Ankara'nın tabii varlıkları nedir? ANKARA'NIN DOĞAL SEMBOLLERİ Ankara Kedisi Ankara Kedisi dünyanın en sevilen saf kan ...
Ankara'nın tabii varlıkları nedir?
ANKARA'NIN DOĞAL SEMBOLLERİ
Ankara Kedisi
Ankara Kedisi dünyanın en sevilen saf kan kedi ırkları içinde yer almıştır. Nesiller boyu "Ankara" devamlı uzun tüylü kediyi nitelendirmek için kullanılan bir terim olmasına karşın tek saf kan Ankara, ataları Türkiye'den çıkmış olan Türk Ankarası'dır. Ankara kedisi Türkiye'de üretilmiş tabii ve saf bir kedi ırkıdır. Ankara kedisi ülkesinin ulusal hazinelerinden birisi sayılmaktadır. Ankara Kedisi dünyanın dikkatini ilk kez Haçlı Savaşları esnasında çekti. 1620-1625 yıllarında Fabri de Peiresc adındaki bir Fransız ilim adamı ülkesine eski Ankara'dan bir kaç saf ak kediyle dönmüştü.
ürettiği yavrular Fransız soyluları içinde özenle dağıtıldı. İlk yavrulardan birisi Fransız devlet adamı Cardiani de Richekieu'ya verildi. 18.yy da XV. Louis şeklinde XVI. Louis veMarie Antoinette de bu soylu kedilerin fanatikleri arasına girdi. Bu zamanda yapılmış bir çok yağlı boya tablo Ankara Kedilerini türlü renklerde resmetmektedir. 19.yy'da bir çok Ankara Kedisi Fransa'dan ABD'ya İhraç edilmiştir.
1962'de pek çok Amerikan askeri mensubu, Ankara Hayvanat Bahçesi'nde 45 senelik bir üretim programının ürünü olan Ankara Kedilerini gördüler. Bir kaç çift alınarak ABD'ya götürerek ırka ilginin tekrardan doğmasını sağladılar. Bu ipeksi orta uzunlukta kürkü olan ince uzun yapılı kediler safkan kedi güzelliği ve zevkini çıkaran tüm ülkelerde sevilip ilgiyle üretilmeye devam etmektedir.
Ankara Keçisi
Pek çok ülkede mohair diye adlandırılan tiftik, bilinmiş olduğu şeklinde tüm dünyaya yurdumuzdan yayılan Ankara Keçisinin ürünüdür. Bundan dolayı Tiftik Keçisi, dünya literatüründe Ankara Keçisi (The Angora Goat) olarak tanınır.
Ankara Keçisini 13. yüzyılda Hazer Denizinin doğusundan, Anadoluya Türkler getirmişlerdir. Ankara Keçisi, Orta Anadolu'nun kurak iklim ve toprağı ile iyi bir biçimde bağdaşarak o zamandan bu yana bu bölümde gelişmiş, Orta Anadolu'ya özgü ve seçkin bir gelir hayvanı olma hususi durumunu bugüne dek sürdürmüştür.
1939 yılına kadar yalnız Orta Anadolu'da, bilhassa Ankara ve çevre İllerde ekonomik bir kıymet olan Ankara keçisi, buradan değişik tarihlerde yabancı ülkelere götürülmüş ve gittiği yerlerde esas adını korumuştur. Halen tüm bütün ülkelerde Ankara Keçisi olarak tanımlanmakta ve böylelikle Ankara'nın bundan ötürü Türkiye'nin adını tüm dünyaya duyurmuş mevcuttur.
Ankara Keçisi Ankara'nın tüm ilçelerinde yetiştirilmekle birlikte, en fazlaca ürün alman ilçeler Ayaş, Beypazarı, güdül ve Nallıhan'dır.
Ankara Keçisi'nin yünü olan tiftik, hayvansal lı elyafın "special kıl elyafı" kısmına yer almıştır. Gerek üretimin fazlalığı, gerekse haiz olduğu bir takım özelliklere sebebiyle tiftik, bu gurupta incelenen kaşmir, alpaka, deve tüyü, keçi kılı vb. şeklinde hayvansal elyafın başlangıcında yer alır. Bugün dokuma sanayiinde yapağıdan sonrasında en fazlaca kullanılan ve aranılan bir elyaf olduğu kolaylıkla söylenebilir. Bir tekstil elyafı olmakla beraber, genel anlamda dokuma sanayiinde saf olarak kullanılmaz. Pamuk, yün, doğal ve akrilik şeklinde yapay elyaflarla değişik oranlarda karıştırılarak kullanılır. En büyük tüketimi tekstil endüstri indedir. Kumaşlarda, lüks battaniyelerde, halıcılıkta, trikotaj endüstrisinde, peruk ve oyuncak sanayiinde ve paraşüt ipi yapımında kullanılmaktadır.
