Muhiddin-i Arabî buyuruyor: ALLAH’ın, üzerine farz kıldığı ibadetlere devam et...

Muhiddin-i Arabî buyuruyor: ALLAH’ın, üzerine farz kıldığı ibadetlere devam et! Farzlar arasındaki nafileleri de kıl, işle! Amelinden hiç b...

Muhiddin-i Arabî buyuruyor:

ALLAH’ın, üzerine farz kıldığı ibadetlere devam et!
Farzlar arasındaki nafileleri de kıl, işle!
Amelinden hiç bir şeyi küçük görme! ALLAH o ameli yaratırken hakir görmedi.
ALLAH, her emrini itinâ ve inâyetle vermiştir.
Farzların edâsına itinâ eden, ALLAH’a en sevgili ibadetlerle kulluk etmiş ve yaklaşmıştır.
Farzları kendisine vazife-yi asliye kabul eden ve nefsinde tatbik eden HAKK’ın gözü ve kulağı olur.
Seninle işitir, seninle görür, HAKK’ın eli senin elindir.
Sana hakkıyle biat edenler ancak ALLAH’a biat etmiş olurlar. ALLAH’ın eli onların elleri üzerindedir.
Onların elleri ALLAH’ın eli olduğu sûrette onların elleri üstündedir. Mubayaa ism-i faildir.
Fail ALLAH’tır.
Onların elleri ALLAH’ın elidir.
Onların elleriyle ALLAHü Teâlâ mubayaa etmiştir.
Hâlbuki mubayaa edenler de onlardır.
Nafilelere devam eden ALLAH’ın sevgisine nail olur.
O kadar ki HAKK onun işitir kulağı, görür gözü olur.
Farzları edâ eden de bunun aksi olduğu gibi farzlarda mecburi kulluk vardır.
O asıldır.
Nafilelerde kulluk ihtiyaridir.
Nafileye nafile denmesi zaid olduğu içindir.

Sen de vücudda zaidsin.
Çünkü ALLAH vardı sen yoktun.
Sonra sen oldun.
Vücud hades zaid oldu demek, sen vücud hakkında nafilesin binaenaleyh senin için nafile denilen ameli yapmak lâzımdır.
Zira o, senin aslındır.
Farz olan amelleri de yapmak lâzımdır.
Çünkü onlar da vücudun aslıdır ki HAKK’ın vücududur.
Farzların edâsı ile sen onun için oldun.
Nafileyi edâ ile de sen, senin için oldun.
“Sen onun için olmak”lığın bakımından Onun sana muhabbeti, sen, senin için olduğun cihetteki muhabbetinden çok üstündür.
Kudsî Hadis:
“Kulum, farz kıldığım ibadetlerle bana yaklaştığı gibi hiç bir şeyle yaklaşamadı.
Kulum, nafilelerle de bana yaklaşır.
O kadar ki, onu severim.
Sevince de işitir kulağı, görür gözü, tutar eli, yürür ayağı olurum. Benden isteyince mutlaka veririm.
Bana sığınınca mutlaka onu korurum:
İşlediğim işler içinde, mümin kulumun ruhunu kabzetmekteki tereddüdüm kadar, hiç bir şeyde tereddüt etmedim.
O, ölümden hoşlanmaz.
Ben de onu müteessir etmek istemem.”
ALLAH muhabbetinin verdiği neticeye bak; kulun nafilesi de ancak, farzları ikmal ettikten sonra sahih olur.
Nafilelerin içinde de birçok farzlar ve nafileler vardır.
Kıraet, Rükû, Sücud ve benzerleri farzlar gibi.
Nafilelerde farzların bulunması, farzları ikmâl ediyor.
Bir Hadis-î sahihde Cenab-ı HAKK:
“Kulumun namazına bakın.
Tamam, mı, noksan mı?
Tam ise, tam yazılır, eğer bir şey noksan ise, bakın kulumun nafilesi varmı?
Eğer nafilesi varsa, farzını onlardan ikmâl ediniz.” Buyurur.
İşte, ameller böylece zabta geçer.

Nafilenin mutlaka farzlardan aslı bulunmalı.
Farzlarda aslı bulunmayan, yeni uydurulmuş bir ibadet demektir. Zâhir buna bid’at der.
“Ruhbaniyyet icad ettiler!” buyurur Resûl-ü Ekrem.
Bunlardan bir kısmına, “güzel adetlerdir” der.
Ve bunları icad edenler, kıyamete kadar sevab kazanırlar.
Bunlar, Şeriatın aslına, ruhuna uygun olan bid’atler ki, bid’at-i hasene tâbir edilmiştir.
Şeriate uymayan ve şer olanlar, bid’at-i seyyie’dir.
Kötü âdetlerdir, iyi âdetlere uyup, amel etmekte sevab vardır lâkin, o iyi olan bir şeyi, Resûlullah’dan sadır olmamıştır diye terk etmekde daha ziyade ecir vardır.
Resûlüllah’a sünnetlerde tabi olmaktan, sünnet olmayan şeylerde. Resûlullah terk ettiği için terkine uymak, şeriatin ruhuna daha uygundur.
Çünkü Resûlulah, ümmetine birçok şeylerin teklifinden hoşlanmaz.
Bu da güzeldir diye birçok ibadetten ibda’ doğru değildir.

“Kolaylaştırın güçleştirmeyin, müjdeleyin nefret ettirmeyin!” Hadis
“ALLAH size kolaylık murad eder, güçlük murad; etmez.” Âyet

Ahmed İbni Hanbel, kavun yemedi.
“Niçin?” dediler.
“ResûlALLAH nasıl yedi bilemiyorum da ondan” dedi.
Radiyallalhü anh.

[Muhiddin-i Arabî hazretleri, bu dokuzuncu vasiyetinde çok büyük bir bahse temas etmiştir. Hülâsa bid’atlerin iyi olmadığı neticesine varıyor. O hâlde, Resûlüllah’ın yapmadığı şeylerden kat’i sûrette kaçmak. . . Yaptığı şeyleri nasıl yaptığını bilmeden, yapmaktan uzak durmak en emin tarikdir].

MUHİDDİN ARABÎ Hz. NASİHATLARI (Abdullah Toprak - Münir Derman)

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Muhiddin-i Arabî buyuruyor: ALLAH’ın, üzerine farz kıldığı ibadetlere devam et...
Muhiddin-i Arabî buyuruyor: ALLAH’ın, üzerine farz kıldığı ibadetlere devam et...
https://scontent.xx.fbcdn.net/v/t1.0-0/p180x540/10253835_10153552841194751_6273443547000952887_n.jpg?oh=18a61bb848f4dca385c7e31b5f6ed48d&oe=5A521D40
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/09/muhiddin-i-arabi-buyuruyor-allahn.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/09/muhiddin-i-arabi-buyuruyor-allahn.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content