Amnestik Bozukluk

AMNESTİK BOZUKLUK Genel tıbbi bir duruma bağlı olarak ortaya çıkan bellek bozukluğu temel özelliktir. Bu bozuklukta genel entel...



AMNESTİK BOZUKLUK



Genel tıbbi bir duruma bağlı olarak ortaya çıkan bellek bozukluğu temel özelliktir. Bu bozuklukta genel entellektüel kayıp söz konusu değildir.




DSM-IV amnestik sendromu uzak ve yakın belleğin bozulması ve entellektüel yetilerin genel kaybının olmayışı ile tanımlarken , ICD-10 bu kriterlere ilaveten anlık bellekte defekt olmamasını gerekli görmektedir.

Etyoloji :

Tiamin eksikliği, kafa travmaları, beyin tümörleri, intoksikasyon (Arsenik, İzoniazid, Co, Kurşun vb.), madde kötüye kullanımları, enfeksiyonlar (ansefalit, menenjit), anoksi, serebrovasküler hastalık (kanama vb.), epilepsi ve EKT'dir.

Klinik :

Yakın bellek kusuru vardır. Hastalar olayları olduktan hemen sonra hatırlayabilir ancak birkaç saat sonra unuturlar. Yeni bilgileri öğrenemezler. Bellek boşluklarını doldurmak için sıklıkla konfabulasyonlar görülür. Zaman zaman yönelim kusuru tabloya eşlik edebilir.

Bilinç bozukluğu yoktur. Belirgin bilişsel bozukluk ve kişilik dezoryantasyonuna ilişkin veriler bulunmaz.

Tedavi :

Etyolojiye yönelik tedavi esastır.









  • Distimik Bozukluk


  • Delüzyonel Bozukluk Nedir?


  • Şizofreniform Bozukluk





AMNEZİ: BELLEK YİTİMİ

Ekrem Düzen




GİRİŞ

Nöropsikolojinin bellek ile ilgili alanındaki bilgilerin kaynağı, çoğunlukla bellek yitimi (amnezi) çalışmalarıdır. Bilişsel nöropsikoloji, amneziyi ele alırken, normal öğrenme ve hatırlama süreçlerini açıklama amacını taşır. Amnezi, ileriye (anterograde) ya da geriye (retrograde) yönelik bellek yitimi olarak tanımlanmaktadır (Ellis ve Young, 1988; Carlson, 1986). Amnezi; kalıcı, durağan, ve yaygın bir sendromdur. Amnezinin olası nedenleri arasında kafa travması, serebral enfeksiyon, subaraknoid kanama, hipoglisemi, hipoksi, tümör, ve metabolik hastalıklar gibi organik nedenler sayılmaktadır. Amnezi sendromu tanısında, psikojenik rahatsızlıklar (ör: füg) ile diğer yaygın algısal ya da bilişsel bozukluklardan lanabilecek rahatsızlıklar dışlanmalıdır. Bellek yitiminin amnezi olarak belirlenebilmesi için bazı koşulların sağlanıp sağlanmadığı göz önüne alınır (Bradshaw ve Mattingley, 1995):
1. Sağlam (intact) Kısa Dönem Belleği (KDB) ya da işlem belleği.
2. Sağlam anlamsal (semantic) bellek ve diğer zihinsel (intellectual) işlevler.
3. Ağır, kalıcı ileriye yönelik amnezi (hem çağırma hem de tanıma testleri ile).
4. Bir dereceye kadar geriye yönelik amnezi.
5. Sağlam süreç (procedural) belleği (beceri öğrenme ve getirme {retrieval}).
6. Mesial temporal lobların bazı bölümlerinde (özellikle hippocampus) ve diencephalonda (özellikle dorsomedial thalamic nucleus ve mamilliary bodies) hasar.

Bradshaw ve Mattingley (1995), ne mikro ne de makro düzeyde anıların nasıl oluştuğunun ve saklandığının bilinmediğini, ancak Uzun Dönemli Etkileme (UDE) (Long Term Potentiation {LTP}) olarak adlandırılan bir nöronal mekanizmanın belirleyici rol oynadığının düşünüldüğünü bildirmektedir. UDE etkisi, iki nöronu bağlayan sinaps boyunca tekrarlanarak iletilen impulsların pozitif geribildirim göstermesiyle ortaya çıkar. Elde edilen pozitif geribildirim etkisi, daha sonraki impuls iletimlerini kolaylaştırır. UDE etkisinin süresi de bellekteki anıların oluşumunda ve saklanmasında önemli rol oynadığına işaret etmektedir. UDE etkisi aylarca sürebilmektedir. Bu ise öğrenme mekanizmasıyla benzerlik göstermektedir: Kısa bir nöral aktivite patlamasıyla başlayan etki, belirli nöral devrelerde uzun süreli değişikliklere yol açmaktadır (Carlson, 1986). UDE etkisi ile amnezi arasındaki ilişki tam olarak çözülmemiş olmakla birlikte, amnezi hastalarının yeni malzeme öğrenmedeki güçlükleri olmaları bu mekanizmanın amnezide rol oynadığına ilişkin veri oluşturmaktadır.

ILERIYE YÖNELIK AMNEZI


Amnezi ile ilgili bilgiler genellikle vak'a çalışmaları yoluyla elde edilmiştir. Amnezi, günümüzdeki anlamıyla ilk kez 1889'da Sergei Korsakoff tarafından tanımlanmıştır. Korsakoff'un tanımladığı amnezi belirgin, ağır derecede ileriye yönelik amnezidir. Ileriye yönelik amnezide kişi, etrafında olup bitenleri anlayamamakta, örneğin yüzünü yıkayıp yıkamadığını dişini fırçalayıp fırçalamadığını hatırlayamamaktadır. Bu durumdaki kişi aynı sayfayı defalarca okuduğu ya da aynı kişiyle çok kısa aralıklarla üst üste defalarca karşılaştığı halde bunlara ilişkin bir "anı" oluşturamamaktadır. Öte yandan bu kişiler, bildikleri bir konuyla ilgili anlamlı konuşabilmekte, satranç, kağıt oyunu gibi zihinsel beceri ve genel dünya bilgisi gerektiren konularda zorlanmamakta, bir konuyla ilgili mantıksal çıkarımda bulunma ya da fikir yürütmede aksama göstermemektedir. Bu durum amnezinin zihinsel işlemler ile değil bellek süreçleri ile ilgili bir durum olduğuna işaret etmektedir.
Ileriye yönelik amnezinin, hangi bellek sürecindeki aksamadan landığına ilişkin hipotezler arasında en güçlüsü, bu durumun kayıt (registration) sürecindeki bozulmadan landığını ileri süren hipotezdir. Ileriye yönelik amnezide kişinin amnezi durumunun ortaya çıkmasından önceki olaylara ilişkin anılarında genellikle bir kayıp söz konusu değildir.


HM Vak'ası


Ileriye yönelik amnezi vak'alarının literatürde en sık sözü edilenlerinden biri HM vak'asıdır:

HM, gün içinde yaklaşık on minör, haftada bir kez ise majör epilepsi atağı geçirmektedir. On yıldan fazla süreyle uygulanan antikonvülsif ilaç tedavisi atakları kontrol etmede başarıya ulaşmamıştır. Epilepsi ataklarını ortadan kaldırmak amacıyla, HM 27 yaşında iken (1953 yılında), bilateral temporal lob operasyonu uygulanmıştır. Operasyon sonucunda HM'nin majör ataklarının sıklığında azalma gözlenmiş ancak minör atakların sıklığında bir değişme olmamıştır. Ancak operasyondan sonra HM'de ağır ileriye yönelik amnezi oluşmuştur. Bu durum özellikle öne çıkmaktadır çünkü HM'nin olağan zihinsel becerilerinde ve zekasında bir değişme gözlenmemiştir.
HM'nin geçmişe ait anıları ve genel dünya bilgisi yerinde olduğu halde operasyondan sonraki yaşantılarından hiç bir parçayı hatırlayamayışı ağır ileriye yönelik amnezinin başat göstergesidir.

NA Vak'ası


Ileriye yönelik amnezi ile ilgili başka bir vak'a da NA vak'asıdır:
Genç bir asker olan NA, 20'li yaşlardayken şansız bir kaza geçirmiştir. Oda arkadaşının elinde bulunan eskrim kılıcı, kaza sonucu NA'nın sağ burun deliğinden çapraz olarak sol yukarı doğru içeri girmiştir. Bu kazadan itibaren NA yeni yaşantıları hatırlayamamaktadır. NA bu kazadan önceki tarihlere ait olayları hatırlamakta güçlük çekmemiş, zekasının parlak olduğu (I.Q.=124) gözlenmiştir.
NA ile psikolog Wayne Wickelgren arasında geçen ve aşağıda aktarılan anekdot, NA'nın, zihinsel işlevleri yerinde olduğu halde ağır ileriye yönelik amnezi durumunu açıkça ortaya koymaktadır (Parkin, 1996):
NA ile MIT Psikoloji Bölümündeki küçük çay odasında tanıştırıldım...NA adımı duydu ve bana,
"Wickelgren, bu Alman adı değil mi?" diye sordu.
"Hayır," dedim.
"Irlandalı?"
"Hayır."
"Iskandinav?"
"Evet, Iskandinav adı."

[Beş dakika kadar konuştuktan sonra Wickelgren odadan ayrılır. Beş dakika sonra geri döner. NA, kendisine daha önce hiç görmemiş gibi bakar ve yeniden tanıştırılır.]
"Wickelgren, bu Alman adı değil mi?"
"Hayır."
"Irlandalı?"
"Hayır."
"Iskandinav?"
"Evet, Iskandinav adı."

Tıpkı HM gibi NA'nın da kazadan önceki yaşamına ilişkin anılarında bir kayıp ya da genel zihinsel işlevlerinde bir bozukluk gözlenmemiştir. NA, kendisinin hala aynı tarihte yaşadığını, aynı yaşlarda olduğunu düşünmeye devam etmiş, o zamanın giyim ve konuşma tarzını kullanagelmiştir.
HM ve NA vak'aları geriye yönelik amnezinin olmadığı, saf ileriye yönelik amnezi vak'alarıdır.Bu vak'alarda geriye yönelik amnezinin olmayışı, amneziyi ortaya çıkaran durumun (travma, operasyon) Belleğin getirme (retrieval) ve tutma (retention) süreçlerini etkilemediğine, ancak kayıt (registration/encoding) süreçlerini işlevsiz bıraktığına işaret etmektedir. Bu nedenle ileriye yönelik amnezi aynı zamanda "kayıt amnezisi" olarak da adlandırılabilir.


GERIYE YÖNELIK AMNEZI

Bellek yitiminin geriye yönelik amnezi olarak tanımlanabilmesinin koşulu, kişinin kayıt ve saklama işlevleri sağlamken geçmiş yaşama ilişkin hiçbir anıyı getirememesidir. Kişi, amnezi durumunu yaratan olayın hem öncesindeki (geriye yönelik amnezi) hem de sonrasındaki (ileriye yönelik amnezi) yaşamından hiçbir şey hatırlamıyorsa geriye yönelik amneziden söz edilebilir. Ancak geçici bir süre için geriye yönelik amnezi yaşayan ve daha sonra normale dönen bir vak'a bize geriye yönelik amnezinin varlığını gösterebilir. Bu durumda kişi, kayıt ve saklama işlevleri sağlam kaldığı için, amnezi sırasındaki yaşantılarını aktarabilecektir. Ancak literatürde bu şekilde saf geriye yönelik amnezi vak'asına rastlanmamaktadır.

Geçici-Bütüncül Amneziler

Saf geriye yönelik amnezi vak'alarına rastlanmamakla birlikte bazı vak'alar, getirme güçlüklerinin rol oynadığı amnezinin varlığını göstermektedir. Dana'nın (1894) birldirdiği bir vak'a bu duruma örnek olarak verilebilir:
Amnezi vak'asına konu olan kişi 24 yaşında bir erkektir. Evde kullanılan gazdan (karbon monoksit) kaza sonucu zehirlenmiştir. Bu olaydan sonra nerede olduğunu, kim olduğunu bilememiş, geçmiş yaşamına ait tüm izler kaybolmuştur. Kendi giyim ve bakımına ilişkin davranışları gösterebildiği ve bunlarla ilgili bazı eşyaları tanıdığı halde çevresindeki pek çok şey kendisine açıklanması gereken yabancı şeyler haline gelmiştir. Örneğin bir "at"ın ne olduğu, ne işe yaradığı ya da çeşitli ev eşyalarının nitelikleri ve işlevleri kendisine anlatılmak zorunda kalınmıştır. Bu durum üç ay kadar sürmüş, üç ayın sonunda bellekte aniden, kendiliğinden bir yerine gelme oluşmuştur. Vak'a, üç ay öncesinden önceki olayları tam olarak hatırlayabilmekte ve belleğin yerine geldiği andan itibaren olanları da kaydedip saklayabilmektedir. Ancak amnezinin oluştuğu kaza ile belleğin yerine geldiği an arasında geçen üç aylık zaman dilimine ait hiçbir şey hatırlayamamaktadır.
Dana'nın bildirdiği vak'a saf geriye yönelik amnezi örneği olmamakla birlikte, geriye yönelik amnezinin varlığını göstermesi açısından önemlidir. Bu vak'a, geriye yönelik amnezi örneğinden çok, kayıt ve saklama işlevlerinin de devreden çıktığı bir geçici-bütüncül amnezi olarak değerlendirilmektedir.
Geçici bütüncül amnezi durumlarına diğer örnekler, genellikle bir travma sonucu oluşan ve zamanla yerine gelen bellek yitimleridir. Travmatik amnezilerde de kayıt ve getirme yitimi bir arada görülür. Ancak, zamanla yerine gelen bellekte yine de bazı anıların kaybolmuş olduğu gözlenir. Örneğin düşme sonucu oluşan bir amnezi durumundan kurtulan kişilerde kazadan sonraki saatlere ilişkin anıların kaybolduğu ya da futbol oyuncularının oyun sırasındaki bir çarpışmanın hemen sonrasındaki olayları hatırlamadığı sık rapor edilen geriye yönelik bellek yitimleridir.

Huntington Bozukluğu ve Amnezi

Geriye yönelik amnezinin gözlendiği diğer vak'alar ise Huntington bozukluğu vak'alarıdır. Huntington bozukluğu; genetik geçişli, kontrol edilemeyen kas hareketleriyle ve zamanla ilerleyen zihinsel bozulma ile kendini gösterir. Huntington bozukluğunda geçmiş yaşantılara ait anılar da hastalığın ilerlemesine paralel olarak kaybolmaya başlar. Bu hastaların, hastalığın başlamasından önceki yıllara ait anılarının da kayboluyor olması, bir kayıt bozukluğundan çok bir getirme bozukluğuna işaret etmektedir. Ne var ki Huntington hastalarında aynı zamanda ağır ileriye yönelik amnezi de vardır. Dolayısıyla, getirme bozukluğunun yanısıra bir kayıt bozukluğunun olmadığını söylemeye yetecek kanıt bulunmamaktadır. Yine de hem travmatik amneziler hem de Huntington bozukluğunda görülen amnezi ileriye yönelik amneziden bağımsız bir getirme amnezisi olabileceğine ilişkin ipuçları taşımaktadır.

Kitle Etkisi ve Eşit Etkililik Ilkesi

Saf geriye yönelik amnezinin, diğer deyişle saf getirme amnezisinin bulunamayışı ya da saptanamayışını etkileyen bir etmen de belleğin korteksde belirgin bir yerinin (localization) bulunmayışıdır (Springer ve Deutsch, 1985). Engram (saklanmış bellek birimi) arayışları sonuçsuz kalmıştır. Belleğin yeri ve büyüklüğüne ilişkin olarak kitle etkisi ve eşit etkililik ilkesi (principle of mass action and equipotentiality) öne sürülmüştür. Bu ilkeye göre bellek, alınan korteks miktarından etkilenmekte (kitle etkisi) ancak alınan bölgenin yerinden etkilenmemektedir; korteksin tüm alanı bellek için eşit derecede önemlidir (eşit etkililik). Bu ilkeden hareketle; kaza, travma ya da diğer nedenlerden oluşmuş bir amnezinin saf geriye yönelik amnezi olabilmesi için hippocampus alanının dışında, korteksin de büyük bir bölümünü etkilemiş olması beklenir. Ancak Huntington bozukluğu gibi zamanla ilerleyen bir hastalık, giderek kortex alanına yayılıyor ise ortaya çıkan amnezinin, kayıt amnezisinin olup olmadığına bakılmaksızın, saf geriye yönelik amnezi olduğu ileri sürülebilir.

ÖĞRENME VE AMNEZI ILIŞKILERI

Semantik-Episodik Bellek

Bellek yitiminin hangi tür bilgileri ya da anıları etkilediği de geriye yönelik amnezinin varlığını belirlemede önemlidir. Genel olarak, semantik belleğin tüm kortekse yayılmış olduğu, episodik belleğin ise hippocampus ve ilişkili yapılarda yerleştiği düşünülmektedir. Dolayısıyla, hippocampus ve ilişkili alanlarında meydana gelen ya da zamanla ilerleyen bir hasarın episodik belleği etkilemesi fakat semantik belleği sağlam bırakması beklenir. Geriye yönelik amnezi vak'alarında genellikle semantik bilgi kaybına rastlanmamaktadır. Ayrıca, hasarın hippocampus ile sınırlı olduğu amnezi hastaları, çeşitli yeni işlemlerin gerektirdiği kuralları öğrenebilmekte ve bu bilgileri kullanabilmektedir. Bu bilgileri ne zaman ve nerede öğrendiklerini ise hatırlayamamaktadır. Bu bilgi semantik-episodik bellek ayrımına başka bir kanıt oluşturduğu gibi, semantik belleğin belirli bir bölgede yerleşik olmadığını da göstermektedir. Öte yandan, temporal loblardan geniş bölgelerin alınması durumunda semantik bilgi kayıpları oluşmaktadır. Amnezi hastalarının genel dünya bilgilerinin sağlam, kişisel anılarının ise yitik olduğu ve yeni beceriler kazanabildikleri halde bunlara ilişkin kişisel yaşantılarını hatırlayamıyor olmaları, amnezinin gerçekte bir episodik bellek amnezisi olduğuna işaret etmektedir.

Amnezi ve Gizil (Implicit) Öğrenme

Yeni beceriler edinme yetisi ileriye yönelik amnezinin bir öğrenme güçlüğünden landığı hipotezini desteklememektedir. Amnezi hastalarında gerçekleşen öğrenme, zaman zaman çok sınırlı kalabilmekte ya da basit becerilerin edinimi çok uzun zaman alabilmektedir. Ancak bu durumda, öğrenme işlevlerindeki bir bozukluktan çok, öğrenmenin gerçekleşebilmesi için bellekte tutulması (retention) gereken bilgi miktarının yeterli ölçüde ve sürede tutulamamasının rol oynadığı düşünülmektedir. Çok sayıda tekrarla gerçekleşse de ağır amnezi hastaları bazı bulmacaları çözmeyi ya da çeşitli kağıt oyunlarını öğrenebilmektedir. Bu malzemelerle karşılaştıklarında, malzemeyi tanıyamayabilir ya da oyunu bilmediklerini söyleyebilirler. Ancak oyun ya da bulmaca çözme performanslarında zaman içinde gözlenen artış hastaların gerçekte öğrendiklerini, ancak öğrenme deneyimine ilişkin anıları belleklerinde tutamadıklarını göstermektedir.

KORSAKOFF AMNEZISI


Korsakoff amnezisi, uzun süreli alkol kullanımı sonucu ortaya çıkan bir sendromdur. Uzun süreli alkol kullanımı, thiamine vitamini eksikliğine yol açmaktadır. Thiamine eksikliği ise bazı talamik ve hipotalamik yapıları, özellikle de dorsomedial talamik çekirdeği ve mamillary gövdeleri hasara uğratmaktadır. Ani oluşan amnezi vak'alarının ender görülmesi nedeniyle, deneysel olarak çalışılan amnezi vak'aları daha çok Korsakoff hastalarıdır. Ancak, nöropsikolojik açıdan Korsakoff amnezisi ani amnezilere göre ideal olmayan özellikler taşımaktadır. Korsakoff amnezisi yavaş geliştiği için hastanın sendromdan önceki (başvurudan önceki) bellek güçlükleri saptanamamaktadır. Bu durum, amneziden önceki (geriye yönelik amnezi) yaşantıları hatırlama ile amneziden sonraki (ileriye yönelik amnezi) yaşantıları hatırlama ayrımını güçleştirmektedir.
Benzer şekilde, Korsakoff sendromunda beyin hasarının miktarını belirlemek de güçtür. Thiamine eksikliği hippocampus ve amygdala gibi normal bellek işlevleriyle ilgili olduğu bilinen yapıları etkilemekle birlikte frontal loblar gibi diğer yapıları da etkilemektedir. Bu nedenle Korsakoff hastalarının sergiledikleri semptomların amneziden mi yoksa frontal lob ya da benzeri yapılardaki hasar nedeniyle diğer bilişsel bozukluklardan mı landığını belirlemek güçtür.

Korsakoff ve Ileriye Yönelik Amnezi (Kayıt Amnezisi)


Craik ve Lockhart'ın işlemleme düzeyleri (levels of processing) teorisine göre, yüzeyel (shallow) kodlanan bilginin hatırlanmasıyla derin (deep) kodlanan bilginin hatırlanması arasında fark vardır. Derin kodlama, çağırma (recall) performansını arttırmaktadır. Alkolik Korsakoff hastalarının normallere göre çağırma performanslarının düşük olduğu bilinmektedir. Bu da Korsakoff hastalarının derin değil, yüzeyel kodlama yaptıklarına işaret etmektedir. Bu bulgu, Korsakoff hastalarının kodlamayı zenginleştiren ipuçlarıyla birlikte verilen malzemeyi hatırlama (recall) performanslarının normaller düzeyine çıktığı bulgusuyla birleştiğinde (Hull ve Reilly, 1986), Korsakoff amnezisinin bir kayıt amnezisi olduğu hipotezi desteklenmektedir.

Korsakoff ve Geriye Yönelik Amnezi


Korsakoff hastalarının geriye yönelik amnezi gösterdikleri bir çok çalışmada gösterilmiştir. Geriye yönelik Korsakoff amnezisinde dikkat çeken nokta, amnezinin geçen zamanla orantılı oluşudur. Korsakoff hastaları, uzak zaman dilimlerini yakın zaman dilimlerine göre daha az hatırlamaktadır. Huntington hastalarında gözlenen amnezi ile karşılaştırıldığında geriye yönelik Korsakoff amnezisinin farklı olduğu ortaya çıkmaktadır. Ne var ki geriye yönelik derecelenmiş (graded) bellek yitiminin varlığı ancak Korsakoff sendromu ani olarak ortaya çıkmış ise ileri sürülebilir. Bu tür Korsakoff amnezisi ise görülmemektedir. Yine de derecelenmiş bellek yitimi, Korsakoff amnezisinin bir bölümünden geriye yönelik amnezinin sorumlu olduğuna işaret etmektedir.

AMNEZIDE KISA DÖNEMLI BELLEĞIN ROLü


Kayıt, tutma ve getirme işlemlerin Kısa Dönemli Bellek (KDB) tarafından düzenlendiği öteden beri bilinmektedir. Son zamanlarda araştırmacılar KDB ile işlem belleği kavramlarını birbirleri yerine kullanmamakta, KDB işlem belleğini de içeren daha genel bir mekanizma olarak ele alınmaktadır. Böylece ele alındığında KDB bir düzenleme (consolidation) yapısı olarak öne çıkmaktadır. Bu nedenle, her iki tür amnezinin de beynin farklı yapılarındaki hasar ya da işlev bozukluklarından etkilenmekle birlikte, KDB fonksiyonlarında meydana gelen genel bir düzensizlikten de lanabileceği yönünde görüşler vardır (Ellis ve Young, 1989).

SONUÇ


Geriye ya da ileriye yönelik amnezi, bellek yitimi dışındaki bilişsel ya da zihinsel işlevlerden bağımsızdır. Amnezi hastalarında gözlenen öğrenme güçlükleri, amnezinin bir öğrenme güçlüğü olmasıyla ilgili olmaktan çok, öğrenme için gerekli bellek işlevlerinin aksamasından lanmaktadır. Saf geriye yönelik amneziye ilişkin bulgular temiz olmamakla birlikte, bazı durumlarda geriye yönelik amnezinin ileriye yönelik amneziye eşlik ettiğine ilişkin kuvvetli veriler bulunmaktadır. Semantik belleğin sağlam kalıp, episodik belleğin yitimi, semantik belleğin tüm kortekse yayılmış, episodik belleğin ise belirli beyin yapılarında (ör: hippocampus) yer almış olmasıyla açıklanmaktadır. Böylece beyin hasarı sonucu ani ortaya çıkan amnezi genellikle ileriye yönelik amnezi olmaktadır. Geçici amnezilerde ise bellek yitimi bütüncül olmakta, amnezi durumu boyunca yaşananlar amnezi durumunun ortadan kalkmasından sonra hatırlanmamaktadır. Amnezinin daha yavaş bir seyirle geliştiği Korsakoff sendromunda ise hem geriye yönelik hem de ileriye yönelik bellek yitiminin etkili olduğu ileri sürülmektedir. Nöropsikoloji açısından amnezi vak'aları, bellek türlerinin ayrıştırılması, bellekte tutulan bilgilerin türlerine göre yerlerinin belirlenmesi, öğrenme süreçleriyle bellek arasındaki ilişkilerin ortaya çıkarılması gibi pek çok konuda bilgi sağlamaktadır.

KAYNAKLAR

Bradshaw, J. L., Mattingley, J. B. (1995). Clinical Neuropsychology: Behavioral and Brain Science. New York: Academic Press Inc.
Carlson, N. R. (1986). Physiology of Behavior (3. Ed.). Boston: Allyn and Bacon Inc.
Ellis, A. W., Young, A. W. (1989). Human Cognitive Neuropsychology. London: Lawrence ErlbaumAssociates.
Hull, J. G., Reilly, N. P. (1986). An information processing approach to alcohol use and its consequences. In R. Ingram (Ed.), Information Processing Approaches to Clinical Psychology. New York: Academic Press Inc.
Parkin, A. J. (1996). Explorations in Cognitive Neuropsychology. Oxford: Blackwell.
Springer,S. P., Deutsch, G. (1985). Left Brain, Right Brain. New York: W. H. Freeman.






Amnezi

Bellek yitimi.

Belirtileri çeşitli ve değişiktir. Yakın geçmişi unutma biçiminde ortaya çıkan anterograd amnezi, ağır bir şokun ya da travmanın hemen ardından uğranan bellek yitimidir. İşitsel amnezi, konuşulan sözcüğü fark etme yetisinin kaybolmasıdır. Oldukça eski zamanlara kadar uzanan bellek yitiminde, yani retrograd amnezide ise geçmişte yaşanan tüm olaylar, genellikle bir kazadan sonra oluşmuş olaylar, bellekten silinir. Bellek yitimi kısmi olabildiği gibi, tüm belleğin kaybolmasıyla tam amnezi biçiminde de görülebilir. Bu durumda bile, yazmak, yürümek ve okumak gibi bazı alışkanlıklar yitirilmez.


MsXLabs Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi







  • Distimik Bozukluk


  • Delüzyonel Bozukluk Nedir?


  • Şizofreniform Bozukluk



Kaynak:msxlabs.org

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Amnestik Bozukluk
Amnestik Bozukluk
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/08/amnestik-bozukluk.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/08/amnestik-bozukluk.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content