AKMAK, 1. Sıvı ya da kum, tuz gibi ince taneli katı maddeler söz konusu ise, bir yerden daha aşağı bir yere doğru sürekli olarak ha...
AKMAK, 1. Sıvı ya da kum, tuz gibi ince taneli katı maddeler söz konusu ise, bir yerden daha aşağı bir yere doğru sürekli olarak hareket etmek: Sular akıyor mu? Kumlar parmaklarının arasından akıyor.
2. (Biryerden) akmak, kapalı bir yerde bulunan, stvı ya da ince taneli katı maddeler sözkonusu ise, bir geçiş noktası bularak o yerden çıkmak, dökülmek: Kesilen parmağından kan akıyor. Gözlerinden sicim gibi yaşlar akıyordu. Yol boyunca delik çuvallardan buğday akmış.
3. Bir yerden, bir yüzeyden akmak, sıvı bir şey sözkonusu ise, Eyerden geçerek dökülmek, süzülmek, damlamak: Saçaktan, pencereden sular akıyor. Sular yağmurluğunun eteklerinden akıyordu.
4. Bir yerden akmak, akarsu sözkonusu ise, o yerden geçmek: Dere bir zamanlar bu yolun solundan akardı
5. Bir yere akmak, sözkonusu akarsu ise^o yere dökülmek, orada son bulmak: Ceyhan Akdeniz'e akar.
6. içinde ya da üstünde sıvı madde bulunduran bir şey sözkonusu ise, içindeki sıvıyı dışarı vermek, sızdırmak, damlatmak: Bu testi akıyor. Dam akıyor.
7. (Bir yerden) bir yere akmak, kalabalık, sürü, para gibi toplu olarak bulunan şeyler sözkonusuysa, birbirini izleyerek sürekli olarak gelmek ya da gitmek: Kalabalık Harbiye'den Taksim'e akıyordu. Para oluk oluk akıyor.
8. Boyalı bir şey sözkonusuysa, bir dış etkiyle boyaları eriyip birbirine karışmak, aşağıya doğru yayılmak: Sıcaktan gözündeki boyalar akmış, yüzü gözü birbirine karışmıştı. Yağmur altında kalan resmin boyaları aktı.
9. Zaman sözkonusu ise, geçmek, akıp gitmek: Günler su gibi aktı. Aylar tatlı bir düş içinde akıp gidiyor.
10. ince, ipek bir kumaş sözkonusu ise, iplikleri erimeye, birbirinden ayrılmaya başlamak; eprimek: Anneannesinden kalan ipek elbise yer yer akmıştı.
11. Arg. Çarçabuk gitmek, savuşmak: O çoktan aktı bile.
12. Yılan sözkonusu ise, geçip gitmek: Şuradan bir yılan aktı, gitti.
13. Yıldız sözkonusu ise, kaymak.
14. Yüzünden, gözünden, üzerinden bir şey (soyut) akmak, kişinin içinde bulunduğu bir durum sözkonusu ise, bu durumu görünüşünden belli olmak: Yüzünden yorgunluk akmak. üzerinden şapşallık akmak.
15. Akan sular durmak, itiraza, karşı çıkmaya gerek kalmamak.
2. (Biryerden) akmak, kapalı bir yerde bulunan, stvı ya da ince taneli katı maddeler sözkonusu ise, bir geçiş noktası bularak o yerden çıkmak, dökülmek: Kesilen parmağından kan akıyor. Gözlerinden sicim gibi yaşlar akıyordu. Yol boyunca delik çuvallardan buğday akmış.
3. Bir yerden, bir yüzeyden akmak, sıvı bir şey sözkonusu ise, Eyerden geçerek dökülmek, süzülmek, damlamak: Saçaktan, pencereden sular akıyor. Sular yağmurluğunun eteklerinden akıyordu.
5. Bir yere akmak, sözkonusu akarsu ise^o yere dökülmek, orada son bulmak: Ceyhan Akdeniz'e akar.
6. içinde ya da üstünde sıvı madde bulunduran bir şey sözkonusu ise, içindeki sıvıyı dışarı vermek, sızdırmak, damlatmak: Bu testi akıyor. Dam akıyor.
7. (Bir yerden) bir yere akmak, kalabalık, sürü, para gibi toplu olarak bulunan şeyler sözkonusuysa, birbirini izleyerek sürekli olarak gelmek ya da gitmek: Kalabalık Harbiye'den Taksim'e akıyordu. Para oluk oluk akıyor.
8. Boyalı bir şey sözkonusuysa, bir dış etkiyle boyaları eriyip birbirine karışmak, aşağıya doğru yayılmak: Sıcaktan gözündeki boyalar akmış, yüzü gözü birbirine karışmıştı. Yağmur altında kalan resmin boyaları aktı.
9. Zaman sözkonusu ise, geçmek, akıp gitmek: Günler su gibi aktı. Aylar tatlı bir düş içinde akıp gidiyor.
10. ince, ipek bir kumaş sözkonusu ise, iplikleri erimeye, birbirinden ayrılmaya başlamak; eprimek: Anneannesinden kalan ipek elbise yer yer akmıştı.
11. Arg. Çarçabuk gitmek, savuşmak: O çoktan aktı bile.
12. Yılan sözkonusu ise, geçip gitmek: Şuradan bir yılan aktı, gitti.
13. Yıldız sözkonusu ise, kaymak.
14. Yüzünden, gözünden, üzerinden bir şey (soyut) akmak, kişinin içinde bulunduğu bir durum sözkonusu ise, bu durumu görünüşünden belli olmak: Yüzünden yorgunluk akmak. üzerinden şapşallık akmak.
15. Akan sular durmak, itiraza, karşı çıkmaya gerek kalmamak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR