Wolfgang Amadeus Mozart’in eserleri ve özellikleri nelerdir? Wolfgang Amadeus Mozart besteleri, operaları, konçertoları, senfonileri hakkınd...
Wolfgang Amadeus Mozart’in eserleri ve özellikleri nelerdir? Wolfgang Amadeus Mozart besteleri, operaları, konçertoları, senfonileri hakkında bilgi.
Mozart Eserleri
Girit Kralı Idomeneo Operası
Saraydan Kız Kaçırma Opera
Figaro’nun Düğünü Operası
Don Giovanni Operası
Sihirli Flüt Operası
SENFONİ «Re majör» No. 36 K.V. 425 «Linz»
İlk yorumu: 1783 Linz.
Besteci, Salzburg’dan Viyana’ya yaptığı bir yolculuk esnasında Kont Thun adlı bir soylunun çağrısı üzerine Linz’e uğramış, bu arada beş gün sonra onuruna düzenlenecek saray konserinde çalınmak üzere bir yapıtını vermesi istenmiştir. Yanında hiçbir partisyon bulunmayan Mozart’ın oturup yepyeni bir senfoni yazarak konsere yetiştirdiğini babasına yazdığı bir mektuptan anlıyoruz. Bu olay nedeniyle «Linz» adını alan yapıt dört bölümden kuruludur. Besteci partisyonda klarnet ve flüt kullanmamış, trompet ve timpaniyi ikinci bölümde görevlendirmiştir. «Linz Senfonisi» tüm özellikleriyle bir saray müziğidir.
Birinci bölüm (Adagio-Allegro sprituoso), dinamik çatışmalar, kromatik figürlerle işlenmiştir, ana «tema»sını kemanların sunduğu tipik Mozart çabasıdır. İkinci bölüm (Andante), melankolik, duygulu bir parça, üçüncü bölüm (Menuetto) ise bir saray töreni için yazılmış dans ezgisidir. Dördüncü bölüm (Finale-Presto), gülünçlü opera uvertürü benzeri neşeyle örülü bir yazıyı yansıtır.
SENFONİ «Re majör» No. 38 K.V. 504 «Prag »
İlk yorumu: 1786 Prag.
Mozart yalnız önemli sahne yapıtı «Don Giovanni»yi değil, tatlı bir senfonisini de Prag’a adamıştır, ilk defa gene bu kentte çalınan senfonide (Menuetto) bölümü yoktur, üç bölümden kuruludur.
Birinci bölüm (Adagio-Allegro), sanatında büyük bir olgunluğa ulaşan ustanın o çağdaki derin anlamlı, melankolik ve acılı ruh tablosunu nasıl bir palete işlediğini göstermesi yönünden ilginçtir. İkinci bölüm (Andante) karanlık düşüncelerin kapsadığı kötümser bir atmosferin anlatımı. Üçüncü bölüm ise (Presto) klasik bir senfoniye özgü coşkun bir kutlamanın yankısıdır.
SENFONİ «Mi bemol majör» No. 39 K.V. 543
İlk yorumu: 1790 Frankfurt.
Mozart, tüm eserinde çok önemli yer tutan son üç senfonisini 1788 yılı yaz aylarında bestelemiş, hele klâsik senfoni biçiminin simgesi olan «Do majör» «Jüpiter Senfoni» iki haftada doğmuştur. Bu dizinin ilki «Mi bemol majör» senfoni baştan sona mutlu ve iyimser bir atmosfere sahiptir.
Birinci bölüm (Adagio – Allegro); kısa bir giriş ‘tema’smdan sonra zarif, şarkılı «Allegro»ya geçiş, hareketli, oynak bir havanın sürüşü, erkekçe güçlü bir «coda». İkinci bölüm (Andante); marş ritminde bir ‘tema’nın yaylı sazlarda sunuluşu, birinci bölümün ilk temasını hatırlatan bir cümleye varış, iki malzeme türünün tatlı işlemi. Üçüncü bölüm (Menuetto); köy dansını anımsatan bir melodi, klarnetin sunduğu «Üçlü». Dördüncü bölüm (Finale – Allegro); neşeli bir motif, ani suskular, ana motifin tekrarları.
SENFONİ «Sol minör» No.40.K.V.550
İlk yorumu: 1790 Frankfurt
Partisyonun üzerindeki tarihten 1788 yılının 25 Temmuz günü tamamlandığını anlıyoruz senfoninin. Mozart, Viyana’nın sayfiyesi Waehring’dedir, para sıkıntısı içindedir, altı aylık kızı birkaç hafta önce ölmüştür. Bütün bu nedenlerin getirdiği bunaltı, karamsarlık ve üzüntü «Sol majör» senfoniye yansımış, yapıtın bazı müzik uzmanlarınca «trajik», «patetik» ya da «romantik» gibi adlarla tanımlanmasına yol açmıştır.
Birinci bölüm (Allegro molto), iki ‘tema’ ile işlenmiştir, ilki karanlık görünüşüyle hıçkırıklı bir şizofreni ya da trajik bir avunma, ikincisi gizli bir acının açıklanışıdır sanki. İkinci bölüm (Andante), karşılık görmeyen duygulu bir aşk şarkısı gibi yorumlanır Üçüncü bölüm (Menuetto), ışıklı coşkun bir saray dansı değildir. Eğlenceyle de ilintisizdir. «Üçlü» ise bulutla kaplı gökyüzünden sızan bir güneş ışınını andırır. Dördüncü bölüm (Allegro assai), karanlık ve şeytani güçlerle ölesiye bir savaşın ve zaferin anlatımıdır.
SENFONİ «Do majör» No. 41 K.V. 551 «Jüpiter»
Mozart’ın bu son senfonisi 1788 yılı 10 Ağustos günü tamamlanmıştır. «Sol manör» senfoniden iki hafta sonra. Bu gerçek, bestecinin inanılması güç yaratma yeteneğinin bir belirtisi olarak gösterilir. «Do majör» senfoniye «jüpiter» adını veren ünlü piyanist Johann Baptist Cramer (1771 – 1858), nedenini şöyle açıklar: «Tanrısal bütünlüğü ve yetkinliği bana bu adı ilham etti…» Klâsik senfoni biçiminin bu eşsiz anıtı bestecinin işçiliğinde ulaştığı doruğu, orkestralama sanatında vardığı olağanüstü ustalığı gösterir.
Birinci bölüm (Allegro vivace); erkekçe bir girişin kısa bir süre sonra melodik bir çözüme varışı, kâh mutlu, kâh alabildiğine ciddi hava içinde işlenişi, ikinci bölüm (Andante cantabile); şarkıyı andıran bir “tema’nın acılı ve hüzünlü bir düşle sürüşü, üçüncü bölüm (Menuetto); sakin, coşkusuz bir dansın oynak bir «Üçlü» ile süslenişi, dördüncü bölüm (Allegro molto); Mozart’ın beste alanındaki dehasını bir daha açıklayan bir çabanın belirişi, «kahramanlık» simgesi olarak yorumlanabilecek ayrıntılarla örülü bir eserin yankısıdır.
YORUMLAR