Büyük L. AHAR ya da EHAR sıf. (ar. aharr). Esk. Daha sıcak, çok sıcak, en sıcak. AHAR a. (fars. ahar). Hat. Ham kâğıtların yüzeyi...
Büyük L.
AHAR ya da EHAR sıf. (ar. aharr). Esk. Daha sıcak, çok sıcak, en sıcak.
AHAR a. (fars. ahar). Hat. Ham kâğıtların yüzeyine sürülerek yazmayı kolaylaştıran, nişasta-ve yumurta akından oluşan karışım. Bunlara, tek ya da karışık olarak nişadır, kitre, arap zamkı, üstübeç, beyaz şap, balık tutkalı, un, hatmi çiçeği, gül yaprağı, pirinç gibi maddeler eklenirdi. (-* AHARLAMAK.)
AHAR ya da AHER, İran'da, Doğu Azerbaycan ostatına (iline) bağlı ilçe ve ilçe merkezi kasaba. Tebriz'in 95 km K- D.'sunda; yüksek dağlarla çevrili, sularını Karasu'nun kolu olan Aher çayı ile Araş nehrine boşaltan havzada. Yaklş. 30 000 nüf. Tarım, hayvancılık, kilim dokumacılığı.
AHAR ya da ÂHER sıf. (ar. ahar). Esk. Başka, diğer, gayri: "Bir sınıfın âher sınıftan aşağı tutulması..." (Islahat fermanı, XX.yy.).Bahs-i âhar (başka konu). Vakt-i hhar (başka zaman).
Gökbil. Esk. Aher ün-nehr. gökyüzünün güney yarımküresinde bulunan ırmak takımyıldızının yıldızı.
ahar
isim, eskimiş (a:har) Farsça
isim, eskimiş (a:har) Farsça
- Hattatların kâğıt cilâlamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir karışım.
ahar ingilizcesi
- dressing, finish, sizing (for paper or cloth).
AHAR
1. Hayvanların su içtiği taş veya ağaç yalak, çeşme yalağı.
2. Hayvanların barındığı yer, ahır, tavla.
3. Hayvan yemliği.
4. İçi oyuk ağaç dibek.
5. Demirci ocağı yanındaki oyma yalak.
YORUMLAR