YETKİNLİK a. Yetkin olma durumu; yetkin olan bir kimsenin, bir şeyin özelliği. —Embriyol. Belirli bir bireyoluş süresi içinde, in...
YETKİNLİK a. Yetkin olma durumu; yetkin olan bir kimsenin, bir şeyin özelliği.
—Embriyol. Belirli bir bireyoluş süresi içinde, indükleyici bir dokunun etkisiyle, belirli bir bölgenin ya da organın oluşumunu sağlamak suretiyle pozitif tepki gösteren alıcı bir dokunun anıklığı.
—Fels. Spinoza'ya gore, gerçekliğin mutlak eşanlamlısı ve birebir eşdeğerlisi. (Spi- noza şu şekilde der: “Gerçeklik ve yetkinlik' ten aynı şeyi anlıyorum" [Etika, 2, Tanım 6].) || Leibniz'e gore' 'somut olarak gerçekliğin, bu gerçekliğe haiz şeylerdeki sınırlarından soyutlanmış olarak kabul edilen büyüklüğü. Hiçbir sınırlamanın bulunmadığı yerde, şu demek oluyor ki Tanrı'da, yetkinlik mutlak olarak sonsuzdur†(Monadoloji, 41). || En yüce yetkinlik, Kant'a gore, Tanrı'ya vergi şey. (Kant şu şekilde der: "Töz olarak en yüce yetkinlik, şu demek oluyor ki Tanrı, şu demek oluyor ki dışsal [pratik akıl bakımından dışsal] yetkinlik, bu varlığın genel olarak tüm erekler için kafi yatkınlığıdır†[Pratik aklın eleştirisi, 1, 2 (Kritik der praktisehen Vernunft)]; tanrısal yetkinlik Kant'a gore etik tabiatın özüdür.)
—Embriyol. Belirli bir bireyoluş süresi içinde, indükleyici bir dokunun etkisiyle, belirli bir bölgenin ya da organın oluşumunu sağlamak suretiyle pozitif tepki gösteren alıcı bir dokunun anıklığı.
—Fels. Spinoza'ya gore, gerçekliğin mutlak eşanlamlısı ve birebir eşdeğerlisi. (Spi- noza şu şekilde der: “Gerçeklik ve yetkinlik' ten aynı şeyi anlıyorum" [Etika, 2, Tanım 6].) || Leibniz'e gore' 'somut olarak gerçekliğin, bu gerçekliğe haiz şeylerdeki sınırlarından soyutlanmış olarak kabul edilen büyüklüğü. Hiçbir sınırlamanın bulunmadığı yerde, şu demek oluyor ki Tanrı'da, yetkinlik mutlak olarak sonsuzdur†(Monadoloji, 41). || En yüce yetkinlik, Kant'a gore, Tanrı'ya vergi şey. (Kant şu şekilde der: "Töz olarak en yüce yetkinlik, şu demek oluyor ki Tanrı, şu demek oluyor ki dışsal [pratik akıl bakımından dışsal] yetkinlik, bu varlığın genel olarak tüm erekler için kafi yatkınlığıdır†[Pratik aklın eleştirisi, 1, 2 (Kritik der praktisehen Vernunft)]; tanrısal yetkinlik Kant'a gore etik tabiatın özüdür.)
Kaynak: Büyük Larousse
yetkinlik
isim
isim
- Yetkin olma durumu, olgunluk, kemal, mükemmeliyet.
Yetkinlik,
genel olarak yetkin olma durumunu, şu demek oluyor ki belirli bir alandaki mesuliyet ve/ya da görevleri yerine getirebilme durumunda olmayı ifade eder. Bu anlamı ile bilhassa yüksek okulların iki ya da dört yıl devam eden eğitim süreçleri için kullanılır (ek olarak lisans).
genel olarak yetkin olma durumunu, şu demek oluyor ki belirli bir alandaki mesuliyet ve/ya da görevleri yerine getirebilme durumunda olmayı ifade eder. Bu anlamı ile bilhassa yüksek okulların iki ya da dört yıl devam eden eğitim süreçleri için kullanılır (ek olarak lisans).
yetkinlik ingilizcesi
- perfection.
YORUMLAR