Alamet isim (ala:met, l ince okunur) Arapça ¤alÂ¥met 1 . Belirti, işaret, iz, nişan: "Komşunun kızında da bir zamandır, sa...
Alamet
isim (ala:met, l ince okunur) Arapça ¤alÂ¥met
1 . Belirti, işaret, iz, nişan:
2 . mecaz Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
Birleşik Sözler
isim (ala:met, l ince okunur) Arapça ¤alÂ¥met
1 . Belirti, işaret, iz, nişan:
"Komşunun kızında da bir zamandır, sabırsızlık, taşkınlık alametleri çoğalmıştı."- R. H. Karay.
2 . mecaz Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
Birleşik Sözler
- alametifarika
isim (aa:me'tifa:rika, l ince okunur) Arapça ¤alÂ¥met + fÂ¥ri®a
Ayırıcı nitelik, ayırıcı özellik:
"Gümülcine onun soyadı değil, sadece askerlikteki alametifarikası."- H. Taner.
- kıyamet alameti
isim
1 . Kıyametin kopacağını önceden gösteren belirti.
2 . mecaz İçinde yaşanılan durumu beğenmeyenlerin kullandığı bir söz.
ALAMET, - ti a. (ar. 'alamet). 1. iz, belirti, nişan: ilk alametlere bakılırsa, bu işin sonu kötü. Kıyamet alametleri. *2. Alamet i maraz, her hastalığın kendine özgü hali.
*Ask. tar Sancak ve bayrağın doğuşuna neden olan güç ve komuta simgesi. (Bk. ansikl. böl.)
*Din. Kıyamet gününün yaklaştığını gösteren belirtiler. (-» KIYAMET.)
*Din tar. Mısır alametleri. Kutsal Kitap'a göre (Göç, Vlt-Xl.), firavunu, ibraniler'in gitmesine izin vermeye zorlamak için Tan- rı'nın Mısır üzerine gönderdiği afetler dizisi. (Bk. ansikl. böl.)
*ikonogr. Mitolojik ya da alegorik bir şe- kili nitelemeye yarayan nesne ve/ya da varlık. (Bk. ansikl. böl.)
*Kur. tar. Alamet-i sadaret, osmanlı sadrazamlarının, sadrazamlık işareti olarak taşıdıkları padişah mührü. (- mührü hümayun.) || Alamet i şerife, padişah mührü, tuğrası.
*Tic. huk. Alameti farika, satışa çıkarılan her türlü ticari malı, başkalarından ayırmaya yarayan işaret. (-> MARKA.)
*ANSİKL. Ask. tar. Askeri önderler, her dönemde, birliklerini toplamak amacıyla, bir direğin ya da bir mızrağın ucuna ayırt edici bir belirti, yani bir alamet astılar. Ama bu alamet, aynı zamanda üstün bir gücün simgesiydi ve başlangıçta bu simge dinsel saygı anlamı da taşıyordu. Roma lejyonlarında bu alamet, bir subayın (açuilifer) taşıdığı kargının ucuna takılı kanatları açık bir kartaldı. Piyade bölüklerinin bayrak sopası ucuna çeşitli süsler (sig- num) takılıydı; süvari taburlarıysa mızrakların ucunda renkli bir kumaş (vexiHum) dalgalandıklardı. Constantinus'un altın işlemeli ipekten bir taburum u vardı. Or taçağ'da şövalyeler, mızraklarının ucuna, üzerinde kendi armaları bulunan küçük bir bayrak takarlardı. Kiliselerin milisleri bir bayrak ardından, manastırların birlikleri ise dinsel bir sancak ardından yürürlerdi. Askeri önderlerin ve kralların çevresinde, birbirine benzemeyen alametler görülürdü.
*Din tar. Mısır alametleri. Bunlar, Mısır'a (kurbağa, sivrisinek ve sinek istilaları; Nil sularının kirlenmesi, kum fırtınalarının yol açtığı hava kararmaları) ya da eski Doğu ülkelerinin tümüne özgü doğal olaylardır (çekirgeler, dolu, salgın hayvan hastalığı, öldürücü bebek hastalıkları salgını). Bu çeşitli afetler, yüceliği böylece belirtilmiş bulunan Yehova nın, ibraniler'in kurtuluşuna müdahalede bulunması olarak.yorumlanmıştır. Bu hikâyelerin, daha önceki doğu folkloruyla bir ilişkisi olduğu tartışma götürmez. Örnek olarak, Kutsal Ki- tap'taki deyimiyle “kan afetiâ€nin (siroc- co'yla kabaran toprak çökeltisi yüzünden kızıllaşmış Nil suları), bir Sümer tabletinde de görüldüğünü söyleyebiliriz, *ikonogr. Mitolojide Zeus'un alametleri yıldırım ve kartal, Hermes'inki yılanlı asadır. Herakles'in ise gürz ve aslan postudur. Kılıç ve teraziler adaletin alametleridir. Hıristiyan ikonografisinde havariler'in, hatta azizlerin bir ya da birden çok alameti vardır: Aziz Yusuf'unki gönye, aziz Clemens'inki çapa, başme- leklerden aziz Mikail'inki teraziler, aziz La- urentius'unki ızgaradır. Belirlediği kişilerden ayrı olarak ele alındıklarında bunlar birer simgeye dönüşür. Dinsel anlamı olmayan alametlere, Aşk'ın ok, yay ve meşalesi örnek gösterilebilir.
Büyük L.
*Ask. tar Sancak ve bayrağın doğuşuna neden olan güç ve komuta simgesi. (Bk. ansikl. böl.)
*Din. Kıyamet gününün yaklaştığını gösteren belirtiler. (-» KIYAMET.)
*Din tar. Mısır alametleri. Kutsal Kitap'a göre (Göç, Vlt-Xl.), firavunu, ibraniler'in gitmesine izin vermeye zorlamak için Tan- rı'nın Mısır üzerine gönderdiği afetler dizisi. (Bk. ansikl. böl.)
*ikonogr. Mitolojik ya da alegorik bir şe- kili nitelemeye yarayan nesne ve/ya da varlık. (Bk. ansikl. böl.)
*Kur. tar. Alamet-i sadaret, osmanlı sadrazamlarının, sadrazamlık işareti olarak taşıdıkları padişah mührü. (- mührü hümayun.) || Alamet i şerife, padişah mührü, tuğrası.
*Tic. huk. Alameti farika, satışa çıkarılan her türlü ticari malı, başkalarından ayırmaya yarayan işaret. (-> MARKA.)
*ANSİKL. Ask. tar. Askeri önderler, her dönemde, birliklerini toplamak amacıyla, bir direğin ya da bir mızrağın ucuna ayırt edici bir belirti, yani bir alamet astılar. Ama bu alamet, aynı zamanda üstün bir gücün simgesiydi ve başlangıçta bu simge dinsel saygı anlamı da taşıyordu. Roma lejyonlarında bu alamet, bir subayın (açuilifer) taşıdığı kargının ucuna takılı kanatları açık bir kartaldı. Piyade bölüklerinin bayrak sopası ucuna çeşitli süsler (sig- num) takılıydı; süvari taburlarıysa mızrakların ucunda renkli bir kumaş (vexiHum) dalgalandıklardı. Constantinus'un altın işlemeli ipekten bir taburum u vardı. Or taçağ'da şövalyeler, mızraklarının ucuna, üzerinde kendi armaları bulunan küçük bir bayrak takarlardı. Kiliselerin milisleri bir bayrak ardından, manastırların birlikleri ise dinsel bir sancak ardından yürürlerdi. Askeri önderlerin ve kralların çevresinde, birbirine benzemeyen alametler görülürdü.
*Din tar. Mısır alametleri. Bunlar, Mısır'a (kurbağa, sivrisinek ve sinek istilaları; Nil sularının kirlenmesi, kum fırtınalarının yol açtığı hava kararmaları) ya da eski Doğu ülkelerinin tümüne özgü doğal olaylardır (çekirgeler, dolu, salgın hayvan hastalığı, öldürücü bebek hastalıkları salgını). Bu çeşitli afetler, yüceliği böylece belirtilmiş bulunan Yehova nın, ibraniler'in kurtuluşuna müdahalede bulunması olarak.yorumlanmıştır. Bu hikâyelerin, daha önceki doğu folkloruyla bir ilişkisi olduğu tartışma götürmez. Örnek olarak, Kutsal Ki- tap'taki deyimiyle “kan afetiâ€nin (siroc- co'yla kabaran toprak çökeltisi yüzünden kızıllaşmış Nil suları), bir Sümer tabletinde de görüldüğünü söyleyebiliriz, *ikonogr. Mitolojide Zeus'un alametleri yıldırım ve kartal, Hermes'inki yılanlı asadır. Herakles'in ise gürz ve aslan postudur. Kılıç ve teraziler adaletin alametleridir. Hıristiyan ikonografisinde havariler'in, hatta azizlerin bir ya da birden çok alameti vardır: Aziz Yusuf'unki gönye, aziz Clemens'inki çapa, başme- leklerden aziz Mikail'inki teraziler, aziz La- urentius'unki ızgaradır. Belirlediği kişilerden ayrı olarak ele alındıklarında bunlar birer simgeye dönüşür. Dinsel anlamı olmayan alametlere, Aşk'ın ok, yay ve meşalesi örnek gösterilebilir.
Büyük L.
YORUMLAR