Klasizm nedir? Klasizm ile ilgili olarak genel bilgi ve açıklamalar. Edebiyatta ve sanattın başka dallarında klasizm hakkında bilgiler. Sana...
Klasizm nedir? Klasizm ile ilgili olarak genel bilgi ve açıklamalar. Edebiyatta ve sanattın başka dallarında klasizm hakkında bilgiler.
Sanatta, edebiyatta, eskiden bu yana yerleşmiş kurallara uyan eserlere «klâsik», bu tarza da «klâsisizm» denir. Bir dilin en güzel, en kusursuz örneklerini veren eserler klâsik sayılır. Okul programlarına girecek kadar, üstünde her insanın ortak kıymet hükümleri verdiği eserler de klâsiktir. Tarihin belirgin bîr çağlarında meydana getirilmiş, belirgin kurallara bağlı eserlerin bütününe de «klâsik» denir.
Edebiyatta Klâsisizm
Edebiyatta klâsisizm, ilkin Fransa’da görüldü. XVII. yüzyılın sanat anlayışı, şiirde, edebiyatta başlıca iki esasa dayanıyordu ki buna «klâsisizm ruhu» denir. Rönesans ruhunun bir devamı olan bu klâsisizm ruhu, her şeyden ilkin insan aklının değerlendirilmesiyle ilgiliydi. İnsan aklı, insan güzelliği sanatta, edebiyatta, yepyeni bir kıymet kazanıyordu. Bu da, Eski Yunan sanatının, şiir ve tiyatrosunun incelenmesiyle, o çağ filozoflarının fikirlerinin benimsenmesiyle olabilirdi. Platon (Efâtun)’un idealciliğine Descartes‘in her şeyi akıl ölçüsüne vurarak anlama ve anlatma tekniği eklenince klâsik ruhun zihin yapısı doğmuş oldu. Klasisizme gore sanatın gayesi, gerçeği, hakikatı aramaktı. Gerçek endişesi her şeye üstün geliyordu. Bu tinsel ve ahlakçı yönün tam zıddı olan şekil güzelliği ideali de klasisizm ruhunun ikinci cephesi olmuştur. Güzellik ideali, güzelliği belirgin şekil ölçülerine bağlamak, tamamen Eski Yunan edebiyatından alınma bir hareket noktasıydı. Bunun içindir ki gerçeğe yönelen akılcı edebiyat, bir taraftan şekil mükemmelliği tasası ile soyutlaşma, kati kurallarla biçimlenerek hakikaten uzaklaşma eğilimi gösterir. Bundan dolavıdır ki klasik eserler belirgin şekil kalıpları İçinde, değişmez kurallara uyularak meydana getirilir.
Klasisizm, romantizme, doğrusu XIX. yüzyıl başlarına kadar sürmüştür. O sıralarda şairler, yazarlar aklın kuralcılığından bıkmışlar, duygularına serbestlik aramaya başlamışlardı.
Güzel sanatlarda da klasisizm, ruh ve mana bakımından edebiyattakinden pek değişik değildir. Ilkin İtalya’da başlamış olan bu hareket, hızla, Fransa’ya ordan da başka ülkelere geçmiştir. Resimde, mimarlıkta, heykelde Eski Yunan ve Roma eserlerinin bağlı oldukları kuralları geliştirmekle kendini belirgin etti.
Klâsik fotoğraf, akademilerde formül ve reçete haline gelip ruhsuzlaşıncaya kadar tüm Avrupa’da rağbet görmüştür. Fransız ressamı Louis David’in «Horace’ların Yemini» adındaki ünlü tablosu bu tarzın ilk mühim örneği sayılır. Klâsisizm devrinde meydana getirilen heykeller bir taraftan akıl kurallarına son aşama bağlı, bir taraftan gerçeği arayan eserlerdi, şekil mükemmelliğini de dikkatsizlik etmezlerdi.
YORUMLAR