AKILIK, a. Esk. Cömertlik, yiğitlik. AKILLANDIRMAKAKILLANMAK. AKILLANMAK gçz. f. 1. Bir kimse sözkonusuysa; önceki davranışlarının ...
AKILIK, a. Esk. Cömertlik, yiğitlik. AKILLANDIRMAKAKILLANMAK. AKILLANMAK gçz. f. 1. Bir kimse sözkonusuysa; önceki davranışlarının yanlışlığını anlayarak akıllı bir insana yaraşır biçimde davranmaya başlamak; aklı başına gelmek, yola gelmek: Sınıfta kalınca akıllanırsın. Hapisten yeni çıktı ama akıllanmadı. *2. Bir kimse, özellikle de çokluk söz konusuysa, zaman içersinde duyrulmak, uslanmak, olgunlaşmak: Görmeyeli büyümüş, akıllanmışsın.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR