Zihin -hni TDK, Türk Dil Kurumu isim Arapça £ihn 1 . Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bü...
Zihin -hni
TDK, Türk Dil Kurumu
isim Arapça £ihn
1 . Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünü.
2 . (ruh bilimi) Hafıza, an:
3 . Anlayış, kavrayış:
4 . Şuur, dimağ.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünü.
2 . (ruh bilimi) Hafıza, an:
"Bu yavrucuğa bakarak hayalini zihnimde büyütmeye başladım."- Ö. Seyfettin.
3 . Anlayış, kavrayış:
"Zihni açık."- .
4 . Şuur, dimağ.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- zihin açmak
- zihinde (ya da zihninde) yer etmek
- zihin yormak
- zihni açılmak
zihni bo*almak (*= ş)- zihni bulanmak (ya da karışmak)
- (birinin) zihnine girmek
- (bir şeyi) zihnine yerleştirmek
- zihnini altüst etmek
- (biri bir şeyle) zihnini bozmak
- (bir şey birinin) zihnini bulandırmak
- zihnini çelmek
- zihnini dağıtmak
- zihnini kurcalamak (ya da tırmalamak)
- zihnini oynatmak
- zihnini toplamak
- (bir şeye) zihni takılmak
Birleşik Sözler
- zihin açıklığı
- zihin berraklığı
- zihin bulanıklığı
- zihin hesabı
- zihin jimnastiği
- zihin karışıklığı
- zihin yorgunluğu
Zihin Engelliler Öğretmenliği
Zihin ve Gövde, Zihin Eylemleri ve Zihinsel Bozukluk
Zihin haritası nedir?
ZİHİN, -hni a. (ar zihri).
1. insanoğlunun, yaşamı süresince edinmiş olduğu detayları-bilgileri depolayıp saklamasını ve daha sonraları güncel yaşama uygulayarak kullanmasını elde eden işlevlerin tümü.
2. Bellek, hafıza: Anlattıklarının hiçbiri zihnimde kalmadı. Zihinde tutmak.
3. Anlayış, kavrayış: Zihni açık bir çocuk.
4. Zihin açıklığı, anlama ve kavrama gücü. || Zihin açmak, daha iyi anlamış olur ve kavrar duruma getirmek. || Zihin hesabı, kâğıda kaleme başvurmadan, direkt doğruya akıldan meydana getirilen hesap || Zihin jimnastiği, düşünme, niçin netice ilişkisi kurma şeklinde zihinsel yetileri geliştirmeye yönelik etkinliklerin tümü. || Zihin karışıklığı, zihin bulanıklığı, düşünceler içinde bağıntı kuramama durumu ya da bu bağıntının yitimi. || Zihin yormak, bir şey üstünde çok düşünmek. || Zihni açılmak, daha iyi anlamış olur ve kavrar duruma gelmek: Ortaokula başladıktan sonrasında çocuğun zihni açıldı. || Zihni bulanmak, zihni karışmak, düşündüğü şeyler altüst olmak ya da ne yapacağını şaşırmak, bilememek. || (Bir şeye) zihni saplanmak, zihnini takıldığı şeyden kurtaramamak. || (Bir şeye) zihni takılmak, zihni devamlı olarak çözmek istediği bir sorunla meşgul olmak, oYıun üstünde durmak. || (Bir şeyi) zihnine yerleştirmek, bir şeyi unutamayacak şekilde bellemek, aklında tutmak. || (Bir kimse, bir şeyle) zihnini bozmak, kendini bir soruna aşırı seviyede vermek, devamlı olarak onu düşünmek. || Zihnini çelmek, bir kimseyi etkileyerek onu istediği yöne sürüklemek ya da baştan çıkarmak. || (Bir şey, birinin) zihnini bulandırmak, bir şeyde kuşkulu bir yön görmek, kuşkuya düşmek. || Zihnini dağıtmak, gerektiği seviyede açık seçik düşünememek, düşüncelerini bir noktaya toplayamamak. || (Bir şey, birinin) zihnini kurcalamak, o şey ikide bir aklına gelip kendisini düşündürmek. || (Biri, kendi) zihnini kurcalamak, bir şeyi anlamaya, düşünüp kavramaya çalışmak. || Zihnini oynatmak, delirip çıldırmak, aklını oynatmak.
1. insanoğlunun, yaşamı süresince edinmiş olduğu detayları-bilgileri depolayıp saklamasını ve daha sonraları güncel yaşama uygulayarak kullanmasını elde eden işlevlerin tümü.
