MEVAD, -ddı çoğl. a. (ar. mâdde'nin çoğl. mevadd). Esk. 1. Maddeler: "Bu devirde ... harice birçok mevad .... sevkolu- nuy...
MEVAD, -ddı çoğl. a. (ar. mâdde'nin çoğl. mevadd). Esk.
1. Maddeler: "Bu devirde ... harice birçok mevad .... sevkolu- nuyordu" (F. Köprülü).
2. işler, hususlar.
3. Kanun ya da belirli bir konunun bölüm.başlıkları, maddeleri: "Eski ve yeni coğrafya ahvaline dair birçok kıymetli mevad ihtiva eden bir coğrafya kamusu vardır" (F. Köprülü).
4. Kanunlar, uyulması gereken kurallar.
5. Mevadd-ı esasiye, temel maddeler: "zikrolunan mevadd esasiye..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Mevadd-ı gaita, insan dışkısı. ||Mevaddı ıtriye, kokulu maddeler. "Mevaddı ibtidaiye, hammaddeler: "...manzumei şemse aid mevaddı ibtidaiyeden gayrı hiçbir şeye dest-res olunamayacaktır" (Baha Tevfik). \ Mevaddı küuliye, alkollü maddeler. \ Mevaddı tahkiye, sularla sürüklenen maddeler. Mevaddı lebeniye, sütlü maddeler. || Mevaddı münderice, bir şeyin içinde bileşiminde bulunan maddeler: "Arif Efendi mevaddı mündericesini terviç eylemiş olduğundan enzârı enamda makduh oldu" (Cevdet Paşa, XIX. yy). || Mevaddı mürekkibe, bileşik oluşturan maddeler. \ Mevaddı nafıa, yararlı maddeler. ||Mevaddı sükkerıye, şekerli maddeler: "... yüzde on beş mevaddı sükkeriyeyi hâvi pancar istihsâli tahtı emniyete alınmalıdır" (Ali Fuat, XIX. yy.). \ Mevaddı şahmiye. yağlı maddeler. || Mevaddı şetta, çeşitli maddeler. || Mevaddı zülaliye, azotlu maddeler.
1. Maddeler: "Bu devirde ... harice birçok mevad .... sevkolu- nuyordu" (F. Köprülü).
2. işler, hususlar.
3. Kanun ya da belirli bir konunun bölüm.başlıkları, maddeleri: "Eski ve yeni coğrafya ahvaline dair birçok kıymetli mevad ihtiva eden bir coğrafya kamusu vardır" (F. Köprülü).
4. Kanunlar, uyulması gereken kurallar.
5. Mevadd-ı esasiye, temel maddeler: "zikrolunan mevadd esasiye..." (Cevdet Paşa, XIX. yy.). || Mevadd-ı gaita, insan dışkısı. ||Mevaddı ıtriye, kokulu maddeler. "Mevaddı ibtidaiye, hammaddeler: "...manzumei şemse aid mevaddı ibtidaiyeden gayrı hiçbir şeye dest-res olunamayacaktır" (Baha Tevfik). \ Mevaddı küuliye, alkollü maddeler. \ Mevaddı tahkiye, sularla sürüklenen maddeler. Mevaddı lebeniye, sütlü maddeler. || Mevaddı münderice, bir şeyin içinde bileşiminde bulunan maddeler: "Arif Efendi mevaddı mündericesini terviç eylemiş olduğundan enzârı enamda makduh oldu" (Cevdet Paşa, XIX. yy). || Mevaddı mürekkibe, bileşik oluşturan maddeler. \ Mevaddı nafıa, yararlı maddeler. ||Mevaddı sükkerıye, şekerli maddeler: "... yüzde on beş mevaddı sükkeriyeyi hâvi pancar istihsâli tahtı emniyete alınmalıdır" (Ali Fuat, XIX. yy.). \ Mevaddı şahmiye. yağlı maddeler. || Mevaddı şetta, çeşitli maddeler. || Mevaddı zülaliye, azotlu maddeler.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR