TEVSİ , -I a. (ar. vüsrat'ten tevsi"). Esk. 1. Genişletme, yayma: "Bu hükümeti her ne kadar Türkler teşkil etmiş ise d...
TEVSİ, -I a. (ar. vüsrat'ten tevsi"). Esk.
1. Genişletme, yayma: "Bu hükümeti her ne kadar Türkler teşkil etmiş ise de, tevsi ve terakkisi için bütün bu memleketteki kavimlerin..." (Ömer Seyfettin).
2. Tevsi etmek, genişletmek, yaymak: "İşte ulum ve maarifin açtığı zihinler, tevsi ettiği fikirler, kuvvetlendirdiği muhakemeler sayesindedir ki..." (A. Yusuf).
3. Tevsi hudud, sınırlarını genişletme.
*Huk. Tevsii tahkikat, soruşturmanın genişletilmesi, kimi iddiaların yeniden araştırılması. ( - SORUŞTURMA.)
1. Genişletme, yayma: "Bu hükümeti her ne kadar Türkler teşkil etmiş ise de, tevsi ve terakkisi için bütün bu memleketteki kavimlerin..." (Ömer Seyfettin).
2. Tevsi etmek, genişletmek, yaymak: "İşte ulum ve maarifin açtığı zihinler, tevsi ettiği fikirler, kuvvetlendirdiği muhakemeler sayesindedir ki..." (A. Yusuf).
3. Tevsi hudud, sınırlarını genişletme.
*Huk. Tevsii tahkikat, soruşturmanın genişletilmesi, kimi iddiaların yeniden araştırılması. ( - SORUŞTURMA.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR