aksi sıfat 1 . Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi: "Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti."- O. C. Kaygılı....
aksi
sıfat
sıfat
1 . Ters, zıt, karşıt, olumsuz, menfi:
"Salıncağın ipini sallandığı istikametin aksine çekti."- O. C. Kaygılı.
2 . Uygun olmayan:
"Kusura bakma abla! Aksi zamana rastladı. Gazozları yetiştiremedik."- A. K. Tecer.
3 . İnatçı, hırçın, huysuz:
"Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim."- R. N. Güntekin.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- aksi gibi
- aksi şeytan
- aksi tesadüf
Birleşik Sözler
- aksi aksi
- aksi hâlde
- aksi takdirde
AKSİ, 1. Birbirine karşıt olan; bir şeyle karşıtlık ilişkisi içinde bulunan şey için kullanılır; karşıt, ters, zıt: Aksi görüşler ileri sürmek. Seninle aksi kutuplardayız, anlaşmamız mümkün değil.
2. Uygun olmayan, beklenmedik bir zamanda ortaya çıkan şey için kullanılır; münasebetsiz, ters; Aksi bir zamanda geldiysem bağışlayınız. Aksi tesadüfler hayatımı altüst etti.
3. Sürekli sorun çıkaran, geçimsiz, hırçın kimse ve onun bu niteliğini belirten şey için kullanılır; huysuz, inatçı, ters: Rahmetli çok aksi bir insandı, son yıllarında bize hayatı zehir etmişti. Aksi suratlı bir insan.
4. Aksi gibi, bir durumun beklenmediğini, istenmediğini belirtmek için kullanılır: Tam evden çıkacaktık, aksi gibi misafir geldi Her zaman saatinde gelen araba, aksi gibi bugün gecikti.
|| Aksi halde, aksi takdirde, bir şeyin istenilen biçimde yapılmaması durumunda takınılacak olumsuz tavrı ya da doğacak yeni durumu belirtmek için kullanılır; yoksa: Verdiğim işleri özenle yapın, aksi halde bir daha benden iş alamazsınız. Yemek vaktini geçirme, aksi takdirde aç kalırsın. || (Hay) aksi şeytan, bir işte beklenmedik olumsuz bir durumla karşılaşıldığında söylenir: Hay aksi şeytan, ipler yine düğümlendi.
2. Uygun olmayan, beklenmedik bir zamanda ortaya çıkan şey için kullanılır; münasebetsiz, ters; Aksi bir zamanda geldiysem bağışlayınız. Aksi tesadüfler hayatımı altüst etti.
3. Sürekli sorun çıkaran, geçimsiz, hırçın kimse ve onun bu niteliğini belirten şey için kullanılır; huysuz, inatçı, ters: Rahmetli çok aksi bir insandı, son yıllarında bize hayatı zehir etmişti. Aksi suratlı bir insan.
|| Aksi halde, aksi takdirde, bir şeyin istenilen biçimde yapılmaması durumunda takınılacak olumsuz tavrı ya da doğacak yeni durumu belirtmek için kullanılır; yoksa: Verdiğim işleri özenle yapın, aksi halde bir daha benden iş alamazsınız. Yemek vaktini geçirme, aksi takdirde aç kalırsın. || (Hay) aksi şeytan, bir işte beklenmedik olumsuz bir durumla karşılaşıldığında söylenir: Hay aksi şeytan, ipler yine düğümlendi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR