ALAN. Düz, açık ve geniş yer. Saha ve meydan sözcükleri de aynı mealde kullanılmaktadır. Ovalar, dağlar, ormanlar ya da kentlerde apartma...
ALAN. Düz, açık ve geniş yer. Saha ve meydan sözcükleri de aynı mealde kullanılmaktadır. Ovalar, dağlar, ormanlar ya da kentlerde apartman aralarında bulunan açık, boş mıntıkalar birer alandır. Alanlar ya tabii şekilde ya da sonradan belirgin maksatlar için insanoğlu tarafınca da oluşturulabilir.
Kentlerde dinlenme yeri olarak meydana getirilen yeşil alanlar, uçakların inip kalkması için kurulan havaalanları, törenler ve gösteriler için oluşturulan alanlar ile spor alanları belirgin maksatlar için meydana getirilen alan örneğidir. Spor alanlarının belli başlı ölçü ve şekilleri vardır. Futbol ve çim hokeyi alanları bunların tipik örnekleridir. Voleybol, basketbol şeklinde sporlar çoğu zaman salonlarda yapılır. Karşılaşmaların yapıldığı bölgeler meydana getirilen sporun ismini alır, mesela voleybol, basketbol alanı şeklinde. Ama Türkçede saha terimi daha çok kullanılmaktadır.
Sözcük değişik dallarda türlü anlamlar kazanmıştır. Mecazi olarak, belirgin bir mevzu ya da uzmanlık bilgisi için de alan sözcüğü kullanılmaktadır. “Sanat alanındaki gelişmeler”, “Fizik alanındaki bilgiler”, “Gezim alanındaki yatırımlar” şeklinde.
Coğrafya terimi olarak, kullanılma şekilleri birbirlerinden değişik, tabii ya da kültüre alınmış (ekim, dikim yapılmış, nadasa bırakılmış) değişik büyüklükte arazi için kullanılmaktadır.
Askerlikte ise, alev ateş silahların etkili oldukları mesafe anlamını taşımaktadır.
Alan bununla birlikte, duyu organlarımızın kapsam bölgesi olarak da kullanılmaktadır: Görüş alanı, işitme alanı, şeklinde. Bu şekilde kullanışa benzeterek zaman içinde bir ruh-bilim terimi olan şuur alanı da kullanılmaktadır.
Sözcük fen bilimlerinde de türlü anlamlar kazanmıştır.
ALAN. Bir düzlemsel bölgenin ya da uzayda bir cismin yüzeyinin ölçüsü.
YORUMLAR