2. Bellek, hafıza: Anlattıklarının hiçbiri zihnimde kalmadı. Zihinde tutmak.
3. Anlayış, kavrayış: Zihni açık bir çocuk.
4. Zihin açıklığı, anlama ve kavrama gücü. || Zihin açmak, daha iyi anlamış olur ve kavrar duruma getirmek. || Zihin hesabı, kâğıda kaleme başvurmadan, direkt doğruya akıldan meydana getirilen hesap || Zihin jimnastiği, düşünme, niçin netice ilişkisi kurma şeklinde zihinsel yetileri geliştirmeye yönelik etkinliklerin tümü. || Zihin karışıklığı, zihin bulanıklığı, düşünceler içinde bağıntı kuramama durumu ya da bu bağıntının yitimi. || Zihin yormak, bir şey üstünde çok düşünmek. || Zihni açılmak, daha iyi anlamış olur ve kavrar duruma gelmek: Ortaokula başladıktan sonrasında çocuğun zihni açıldı. || Zihni bulanmak, zihni karışmak, düşündüğü şeyler altüst olmak ya da ne yapacağını şaşırmak, bilememek. || (Bir şeye) zihni saplanmak, zihnini takıldığı şeyden kurtaramamak. || (Bir şeye) zihni takılmak, zihni devamlı olarak çözmek istediği bir sorunla meşgul olmak, oYıun üstünde durmak. || (Bir şeyi) zihnine yerleştirmek, bir şeyi unutamayacak şekilde bellemek, aklında tutmak. || (Bir kimse, bir şeyle) zihnini bozmak, kendini bir soruna aşırı seviyede vermek, devamlı olarak onu düşünmek. || Zihnini çelmek, bir kimseyi etkileyerek onu istediği yöne sürüklemek ya da baştan çıkarmak. || (Bir şey, birinin) zihnini bulandırmak, bir şeyde kuşkulu bir yön görmek, kuşkuya düşmek. || Zihnini dağıtmak, gerektiği seviyede açık seçik düşünememek, düşüncelerini bir noktaya toplayamamak. || (Bir şey, birinin) zihnini kurcalamak, o şey ikide bir aklına gelip kendisini düşündürmek. || (Biri, kendi) zihnini kurcalamak, bir şeyi anlamaya, düşünüp kavramaya çalışmak. || Zihnini oynatmak, delirip çıldırmak, aklını oynatmak.
Kaynak: Büyük Larousse
zihin ingilizcesi
1. mind, intellect.
2. memory, mind.
3. comprehension, understanding, capacity or power to comprehend.
- açýklýðý mental alertness.
-i açýlmak to feel mentally alert.
-ini açmak /ýn/ to make (one) feel mentally alert, stimulate (one´s) powers of thought.
-ini bozmak /la/ to be obsessed by, be too concerned with, be hipped on.
-ini bulandýrmak /ýn/ to make (one) suspicious, make (one) smell a rat.
- bulanýklýðý psych. mental confusion, obnubilation of the intellect.
-i bulanmak to get confused, get muddled up.
-ini çelmek /ýn/
1. to bring (someone) under one´s sway, mesmerize.
2. to confuse, cause (someone) to get muddled up, muddle (someone) up.
3. to seduce or corrupt (someone).
-i daðýlmak for one´s mind to wander.
-ine dokunmak /ýn/ to confuse (someone) utterly.
-i durmak for one´s brain to stop working; (for someone) to be unable to think clearly, be mentally fatigued.
- gücü mental capacity.
- hesabý mental arithmetic, mental calculation.
-i karýþmak to get confused, get muddled up.
-ini karýþtýrmak /ýn/ to confuse, muddle (someone) up.
-ini kurcalamak
1. /ýn/ (for something) to keep popping into (one´s) mind, recur to (one) repeatedly.
2. to think hard; to try hard to recall something; to try hard to understand something.
-ini oynatmak to go crazy, go off one´s nut.
-i saplanmak /a/ to become obsessed by.
-i takýlmak /a/ to be unable to put (something) out of (one´s) mind.
-ine takýlmak for a thought to keep recurring to (one).
- yorgunluðu mental fatigue.
- yormak to ponder, think hard, rack one´s brains.
1. mind, intellect.
2. memory, mind.
3. comprehension, understanding, capacity or power to comprehend.
- açýklýðý mental alertness.
-i açýlmak to feel mentally alert.
-ini açmak /ýn/ to make (one) feel mentally alert, stimulate (one´s) powers of thought.
-ini bozmak /la/ to be obsessed by, be too concerned with, be hipped on.
-ini bulandýrmak /ýn/ to make (one) suspicious, make (one) smell a rat.
- bulanýklýðý psych. mental confusion, obnubilation of the intellect.
-i bulanmak to get confused, get muddled up.
-ini çelmek /ýn/
1. to bring (someone) under one´s sway, mesmerize.
2. to confuse, cause (someone) to get muddled up, muddle (someone) up.
3. to seduce or corrupt (someone).
-i daðýlmak for one´s mind to wander.
-ine dokunmak /ýn/ to confuse (someone) utterly.
-i durmak for one´s brain to stop working; (for someone) to be unable to think clearly, be mentally fatigued.
- gücü mental capacity.
- hesabý mental arithmetic, mental calculation.
-i karýþmak to get confused, get muddled up.
-ini karýþtýrmak /ýn/ to confuse, muddle (someone) up.
-ini kurcalamak
1. /ýn/ (for something) to keep popping into (one´s) mind, recur to (one) repeatedly.
2. to think hard; to try hard to recall something; to try hard to understand something.
-ini oynatmak to go crazy, go off one´s nut.
-i saplanmak /a/ to become obsessed by.
-i takýlmak /a/ to be unable to put (something) out of (one´s) mind.
-ine takýlmak for a thought to keep recurring to (one).
- yorgunluðu mental fatigue.
- yormak to ponder, think hard, rack one´s brains.
Zihin Engelliler Öğretmenliği
Zihin ve Gövde, Zihin Eylemleri ve Zihinsel Bozukluk
Zihin haritası nedir?
YORUMLAR