Tiftik Keçisi Anadolu'ya geldiğinden itibaren Ankara ve çevresinde yavaş yavaş sof üretimi görülmektedir. Tiftik Keçisinin tüyleri İşlenerek iplik haline getirilir ve bu İplikten Türk Kumaşları içinde ayrı bir özelliği olan "Ankara Sofu" üretilirdi. Renk türleri, dokunuşlarındaki ustalıklar, desen incelikleri dikkat çekmekteydi. Yerli ve yabancı Tüccarlar tarafınca mühim bir pazar oluşturmaktaydı.
Ankara Tavşanı
Bütün ülkelerce Avustralya'dan Fransa'ya kadar pek çok ülkede yetiştirilen ve sayıları milyonlarla anlatılan Ankara Tavşanı, anayurdundaki çiftlikte bine yakın bulunmakta.
Ankara Tavşanı zamanı belgelere nazaran 1723 senesinde Anadolu'da tamamen yok olmuştur. Almanya'da yaşayan gurbetçi bir yurttaş tarafınca tekrardan anayurduna getirilen Ankara Tavşanı kayseri'de bir çiftlikte yetiştirilmeye başlanmıştır. Ankara'da Ziraat ve Köyişleri Bakanlığı'na ait bir enstitüde de yetiştirilen Ankara Tavşanının sayısı yalnız 500-1000 arasındadır. Tesadüfen bulunulan bu ırkı anayurdunda yaygınlaştırma emekleri devam etmektedir.
Çok kıymetli olan Ankara Tavşanı anayurduna kolay uyum elde etmiştir.
Ankara Tavşanı, bir batında 4 ile 14 içinde yavru doğurur. 40 santimetreye kadar ulaşan yünü iki-üç aylıkken kırkılmaya başlar ve her hayvan yılda averaj 1 kilo yün verir. Hafifçe ve yüksek ısı tutan, bilhassa angora kazak üretimi ve elektromanyetik tesiri sebebiyle romatizma hastalan için üretilen giyeceklerde kullanılan Ankara Tavşanının yünü altın değerindedir.
Ankara Tavşanından elde edilmiş Angora yünü, koyun yününe nazaran sekiz kat fazla ısı vermekte ve alerjiye de yol açmamaktadır. Ankara Tavşanının yününden meydana getirilen korse, dizlik, iç çamaşırı, fizik tedavi ve nevraljide kullanılan termal giysilerin, dolaşım bozukluğu ve romatizma başta olmak suretiyle bir sürü hastalığa iyi gelmektedir.
Ankara, bununla birlikte Ankara Çiğdemi, Armudu, Ankara Balı ve Kalecik Karası adıyla malum üzümüyle de ünlüdür.
Ankara'nın tabii güzellikleri nedir?
TEMA - Türkiye Erozyonla Savaşım Ağaçlandırma ve Tabii Varlıkları Koruma Vakfı
Ankara'nın el sanatları nedir?
Bu ileti 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
ANKARA'NIN DOĞAL SEMBOLLERİ
Ankara Kedisi
Ankara Kedisi dünyanın en sevilen saf kan kedi ırkları içinde yer almıştır. Nesiller boyu "Ankara" devamlı uzun tüylü kediyi nitelendirmek için kullanılan bir terim olmasına karşın tek saf kan Ankara, ataları Türkiye'den çıkmış olan Türk Ankarası'dır. Ankara kedisi Türkiye'de üretilmiş tabii ve saf bir kedi ırkıdır. Ankara kedisi ülkesinin ulusal hazinelerinden birisi sayılmaktadır. Ankara Kedisi dünyanın dikkatini ilk kez Haçlı Savaşları esnasında çekti. 1620-1625 yıllarında Fabri de Peiresc adındaki bir Fransız ilim adamı ülkesine eski Ankara'dan bir kaç saf ak kediyle dönmüştü.
ürettiği yavrular Fransız soyluları içinde özenle dağıtıldı. İlk yavrulardan birisi Fransız devlet adamı Cardiani de Richekieu'ya verildi. 18.yy da XV. Louis şeklinde XVI. Louis veMarie Antoinette de bu soylu kedilerin fanatikleri arasına girdi. Bu zamanda yapılmış bir çok yağlı boya tablo Ankara Kedilerini türlü renklerde resmetmektedir. 19.yy'da bir çok Ankara Kedisi Fransa'dan ABD'ya İhraç edilmiştir.
1962'de pek çok Amerikan askeri mensubu, Ankara Hayvanat Bahçesi'nde 45 senelik bir üretim programının ürünü olan Ankara Kedilerini gördüler. Bir kaç çift alınarak ABD'ya götürerek ırka ilginin tekrardan doğmasını sağladılar. Bu ipeksi orta uzunlukta kürkü olan ince uzun yapılı kediler safkan kedi güzelliği ve zevkini çıkaran tüm ülkelerde sevilip ilgiyle üretilmeye devam etmektedir.
Ankara Keçisi
Pek çok ülkede mohair diye adlandırılan tiftik, bilinmiş olduğu şeklinde tüm dünyaya yurdumuzdan yayılan Ankara Keçisinin ürünüdür. Bundan dolayı Tiftik Keçisi, dünya literatüründe Ankara Keçisi (The Angora Goat) olarak tanınır.
Ankara Keçisini 13. yüzyılda Hazer Denizinin doğusundan, Anadoluya Türkler getirmişlerdir. Ankara Keçisi, Orta Anadolu'nun kurak iklim ve toprağı ile iyi bir biçimde bağdaşarak o zamandan bu yana bu bölümde gelişmiş, Orta Anadolu'ya özgü ve seçkin bir gelir hayvanı olma hususi durumunu bugüne dek sürdürmüştür.
1939 yılına kadar yalnız Orta Anadolu'da, bilhassa Ankara ve çevre İllerde ekonomik bir kıymet olan Ankara keçisi, buradan değişik tarihlerde yabancı ülkelere götürülmüş ve gittiği yerlerde esas adını korumuştur. Halen tüm bütün ülkelerde Ankara Keçisi olarak tanımlanmakta ve böylelikle Ankara'nın bundan ötürü Türkiye'nin adını tüm dünyaya duyurmuş mevcuttur.
Ankara Keçisi Ankara'nın tüm ilçelerinde yetiştirilmekle birlikte, en fazlaca ürün alman ilçeler Ayaş, Beypazarı, güdül ve Nallıhan'dır.
Ankara Keçisi'nin yünü olan tiftik, hayvansal lı elyafın "special kıl elyafı" kısmına yer almıştır. Gerek üretimin fazlalığı, gerekse haiz olduğu bir takım özelliklere sebebiyle tiftik, bu gurupta incelenen kaşmir, alpaka, deve tüyü, keçi kılı vb. şeklinde hayvansal elyafın başlangıcında yer alır. Bugün dokuma sanayiinde yapağıdan sonrasında en fazlaca kullanılan ve aranılan bir elyaf olduğu kolaylıkla söylenebilir. Bir tekstil elyafı olmakla beraber, genel anlamda dokuma sanayiinde saf olarak kullanılmaz. Pamuk, yün, doğal ve akrilik şeklinde yapay elyaflarla değişik oranlarda karıştırılarak kullanılır. En büyük tüketimi tekstil endüstri indedir. Kumaşlarda, lüks battaniyelerde, halıcılıkta, trikotaj endüstrisinde, peruk ve oyuncak sanayiinde ve paraşüt ipi yapımında kullanılmaktadır.
Tiftik Keçisi Anadolu'ya geldiğinden itibaren Ankara ve çevresinde yavaş yavaş sof üretimi görülmektedir. Tiftik Keçisinin tüyleri İşlenerek iplik haline getirilir ve bu İplikten Türk Kumaşları içinde ayrı bir özelliği olan "Ankara Sofu" üretilirdi. Renk türleri, dokunuşlarındaki ustalıklar, desen incelikleri dikkat çekmekteydi. Yerli ve yabancı Tüccarlar tarafınca mühim bir pazar oluşturmaktaydı.
Ankara Tavşanı
Bütün ülkelerce Avustralya'dan Fransa'ya kadar pek çok ülkede yetiştirilen ve sayıları milyonlarla anlatılan Ankara Tavşanı, anayurdundaki çiftlikte bine yakın bulunmakta.
Ankara Tavşanı zamanı belgelere nazaran 1723 senesinde Anadolu'da tamamen yok olmuştur. Almanya'da yaşayan gurbetçi bir yurttaş tarafınca tekrardan anayurduna getirilen Ankara Tavşanı kayseri'de bir çiftlikte yetiştirilmeye başlanmıştır. Ankara'da Ziraat ve Köyişleri Bakanlığı'na ait bir enstitüde de yetiştirilen Ankara Tavşanının sayısı yalnız 500-1000 arasındadır. Tesadüfen bulunulan bu ırkı anayurdunda yaygınlaştırma emekleri devam etmektedir.
Çok kıymetli olan Ankara Tavşanı anayurduna kolay uyum elde etmiştir.
Ankara Tavşanı, bir batında 4 ile 14 içinde yavru doğurur. 40 santimetreye kadar ulaşan yünü iki-üç aylıkken kırkılmaya başlar ve her hayvan yılda averaj 1 kilo yün verir. Hafifçe ve yüksek ısı tutan, bilhassa angora kazak üretimi ve elektromanyetik tesiri sebebiyle romatizma hastalan için üretilen giyeceklerde kullanılan Ankara Tavşanının yünü altın değerindedir.
Ankara Tavşanından elde edilmiş Angora yünü, koyun yününe nazaran sekiz kat fazla ısı vermekte ve alerjiye de yol açmamaktadır. Ankara Tavşanının yününden meydana getirilen korse, dizlik, iç çamaşırı, fizik tedavi ve nevraljide kullanılan termal giysilerin, dolaşım bozukluğu ve romatizma başta olmak suretiyle bir sürü hastalığa iyi gelmektedir.
Ankara, bununla birlikte Ankara Çiğdemi, Armudu, Ankara Balı ve Kalecik Karası adıyla malum üzümüyle de ünlüdür.
YORUMLAR