Alegori. Herhangi bir kavram ya da varlığın daha değişik bir nesne ile simgelenerek anlatılması. Latincede allegoria, Fransızcada allegorie,...
Alegori. Herhangi bir kavram ya da varlığın daha değişik bir nesne ile simgelenerek anlatılması. Latincede allegoria, Fransızcada allegorie, Osmanlıcada istiare-i temsilliye (temsili istiare) şeklinde kullanılmıştır.
Antik bütün ülkelerde ve bilhassa Orta Çağ da anlaşılması uzun açıklamaları gerektiren alegoriler yapılmıştır. Rönesans döneminde meydana getirilen alegoriler ise Yunan mitolojisinin mevzularından yararlanılarak hazırlanmıştır.
Peter Paul Rubens (1577-1640) ve Albrecht Dürer (1471-1528) benzer biçimde usta sanatçılar, kendi hayal güçlerini ama alegorilerde gösterebilmişlerdir. Michelangelo Buonarroti (1475-1564), Raphael (1483-1520) ve Nicolas Poussin (1594-1665) benzer biçimde büyük ressamlar alegori resimlerinde çok başarı göstermiş olmuşlardır.
Edebiyatta ise, alegorik ifade başarıyla ortaya konduğunda büyük eserler yaratılmıştır. Dante’nin İlahi Komedya’sı ile Seyh Galip’in Hüsn-ü Sevgi’ı bunların en belirgin örnekleridir. Her iki yapıt de baştan sona alegorik bir anlayışla yazılmıştır. Bundan başka, yalnızca bir takım bölümlerinde alegorik öğelere yer veren eserler de vardır.
Divan edebiyatındaki mazmunlar, mecaz ve teşhis sanatları alegorik anlatımlardır, . Sevgilinin yüzü, mah (ay); dişi, dür (inci); dudağı, yakut ile simgelenmiştir. Tümüyle mazmunlar üstüne kurulu olan ve tasavvufi fikirlerin anlatılmasında simgelere başvurulan Divan edebiyatı için alegorik bir edebiyat diyebiliriz.
Alegori günümüzde de, bilhassa gerçeküstü anlayışla yaratılan eserlerde, edebiyatta, tiyatroda fotoğraf ve beyaz perdede başarı ile kullanılmaktadır.
YORUMLAR