Avrupa’da çok ufak bir mıntıkaya sıkışmış ve bilhassa Besa, Dukagin Yasaları ve silaha olan düşkünlükleri ile Arnavutların bize acayip gelen...
Avrupa’da çok ufak bir mıntıkaya sıkışmış ve bilhassa Besa, Dukagin Yasaları ve silaha olan düşkünlükleri ile Arnavutların bize acayip gelen sayı ve gelenekleri hakkında bilgi.
Arnavutlar aileye büyük ehemmiyet verir. Baba ailenin tam hakimidir. Her aile mümkün olmasıyla birlikte çok çocuk yetiştirmek ister. Evlenen adam çocuklar da baba evinde oturmakta devam ederler. Böylelikle, büyük bir aile kurulur. Aile başkanının sözü çok geçer. Ama o öldükten sonrasında yerini ailenin en büyük erkeği alır. Eğer ailenin başkanı işleri çekip çeviremiyecek kadar yaşlanır ya da hasta olursa o süre, tüm ailenin sonucu ile, yerine başka birisi seçilir.
Ev işleriyle beraber tarlada analiz etmek da hanıma düşer. Kabile (Aşiret) çarpışmaları yüzünden erkekler içinde ölüm fazla olduğundan, kadının ailedeki yeri çok önemlidir.
Evlenmeler aynı yaşam seviyesindeki aileler içinde yapılır ve damatla kızın babası içinde sanki pazarlıkla kararlaştırılır.
Gayrimeşru münasebette bulunan evli hanımlar, Arnavut geleneğine gore, ölüm cezasına çarptırılır.
Kabile Yaşamı
Aileden sonrasında, Arnavutlar’ın en mühim topluluğu kabiledir. Kabileler çok süre tabiatın bağrında yaşarlardı. Kabile isimleri da dağ adlarından seçilir. Zamanımızda bu kabilelere ama Şimal Arnavutluk’ta rastlanmaktadır. Arnavutluk’ta başlıca 65 kadar kabile olduğu tespit edilmiştir.
Arnavut kabilelerinin yaşamını düzenleyen ve geleneklere dayanılarak yapılmış bir kanun vardır. Dukagin Kanunu denen bu kanunun hükümlerine gore cemiyet yaşamının temeli şu üç esasa dayanır : 1) Aile; 2) Kabile; 3) Kan davası.
Bîr eve saldırı edilmesi, vadedilen kızın verilmemesi, borcun ödenmemesi, sözle ya da başka herhangi bir biçimde sataşılması, nihayet, aileden birisini öldürmek Arnavutlar’ın meşhur kan davalarının başlamasına neden olur. Arnavutlar’ın bu konudaki anane ve inanışları çok güçlü olduğundan, kan davasını gerektirecek bir hal oldu mu kesinlikle kan dökülür. Çünkü kanuna gore bu meseleler bir namus meselesidir. Namusu olmayan bir insan ise ölmesi ihtiyaç duyulan bir kimsedir.
Arnavut Gelenekleri
Arnavut geleneğine gore, ev gölgesinde adam öldürülmez, çünkü ev mukaddes sayılır. Öldürülen insanın tüfeği alınmaz. Bir kan davası esnasında hanımlar, sulh isterlerse, beşiği ters çevirirler. Bu hareket kavgayı durdurmaya kafi gelir. Çünkü ırkın devamı bakımından beşik mukaddes sayılır. Din adamları, hanımlar ve tabanca taşıyacak yaşa gelmemiş adam çocuklar kan davası dışı sayılırlar.
Kan davası yüzyıllardan bu zamana kadar Arnavutlar içinde yıkım halinde sürüp gelmiştir. Osmanlıların bu konuyu önlemek için yapmış olduğu çabalama mühim bir netice vermediği şeklinde, Arnavutluk hükümetinin sarfettiği gayretler de kan davasına son verememiştir. Bilhassa memleketin kuzeyinde kan davası hala devam etmektedir.
Arnavutlar misafire son aşama saygı gösterirler. Bir aşiret (kabile) yolcu edeceği misafiri kendi sınırına kadar götürür. Misafiri yolcu eden Arnavut kan davası haricinde tutulur. Arnavut’lar “Besa” söylediği süre sözünü kesinlikle tutan ve verdiği bu sözü kesinlikle tutan kişilerdir.
bilhassa Osmanlı idaresinde bulunmuş olduğu sırada islamiyet Arnavutlar içinde çok yayılmıştır. Bugün nüfusunun büyük bir bölümü Müslümandır. Bununla birlikte Protestan ve Katolikler de vardır. Din farkının cemiyet yaşamı üstünde bir tesiri yoktur. Giyiniş ve yaşayış adetleri din farkına gore değişmez. Arnavutlar’ın kendilerine özgü giyim özellikleri vardır. Bunların başlangıcında adamların giydirilmiş olduğu bir tür ak fes gelir. Erkekler çok süre dönem da sararlar. Kabilelere gore kılıklarda değişimler görülür. Hıristiyan bölgelerde dahi hanımlar kendilerini az gösterir. Ama denize yakın bölgelerde oturan Arnavutlar Batılılar şeklinde giyinirler.
Arnavutlar genel olarak ahşap evlerde otururlar. Köy evleri ise taş ve kerpiçten yapılmıştır. Köyler mümkün olmasıyla birlikte yolsuz, sarp yerlerdedir. Evlerde duvarlardaki ufak delikler pencere vazifesi görür. Bunun sebebi düşmanlardan korunmak endişesidir. Bîr de yerlilerin «kula» söylediği bir nevi tahkimli evler vardır. Bu evler daha çok kan gütme geleneğinin en fazlaca rastlandığı yerlerde görülür.
Arnavutlar’ın en büyük özelliği silaha olan düşkünlükleridir. Daima en yeni silahları almaya çok meraklıdırlar. Sürekli olarak kan davaları içinde yaşadıklarından bu konuyu da tabii görmekte fayda vardır. Ağızdan dolma silahlardan otomatik tabancalara kadar her türlü tabanca kullanıla gelmiştir. Bir Arnavut, tabanca elde etmek için sığır ve koyunlarını dahi satmaktan çekinmez.
Arnavutlar genel olarak çevik, yürekli, namuslu ve geleneklere bağlı, onur ve onur duygularına çok ehemmiyet veren kimselerdir.
YORUMLAR