Ağıt nedir? Ağıt adetlerimiz ve ağıtların genel özelliklerinin yer almış olduğu yazımız. Bir ölünün arkasından duyulan acıları anlatmak sur...
Ağıt nedir? Ağıt adetlerimiz ve ağıtların genel özelliklerinin yer almış olduğu yazımız.
Bir ölünün arkasından duyulan acıları anlatmak suretiyle yazılan şiirlere denir. Anadolu’da ağıt söylemenin belirgin adetleri vardır. Bu adetler orta ve kuzey-doğu ile cenup bölgelerinde; hala devam etmektedir. Çukurova’da ağıt töreni hasta can verdikten sonrasında yapılır. Hanımlar sıra ile ağıtlarını söyler, sonrasında hep birlikte yanar, yakılırlar. Ağıt söyleyecek kadının önüne ölünün çamaşır bohçası konur, her hanım ağıtını bitirince bohçayı bir başka kadının önüne bırakır, bu kez o anlatmaya başlar. Ağıt söyleyen hanımlar bohçadan bir çamaşır çıkararak ellerinde tutarlar. Ağıtı genel olarak hanımlar söylerse de bir takım bölgelerde adamların de söylediği olur.
Gurbette ölmüş kimseler için yakılan türkülere de ağıt denir. Bir kısım zenginler ölüleri için halk şairlerine ağıt yaktırırlar. Bir takım yerlerde de kimsesiz ölüler için para ile ağıtçı tutulduğu olur. Ölen minik bir çocuksa o süre ağıt daha çok ninniye benzer.
Ağıt söylemek, Türklerde çok eskiden bu zamana kadar yerleşmiştir. Orhun Anıtlarında da, «Divan-ü lûğat-it-Türk» te de «yuğ» diye ağıttan bahsedilir.
Ağıt, Eski Yunanistanda Milattan önceki zamanlardan bu zamana kadar söylenirdi. Yunan edebiyatında sevgi ve cenk için söylenmiş ağıtlara da rastlanmaktadır.
Ağıta bir örnek olmak suretiyle Recaizade Ekrem’in oğlu için yazdığı ağıtın iki kıtasını aşağıya alıyoruz.
AH NİJAD
Dağda kırda rasgetirsem bir dere.
Gözyaşlarım akıtarak çağlarım.
Yollardaki küçük küçük izlere
Seni sanıp bakar bakar ağlarım.
Bu ayrılık bana yaman geldi pek,
Ruhum hasta, kırık kolum kanadım,
Ya gel bana, ya oraya beni çek
Gözüm nuru oğulcuğum Nijad’ım.
YORUMLAR