlar (20 kcal/mol'ün üstünde bulunan bir engel) algılanabilir.
Kaynak: Büyük Larousse
Göçebe ve yerleşik toplumlarda tarımsal etkinlikler nedir?
Medine'de yerleşik olan müslümanlara ne ad verilir?
yerleşik
ödat
1 . Belli bir yere yerleşmiş:
"Onlar yerleşik toplumlar, her insanın yeri belli, öyleki vırt zırt oradan oraya geçilemez."- A. İlhan.
2 . Bir yerin yerlisi olmuş, mütemekkin.
3 . mecaz Bir yerde varlığını devamlı olarak sürdürecek olan.
ödat
1 . Belli bir yere yerleşmiş:
"Onlar yerleşik toplumlar, her insanın yeri belli, öyleki vırt zırt oradan oraya geçilemez."- A. İlhan.
2 . Bir yerin yerlisi olmuş, mütemekkin.
3 . mecaz Bir yerde varlığını devamlı olarak sürdürecek olan.
yerleşik ingilizcesi
- adj. based, entrenched, prescriptive, sedentary, settled, situated, stationary
Göçebe ve yerleşik toplumlarda tarımsal etkinlikler nedir?
Medine'de yerleşik olan müslümanlara ne ad verilir?
YORUMLAR