Akdeniz Bölgesi Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biri. Anadolu'nun güneyinde, Akdeniz kıyısı boyunca uzanır; genişliği 1...
Akdeniz Bölgesi
Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biri.
Anadolu'nun güneyinde, Akdeniz kıyısı boyunca uzanır; genişliği 120-180 km arasında değişir. Batı ve kuzeybatısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur; güneydoğudan Suriye ile komşudur. Yüzölçümü 110.000 km2 dolayındadır; Türkiye toplam alanının yaklaşık yüzde 14'ünü kaplar. Kıyı uzunluğu, doğuda Suriye sınırından batıda Dalaman Çayına kadar 1.542 km'dir. Bölgenin batı sınırı daha batıdaki Karaağaç Koyuna kadar uzanır.
Gösterim: 9861
Boyut: 76.3 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
1990 nüfus sayımı sonuçlarına göre Akdeniz Bölgesi'nde 8 milyonu aşkın insan yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu km2'de 74 kişidir; bu da km2'de 73 olan Türkiye ortalamasına çok yakındır. Bölge nüfusunun yüzde 54'e yakım ü ve ilçe merkezlerinde, yüzde 46 kadan ise bucak merkezi ve köylerde yaşar.Boyut: 76.3 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Türkiye'nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi'nde de, bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz. Adana, Antalya, Burdur, Hatay, İsparta, İçel illerinin tümü ile Kahramanmaraş'ın Afşin ve Elbistan ilçeleri dışında kalan bütün ilçeleri, Kayseri'nin Develi ve Yahyalı ilçelerinin bazı bölümleri, Niğde'nin Çamardı ve Ulukışla ilçeleri, Konya'nın Halkapınar, Taşkent, Hadım, ,Bozkır, Ahırlı, Yalıhöyük, Seydişehir, Derebucak, Hüyük ve Beyşehir ilçeleri, Karaman'nın Başyayla, Sarıveliler ve Ermenek ilçeleri ile Merkez ilçe ve Ayrancı ilçelerinin bazı bölümleri, Afyonkarahisar'ın Başmakçı, Dinar ve Dazkırı ilçeleri, Denizli'nin Çardak, Serinhisar, Acıpayam, Çameli ilçeleri ile Bozkurt, Tavas ve Beyağaç ilçelerinin bir bölümü, Muğla'nın Dalaman, Ortaca, Köyceğiz ve Fethiye ilçeleri ile Gaziantep'in Nurdağı, Kilis ve İslahiye ilçeleri bu bölgeye girer. Bölge, doğudaki Adana ve batıdaki Antalya bölümlerinden oluşur.
Yüzey şekilleri
Akdeniz Bölgesi'nin dağlık ve oldukça engebeli bir yapısı vardır. Bölgenin yeryüzü şekillerinin ana çizgilerini Toroslar belirler. Antalya Körfezinin iki yanında yer alan Batı Toroslar, kuzeyde Göller Yöresi'nde birbirine yaklaşıp sıkışır. Teke Yarımadasının batısında beliren Batı Toroslar Taşeli Platosuna kadar uzanır. Genellikle kalker ve ofiyolitli kayalardan oluşan bu dağlar kırıklı ve kıvrımlı bir yapı gösterir. Batı Toroslar'ın en yüksek noktası Beydağları'ndaki 3.086 m'lik Kızlarsivrisi Tepesidir. Göller Yöresi'nin kalker oluşumlu, sarp dağlarının ortalama yüksekliği 2.000-2.500 m arasındadır; bu, bazı yerlerde daha da artar. Yüksek kütleler arasında Avlan, Gördes, Söğüt gibi karstik Dağı, Aladağlar, Tahtalı Dağlar ve Binboğa Dağlarıdır. Orta Toroslar'm en yüksek noktası Aladağlar'da 3.756 m'ye erişen Demirkazık Tepesidir. Orta Toroslar, Uzunyayla'da ortalama 1.500 m yüksekliğindeki bir platoya dönüşür. Orta Toroslar kuzey güney doğrultusunda akan bol sulu akarsularla parçalanmıştır. Göksu, Lamas (Limonlu) Çayı, Tarsus Çayı bunların başlıcalarıdır. Bu akarsular kalker oluşumlu dağlar arasında, derinliği 1.000 m'yi bulan vadiler açar ve yörenin yüzey şekillerinin sert bir görünüm almasına neden olur.
Amanos Dağları, Toroslar dağ sisteminin en güneydeki bölümünü oluşturur ve İskenderun Körfezinin doğusunda dik bir duvar gibi yükselir. Lübnan topraklarından doğarak kuzeye doğru akan ve Antakya yakınlarında dik bir açıyla batıya dönen Asi Irmağı, Amik Ovasının güneybatı ucunda, geniş tabanlı bir vadiden geçer ve Samandağı yakınlarında Akdeniz'e dökülür. Çukurova, doğuda Amanos Dağlan, batıda ise Orta Toroslar'la sınırlanır. Bu geniş düzlük, batıda Seyhan, doğuda Ceyhan ırmaklarının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş büyük bir delta ovasıdır. Çukurova'nın kuzey kesimleri bu iki ırmağın kollan ile yer yer parçalanmış bir plato görünümündedir; buna karşılık güneyde temüze bir hal alır.
Akdeniz Bölgesi'nde oldukça dar bir kıyı şeridi vardır. Ancak dağîann kıyıdan uzaklaştığı kesimlerde Antalya Ovası ve Çukurova gibi geniş alüvyal ovalar, Dalaman ve Eşen çayları ile Göksu gibi akarsuların oluşturduğu alüvyal delta ovaları ve Finike, Serik, Manavgat, Alanya gibi küçüklü büyüklü kıyı ovalan bulunur. Oldukça verimli olan bu ovalarda sulu tarım yoğundur.
Bölgedeki en önemli akarsular doğudan batıya doğru sırasıyla Asi, Ceyhan ve Seyhan ırmakları ile Göksu, Köprü Suyu, Aksu, Eşen ve Dalaman çaylandır. Başlıca doğal göller Beyşehir, Eğirdir, Burdur ve Suğla gölleridir. Kıyılarda ise irili ufaklı birçok lagün vardır. En önemli yapay göller ise Seyhan ve Aslantaş baraj gölleridir. Akdeniz kıyıları genellikle, az girintili çıkıntılı olması ve geniş yaylar çizmesi bakımından Karadeniz kıyılarına benzer; kıyı sahanlıklarına da pek rastlanmaz. Bölgenin en batı kesiminde ise dağlar kıyıya dik uzandığı için, burada Ege kıyılarına benzeyen daha girintili çıkıntılı bir kıyı tipi (Dalmaç tipi kıyı) vardır. Bu kıyıların, yakın zamanlardaki bir deniz düzeyi yükselmesi sonucu oluştuğu sanılmaktadır. Engebeli kıyının içine sokulmuş küçük koylar (Ölüdeniz), adalar (Kekova Adası) ve yarımadalar bu yükselme nedeniyle ortaya çıkmıştır. Kalker oluşumların fazla olduğu bu kesimde birtakım karstik şekillerin kısmen deniz basmasına uğramasıyla doğal koylar oluşmuştur; ilkçağda gemilerin sığınak ve barınak yeri olarak kullandıkları bu kçylara kalanklı kıyı adı verilir.
Gösterim: 1058
Boyut: 29.7 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Boyut: 29.7 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
İklim ve bitki örtüsü
Bölgede genelde yazlan sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen Akdeniz iklimi egemendir. Ancak yüksekliğe bağlı olarak iklim özellikleri oldukça önemli farklılaşmalar gösterir. Dağların denize bakan yamaçlarında ve arkalarındaki çukur alanlarda ise karasal etkilerin arttığı bir iklim tipine rastlanır. Gene de Akdeniz'in etkisi nedeniyle bu kesimlerdeki iklim, İç Anadolu'daki kadar şiddetli karasal özellikler taşımaz. En sıcak ay ortalaması kıyılarda 27ü-28°C, iç kısımlarda 23°-25°C'dir; en soğuk ay ortalaması ise kıyıda 10°C dolayında iken, iç kısımlarda l,5°-2°C'ye kadar iner. Benzer biçimde, yıllık ortalama sıcaklık kıyılarda 180“20°C, iç kesimlerde ise 12°-14°C kadardır.
Akdeniz Bölgesi genellikle güney ve güneybatıdan gelen hava kütleleri ile cephelerin etkisi altındadır. Bunlara bağlı olarak da yağışlar orografik (yükseltiye bağlı) ya da cepheseldir. Yağış miktarı genellikle dağların uzanış biçimlerine ve nemli rüzgârlara açık olan yüzeylerindeki konumlarına, yani bakılarına göre değişir. Kıyı kesimlerinde, bakı koşullarına bağlı olarak yılda ortalama 700-1.300 mm tutarında yağış düşer; bu değer iç kesimlerde 400 mm dolayındadır. Bölgede genellikle, bir Akdeniz iklimi özelliği olan kış yağışları egemendir. İç kesimlere gidildikçe karasal iklim etkisi ile yağışlar ilkbahara kayar; gene de en çok yağış kışın düşer. Kıyılarda yağışlar genellikle yağmur biçimindedir; kar, 5-10 yılda bir yağar; don olayına da oldukça az rastlanır. Dağların yüksek kesimlerinde ve Göller Yöresi'nde kışın kar yağışları etkili olur; don olayı ise hemen hemen bütün kış sürer. Yaz kuraklıkları iç kesimlerde de olmakla birlikte kıyılardaki kadar şiddetli değildir.
Bölgede egemen rüzgârlar çoğunlukla kuzey rüzgârlarıdır. Ancak rüzgâr rejimi, topografik koşullara ve deniz komşuluğuna göre yerel değişikliklere uğrar. Kıyılarda yazın genellikle batı ve güney yönlü rüzgârlar eser; zaman zaman deniz ve kara meltemleri de etkili olur. Akdeniz Bölgesi'nde doğal bitki örtüsü sıcak ve kurak yazlardan etkilenmiştir. Bu nedenle kurakçıl bir nitelik taşır ve kolaylıkla bozulma eğilimi gösterir. Orman örtüsü çok yerde çalılık halini almış, çalılıklar da yer yer seyrekleşmiş, hatta ovalık yerlerde büsbütün ortadan kalkmıştır. Günümüzde Akdeniz Bölgesi'nde görülen bitki örtüsü, başlangıçtaki karakterini tümüyle kaybetmiş gibidir.
Akdeniz Bölgesi'nde doğal bitki örtüsü beş gruba ayrılır. Kıyıdan 500-600 m yüksekliğe kadar olan yerlerde şiddetli yaz kuraklığına uyan, kışın da yeşil kalan makiler egemendir. Boyları 3-5 m'yi geçmeyen bu bitkiler arasında delice, kocayemiş, sandal ve zakkum en yaygın olanlarıdır; bu bitkiler terra rossa denen killi-demirli ve az kireçli topraklarda yetişir. Kireçli topraklarda yetişen daha seyrek ve cılız bitki tiplerine garig adı verilir.
600-1.200 m arasında, kızıl çam ve meşelerin egemen olduğu, karışık ormanlar ya da yamaç ormanları ortaya çıkar. Kızıl çamların aralarında yer yer meşelikler, daha yükseklere doğru ise Halep çamı ile kara çamlar görülür. Bu kesimde kahverengi orman toprakları yaygındır. Yüksek kesimlerde yağış etkisiyle toprakta yıkanma (podzolleşme) görülür.
