Aile ve din mevzu anlatımının yer almış olduğu sayfamız. Aile, evlilik ve dinimizin aileye nazar açısının anlatıldığı yazımız. Aile Toplumu...
Aile ve din mevzu anlatımının yer almış olduğu sayfamız. Aile, evlilik ve dinimizin aileye nazar açısının anlatıldığı yazımız.
Aile Toplumun Temelidir
Aile toplumu oluşturan en küçük toplumsal birimidir. Aile, karı ve kocadan ibaret ufak bir topluluktur. Aile bir tek evlenme ile kurulur. Evlilikler nikah ile meşruluk kazanır ve neslin devamı bu yolla mümkündür. Aile ve evlenmek, dini ahlaki ve toplumsal bir mevzudur ve sorumlulukları oldukça ağır ve bir o denli da önemlidir. Çünkü toplumun aslı ve çekirdeği konumundadır.
Cemiyet içindeki davranışlar, ahlâki tavırlar aile ortamında verilerek gelişme gösterdiği için çok önemlidir. Bütün ülkelerce karı ve kocadan daha yakın hiçbir kimse yoktur. Anne, baba ve kardeşler bir süre sonra gelir. Sırdaşlıkta ve ülfiyette bu şekilde olması Allah’ın dilemesiyledir.
Dinler Evliliğe Ehemmiyet Verir
Yeryüzündeki derhal tüm dinler, eşiyle olan evliliği teşvik etmektedir, islam dini bilhassa eşiyle olan evliliği teşvik etmiş, yoksul olanlara destek olunmasını, mehri az olan nikahın hayırlı bulunduğunu bildirmiştir. Evlilik müessesesi en ağırbaşlı kurum olarak mahremiyeti, asaleti, iffet ve haya ocağı olarak görmektedir. Hz. Muhammed (sav.) “Evleniniz, çoğalmız. Zira kıyamet günü ümmetimin çokluğu ile övünürüm.” Gene “Evlenen kimse imanının yarısını korumuş olur.” diye buyurmuştur. Halkımız içinde “Evlilikte bolluk vardır” ev icra eden ya da evlenenlere Allah (c.c.) yardım eder sözleri gönüllerde yer etmiş hakikatlerdir.
Kur’an’dan ve Hz. Peygamber’den Aile ile İlgili Öğütler
Aileyi korumak, birliğini ve huzurunu muhafaza ve devamlı olmasını sağlamak Allah’ın emri ve muradıdır. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de Allah (c.c.): “Kendi nefsinizi ve ailenizi Cehennem ateşinden koruyunuz.”, Peygamberimiz de bir Hadis-i Şerifte ” Helal olanlar içinde Allah’a minimum sempatik olanı eşlerin boşanmalarıdır.” Ve gene “Boşanmaların vuku bulmuş olduğu an, arşın direği sallanır” buyurmuşlardır.
İnsanların en hayırlısının ailesine iyi muamelede bulunanıdır. Bu uyarı ve tavsiyeler ışığında aileye ne kadar ehemmiyet verildiğini göstermektedir. Aile ortamında şefkat, acıma, güzel sözler ve nasihatlerde bulunulması, tatlı ve yapıcı konuşmaların yapılması yuvayı rahat kılmaktadır. Peygamber efendimiz, hanımefendilerin narin yapılı oldukları, onlara karşı kırıcı ya da sert işlem ve davranışlarda bulunmamamızı tavsiye etmiştir. Allah’ın sevgi ve lütfuna vesile olacağı bilinerek davranılması hem bu bütün ülkelerde hem de ahirette saadete vesile olacağı muhakkaktır. Çünkü Yüce Allah bu vaadi müjdelemiştir.
Aile İçi İletişim ile ilgili Öğütler
Ailede büyüklere saygı ve kibar, merhametli davranılması gerektiği benzer biçimde, küçüklere şefkat, acıma ve sevgi ile muamelede bulunmasını Yüce Allah emretmektedir. Örnek aile büyüğü olarak Hz. Muhammed (sav.)’in kendi eşlerine, çocuklarına karşı ne kadar şefkatli ve şefkatli muamelede bulunduğuna bakmalıyız. Bir kere olsun eşlerine ya da çocuklarına kırıcı ifade ya da tavır göstermemiştir. On yıl efendimize hizmette bulunan Enes b. Mâlik (r.a. ) “Bir kez olsun peygamberimizden incitici bir söz duymadım ya da işlem ile karşılaşmadım” diye söylemiştir. Hizmetlisi Hz. Zeyd’i babası ve dayısı fidye verip yine memleketine götürmek isteyince Peygamberimiz;
-Fidyeye gerek kalmamıştır, sizinle gelmek isterse gidebilir. Hz. Zeyd;
_Vallahi Resulullah’ın yanında değildir hizmetli olmak, köle olarak kalmayı, ailemin yanına dönmeye yeğlerim yanıtını vermiştir.
Aile İçi Vazife ve Sorumlulukla İlgili Öğütler
Hısım, Akraba ve Komşular İle İlgili Öğütler
Akrabalık ruhu ve sevgisi Allah’ın bir nimeti olarak görülmelidir. Evlilik yöntemiyle oluşan yakın çevremize “Hısım”, bir aileden oluşan ve zaman içinde amca, dayı, teyze, hala ve bunların evlatları ve torunlarının tamamına akraba denilmektedir. Zira Allah (c.c.): “Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık haklarına ria-yetsizlikten(ilgisizlikten) sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (Nisa: 1) gene “Muhakkak ki Allah, adaleti, iyilikte bulunmayı, akrabaları görüp gözetmemizi ve her türlü fenalık ve fuhuşattan uzak durmamızı emreder.” (Nahl: 90) buyurmuştur. Peygamber efendimiz de “Her kim Allah’a ve Ahiret gününe inanç ediyorsa misafirine ikram etsin. Her kim, Allah’a ve Ahiret gününe inanç ediyorsa akrabasını görüp gözetsin.” (Buhari, Edeb, 85) diye buyurmaktadır.
YORUMLAR