1.200-2.100 m arasında ise yüksek ormanlar diye adlandırılan ve sedir, göknar ile kayınlardan oluşan orman kuşağı yer alır. Özellikle Batı ve Orta Toroslar'da saf sedir ormanları vardır. Bu katın tipik tanıtıcı ağaçları Toros göknarı, Lübnan sediri, sarı çam ve çeşitli ardıç türleridir. Amanos Dağlarında ise Karadeniz Bölgesi'ndekini andıran bitki örtüsüne ve özellikle doğu kayınına rastlanır. Bu katta podzolik karakterli topraklar yaygındır.
2.0 m'nin üstünde iğne yapraklı ağaçlar seyrekleşir ve bodurlaşır. Bu alan 2.100- 2.300 m'de sona erer ve Alp çayırları denen, renkli çiçeklerle bezenmiş, yazlan da kurumayan yüksek otluklara geçilir. Bu katta kestane renkli çayır toprakları yaygındır.
Göller Yöresi ve Teke Yanmadasındaki yüksek ovalarda step bitkileri yetişir. Buradaki stepler gerçekte ot stepleri değil, meşe ormanlarının tahribi sonucu oluşmuş ağaç stepleridir. Ova kenarlarında, tahripten kurtulmuş ardıç ve kara çam topluluklarına da rastlanır. Steplerde daha çok kireçli kahverengi ve kestane renkli topraklar yaygındır. Bölgede, tipik Akdeniz bitkisi olmadıkları halde, yerel koşullara uyum sağlamış Avustralya okaliptüsleri ile kurakçıl Amerika bitkilerinden kaktüsler (örn. frenkinciri) ve agavlar da (Agave) oldukça geniş alanlan kaplar.
Nüfus
Akdeniz kıyılannda, Doğu Karadeniz kıyılarında görülen yoğun nüfus şeridine rastlanmaz. Dağlık kesimlerin geniş yer tutması nedeniyle kıyı boyu çoğu kez tenhadır. Bununla birlikte dağlar arasına sıkışmış, yoğun tanm yapılan küçük ovalarda (Alanya, Gilindire, Gazipaşa, Anamur) önemli nüfus birikmeleri göze çarpar. Antalya düzlüğünün 'sert travertenlerden oluşmuş batı kesimi ile Çukurova'nın kumul ve bataklık kıyı kesimi tenha yerler arasındadır. Nüfus yoğunluğu, Çukurova'nın iç kenarından başlayıp, sulanan yerlere doğru giderek artar. İskenderun Körfezi kıyıları da nüfus yoğunluğu oldukça yüksek yerlerdir; Amanos Dağlarının denize dik inen güney yamaçları ise çok tenhadır. Amik Ovasının çevresindeki yoğunlaşma şeridi Antakya'nın güneydoğusundaki tepelik alanlara doğru sokulur. Kahramanmaraş Hatay Çöküntü 01uğunun çalılık “Hassa leçeleri†kesimi oldukça tenhadır. Göller Yöresi'nin dağlık ve ormanlık kesimleri genelde oldukça tenhadır. Buna karşılık Yalvaç-Bozkır oluğunun dağ eteği boyları ile İsparta Ovasının sulanan güney bölümünde nüfus oldukça yoğundur.
Akdeniz Bölgesi'nde toplu kır yerleşmeleri egemendir. Bu durum özellikle dağlık kesimlerde ve dağ eteklerinde belirgindir. Ovalarda toplu yerleşmeler arasına serpilmiş dağınık yerleşmelere de rastlanır. Dağlık kesimlerdeki ya da Antalya travertenleri gibi verimsiz alanlardaki yerleşmeler genellikle daha küçüktür. Bölgenin en büyük kenti 916 bini bulan nüfusuyla Türkiye'nin dördüncü büyük merkezi olan Adana'dır. Nüfusu 500 bin ile 100 bin arasındaki kentler ise Mersin, Antalya, Kahramanmaraş, Tarsus, İskenderun, Antakya, Osmaniye ve İsparta'dır.
Gösterim: 1089
Boyut: 37.1 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Boyut: 37.1 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Ekonomi
Akdeniz Bölgesi'nde ekonomi tanma dayanır. Çalışan nüfusun büyük bölümü tarımla uğraşır. Türkiye'de tarımdan elde edilen gelirin en yüksek olduğu bölge burasıdır. Sanayi ise daha çok bölgenin doğusunda, Adana, Mersin arasında ve İskenderun'da yoğunlaşmıştır. Turizm kıyı kesiminde, özellikle Antalya çevresinde önemli bir gelir kaynağıdır.
Bölgede tarımsal etkinlik oldukça çeşitlidir; özellikle bitkisel üretim gelişmiş ve teknik düzeyi yükselmiştir. Ekonomik değeri yüksek birçok ürün yetiştirilir; modern tanm girdileri ve yoğun tarım teknikleri kullanımı yaygındır; üretim iç pazara olduğu kadar dış pazara da dönüktür. Başka alanlarda olduğu gibi tarımsal etkinlik alanında da kıyı kesimi ile iç kesimler arasında hem yetiştirilen ürün türleri, hem de yetiştirme biçimi açısından önemli sayılabilecek farklar göze çarpar.
Kıyı kesiminin başlıca ürünleri pamuk, susam, yerfıstığı, turunçgiller, muz, zeytin, incir, üzümdür. Bu kesimde yapılan bitkisel üretimin farklılaşmış bir dalı da özellikle Antalya ve Mersin dolaylarında yoğunlaşmış olan turfanda sebzecilik ve seracılıktır; üretim özellikle son 10 yıl içinde hızla artmıştır. Yumuşak kış koşulları, havaların erken ısınması, don olaylarının seyrekliği gibi etkenlerin bu gelişmede rolü büyüktür. Bölge üretimi büyük kentlerin sebze gereksinimini karşıladığı gibi, önemli ölçüde ihracat da yapılmaktadır.
Göller Yöresi ve Teke Yöresi'nin iç kesimlerindeki tarımsal etkinlik ise, iklim ve toprak özelliklerine bağlı olarak, hemen hemen tümüyle farklı bir nitelik taşır. Bu kesimde daha çok kuru tahıl tarımı egemendir. Sulanabilen alanlarda ise iklim koşullarına uygun sanayi bitkileri (şeker pancarı, haşhaş, gül) ve meyveler (elma, armut) yetiştirilir. Bu yörelerdeki dağlık alanlar hem ovaların doğal su deposu, hem de yazın ovalardan getirilen sürüler için yaylak işlevi görür. Tanm takviminin farklı oluşu yüzünden, dağlık alanlardaki kırsal kesimde yaşayan halkın bir bölümü zaman zaman aşağıdaki ovalara inerek tarla işlerinde çalışır.
Modern tarım teknikleri kullanıldığından üretim miktarları fazladır. Yetiştirilen birçok ürünün Türkiye içindeki payı yüksektir. Türkiye pamuk üretiminin yüzde 41'i, gül yaprağı ve muz üretiminin tümü, turunçgillerin yüzde 89'u, yerfıstığı üretiminin yüzde 90'ı, soya üretiminin yüzde 91'i, karpuz üretiminin yüzde 29'u, domates üretiminin yüzde 21'i, üzümün yüzde 17'si ve zeytin üretiminin de yüzde 15'i Akdeniz Bölgesinden sağlanır.
Bitkisel üretimdeki yüksek teknoloji düzeyi, hayvancılıkta yerini geleneksel ve ilkel yöntemlere bırakır; bu nedenle hayvancılık pek gelişmemiştir. Daha çok küçükbaş hayvanlar beslenir. ülkedeki kıl keçilerinin dörtte biri, koyunların ise yüzde altısı Akdeniz Bölgesi'ndedir. Bitkisel üretimden elde edilen gelirin hayvancılıktan elde edilen gelire göre çok yüksek olması, hayvancılıkla uğraşan göçerlerin bitkisel üretime kaymasına yol açmaktadır. Yaygın olarak tavukçuluk ve arıcılık yapılan bölgede elde edilen bal miktarının Türkiye üretimi içindeki payı yüzde 12'dir. Deniz canlıları açısından pek zengin olmayan Akdeniz'de küçük çapta balıkçılık yapılır.
Akdeniz Bölgesi'nde varlığı bilinen maden yatakları oldukça çeşitli ise de rezervleri fazla değildir. Bölgenin dağlık yapısı nedeniyle ulaşım güçleşmekte, bu da maliyeti yükselterek madenciliği bir ölçüde kısıtlamaktadır. ülke ölçeğinde önemli sayılabilecek tek maden Batı Toroslar kesimindeki boksit yataklarıdır. Fethiye yakınlarında krom ve zımpara taşı yatakları vardır. Keçiborlu'daki kükürt yatakları, ülkede işletilen tek kükürt yatağıdır.
Sanayi kuruluşları özellikle bölgenin doğusunda, Adana bölümünde yoğunlaşmıştır. Bu bölümün bölge toplam üretimindeki payı, tarımda olduğu gibi sanayi sektöründe de çok yüksektir. Pamuklu ve sentetik dokuma, petrokimya, çimento, bitkisel yağ, tütün işleme, başta konserve olmak üzere gıda, sabun, deterjan, içki, tarım araç ve gereçleri ile madeni eşya ve metal doğrama başlıca sanayi kollarıdır. Bölgenin çeşitli yörelerinde kâğıt, şeker, gülyağı, yem, gübre, süt ürünleri, tarım alet ve makineleri, un, hazır giyim, pil, orman ürünleri, tuğla ve kiremit fabrikaları da vardır. Sanayi özellikle Adana Tarsus Mersin hattı üzerinde yoğunlaşmıştır. ATAŞ Rafinerisi Mersin'de, kısa adı İSDEMİR olan İskenderun Demir Çelik Tesisleri ise İskenderun ilçesindedir.
Akdeniz Bölgesi'nde, özellikle Adana'da sermaye birikimi önemli ölçeklere ulaşmış ve bölge sınırları dışına taşmıştır. ülke çapındaki birçok yatırımda bu kesim sermayesinin payı vardır. Doğal güzellikler ve tarihsel değerler nedeniyle bölgede turizm giderek önem kazanmaktadır. Yılın sekiz ayında denize girilebilen geniş doğal plajlar ve antik kentler, sayısı her yıl artan yerli ve yabancı turisti çekmektedir. Özellikle Antalya yöresinde gelişmiş olan turizm, kıyılarda yaşayan halkın en önemli gelir larındandır. Turizm yatırımları giderek artmaktadır. Doğal ve tarihsel değerler açısından zengin olan bölgede bazı çalışmalar yapılarak koruma alanları oluşturulmuştur. Bunlardan başlıcaları Güllük Dağı (Termessos), Karatepe Aslantaş, Kızıldağ, Kovada Gölü, Köprülü Kanyon, Olimpos Beydağları Sahil milli parklarıdır.
Ulaşım giderek gelişmektedir. Mersin ve İskenderun limanları ayrı bir önem taşır. Çukurova'nın ticaret iskelesi konumundaki Mersin limanı, yöredeki petrol rafinerisi nedeniyle daha işlek bir hale gelmiştir. İskenderun limanı da ticaret ve petrol açısından önem taşır. Son yıllarda her iki limanın da Akdeniz'de yapılan ithal ve ihraç taşımacılığındaki payı artmaktadır. Bölgenin batısındaki Alanya, Antalya ve Fethiye limanları turizm açısından önem taşır.
Akdeniz Bölgesi'nin Türkiye'nin tüm bölgeleri ile karayolu, ayrıca büyük yerleşim merkezleri ile havayolu bağlantısı vardır. Başlıca yollar E-5 ve E-24 karayollarıdır. Bunların bir bölümü paralı otoyol haline getirilmektedir. Adana, Antalya ve Dalaman'daki havaalanlarından başka merkezlere düzenli uçak seferleri yapılır. Mersin, Taşucu'ndan KKTC'ye feribot seferleri yapılmaktadır.
Kaynak : Ana Britannica
Bakınız
>
Marmara Bölgesi - Genel Bilgi
İç Anadolu Bölgesi - Genel Bilgi
Ege Bölgesi - Genel Bilgi
Göller ve Nehirler
Gösterim: 1134
Boyut: 38.9 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Boyut: 38.9 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Lübnan topraklarından doğarak kuzeye doğru akan ve Antakya yakınlarında dik bir açıyla batıya dönen Asi Irmağı, Amik Ovasının Güneybatı ucunda, geniş tabanlı bir vadiden geçer ve Samandağı yakınlarında Akdenize dökülür.
Çukurova, doğuda Nur Dağları, batıda ise Orta Toroslarla sınırlanır. Bu geniş düzlük batıda Seyhan doğuda Ceyhan ırmaklarının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş büyük bir delta ovasıdır. Çukurova'nın kuzey kesimleri bu iki ırmağın kolları ile yeryer parçalanmış bir plato görünümündedir; buna karşılık güneyde tekdüze bir hal alır. Bölgedeki en önemli akarsular doğudan batıya doğru sırasıyla Asi, Ceyhan ve Seyhan ırmakları ile Göksu, Köprü Suyu, Aksu, Eşem ve Dalaman çaylarıdır.
Başlıca doğal göller Beyşehir, Eğridir, Burdur ve Suğla gölleridir. Kıyılarda ise irili ufaklı birçok lagün vardır.
En önemli yapay göller ise Seyhan ve Aslantaş baraj gölleridir.
Akdeniz kıyıları genellikle, az girintili çıkıntılı olması ve geniş yaylar çizmesi bakımından Karadeniz kıyılarına benzer; kıyı sahanlıklarına da pek rastlanmaz. Bölgenin en batı kesiminde ise dağlar kıyıya dik uzandığı için, burada Ege kıyılarına benzeyen daha girintili çıkıntılı bir kıyı tipi vardır. Bu kıyıların, yakın zamanlardaki bir deniz düzeyi yükselmesi sonucu oluştuğu sanılmaktadır. Engebeli kıyının içine sokulmuş küçük koylar, adalar ve yarımadalar bu yükselme nedeniyle ortaya çıkmıştır.
Kalker oluşumların fazla olduğu bu kesimde birtakım karstik şekillerin kısmen deniz basmasına uğramasıyla doğal koylar oluşmuştur; ilkçağda gemilerin sığınak ve barınarak yeri kullandıkları bu koylara kalanklı kıyı adı verilir.
İklim ve Bitki Örtüsü
Bölgede genelde yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen Akdeniz iklimi egemendir. Ancak yüksekliğe bağlı olarak iklim özellikleri oldukça önemli farklılaşmalar gösterir.
Dağların denize bakan yamaçlarında ve arkalarında çukur alanlar ise karasal etkilerin arttığı bir iklim tipine rastlanır. Gene de Akdeniz'in etkisi nedeniyle bu kesimlerdeki iklim, İç Anadolu'daki kadar şiddetli karasal özellikler taşımaz. En sıcak ay ortalaması kıyılarda 27-28°, iç kısımlar 23-25° dir; en soğuk ay ortalaması ise kıyıda 10° dolayında iken iç kısımlarda 1,5-2° kadar iner. Benzer biçimde, yıllık ortalama sıcaklık kıyılarda 18-20°, iç kısımlarda ise 12-14° kadardır. Bu sayede turizm gelişmiştir.
Bölge adını komşu olduğu Akdeniz'den alır. Bölge, yer şekilleri ve buna bağlı olarak ekonomik özelliklerin farklılığı nedeniyle iki bölüme ayrılmıştır. Bunlar Antalya ve Adana Bölümü'dür.
Bölgede yüksek dağlar ve platolar geniş alan kaplar.
Bölgenin çatısını oluşturan Toros Dağları, Alp kıvrım kuşağının ülkemizdeki uzantısıdır. Teke Yarımadası'ndan itibaren başlayan Toroslar Batı, Orta ve Güneydoğu Toros Dağları adını alarak Anadolu'nun güneyinde uzanır. Bölgenin doğusunda yükseltisi 3500 metreyi aşan dağlar burada kıyıdan uzaklaşır. İskenderun körfezinin doğusunda yer alan Amanos Dağları kırılma ile oluşmuş horstlardır.
Adana Bölümü'ndeki Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin oluşturduğu Çukurova ile Göksu'nun oluşturduğu Silifke Ovası bölgedeki delta ovalarıdır. Bu bölümde yer alan Amik ve Maraş ovaları ise çöküntü ovalarıdır. Antalya Bölümü'nde yer alan Acıpayam, Tefenni, Elmalı ve Göller Yöresi ovaları karstik oluşumlu polyelerdir.
Batı ve Orta Toroslar arasında, yüksekliği 2000 metreyi bulan, Göksu Irmağı ve kollarınca parçalanmış Taşeli Platosu yer alır. Bölgede kalker taşlar yaygın olduğundan karstik oluşumlar fazladır. Teke Yarımadası ve Taşeli Platosu karstik oluşumların en sık görüldüğü alanlardır.
Akarsular
Antalya Bölümü'nde Dalaman, Aksu, Köprüçayı ve Manavgat çayları, Adana Bölümü'nde ise Göksu, Seyhan, Ceyhan ve Asi ırmakları Akdeniz'e dökülen önemli akarsulardır. Akarsuların rejimleri düzensizdir. En çok suyu kış aylarında taşıyan akarsuların, yaz aylarında yağış azalması ve sıcaklık nedeniyle suları çekilir.
Göl oluşumları bakımından zengin olan bölgenin önemli gölleri Antalya Bölümü'ndedir. Dağlar arasındaki çukurluklarda, tektonik oluşumlu Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Suğla Gölü gibi büyük göller yer alır. Buraya Göller Yöresi denir. Beyşehir ve Eğirdir'in yer altı larıyla denize bağlantısı olduğundan suları tatlıdır. Teke Yarımadası'ndaki Kovada, Salda, Yarışlı, Elmalı ve Ketsel karstik oluşumlu küçük göllerdir. Köyceğiz Gölü alüvyal set gölüdür.
Bölgenin kıyı kesiminde Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 750-1000 mm kadardır. Subtropikal yüksek basıncın etkisi nedeniyle yaz kuraklığı şiddetlidir. Toroslar'ın İç Anadolu'dan gelen soğuk hava kütlelerini engellemesi, enlem ve denizellik özelliği nedeniyle kış mevsiminin en ılıman geçtiği bölgedir. Antalya Bölümü'ndeki Göller Yöresi'nde iklim değişir ve karasala dönüşür. Bu bölümde yağışlar azalıp, sıcaklık farkları artar.
Doğal bitki örtüsü Akdeniz iklimine ve yaz kuraklığına uyumlu, her zaman yeşil kalabilen, sert yapraklı, bodur bitki topluluğu olan makidir. Kıyıdan itibaren 700-800 metrelere kadar görülebilen maki topluluğu içinde zeytin, mersin, keçiboynuzu, defne, zakkum, sandal ve kocayemiş gibi ağaçlar bulunur. Daha yüksek kesimlerde kuraklığa uyumlu kızılçam, toros sediri ve karaçam türlerinden oluşan iğne yapraklı ormanlara geçilir. Bölge orman bakımından Karadeniz Bölgesi'nden sonra ikinci sırayı alır. Torosların içe dönük yamaçları ile Göller Yöresi'nde ormanlar seyrekleşir 2000 m yükseltiden sonra dağ çayırları başlar.
Bölge genişliğine oranla çok az nüfuslanmıştır. Çünkü Toros Dağları ve karstik arazi geniş yer kaplar. Nüfus daha çok kıy ovalarında ve Göller Yöresi'nde toplanmıştır. Adana Bölümü'nde nüfus daha fazla olup, bu bölümdeki Çukurova ve Amik ovaları Türkiye'nin en yoğun nüfuslu yerlerindendir. Nedeni tarım arazisinin geniş olması ve ulaşım kolaylığıdır. Ayrıca Adana Bölümü'nün göç alması da etkendir. Taşeli ve Teke platoları ile Toroslar'ın yüksek kesimleri tenhadır.
Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, İçel, Kahramanmaraş, Kilis, Osmaniye.
Tarım
Yazların uzun ve sıcak, kışların ılık geçmesi nedeniyle yılda 2, 3 kez tarımsal ürün alınır. Yaz kuraklığının tarımı olumsuz etkilemesi sulamayı zorunlu kılmıştır. Kışların ılık geçmesi ve güneşlenme süresinin uzunluğu seracılık faaliyetlerini geliştirmiştir. Bölgede ekonomik değeri yüksek olan ve ihraç edilen tarım ürünlerinin yetiştirilmesi tercih edilir.
UYARI: Antalya Bölümü'nde kalkerli arazinin yaygınlığı ve yaz kuraklığının belirginliği tarımı olumsuz yönde etkiler.
Kıyı Bölgesi Tarım ürünleri
Kış ılıklığına bağlı olarak turunçgil ve muz üretimi yapılır. Muzun %100'ü, turunçgillerin % 88'i bu bölgede üretilir. Ayrıca Türkiye pamuk üretiminin % 35'i, sebzenin % 26'sı, yerfıstığının % 88'i anasonun % 65'i ve susamın % 80'i bu bölgeden sağlanmaktadır.
Burada yetiştirilen ürünler kıyı kesiminden farklılaşır. Tahıl, haşhaş, anason, şeker pancarı, gül ve tütün yetiştirilir.
Akdeniz Bölgesi'nde çayır ve otlakların az yer tutmasına karşın beslenen hayvan sayısı bir hayli fazladır. Bu durumun nedeni her zaman yeşil kalabilen ve 800 m'lere kadar çıkabilen maki topluluğunun varlığıdır. Teke Yarımadası, Taşeli Platosu ve Torıs Dağları'nda küçükbaş hayvancılık yaygındır. Özellikle kıl keçisi beslenir. Dağların yüksek kesimlerinde koyun yetiştirilir. Arazinin çok engebeli olması nedeniyle hayvanların et ve süt verimi düşüktür. Antalya Yöresi'nde arıcılık önemlidir.
Türkiye ormanlarının yaklaşık % 24'ü bu bölgede bulunur. Buna bağlı olarak ormancılık gelişmiştir. Orman ürünleri Göller Yöresi'ndeki kereste fabrikalarında işlenir. Dalaman (Muğla), Silifke-Taşucu'nda (Mersin) ise kağıt fabrikaları bulunur.
Madenler : Antalya Bölümü maden bakımından daha zengindir. Bu bölümdeki Fethiye-Dalaman havzası önemli bir krom çıkarım alanıdır. Ayrıca Adana-Kozan, Hatay, Amanos Dağları'nda krom çıkartılır. Antalya-Akseki ile Konya-Seydişehir arasında Türkiye'nin en büyük boksit yatakları yer alır. Keçiborlu'da kükürt yatakları bulunur. Kahramanmaraş-Faraşa, İskenderun-Payas'ta demir yatakları işletilir.
Seyhan, Aslantaş, Menzelet, Oymapınar bölgedeki önemli hidroelektrik santrallerdir.
Başlıca endüstri tesisleri şunlardır:
UYARI: Antalya Bölümü'nde endüstriyel gelişim, ulaşım zorluğu nedeniyle daha geridir.
Toros Dağları'nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir. Adana Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir. Çukurova, Gülek ve Belen geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır. Silifke ovası Sertavul geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır. Antalya dışındaki kentler demiryolu ile diğer bölgelere bağlantılıdır. Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı olduğundan gelişmiştir. Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol limanlarıdır.
Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır. Özellikle Antalya Bölümü'nde turizm gelişmiştir. Antalya, Alanya, Side, Kaş, Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Akdeniz medeniyetini simgeleyen Olimpus, Patara gibi tarihi şehir kalıntıları önemli turistik çekiciliklerdir. Bölgede geniş alan kaplayan karstik şekiller, özellikle Damlataş ve İnsuyu mağaraları ile Cennet - Cehennem obrukları doğa harikasıdır. Pek çok milli park ile uluslararası yarışma ve festivallere duyulan aşırı ilgi bölge turizminin gelişmesine katkıda bulunmaktadır.
Akdeniz Bölgesi Türkiye'nin 4. gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir.
Gösterim: 1025
Boyut: 41.0 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Boyut: 41.0 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Yer şekilleri
Bölgede yüksek dağlar ve platolar geniş alan kaplar.
Dağlar
Bölgenin çatısını oluşturan Toros Dağları, Alp kıvrım kuşağının ülkemizdeki uzantısıdır. Teke Yarımadası'ndan itibaren başlayan Toroslar Batı, Orta ve Güneydoğu Toros Dağları adını alarak Anadolu'nun güneyinde uzanır. Bölgenin doğusunda yükseltisi 3500 metreyi aşan dağlar burada kıyıdan uzaklaşır. İskenderun körfezinin doğusunda yer alan Amanos Dağları kırılma ile oluşmuş horstlardır.
Ovalar
Adana Bölümü'ndeki Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin oluşturduğu Çukurova ile Göksu'nun oluşturduğu Silifke Ovası bölgedeki delta ovalarıdır. Bu bölümde yer alan Amik ve Maraş ovaları ise çöküntü ovalarıdır. Antalya Bölümü'nde yer alan Acıpayam, Tefenni, Elmalı ve Göller Yöresi ovaları karstik oluşumlu polyelerdir.
Platolar
Batı ve Orta Toroslar arasında, yüksekliği 2000 metreyi bulan, Göksu Irmağı ve kollarınca parçalanmış Taşeli Platosu yer alır. Bölgede kalker taşlar yaygın olduğundan karstik oluşumlar fazladır. Teke Yarımadası ve Taşeli Platosu karstik oluşumların en sık görüldüğü alanlardır.
Akarsular ve Göller
Akarsular
Antalya Bölümü'nde Dalaman, Aksu, Köprüçayı ve Manavgat çayları, Adana Bölümü'nde ise Göksu, Seyhan, Ceyhan ve Asi ırmakları Akdeniz'e dökülen önemli akarsulardır. Akarsuların rejimleri düzensizdir. En çok suyu kış aylarında taşıyan akarsuların, yaz aylarında yağış azalması ve sıcaklık nedeniyle suları çekilir.
Göller
Göl oluşumları bakımından zengin olan bölgenin önemli gölleri Antalya Bölümü'ndedir. Dağlar arasındaki çukurluklarda, tektonik oluşumlu Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Suğla Gölü gibi büyük göller yer alır. Buraya Göller Yöresi denir. Beyşehir ve Eğirdir'in yer altı larıyla denize bağlantısı olduğundan suları tatlıdır. Teke Yarımadası'ndaki Kovada, Salda, Yarışlı, Elmalı ve Ketsel karstik oluşumlu küçük göllerdir. Köyceğiz Gölü alüvyal set gölüdür.
İklim
Bölgenin kıyı kesiminde Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 750-1000 mm kadardır. Subtropikal yüksek basıncın etkisi nedeniyle yaz kuraklığı şiddetlidir. Toroslar'ın İç Anadolu'dan gelen soğuk hava kütlelerini engellemesi, enlem ve denizellik özelliği nedeniyle kış mevsiminin en ılıman geçtiği bölgedir. Antalya Bölümü'ndeki Göller Yöresi'nde iklim değişir ve karasala dönüşür. Bu bölümde yağışlar azalıp, sıcaklık farkları artar.
Doğal Bitki Örtüsü
Doğal bitki örtüsü Akdeniz iklimine ve yaz kuraklığına uyumlu, her zaman yeşil kalabilen, sert yapraklı, bodur bitki topluluğu olan makidir. Kıyıdan itibaren 700-800 metrelere kadar görülebilen maki topluluğu içinde zeytin, mersin, keçiboynuzu, defne, zakkum, sandal ve kocayemiş gibi ağaçlar bulunur. Daha yüksek kesimlerde kuraklığa uyumlu kızılçam, toros sediri ve karaçam türlerinden oluşan iğne yapraklı ormanlara geçilir. Bölge orman bakımından Karadeniz Bölgesi'nden sonra ikinci sırayı alır. Torosların içe dönük yamaçları ile Göller Yöresi'nde ormanlar seyrekleşir 2000 m yükseltiden sonra dağ çayırları başlar.
Nüfus ve Yerleşme
Bölge genişliğine oranla çok az nüfuslanmıştır. Çünkü Toros Dağları ve karstik arazi geniş yer kaplar. Nüfus daha çok kıy ovalarında ve Göller Yöresi'nde toplanmıştır. Adana Bölümü'nde nüfus daha fazla olup, bu bölümdeki Çukurova ve Amik ovaları Türkiye'nin en yoğun nüfuslu yerlerindendir. Nedeni tarım arazisinin geniş olması ve ulaşım kolaylığıdır. Ayrıca Adana Bölümü'nün göç alması da etkendir. Taşeli ve Teke platoları ile Toroslar'ın yüksek kesimleri tenhadır.
İller
Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, İçel, Kahramanmaraş, Kilis, Osmaniye.
Ekonomik Özellikler
Tarım
Yazların uzun ve sıcak, kışların ılık geçmesi nedeniyle yılda 2, 3 kez tarımsal ürün alınır. Yaz kuraklığının tarımı olumsuz etkilemesi sulamayı zorunlu kılmıştır. Kışların ılık geçmesi ve güneşlenme süresinin uzunluğu seracılık faaliyetlerini geliştirmiştir. Bölgede ekonomik değeri yüksek olan ve ihraç edilen tarım ürünlerinin yetiştirilmesi tercih edilir.
UYARI: Antalya Bölümü'nde kalkerli arazinin yaygınlığı ve yaz kuraklığının belirginliği tarımı olumsuz yönde etkiler.
Tarım ürünleri
Kıyı Bölgesi Tarım ürünleri
Kış ılıklığına bağlı olarak turunçgil ve muz üretimi yapılır. Muzun %100'ü, turunçgillerin % 88'i bu bölgede üretilir. Ayrıca Türkiye pamuk üretiminin % 35'i, sebzenin % 26'sı, yerfıstığının % 88'i anasonun % 65'i ve susamın % 80'i bu bölgeden sağlanmaktadır.
Göller Yöresi Tarım ürünleri
Burada yetiştirilen ürünler kıyı kesiminden farklılaşır. Tahıl, haşhaş, anason, şeker pancarı, gül ve tütün yetiştirilir.
Hayvancılık
Akdeniz Bölgesi'nde çayır ve otlakların az yer tutmasına karşın beslenen hayvan sayısı bir hayli fazladır. Bu durumun nedeni her zaman yeşil kalabilen ve 800 m'lere kadar çıkabilen maki topluluğunun varlığıdır. Teke Yarımadası, Taşeli Platosu ve Torıs Dağları'nda küçükbaş hayvancılık yaygındır. Özellikle kıl keçisi beslenir. Dağların yüksek kesimlerinde koyun yetiştirilir. Arazinin çok engebeli olması nedeniyle hayvanların et ve süt verimi düşüktür. Antalya Yöresi'nde arıcılık önemlidir.
Ormancılık
Türkiye ormanlarının yaklaşık % 24'ü bu bölgede bulunur. Buna bağlı olarak ormancılık gelişmiştir. Orman ürünleri Göller Yöresi'ndeki kereste fabrikalarında işlenir. Dalaman (Muğla), Silifke-Taşucu'nda (Mersin) ise kağıt fabrikaları bulunur.
Madenler ve Enerji Kaynakları
Madenler : Antalya Bölümü maden bakımından daha zengindir. Bu bölümdeki Fethiye-Dalaman havzası önemli bir krom çıkarım alanıdır. Ayrıca Adana-Kozan, Hatay, Amanos Dağları'nda krom çıkartılır. Antalya-Akseki ile Konya-Seydişehir arasında Türkiye'nin en büyük boksit yatakları yer alır. Keçiborlu'da kükürt yatakları bulunur. Kahramanmaraş-Faraşa, İskenderun-Payas'ta demir yatakları işletilir.
Enerji üretim Tesisleri
Seyhan, Aslantaş, Menzelet, Oymapınar bölgedeki önemli hidroelektrik santrallerdir.
Endüstri
Başlıca endüstri tesisleri şunlardır:
UYARI: Antalya Bölümü'nde endüstriyel gelişim, ulaşım zorluğu nedeniyle daha geridir.
- Besin - Bitkisel Yağ : Adana, Kahramanmaraş, Antalya
- Şeker : Burdur
- İplik ve Pamuklu Dokuma : Adana, Tarsus, Kahramanmaraş, Antalya
- Halı Dokuma : Isparta, Burdur
- Sigara - İçki : Adana
- Demir - Çelik : İskenderun
- Petrol Rafinerisi : Mersin (Ataş)
- Alüminyum : Seydişehir
- Gübre : Mersin, İskenderun
- Tarım Makineleri : Çukurova, Adana
- Pil : Antalya
Ulaşım
Toros Dağları'nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir. Adana Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir. Çukurova, Gülek ve Belen geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır. Silifke ovası Sertavul geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır. Antalya dışındaki kentler demiryolu ile diğer bölgelere bağlantılıdır. Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı olduğundan gelişmiştir. Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol limanlarıdır.
Turizm
Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır. Özellikle Antalya Bölümü'nde turizm gelişmiştir. Antalya, Alanya, Side, Kaş, Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Akdeniz medeniyetini simgeleyen Olimpus, Patara gibi tarihi şehir kalıntıları önemli turistik çekiciliklerdir. Bölgede geniş alan kaplayan karstik şekiller, özellikle Damlataş ve İnsuyu mağaraları ile Cennet - Cehennem obrukları doğa harikasıdır. Pek çok milli park ile uluslararası yarışma ve festivallere duyulan aşırı ilgi bölge turizminin gelişmesine katkıda bulunmaktadır.
Bölgenin ülke Ekonomisindeki Yeri
Akdeniz Bölgesi Türkiye'nin 4. gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir.
- Muz
- Turunçgiller
- Pamuk
- Yerfıstığı
- Sebze
- Meyve
- Orman ürünleri
- Turizm
Sebep: sayfa düzeni
Akdeniz Bölgesi sınırları içerisindeki iller şunlardır:
- Adana
- Antalya
- Burdur
- Hatay
- Isparta
- Mersin
- Kilis
- Kahramanmaraş (Afşin ve Elbistan ilçeleri hariç)
- Konya'nın Halkapınar, Yalıhüyük, Seydişehir, Derebucak, Başyayla, Sarıveliler ve Ermenek ilçeleri
- Karaman'ın merkez ilçe ve Ayrancı ilçelerinin bazı bölümleri
- Afyon Karahisar'ın Başmakçı, Dinar ve Dazkırı ilçeleri
- Muğla'nın Ortaca ilçesi
- Denizli'nin Acıpayam, Çameli, Bozkurt, Beyağaç ilçeleri
Akdeniz Bölgesi,
Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Anadolu'nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır. Genişliği 120-180 km arasında değişir. Batı ve kuzey batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur. Güneydoğudan Suriye ile komşudur. Türkiye'nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi'nde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz. Akdeniz Bölgesi sınırları içerisindeki iller şunlardır:- Adana
- Antalya
- Burdur
- Hatay
- Isparta
- Mersin
- Kahramanmaraş (Afşin ve Elbistan ilçeleri hariç)
- Konya'nın Halkapınar, Yalıhüyük, Seydişehir, Derebucak, Başyayla, Sarıveliler ve Ermenek ilçeleri
- Karaman'ın merkez ilçe ve Ayrancı ilçelerinin bazı bölümleri
- Afyon Karahisar'ın Başmakçı, Dinar ve Dazkırı ilçeleri
- Muğla'nın Marmaris-Aksaz,Köyceğiz,Ortaca,Dalaman,Fethiye ilçesi
- Denizli'nin Acıpayam,Çameli,Bozkurt,Beyağaç ilçeleri
Şehirleri
Sıra Kent 1990 Sayımı 2000 Sayımı 2007 Sayımı 2008 tahmini Bağlı olduğu il 1 Adana 916.150 1.130.710 1.542.000 1.568.017 Adana 2 Mersin 422.357 537.842 825.299 855.565 Mersin 3 Antalya 378.208 603.190 775.157 798.507 Antalya 4 Kahramanmaraş 228.129 326.198 371.463 376.894 Kahramanmaraş 5 Tarsus 187.508 216.382 229.921 232.416 Mersin 6 Antakya 123.871 144.910 186.243 189.912 Hatay 7 Isparta 112.117 148.496 184.735 189.009 Isparta 8 Osmaniye 122.307 173.977 180.477 183.899 Osmaniye 9 İskenderun 154.807 159.149 177.294 178.617 Hatay 10 Mezitli 17.735 50.187 114.098 120.908 Mersin 11 Ceyhan 85.308 108.602 103.800 104.888 Adana 12 Alanya 52.460 88.346 91.713 94.022 Antalya 13 Kadirli 55.061 65.227 77.379 78.692 Osmaniye 14 Kilis 84.077 77.670 77.706 77.331 Kilis 15 Manavgat 38.498 71.679 75.163 77.320 Antalya 16 Kozan 54.451 75.833 72.463 73.523 Adana 17 Kırıkhan 68.601 63.615 70.543 71.533 Hatay 18 Burdur 56.432 63.363 70.157 70.964 Burdur 19 Fethiye 37.466 50.689 66.271 67.965 Muğla 20 Dörtyol 47.144 53.597 66.082 67.196 Hatay
Konumu ve sınırları
Adını güneyindeki denizden alan Akdeniz Bölgesi, kuzey batıda Ege Bölgesi, kuzeyde İç Anadolu Bölgesi, kuzeydoğuda Doğu Anadolu Bölgesi ve doğuda Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile komşudur. Kıyı uzunluğu doğuda Suriye sınırından batıda Marmaris'e kadar 1542 Km'dir. Bölgenin batı sınırı daha batıdaki Marmaris'in aksaz beldesini de içine alır. Akdeniz Bölgesi'nin yüzölçümü 110.000 kilometrekare dolayındadır; Türkiye toplam alanının yaklaşık %14'ünü kaplar. Yüzölçümü bakımından Türkiye'nin dördüncü büyük bölgesidir..
Yeryüzü şekilleri
Akdeniz bölgesinin dağlık ve oldukça engebeli bir yapısı vardır. Bölgenin yeryüzü şekillerinin ana çizgilerini Toroslar belirler. Antalya Körfezi'nin iki yanında yer alan Batı Toroslar, Kuzeyde Göller Yöresinde birbirine yaklaşıp sıkışır. Teke Yarımadası'nın batısında beliren Batı Toroslar, Taşeli Plato'suna kadar uzanır.
Genellikle kalker ve ofiyolitli kayalarından oluşan bu dağlar kırıklı ve kıvrımlı bir yapı gösterir. Batı Torosların en yüksek noktası Beydağlarındaki 3096 m'lik Kızlar Sivrisi Tepesidir. Göller Yöresi'nin kalker oluşumu, sarp dağlarının ortalama yüksekliği 2000-2005 m arasındadır. Yüksek kütleler arasında Avlan, Gördes, Söğüt gibi karstik kökenli çanak biçimli çukur alanlar vardır.
Bu kesim aynı zamanda düden, obruk, mağara, yer altı dereleri, suyutan ve voklüz ları gibi karstik şekiller bakımından da zengindir. Türkiye'nin, Beyşehir ve Eğridir gibi büyük tatlı su gölleri buradadır. Batı Toroslar, dik eğimli yamaçlarından inen bol sulu akarsular tarafından parçalanmış ve genellikle boylamasına uzanan derin vadiler ortaya çıkmıştır.
Orta Toroslar, güney batıdaki Taşeli platosu ile kuzey doğudaki Uzun Yayla arasında uzanır. Bu kesimdeki başlıca yüksek kütleler batıdan doğuya doğru Bolkar Dağları, Aydos Dağları, Aladağlar, Tahtalı Dağlar ve Binboğa Dağlarıdır.
Orta Torosların en yüksek noktası Aladağlar'da 3756 m'ye yetişen Demirkazık Tepesidir. Orta Toroslar Uzun Yayla'da 1500m yüksekliğindeki bir platoya dönüşür. Orta Toroslar kuzey-güney doğrultusunda akan bol sulu akarsular tarafından parçalanmıştır. Göksu, 130 km uzunluğundaki Limonlu Çayı, Tarsus çayı bunların başlıcalarıdır. Bu akarsular kalker oluşumlu dağlar arasında, derinliği 1000m'yi bulan vadiler açar ve yörenin yüzey şekillerinin sert bir görünüm almasına neden olur.
Amanos Dağları (Nur Dağları), Toroslar dağ sisteminin en güneyindeki bölümünü oluşturur ve İskenderun Körfezinin doğusunda dik bir duvar gibi yükselir. Lübnan topraklarından doğarak kuzeye doğru akan ve Antakya yakınlarında dik bir açıyla batıya dönen Asi Irmağı, Amik Ovasının Güneybatı ucunda, geniş tabanlı bir vadiden geçer ve Samandağı yakınlarında Akdeniz'e dökülür.
Çukurova, doğuda Amanos Dağları, batıda ise Orta Toroslarla sınırlanır. Bu geniş düzlük batıda Seyhan doğuda Ceyhan ırmaklarının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş büyük bir delta ovasıdır. Çukurova'nın kuzey kesimleri bu iki ırmağın kolları ile yeryer parçalanmış bir plato görünümündedir; buna karşılık güneyde tekdüze bir hal alır. Bölgedeki en önemli akarsular doğudan batıya doğru sırasıyla Asi, Ceyhan ve Seyhan ırmakları ile Göksu, Köprü Suyu, Aksu, Eşem ve Dalaman çaylarıdır.
Başlıca doğal göller Beyşehir, Eğridir, Burdur ve Suğla gölleridir. Kıyılarda ise irili ufaklı birçok lagün vardır. En önemli yapay göller ise Seyhan ve Aslantaş baraj gölleridir.
Akdeniz kıyıları genellikle, az girintili çıkıntılı olması ve geniş yaylar çizmesi bakımından Karadeniz kıyılarına benzer; kıyı sahanlıklarına da pek rastlanmaz. Bölgenin en batı kesiminde ise dağlar kıyıya dik uzandığı için, burada Ege kıyılarına benzeyen daha girintili çıkıntılı bir kıyı tipi vardır. Bu kıyıların, yakın zamanlardaki bir deniz düzeyi yükselmesi sonucu oluştuğu sanılmaktadır. Engebeli kıyının içine sokulmuş küçük koylar, adalar ve yarımadalar bu yükselme nedeniyle ortaya çıkmıştır.
Bitki örtüsü
Dağların denize bakan yamaçlarında makilik ve yeryer yüksek ormanlar kaplı ve arkalarında çukur alanlar ise karasal etkilerin arttığı bir iklim tipine rastlanır. Gene de Akdeniz'in etkisi nedeniyle bu kesimlerdeki iklim, İç Anadolu'daki kadar şiddetli karasal özellikler taşımaz. En sıcak ay ortalaması kıyılarda 27-28 °C, iç kısımlar 23-25 °C dir; en soğuk ay ortalaması ise kıyıda 10 °C dolayında iken iç kısımlarda 1,5-2 °C kadar iner. Benzer biçimde, yıllık ortalama sıcaklık kıyılarda 18-20 °C, iç kısımlarda ise 12-14 °C kadardır. Yine Türkiyenin ortalama sıcaklıgı en yüksek noktası da buradadır Mersin kent merkezinin ortama sıcakklığı yıllık 22 °C dir. Bu sayede turizm gelişmiştir. Turizm bölgenin önemli geçim larındandır. Aynı zamanda iklim şartları nedeniyli bitki örtüsü makidir ve aynı zamanda yazları sıcak ve kurak kışları ise ılık ve yağışlı geçer. Yinede bu bölgede ortalama derece yazları 18°-30° derece kışları ise ortalama 8°-10° derece arasında yer alır. Bitki örtümüz maki defne , keçiboynuzu , zeytin gibi bodur vede kısa ağaçlardan oluşur.Fakat bu ağaçlar orman ağaçlarına nisbeten sıcağa ve soğuğa daha dayanıklıdır.
Nüfus ve Yerleşme
2000 nüfus sayımı sonuçlarına gore Akdeniz Bölgesinin nüfusu 13 milyondur.Nüfus yoğunluğu km²'de 74 kişidir; bu da km²'de 73 olan Türkiye ortalamasına çok yakındır. Bölge nüfusunun %54'e yakın kısmı il ve ilçe merkezlerinde, %46'sı ise bucak merkezi ve köylerde yer alır. Akdeniz bölgesi kıyı bölgelerimize göre daha az nüfusludur. Nüfus yoğunluğunun en az olduğu yerler Teke ve Taşeli Platosu ile dağlık alanlardır.Akdeniz bölgesi sulak ve kurak olmayan bir bölge oldugundan nüfus dağınık şekildedir.
Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Yeri ve Konumu
ülkemizin güneyinde yer alır. Batıda Köyceğiz'den; doğuda Kahramanmaraş'a kadar Akdeniz kıyıları boyunca doğu-batı doğrultusunda uzanır. Batı ve Orta Toroslar ile Nur (Amanos) dağlarını içine alır. Yüzölçümü itibariyle 4. büyük bölgemizdir.
Yer Şekilleri
Bölgenin esas yapısını Alp dağları kıvrım sistemiÂnin bir uzantısı olan ve kıyıya paralel uzanan Toros dağları oluşturur. Oldukça yüksek olan bu dağlar, kıyılarla iç kesimler arasında ulaşımı zorlaştırır. Yine dağların uzanışından dolayı kıyılarda girinti çıkıntı azdır. Önemli girintiler Antalya, MerÂsin, İskenderun Körfezleri; çıkıntılar ise Teke ve Taşeli yarımadalarıdır. Ancak, Teke Yöresi'nde dağlar kıyıya dik olaÂrak uzanmaktadır. Bu yüzden bu yöredeki kıyılar fazla girintili çıkıntılıdır. Bölgede kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım ancak belli geçitlerden sağlanır. Bu geçitlerin başlıcaları Antalya'yı Göller Yöresi'ne bağlayan Çubuk, SilifÂke'yi İç Anadolu'ya bağlayan Sertavul, Çukurova'yı iç kesimlere bağlayan (Bolkar dağları üzerinde) Gülek, İskenderun'u Güneydoğu Anadolu'ya bağÂlayan Belen Geçididir (Nur dağları üzerinde).
Gösterim: 1085
Boyut: 35.3 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Anamur'un batısında Batı Toroslar, doğusunda Orta Toroslar yer kalır. Batı Toroslar üzerindeki Bolkar dağları, Bey dağları, Aladağlar, Tahtalı dağları Binboğa dağları en önemli yükseltilerdir. Anamur Burnu'nun kuzeyinde Taşeli platosu yer alır. Bölgenin en önemli ovası Çukurova'dır. Diğer önemli ovalar Antalya, Amik, Silifke, Isparta, AcıpaÂyam ovalarıdır. Toros dağlarının yapısında kireç taşı (kalker) fazla olduğundan, Karstik şekiller (göl, mağara, düden, obruk vs.) yaygındır.Boyut: 35.3 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Toros dağlarının kıyıya paralel uzanması soÂnunda, kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım zorÂlaşmış, tarım alanları daralmış; İç Anadolu'dan gelen soğuk hava engellendiğinden kıyı ovaÂları korunmuş ve kıyıda kışın ılık geçmesinde etkili olmuştur. Ayrıca, denizin ılıtıcı etkinlikleÂrinin iç kesimlere ulaşması önlenmiştir, Çukurova haricinde kıta sahanlığı daralmış, boyuna kıyılar yaygınlaşmış, doğal liman oluşmamışÂtır.
İklim ve Bitki Örtüsü
Bölgenin kıyı kesiminde Akdeniz iklimi hakimdir. Kıyıya paralel uzanan Toros dağları, Akdeniz ikliÂminin iç kesimlere sokulmasını engellemiştir. Kıyı kesimi kışlar ılık geçer, yılık yağış miktarı kıyıda 1000 mm civarında olup en çok yağış kışın düşer. Yazları sıcak ve kurak olup buharlaşma fazladır.
Türkiye'de kış mevsiminin en kısa ve sıcak geçtiği yerler Akdeniz kıyılarıdır. Bunda enlem, denize yakınlık ve Toros dağlarının iç kesimlerden gelen soğuk hava akımlarını enÂgellemesi etkili olmuştur. Toroslar yüksek kesimleri ve kuzey yamaçları ile Göller Yöresi ve Teke yarımadasında iklim sertleÂşir. Kışlar soğur, kar yağışları görülür. Bölgede kaÂrakteristik bitki örtüsü, iklime bağlı olarak makilerÂden oluşur. 700-800'm ye kadar olan kıyı kesimÂlerde görülen maki yükseklerde yerini ormanlara bırakır. ülkemizde Karadeniz Bölgesi'nden sonra en fazla orman % 24,5 Akdeniz Bölgesi'ndedir.
Akarsular ve Göller
Akdeniz Bölgesi'nin en önemli akarsuları, taşıdığı alüvyonlarla Türkiye'nin en büyük delta ovasını oluşturan Seyhan ve Ceyhan'dır. Diğer önemli akarsuları Asi, Tarsus, Silifke, Göksu, Aksu, Manavgat, Köprüçay, Kocaçay ve Dalaman'dır. Yazları kuraklığın etkisiyle bu akarsuların seviyeleÂri oldukça düşer.
Çok sayıda tektonik ve karstik oluşumlu gölün yer aldığı Göller Yöresi bu bölgededir. Başlıcaları Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Salda, Suğla, Kestel, Kovada gölüdür. Hatay Yöresi'nde yer alan Amik gölü ise bataklık görünümünü almıştır.
Nüfus ve Yerleşme
Akdeniz Bölgesi'nin nüfus yoğunluğu Türkiye ortaÂlamasına yakındır. Nüfusu yönünden az olmasının temel sebebi, dağlık ve engebeli alanların geniş yer tutmasıdır. Taşeli ve Teke platoları ile Torosların dağlık kesimleri çok tenhadır. Nüfus genellikle, kıyılarda ve verimli ovalarda toplanmıştır.
Çukurova'da tarım işçilerinden dolayı, Antalya' da ise turizm sebebiyle yaz aylarında nüfus artmaktadır.
Tarım ve Hayvancılık
Akdeniz Bölgesi'nin ekonomisi tarıma dayalıdır. Yaz aylarının sıcaklık ortalamaları fazla olması ve yazların uzun ve sıcak geçmesi sebebiyle topraktan yılda birden fazla ürün elde etmeye en uygun bölge Akdeniz Bölgesi'dir.
Gösterim: 1049
Boyut: 60.1 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Bölgenin önemli ovaları Antalya ve Çukurova'dır. İklim ve sulama imkanları elverişli olduğundan, buÂralar Türkiye'nin önemli tarım alanlarıdır. Turfanda sebze ve meyvecilik gelişmiştir. Kış sıcakları fazla olduğundan az masrafla seracılık yapılabilmekteÂdir (özellikle Antalya'da). Daha çok ekonomik deÂğeri fazla olan ürünler tercin edilmektedir. Türkiye muz ve gül üretiminin tamamı, soya fasulyesi ve yerfıstığı, turunçgil üretiminin % 90'ı, pamuğun % 35'i, anasonun % 60'ını karşılar. Bölgede hayÂvancılık gelirleri düşüktür. En çok kıl keçisi besleÂnir.Boyut: 60.1 KB" style="max-width:100%;margin: 2px;"/>
Akdeniz Bölgesi'nin Türkiye ekonomisine en büyük katkısı tarım ürünleridir
Sanayi ve Madencilik
Bölgede sanayi giderek gelişmekte ve çeşitlenÂmektedir. En önemli sanayi merkezleri Adana ve çevresindedir. İskenderun'da demir-çelik, Antalya' da ferro-krom, Mersin'de Ataş Rafinerisi, KeçiborÂlu'da kükürt işleme, Seydişehir'de alüminyum, Adana'da dokuma sanayi gelişmiştir. Bölge yeraltı ları bakımından fazla zengin sayılmaz. Seydişehir ve Akseki'de boksit, Toroslar, Fethiye, Dalaman'da krom, Keçiborlu'da kükürt, Kozan ve Karaisalı'da linyit yatakları vardır.
Turizm
Bölgenin Türkiye ekonomisine önemli katÂkılarından biri de turizmdir. Antalya başta olmak üzere Alanya, Side, Fethiye, Manavgat, Kaş önemÂli turizm merkezleridir.
Akdeniz Bölgesi, Antalya ve Adana Bölümleri olÂmak üzere iki bölüme ayrılır.
Antalya Bölümü
Akdeniz Bölgesi'nin Manavgat çayının batısında kalan kesimdir. Antalya Körfezi'nin çevresi ile baÂtıda Teke Yöresi, kuzeyde Göller Yöresi'ni içine alır. Batıda Ege Bölgesi sınırından; doğuda AlanÂya'ya kadar uzanır. Bölüm genelde dağlıktır. BöÂlümde Batı Toroslar yer alır. Dağlar kıyıya paralel uzanır (Teke yarımadasın-daki dağlar hariç).
Önemli dağlar Gölgeli, Akdağ, Sultan dağları, Dedegöl dağlan, Beydağlar, Elmalı dağı, Bozdağ, Geyik dağlarıdır.
Sıradağlar, kıyının hemen gerisinden başladığınÂdan bölümde geniş düzlükler azalmıştır. Kıyıda Eşen, Antalya, Manavgat ovaları, iç keÂsimlerde, Acıpayam, Elmalı, Isparta, Tefenni, Bozova, Kestel ve Gölhisar ovaları bulunur. Bölümde yer alan akarsular batıdan doğuya doğru Dalaman, Eşen, Aksu, Köprüçay ve Manavgat çayıdır. Manavgat çayı yeraltı suları ile beslendiÂğinden suları boldur.
Bölümün kuzeyinde Göller Yöresi bulunur. EğirÂdir, Beyşehir, Burdur, Acıgöl, Salda ve Suğla gölü bölgede yer alan göllerdir. Manavgat üzerine kurulmuş olan Manavgat ve Oymapınar da önemli barajlardır. Beyşehir gölünün fazla suları Çarşamba suyu ve Suğla gölüne oradan da Konya Ovası'na ulaşır. Burdur ve Acıgöl'ün suları acıdır.
Kıyıda, Antalya, Finike, Fethiye önemli körfezlerdir.
İç Anadolu ve Van Gölü'nden sonra TürkiÂye'nin üçüncü büyük kapalı havzası Göller Yöresidir.
Antalya bolümü Türkiye'nin kalkerli arazi ve Karstik şekillerin en fazla olduğu bölümüdür.
Kalkerli arazinin kimyasal yolla erimesi sonucu birçok ova, göl, mağara, düden, obruk gibi yer Şekilleri oluşmuştur. Bölümdeki akarsuların bir kısmı karstik larla beslenir. Manavgat çayı, dünyanın en büyük yeraltı larıyla beslenmektedir.
Kıyı kesiminde yazlan sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer (Akdeniz iklimi), iç kesimlere doğru yükselti arttığından ve deniz etkisinden uzaklaşıldığından karasallık artar. Maki, kıyı kesiminin tanıÂtıcı bitki örtüşüdür. Göller Yöresi'nde bozkırlar haÂkimdir.
Bölge genelde dağlık olduğundan tarım alanları azdır. Ancak uygun iklim şartları olduğundan sulama ve seracılık metodu ile tarım yapılır. Verim yüksek ve tarım ürünü çeşidi fazladır. Antalya Yöresi seracılık bakımından Türkiye'de ilk sırada yer alır.
Kıyı kesiminde turfanda sebze ve meyve, çiçek yeÂtiştiriciliği ile turunçgiller, pamuk, susam, muz, zeytin üretimi yaygındır. ülkemizde muz, sadece Anamur-Alanya araÂsında yetiştirilir. İç kesimlerde iklim de karasallaşmaya başlar. BuÂna bağlı olarak buğday, şekerpancarı, anason ve gül yetiştirilir.
Başta kılkeçisi olmak üzere daha çok küçükbaş hayvan yetiştirilir.
Nüfus genellikle Antalya Körfezi kıyıları ve Göller Yöresi'nde yoğundur. Teke yarımadası ve Torosların yüksek kesimlerinde nüfus oldukça tenhadır. Bölümün en büyük kenti Antalya'dır. Büyük bir tuÂrizm potansiyeline sahip olan ve önemli bir limana sahip olan Antalya'da ticaret de gelişmiştir. Ticarî faaliyetlerin yürütüldüğü bir serbest bölgeye sahipÂtir. Diğer önemli şehirleri kıyıda Fethiye, Kaş ve Manavgat, Finike ve Dalaman'dır.
İç kesimlerdeki önemli yerleşim merkezleri: IsparÂta, Burdur, Beyşehir ve Seydişehir'dir.
Dalaman ve Fethiye'de krom, Seydişehir'de boksit (alüminyum cevheri), Keçiborlu'da kükürt, KöyceÂğiz çevresinde zımpara taşı çıkarılır.
Antalya'da dokuma, metalürji (ferro-krom) besin, konserve ve Burdur'da şeker, traktör, gülyağı, Seydişehir'de alüminyum, Isparta'da dokuma (haÂlı), gülyağı, çimento, Keçiborlu'da kükürt işleme, Dalaman ve Aksu'da kağıt fabrikası vardır. Gülbirlik Türkiye'nin gül merkezi olan Isparta'da kurulmuştur. Isparta aynı zamanda önemli bir halı üretim merkezidir.
Antalya Bölümü, Göller Yöresi üzerinden İç Anadolu ve Ege bölgelerine düzgün yollarla bağlıdır. Antalya limanı ülkemizin önemli limanlarından biridir. Ayrıca Antalya'da bir serbest bölge kurulmuştur.
Uzun, sıcak ve bol güneşli yazları, temiz ve uzun sahilleri, doğal güzellikleri, tarihî kalıntıları ile büÂyük bir turizm potansiyeline sahiptir. Düden, Manavgat ve Kurşunlu Şelalesi, Damlataş, İnsuyu ve Karain Mağaraları, Side, Aspendos (Belkıs), Perge tarihi kalıntıları, Selçuklu eserleri (Yivli Minare, kervansaraylar) bölümün diğer önemli turizm eserÂleridir. Ayrıca Toroslarda dağ turizmi (yaylacılık) gelişmiştir.
Adana Bölümü
Alanya'nın batısından başlar, Kilis ve KahramanÂmaraş'ın doğusuna kadar Orta Toroslar boyunca uzanır. Önemli dağlar Bolkar, Aladağlar (en yükÂsek tepesi Demirkazık 3756 m), Tahtalı ve Binboğa dağlarıdır. Bölüm İç Anadolu'yu, Akdeniz kıyılarına Güneydoğu Anadolu'ya ve Ortadoğu'ya bağlayan yollar üzerindedir. İskenderun Körfezi'nin doğusunda Nur dağları uzanır.
Bölümün yaklaşık üçte biri verimli ovalarla kaplıdır. Çukurova (Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının taşıyıp biriktirdiği alüvyonlarla oluşan delta ovası) ve Dörtyol, Göksu ovası, (delta) Silifke ovası, (GökÂsu'nun deltası), alüvyonlu çöküntü ovaları bulunur. Hatay'da Amik ovası vardır. Seyhan, Ceyhan, Göksu, Tarsus çayı ve kaynaÂğını Lübnan dağlarından alıp Antakya'da denize dökülen Asi ırmağı önemli akarsularıdır.
Seyhan üzerinde Seyhan, Tarsus çayı üzerinde Berdan barajı, Ceyhan üzerinde Aslantaş, Kesiksuyu, Kozan ve Menzelet barajları yer alır. Kıyı kesimlerde ve alçak ovalarda tipik Akdeniz ikÂlimi görülür. En çok yağışı kış mevsiminde almakÂtadır. Yıllık yağış çoğu yerde 1000 mm iken, dağÂlar kıyıdan uzaklaştığı için Adana'da yıllık yağış miktarı azalır. Torosların yüksek kesimlerinde ve içerilerde karasal iklim görülür. Kıyı kesiminde maki, 800 m'den yükseklerde kızılcam, Torosların kuzey kesimlerinde karaçam, sedir, meşe ve ardıç 1 türü ormanlar ve iç kesimlerde bozkırlar yer alır.
Ovalar geniş ve verimli olduğundan tarım gelirleri yüksektir. Çukurova'da en çok, pamuk yetiştirilir. Irmaklar üzerinde kurulmuş olan çok sayıdaki baÂraj, sulamada büyük kolaylıklar sağlamıştır. Diğer tarım ürünleri; buğday, pirinç, turunçgiller muz, yer fıstığı, zeytin, soya fasulyesi, mısır, çeşitli meyve ve sebzelerdir. Kıyı kesimlerinde seracılık gelişmişÂtir.
Dağlık alanlarda hayvancılık yaygın olup en çok kıl keçisi yetiştirilir.
Özel konumu, ulaşım imkanları, geniş ve verimli tarım alanlarına sahip olması sebebi ile nüfus yoÂğunluğu fazladır. Geniş verimli ovalara sahip olan Adana Bölümü'ne, tarım alanlarında çalışmak için çevre bölgelerden çok sayıda mevsimlik işçi gelmektedir.
Bölümün en büyük kenti Adana'dır (Türkiye'nin 4. büyük kenti). Önemli bir limana ve serbest ticaret bölgesine sahip olan Mersin (İçel) yine canlı bir limana sahip olan İskenderun ile KahramanmaÂraş, Antakya, Kilis, Osmaniye, Ceyhan, Kozan, Silifke, Dörtyol, Anamur, Kadirli, Kırıkhan, ReyÂhanlı'dır.
Orta Toroslor ve Pozantı üzerinde ve Nur dağlaÂrında krom, Kozan, Ermenek dolaylarında linyit, Adana civarında demir, petrol, Bolkar dağlarında kurşun ve çinko çıkarılır.
Adana Bölümü'nün en önemli maden zenginliği Toroslar ve Amanoslardan çıkarılan kromdur. Kozan ve Karaisalı'da linyit çıkarılır.
Batman'dan ve "Irak'tan gelen petrol boru hatÂları İskenderun Körfezi'ne (Adana-Yumurtalık limanına) ulaşmaktadır.
Sanayi gelişmiş olup, daha çok Adana, Mersin ve İskenderun'da toplanmıştır. Sanayi kuruluşlarının çoğu tarıma dayalıdır. Adana'da; dokuma, sigara, çimento, gıda, bitkisel yağ, tarım ilaçları, kimya, çiÂmento, tarım makineleri; Mersin'de Ataş rafinerisi, yem, cam, gübre, metal gıda sanayii; İskenderun' da demir-çelik sunî gübre sanayii, KahramanmaÂraş'ta dokuma sanayii gelişme göstermiştir. Mersin limanı bölgenin önemli ithalat ve ihracat limanıdır. Bu kentimizde ülkemizin ilk serbest bölgesi bulunur.
Alanya, Anamur, Silifke ve Tarsus önemli turizm merkezleridir. Mersin'de Kız Kulesi, Antakya'da Sen Piyer Kilisesi, Tarsus'ta Ashab-ı Keyf (Yedi Uyurlar Mağarası) Silifke yakınlarında Cennet-Cehennem Obrukları, Alanya Kalesi, Damlataş mağarası, Kurşunlu, Manavgat, Düden Şelaleleri, Köprülü Kanyonu, Side, Perge ve Aspendos gibi antik kentler önemli turizm değerleridir.
Adana Bölümü'nün nüfus, tarım, sanayi bakıÂmından Antalya Bölümü'nden daha fazla gelişÂmiş olmasına rağmen; narenciye, turfandacıÂlık, turizm açısından Antalya Bölümü daha gelişmiştir.
Bölgenin Türkiye Ekonomisindeki Yeri
Akdeniz Bölgesi'nin Türkiye ekonomisine en büyük katkısı tarım alanındadır. Turunçgiller, soya fasulÂyesi, anason, yer fıstığının büyük kısmı bu bölgeÂden sağlanır. Pamuk, susam, çeşitli sebzeler ve gülün büyük kısmını üretir. Mısırın yağ üretiminde kullanılmasıyla birlikte mısır üretimi Karadeniz Bölgesi'ni geçmiştir.
Türkiye'de Akdeniz iklimi esas karakterini Akdeniz Bölgesi'nde, Torosların denize bakan yamaçlarında 800-1000 metre yüksekliğe kadar olan alanlarda gösterir. Kıyı boyunca kuzeye gidildikçe karakterinde değişiklikler görülmekle birlikte, kıyılar ve içeriye doğru uzanan grabenler boyunca görülür. Marmara Bölgesi'nde ise Güney Marmara kıyıları ile Trakya'nın Marmara kıyılarında görülür.
Akdeniz İklimi
Görüldüğü yerler: Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler ( Libya, Mısır ve Lübnan hariç. Buralarda görülmeme sebebi yer şekillerinin engebesiz olmasıdır.), Avustralya'nın güneybatısı, G. Afrika Cumhuriyetinde Kap bölgesi, Şili'nin orta kesimleri ve Kuzey Amerika'da Kaliforniya çevresinde etkilidir.
Özellikleri:
- Yazlar sıcak ve kurak kışlar ılık ve yağışlıdır.
- Yaz sıcaklığı güneş ışınlarının düşme açısına, kuraklık ise alçalıcı hava hareketlerine bağlıdır.
- En sıcak ay ortalaması 28-30°C , en soğuk ay ortalaması 8-10 °C dir. Yıllık ortalama 18°C dir.
- Kar yağışı ve don olayı çok ender görülür.
- En fazla yağış kışın , en az yağış yazın düşer.
- Kışın görülen yağışlar Cephesel kökenlidir. Cephesel yağışlar en fazla bu ikimde görülür.
- Yıllık yağış miktarı yükseltiye göre değişir. Ortalama 600-1000 mm arasındadır.
- Bitki örtüsü maki dediğimiz bodur bitki topluluğudur. Maki; mersin, defne, kocayemiş, zeytin, zakkum, keçiboynuzu vb bitkilerden oluşur.
- Akdeniz iklimi yurdumuzda Akdeniz, Ege, G. Marmara ve G.D. Anadolu Bölgesinin batısında görülür. Ancak Akdeniz Bölgesinden uzaklaştıkça enlem, yükselti ve karasallığın etkisiyle bozulmaya uğrar
Akdeniz Bölgesi
Türkiye'nin yedi coğrafî bölgesinden biri. Adını ve iklim koşullarını komşusu olan Akdeniz'den alır.
Akdeniz Bölgesi, genişliği 120-130 km. arasında değişen bir şerit biçiminde; batıda Marmaris-Köyceğiz arasından, doğuda Hatay'daki Akra Dağı eteklerine dek Akdeniz'i izleyerek 1.600 km. boyunca uzanır. 118.000 km2'lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yüzde 15'ini kapsar.
Bölgeye, Hatay, Adana, İçel, Antalya, Isparta ve Burdur illerinin tümü, Kahramanmaraş'ın büyük bir bölümü, Gaziantep, Niğde, Karaman, Konya, Afyonkarahisar, Denizli ve Muğla illerinin bir bölümü girer. Akdeniz Bölgesi'nde toprakların büyük bir bölümü dağlık ve yüksektir. Toros Dağları'ndan oluşan dağlık ve yüksek kesim, Batı ve Orta Toroslar'ı kapsar. Batı Toroslar, Antalya Körfezi'nin iki yanında yer alan ve kuzeydeki Göller Yöresi'ne doğru ilerledikçe birbirine yaklaşan iki kütle durumundadır. Kuzeyde bulunan Sultan Dağları, güneyde Geyik Dağları, bu kesimin önemli dağlarıdır. Silifke yakınlarında denize dökülen Göksu'nun iki yanında yer alan Taşeli Yaylası, Batı Torosları Orta Toroslar'dan ayırır. Orta Toroslar doğuya doğru üç kütleden oluşur: Bolkar Dağı, Aladağ ve Tahtalı-Binboğa Dağları. Akdeniz Bölgesi'nde rastlanan geniş ovaların en ünlüsü Adana Ovası'dır. Bunun denize yakın olan bölümüne Çukurova, yukarı bölümüne ise Yukarıova denir.
Bölgenin ikinci büyük ovası Hatay Ovası'dır. Isparta ve Antalya ovalarıysa daha çok yayla görünümündedir. Denize ulaşan başlıca akarsular, batıdan doğuya doğru; Dalaman Çayı, Kocaçay, Alakır Suyu, Aksu, Köprü Suyu, Manavgat Çayı, Göksu, Tarsus Çayı, Seyhan, Ceyhan ve Asi ırmaklarıdır. Bu ırmakların hemen hepsinin akışı hızlı ve mevsime göre değişken, suları genellikle kışın fazla, yazın azdır. Göller, bölgenin batı kesiminde kümelenmiştir. Amik Gölü, doğudaki Hatay Ovası'nın ortasındadır. Batıda, Göller Yöresi'ndeki dört büyük gölden ikisi, yani Burdur Gölü ile Acıgöl, dışarıya akışsız ve tuzludur. Doğudaki Eğridir ve Beyşehir gölleriyse dışarıya akışlı tatlı su gölleridir.
Akdeniz Bölgesi'nde 700-800 m. yüksekliğe kadar, yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Ortalama sıcaklık, en soğuk aylarda bile 10 derecenin üstündedir. Kışın sıfırın altında soğuğa pek ender rastlanır. Yaz uzun sürer ve çok sıcak geçer. En sıcak ayın sıcaklık ortalaması 28 dereceden aşağı düşmez. Akdeniz Bölgesi'nde yıllık yağış, ortalama 500 mm. kadardır. Bölgede yağışların büyük bölümü kış aylarında düşer. Kıyı kesiminde hemen hiç kar yağmaz. Akdeniz iklimi, ağaç ürünlerine tarla tarımından daha elverişli olmasına karşın, tarım alanlarının yüzde 20'sinde tarla ürünleri yetiştirilir. Buğday ve arpa üretimi başta gelir. Türkiye pirinç üretiminin yüzde 50'sini bu bölge sağlar. Son yıllarda yılda 250.000 tona ulaşan pamuk üretimi, Türkiye üretiminin yüzde 60'ıdır. Bölgede 400.000 hektara yakın bir alanda meyve ve sebze yetiştirilir. ülkede üretilen turunçgillerin % 96'sı, yerfıstığının % 92'si burada üretilir. Mersin Petrol Rafinerisi, Adana Çimento Fabrikası, İskenderun Gübre Fabrikası, Antalya Ferro-Krom Fabrikası, İskenderun Demir Çelik Fabrikası, Seydişehir Alüminyum Tesisleri, Adana, Mersin ve Tarsus'taki dokuma, yağ ve un fabrikaları bölgenin başlıca sanayi kuruluşlarıdır.
Irak petrollerini taşıyan bir boru hattı, bu bölgedeki Yumurtalık limanında kıyıya ulaşır. Bölgenin doğal güzellikleri ve tarihsel zenginlikleri, iç ve dış turizmde önemli yer tutar. Kara, deniz ve havayolları, her türlü ulaşımı sağlayacak niteliktedir.
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Akdeniz Bölgesi
Türkiye'nin güneyinde yer alır ve adını komşu olduğu Akdeniz'den alan bir bölgedir. Adana ve Antalya bölümü olarak ikiye ayrılır.Beydağı, Elmalı, Sultan, Çiçekbaba dağları, Batı Toroslar, Tahtalı, Boklar, Aladağ, Binboğa Dağları Orta Toroslar içinde kıyıya paralel olarak uzanır. Bu oluşum sebebiyle ; Denizin etkisi iç kesimlere sokulamaz.Kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım zordur. Dolayısıyle ulaşımda geçitler önem kazanır. Gülek, Belen, Sertavul ve Çubuk geçitleri kıyıyı iç kesimlere bağlayan önemli geçitlerdir.Boyuna kıyı tipi görülür. (Finike, Kaş arasında Dalmaçya kıyı tipi görülür).Kıta sahanlığı dar, falez oluşumu fazladır.Girinti-çıkıntı azdır. Antalya ve İskenderun Körfezi ile Taşeli ve Teke yarımadaları önemli girinti ve çıkıntılarıdır. Taşeli ve Teke Yarımadaları aynı zamanda plato görünümündedir.
Tektonik oluşumlu Amik, Islahiye, Maraş, Burdur ve Isparta ile karstik oluşumlu Elmalı, Tefenli, Bozova, Korkuteli, Ketsel, Avlan Ovaları, bölgenin önemli düzlükleridir.Çukurova ve Silifke Ovası da delta ovası grubuna girer. Türkiye'de karstik şekiller en çok Akdeniz bölgesindedir.
Seyhan, Ceyhan, Asi, Göksu, Manavgat Çayı, Köprü Çay, Dalaman Çayı ve Aksu Akdeniz Bölgesinin önemli akarsu larıdır.Kovada, Eğirdir, Beyşehir, Suğla, Salda, Söğüt, Burdur ve Acıgöl ise önemli gölleridir.
Akdeniz Bölgesinin kıyı kesimlerinde yazları sıcak ve kurak,kışları ılık ve yağışlı olan Akdeniz İklim koşulları geçerlidir. İç kesimlerde ise karasal iklim görülür.
Akdeniz Bölgesi Kıyı kesiminde bitki örtüsü makilik, iç kesimlerde ise bozkırlardan oluşur.
Çukurova, Antalya yöresi, Mersin ve İskenderun çevresinde nüfus yoğundur.Teke, Taşeli yarımadası ile Göller Yöresi ve Toroslarda nüfus yoğunluğu daha azdır.
Akdeniz Bölgesinin kıyısında turunçgiller, pamuk, muz, soya fasulyesi, susam, mısır ve yerfıstığı yetiştirilir.İç kesimlerde ise, şeker pancarı, tahıllar, haşhaş ve gül yetiştirilir. Dağlık kesimlerde hayvancılık faaliyeti gelişmiştir. Özellikle kıl keçisi yetiştiriciliği önemlidir.
Orman bakımından %24,5 ile Türkiye genelinde 2. sıradadır.Kıyı uzunluğu 1.577 km.'dir. Boyuna kıyı tipi görülür.Yer fıstığı turunçgiller, muz, gül ve soya fasülyesi üretiminde 1. sıradadır. Türkiye'de Muz yalnız bu bölgede yetişir.Karstik şekillerin en çok görüldüğü bölgedir.Kışları en ılık, yazları en uzun geçen bölgedir.Toroslar, iç bölgelere ulaşımı güçleştirir ve deniz etkisinin içerilere girmesini engeller. Aynı zamanda kıyı kesimini İç Anadolu Bölgesinden gelen soğuk havalardan korur. Türkiye'de Yıllık sıcaklık ortalaması en fazla olan bölgedir.Yıllık Sıcaklık Ortalaması: 18.5 °C, En soğuk ay ortalaması: 10 °C, En sıcak ay ortalaması: 28°C'dir
Sebep: sayfa düzeni
ülkemizin güneyinde yer alan bir bölgedir. Adana ve Antalya bölümü olarak ikiye ayrılır.
DAĞLARI: Beydağı, Elmalı, Sultan, Çiçekbaba dağları, Batı Toroslar, Tahtalı, Boklar, Aladağ, Binboğa Dağları Orta Toroslar içinde kıyıya paralel olarak uzanır. Bunun doğurduğu sonuçlar şunlardır:
1. Denizin etkisi etkisi iç kesime sokulamaz.
2. Kıyı ile iç kesim arasında ulaşım zordur. Dolayısıyle ulaşımda geçitler önemlidir. Gülek, Belen, Sertavul ve Çubuk geçitleri kıyıyı iç kesimlere bağlar.
3. Boyuna kıyı tipi görülür. (Finike, Kaş arasında Dalmaçya kıyı tipi görülür)
4. Kıta sahanlığı dar, falez oluşumu fazladır.
5. Girinti-çıkıntı azdır. Antalya ve İskenderun Körfezi ile Taşeli ve Teke yarımadaları önemli girinti ve çıkıntılarıdır. Taşeli ve Teke Yarımadaları aynı zamanda plato görünümündedir.
OVALARI: Tektonik oluşumlu Amik, Islahiye, Maraş, Burdur ve Isparta ile karstik oluşumlu Elmalı, Tefenli, Bozova, Korkuteli, Ketsel, Avlan Ovaları, bölgen,in önemli düzlükleridir.
Çukurova ve Silifke Ovası delta ovası grubuna girer. Türkiye'de karstik şekiller ençok bu bölgededir.
AKARSULARI: Seyhan, Ceyhan, Asi, Göksu, Manavgat Çayı, Köprü Çay, Dalaman Çayı ve Aksu'dur.
GÖLLERİ: Kovada, Eğirdir, Beyşehir, Suğla, Salda, Söğüt, Burdur ve Acıgöl'dür.
İKLİMİ: Bölgenin kıyı kesiminde yazları sıcak ve kurak olan kışların ılık ve yağışlı geçtiği Akdeniz İklim koşulları geçerlidir. İç kesimlerde karasal iklim görülür.
BİTKİ ÖRTüSü: Kıyı kesiminde maki, iç kesimlerde bozkırdır,
NüFUS VE YERLEŞME: Çukurova, Antalya yöresi, Mersin ve İskenderun çevresinde nüfus yoğundur.
Teke, Taşeli yarımadası ile Göller Yöresi ve Toroslarda nüfus azdır.
TARIM VE HAYVANCILIK: Akdeniz Bölgesinin kıyısında turunçgil, pamuk, muz, soya fasulyesi, susam, mısır ve yerfıstığı yetiştirilir.
İç kesimlerde şeker pancarı, tahıllar, haşhaş ve gül yetiştirilir. Dağlık kesimlerde hayvancılık faaliyeti gelişmiştir. Özellikle kıl keçisi yetiştirilir.
TURİSTİK YERLER: Düden Şelalesi, Manavgat Şelalesi, Damlataş Mağarası, Side, Perge, Aspendos, Cennet-Cehennem Obrukları,
Akdeniz Bölgesi'nin Genel Özellikleri:
- Yüzölçümü bakımından 4. sıradadır. (%15)
- Orman bakımından %24,5 ile 2. sıradadır.
- Kıyı uzunluğu 1577 km.'dir. Boyuna kıyı tipi görülür.
- Yer fıstığı turunçgil, muz, gül ve soya fasülyesi üretiminde 1. sıradadır.
- Muz yalnız bu bölgemizde yetişir.
- Karstik şekillerin en çok görüldüğü bölgemizdir.
- Kışları en ılık, yazları en uzun geçen bölgemizdir.
- Toroslar, iç bölgelere ulaşımı güçleştirir ve deniz etkisinin içerilere girmesini engeller. Aynı zamanda kıyı kesimini İç Anadolu Bölgesinden gelen soğuk havalardan korur.
- Yıllık sıcaklık ortalaması en fazla olan bölgemizdir.
- Yıllık Sıcaklık Ortalaması: 18.5 °C
- En soğuk ay ortalaması: 10 °C
- En sıcak ay ortalaması: 28°C'dir
- Sebze üretiminin ve seracılığın en fazla olduğu bölgemizdir.
- Yıllık yağış ortalaması 1000 mm olan bölgede yağışın mevsimlere göre dağılışı şu şekildedir.
Sebep: sayfa düzeni
Marmara Bölgesi - Genel Bilgi
İç Anadolu Bölgesi - Genel Bilgi
Ege Bölgesi - Genel Bilgi
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR