Amasya Karadeniz Bölgesi'nin Orta Karadeniz Bölümü'nde il ve il merkezi kent. Yüzölçümü 5.520 km2 olan Amasya ili kuzeyde S...
Amasya
Karadeniz Bölgesi'nin Orta Karadeniz Bölümü'nde il ve il merkezi kent.
Yüzölçümü 5.520 km2 olan Amasya ili kuzeyde Samsun, doğuda Tokat, güneyde gene Tokat ve Yozgat, güneybatı ve batıda da Çorum illeriyle çevrilidir. Karadeniz kıyılan ile iç bölgeleri birbirinden ayıran sarp sıradağların güneyinde yer aldığı için, sosyoekonomik ve kültürel açıdan İç Anadolu Bölgesi özellikleri gösterir.
Doğal yapı.
En önemli akarsuyu olan Yeşilırmak, il topraklannı güneybatıdan kuzeydoğuya doğru, vadiler ve geniş boğazlar oluşturarak boydan boya geçer; böylece il alanını ikiye böler. İl topraklan Kuzey Anadolu Dağlarının orta kesimindeki iç sıralar engebelendirir. Genellikle fazla yüksek olmayan bu dağlann en yüksek noktası, Samsun il sınırı yakınında 2.058 m'ye erişen Taşlıdağ'dır. Öteki önemli yükseltiler ise Akdağ (kocacık Tepesinde 2.044 m), Tavşan Dağı (1.909 m) ve İngöl Dağıdır (1.873 m).
Başlıca akarsu Yeşilırmak'tır. II sınırlan içinde Yeşilırmak'a katılan en önemli kollar Çekerek ve Tersakan çaylandır. Kızılırmak'a katılan Hamamözü ve Karaköy dereleri de ilin kuzeydoğu kesiminden lanır. Taşova yakınlarındaki Borabey Gölü başlıca doğal göldür. İl sınırları içindeki yapay göller ise Sarayözü, Yedikır ve Uluköy baraj gölleridir. Başlıca düzlükler alüvyonla dolmuş çöküntü alanlarının tabanlanndadır. Bunların en önemlileri Amasya Ovası ile Merzifon Ovası ve Taşova'dır.
Ekonomi
ildeki başlıca ekonomik etkinlik tarımdır. Buğday ve arpa gibi tahılların yanı sıra, şeker pancarı, tütün ve ayçiçeği gibi sanayi bitkileri ile başta ünlü Amasya elması olmak üzere çeşitli sebze ve meyveler yetiştirilir. İlin öbür tanınmış ürünleri ise Taşova'nın tütünü ve Amasya'nın leblebisidir. Küçük ölçüde mera hayvancılığı da yapılır. Şeker fabrikasının yanı sıra et kombinası ve süt ürünleri fabrikasının kurulması hayvancılığı bir ölçüde özendirmiştir, Gökhöyük Tarım İşletmesi ilin başlıca tarımsal kuruluşudur.
1950'lere değin, başta dokumacılık olmak üzere çeşitli zanaat dallarında yoğunlaşmış olan sanayi, bundan sonra oldukça hızlı bir gelişme sürecine girmiştir. 1954'te Suluova'da kurulan Amasya Şeker Fabrikası'nı, sonraki yıllarda özellikle tarım ürünleri işleyen bitkisel yağ, yem, un ve meyve suyu üreten fabrikalar izlemiştir. İl topraklarındaki düşük kalorili linyit yatakları işletilmektedir.
Tarih.
Hititler döneminde (İÖ 1900-1200) Amasid adıyla anılan Amasya, Hitit Konfederasyonumu oluşturan 13 kent devletinden biri oldu. Bu dönemde Hititler'in başkenti Hattuşa'yla (Boğazköy) yakın ilişkileri olduğu bilinmektedir. Kentin ünlü kalesinin Hititler tarafından yapıldığı, daha sonra çeşitli ek ve onarımlar gördüğü saptanmıştır. Kalede bugün ancak Roma dönemine ait duvar kalıntıları görülebilmektedir. İÖ 1200-700 arasında Frigler, daha sonra Kimmerler, Lidyalılar ve IÖ 530'da da Perslerin egemenliği altına giren Amasya, Helenistik dönemden başlayarak “Amaseia†diye anıldı. İÖ 291'de kurulan Pontus Krallığı'nm başkenti olan kentte bu dönemden kalma kalenin yamaçlarına oyulmuş 18 ilginç kaya mezarı vardır. Pontus krallarına ait bu mezarlar Kral Mezarlan diye anılır. Amasya İÖ 64'te Roma'ya bağlandı. İlkçağın ünlü coğrafyacı ve tarihçisi Strabon, bu tarihte Amasya'da doğdu. İS 395'te başlayan Bizans döneminde kent dinsel bir merkez olarak önem kazandı. 1071'deki Malazgirt Savaşı'ndan sonra egemenlik Anadolu Selçuklularının eline geçti. Amasya bu dönemde zengin ve bayındır bir kent haline geldi. 1389'da Osmanlı egemenliğine geçtikten sonra sancak merkezi oldu ve birçok OsmanlI şehzadesi burada sancakbeyliği yaptı. Amasya'nın Kurtuluş Savaşı'nda da önemli bir yeri oldu. Mustafa Kemal işgale karşı direnme ve örgütlenme çalışmalarını yürütmek için buraya geldi; mücadeleyi yönlendiren en önemli bildirilerden biri olan Amasya Tamimi'ni de burada yayımladı (21/22 Haziran 1919). Amasya, Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra 20 Nisan 1924'te il oldu.
Kentin yapısı.
Amasya kenti, Tersakan Çayının Yeşilırmak'a katıldığı yerin 2 km kadar güneyinde, Yeşilırmak Vadisinde kurulmuştur. Sivas-Samsun demiryolu kentten geçer; Kayseri, Tokat ve Erzincan'ı Samsun'a bağlayan yollar da kentle kesişir.
OsmanlIlar zamanında birçok şehzadenin öğrenim gördüğü Kapıağası Medresesi (Büyük Ağa/Baş Ağa Medresesi) ve Küçük Ağa Medresesi gibi tarihsel eğitim kurumlanna sahip olan Amasya'da, bugün Ondokuz Mayıs üniversitesi'ne bağlı Amasya Eğitim Yüksekokulu ve Amasya Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır. Kentteki iki hastaneden biri bütün hastalıklar, öteki göğüs hastalıkları alanında hizmet vermektedir.
Tarihsel yapılar.
Amasya kenti tarihsel yapılar açısından son derece zengindir. Bunların başlıcaları II. Bayezid Küllivesi (1482- 86), Bayezid Paşa Camisi (1414), Burmalı Minare Camisi (1237-47), Gökmedrese Camisi (1266-67), Bimarhane (Amasya Darüşşifası, 1308-09), Torumtay Türbesi (1278), Amasya Çilehanesi (Yakup Paşa Medresesi ve Tekkesi, 1413), Taş Han ve Bülbül Hatun Camisi'dir (1310). Bir îlhanlı yapısı olan Bimarhane'de akıl hastalarının müzikle tedavi edildiği bilinmektedir. Yeşilırmak üzerindeki Alçak Köprü Helenistik dönem den kalmadır; Meydan, Maydanos, Hükümet (Helkis) ve Kuş (Künç) köprüleri ise Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yapılmış, sonradan onarılmıştır.
Amasya Belediyesi 1877'de kurulmuştur. Nüfus (1990) il, 357.191; kent, 57.288.
: Ana Britannica
Amasya Genelgesi (Amasya Tamimi)
Amasya Şehir Kulübü - Amasya
Amasya - Merkez - Amasya Anadolu Lisesi
İLÇELER:
Amasya (merkez), Göynücek, Gümüşhacıköy, Hamamözü, Merzifon, Suluova, Taşova'dır.
Göynücek: Çekerek Irmağı Vadisi'nde kurulan ilçeye 8 km. uzaklıktaki Çekerek vadisine bakan kayalık üzerinde kurulmuş Gökçeli kalesi ilçenin önemli tarihi eseridir. Roma Döneminde garnizon olarak kullanılan Kalede 98 basamaklı merdiven ile gizli bir yol bulunmaktadır. İlçe merkezine 6 km. uzaklıkta bulunan Çamurlu köyü İlice mevkiinde çıkan suyunun böbrek taşlarına karşı tedavi edici özelliği olduğu söylenmektedir.
Gümüşhacıköy: İlçe merkezindeki Bedesten, Büyük hamam, Koyun pınarı ve Kabak çeşmesi; Gümüş beldesinde yer alan Haliliye Medresesi, Yörgüç Paşa Cami, Darphane Cami, Maden Cami (Eski Kilise) ilçenin Selçuklu ve Osmanlı dönemi mimari eserleridir. Şarlayuk beldesi ise yeşilin her tonunun bulunduğu, altyapısı olan bir mesire yeridir.
Hamamözü: İnegöl dağlarının doğu ve kuzey eteklerinde kurulmuştur. İlçe merkezinde bulunan Arkut Bey kaplıcası yörenin önemli dinlenme ve piknik yeridir. İlçe merkezine 1km. uzaklıkta olan Kahramanlar İçmesi bağırsak parazitlerine iyi geldiği bilinmektedir.
Merzifon: İl merkezine 49 km. uzaklıktadır. 7. yüzyıl sonlarında Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın Sadrazam olmasıyla Merzifon kök lü imar değişikliğine uğramıştır.
NASIL GİDİLİR
Amasya; komşu illerden Samsun, Çorum ve Tokat'a Devlet Karayolu ile bağlıdır. Aynı zamanda Avrupa -İran Uluslararası (E-5) Karayolu üzerindedir.
İle en yakın deniz ve havayolu limanları 130 km. uzaklıkta olan Samsun İlinde bulunmaktadır.
Karayolu Otogarın şehir merkezine uzaklığı 1,5 kilometredir. Ulaşım şehir içi minibüs ve firma servisleri ile yapılmaktadır.
Otogar Tel : (+90-358) 218 80 12
Demiryolu Amasya, Sivas-Samsun demiryolu üzerinde Sivas'a 261 km. Samsun'a ise 134 km. uzaklıktadır. İl hudutları içerisinde iki gar (Amasya-Hacıbayram) ve 6 istasyon (Kızılca, Kayabaşı, Eryatağı, Bovazköy, Suluova, Hacıbayram) bulunmaktadır.
İstasyon Tel : (+90-358) 218 12 39
GEZİLECEK YERLER
Konaklar
Hazeranlar Konağı : Yalı boyu evleri dizisindeki en güzel konak olan Hazeranlar Konağı Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konak Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Diğer kapı Hatuniye Cami avlusu ile bağlantılıdır. Çift kanatlı selamlık kapısından alçak tavanlı bir mekana girilir. Dört köşede birer oda ve odaların arasında orta sofanın uzantıları eyvanlar yer alır. Batı eyvanlarını giriş kata bağlayan sade korkuluklu ahşap merdivenler işgal eder. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile hela sofa etrafında yer almaktadır.
Kaleler, Kaya Mezarları
Amasya Kalesi: Şehrin ve Yeşilırmağın kuzeyinde bulunan Harşane Dağı adlı dik kayalıklar üzerindedir. Kalenin Belkıs, Saray, Maydonos ve Meydan adlarına dört kapısı, kale içinde Cilanbolu adlı su kuyusu, sarnıç, zindan bulunmaktadır.
Kaleden 70 m. aşağıda Yeşilırmağa ve kral mezarlarına kadar uzanan M.Ö. III. yüzyıla ait merdivenli yer altı yolu, burç ve cami kalıntıları vardır.
Kral Kaya Mezarları: Amasya Kalesi eteklerinde düz bir duvar misali dikine uzanan kalker kayalara oyularak yapılmış olan 5 adet mezar, yapıları ve mevkileri itibariyle ilk bakışta dikkati çekmektedir.
Çevreleri oyularak ana blok kayadan tamamen ayrılmışlar ve kaya bloklarına merdivenlerle bağlanmışlardır.
Vadi içerisinde irili ufaklı toplam 18 adet kaya mezarı bulunmaktadır. Amasya'da doğan ünlü coğrafyacı Strabon'un (M.Ö. 63-M.S. 5) verdiği bilgiye göre kaya mezarları Pontus krallarına aittir.
Aynalı Mağara (Kaya Mezarı): Çevre yolunun Samsun güzergahından sağa ayrılan Ziyaret beldesi yolu üzerinde, şehir merkezine yaklaşık üç kilometre uzaklıktadır. Kral Kaya Mezarlarının en iyi işlenmiş ve tamamlanmış olanıdır.
Tonoz kısmında 6'sı sağda, 6'sı solda olmak üzere 12 havari tasviri ile kuzey ve güney duvarlarında bir takım kadınlı erkekli figürler, doğu cephesinde ise İsa, Meryem ve Yoannes'ten oluşan bir kompozisyon bulunmaktadır.
Ferhat Su Kanalı: Kentin su ihtiyacını karşılamak için Helenistik dönemde yapılmış olan su kanalı yaklaşık 75 cm. genişliğinde 18 km. uzunluğundadır. Terazi sistemine göre kanallar oyularak, tünel açılarak bazı yerlerinde duvarlar örülerek inşa edilmiştir.
Medreseler
Bimarhane (Darüşşifa): İlhanlı döneminden günümüze ulaşan tek eserdir. İlhanlı Hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu ve hanımı Ilduz Hatun adına 1308 yılında yaptırılmıştır. Yapının özellikle ön cephesi sanat bakımından değerlidir. Sadece Amasya Bimarhanesine mahsus bir özellik olan kapı kilit taşında diz çökmüş vaziyette insan kabartması mevcuttur.
Sultan II. Bayezid Külliyesiultan II. Bayezid adına 1485-86 yılında yaptırılan külliye; cami, medrese, imaret türbe ve şadırvandan oluşmaktadır. Her iki minare hizasında bulunan yaşlı çınar ağaçlarının külliye ile yaşıt olduğu tahmin edilmektedir.
Haliliye Medresesi: Gümüşhacıköy İlçesi Gümüş Beldesi merkezinde bulunan eser, Çelebi Sultan Mehmed'in Beylerbeyi Halil Paşa tarafından 1413 de yaptırılmıştır. Kare planlı kapalı avlulu bir medresedir.
Kapı Ağa Medresesiultan II. Bayezid'in Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488 yılında yaptırılmıştır. Ön Asya ve Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen plan şeması fonksiyon itibariyle ilk defa bu medresede tatbik edilmiştir.
Diğer Medreseler;
- Gökmedrese 1267)
- Çelebi Mehmed Medresesi (1415) Merzifon
- Büyük Ağa Medresesi (1488)
- Küçük Ağa Medresesi (1463- 1464)
- Hakala Yolpınar Köyü Kasım Bey Medresesi (1463- 1464)
Camiler
Burmalı Minare Cami, Gökmedrese Cami görülmeye değerdir.Amasya'nın diğer önemli camileri Gümüşlü Cami, Bayezid Paşa Cami, Yörgüç Paşa Cami, Sofular Abdullah Paşa Cami,Şirvanlı (Azeriler) Cami, Abide Hatun Cami ve Halifet Gazi Kümbetidir.
Amasya Camileri
Gök Medrese Cami (Merkez)
Selçuklu valilerinden Torumtay'ın (1267) Amasya'da yaptırdığı kabul edilen Gökmedrese Cami, belirli şekilde derinliğine uzanan, kubbe ve tonozlarla örtülü, üç nefli bir yapıdır. Kesme taş mimarisi, olgun nispetleri ve sade süslemeleriyle ağırbaşlı ciddi bir üsluptadır. Caminin çok uzun olan giriş bölümü medrese olarak kullanılmıştır.
Burmalı Minare Cami (Merkez)
Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Vezir Ferruh ve kardeşi Haznedar Yusuf tarafından 1237-1247 yıllarında yaptırılmıştır. Girişin sol tarafındaki cepheye bitişik sekizgen biçimli klasik Selçuklu kümbeti ve sonradan eklenmiş burmalı minaresi caminin belirgin özelliklerindendir.
Sultan II. Bayezıt Külliyesi (Merkez)
Sultan II. Bayezıt adına 1485-86 yılında yaptırılan külliye; cami, medrese, imaret türbe ve şadırvandan oluşmaktadır.
XV. yüzyılın son çeyreğinde yapılan, yan mekanlı (L planlı) cami mimarisinin gelişmiş son örneğidir. Caminin iki minaresi vardır. Batıda medrese, doğuda imaret ve konukevi vardır. Her iki minare hizasında bulunan yaşlı çınar ağaçlarının külliye ile yaşıt olduğu tahmin edilmektedir.
Diğer Camiler;
- Fethiye Camii (Bizans- Danişmend 11. Yy.)
- Gümüşlü Camii (1326)
- Saraçhane Camii (1372)
- Çilehane Camii (1413)
- Medreseönü Camii (1427) Merzifon (II. Murad Camii)
- Yörgüç Camii (1428)
- Yörgüç Rüstem Paşa Camii (1429) Gümüş
- Hızırpaşa Camii (1466)
- Kilari Süleyman Ağa Camii (1489)
- II. Bayezid Külliyesi (1486)
- Mehmet Paşa Camii (1486)
- Şamlar Ayas Ağa Camii (1495)
- Sofular Abdullah Paşa Camii (1502)
- Hatuniye Camii (1510)
- Pir Mehmet Çelebi Camii (15. Yy.)
- Temenna Mescidi (1567)
- Sofular Camii (15- 16. Yy.) Merzifon
- Bozacı Camii (16- 17. Yy.) Merzifon
- Merzifonlu Kara Mustafa Paşa C. (1666)
- Darphane Camii (18. Yy.) Gümüş
- Maden Camii (1800) Gümüş
- Azeriler Camii (1876- 1895)
Ahşap Camiler
- Abide Hatun Camii (1680)
- Eyüp Çelebi Camii (1725) Merzifon
- Hacı Hasan Camii (1714) Merzifon
- Çay Camii(1774)
- Eski Kışlacık Köyü Camii (1865)
- Aşağı Baraklı Camii (1870)
- Kaleköy Camii (1870)
- Yukarı Baraklı Camii (1875)
- Ziyaret Camii (19. Yy.)
- Şıhlar Köyü Camii (1924)
- Eliktekke Köyü Camii (1928)
- Müftü Camii (20. Yy.) Gümüşhacıköy
- Kızılca İstasyon Camii (1956)
Amasya (merkez), Göynücek, Gümüşhacıköy, Hamamözü, Merzifon, Suluova, Taşova'dır.
Göynücek: Çekerek Irmağı Vadisi'nde kurulan ilçeye 8 km. uzaklıktaki Çekerek vadisine bakan kayalık üzerinde kurulmuş Gökçeli kalesi ilçenin önemli tarihi eseridir. Roma Döneminde garnizon olarak kullanılan Kalede 98 basamaklı merdiven ile gizli bir yol bulunmaktadır. İlçe merkezine 6 km. uzaklıkta bulunan Çamurlu köyü İlice mevkiinde çıkan suyunun böbrek taşlarına karşı tedavi edici özelliği olduğu söylenmektedir.
Gümüşhacıköy: İlçe merkezindeki Bedesten, Büyük hamam, Koyun pınarı ve Kabak çeşmesi; Gümüş beldesinde yer alan Haliliye Medresesi, Yörgüç Paşa Cami, Darphane Cami, Maden Cami (Eski Kilise) ilçenin Selçuklu ve Osmanlı dönemi mimari eserleridir. Şarlayuk beldesi ise yeşilin her tonunun bulunduğu, altyapısı olan bir mesire yeridir.
Hamamözü: İnegöl dağlarının doğu ve kuzey eteklerinde kurulmuştur. İlçe merkezinde bulunan Arkut Bey kaplıcası yörenin önemli dinlenme ve piknik yeridir. İlçe merkezine 1km. uzaklıkta olan Kahramanlar İçmesi bağırsak parazitlerine iyi geldiği bilinmektedir.
Merzifon: İl merkezine 49 km. uzaklıktadır. 7. yüzyıl sonlarında Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın Sadrazam olmasıyla Merzifon kök lü imar değişikliğine uğramıştır.
NASIL GİDİLİR
Amasya; komşu illerden Samsun, Çorum ve Tokat'a Devlet Karayolu ile bağlıdır. Aynı zamanda Avrupa -İran Uluslararası (E-5) Karayolu üzerindedir.
İle en yakın deniz ve havayolu limanları 130 km. uzaklıkta olan Samsun İlinde bulunmaktadır.
Karayolu Otogarın şehir merkezine uzaklığı 1,5 kilometredir. Ulaşım şehir içi minibüs ve firma servisleri ile yapılmaktadır.
Otogar Tel : (+90-358) 218 80 12
Demiryolu Amasya, Sivas-Samsun demiryolu üzerinde Sivas'a 261 km. Samsun'a ise 134 km. uzaklıktadır. İl hudutları içerisinde iki gar (Amasya-Hacıbayram) ve 6 istasyon (Kızılca, Kayabaşı, Eryatağı, Bovazköy, Suluova, Hacıbayram) bulunmaktadır.
İstasyon Tel : (+90-358) 218 12 39
GEZİLECEK YERLER
Konaklar
Hazeranlar Konağı : Yalı boyu evleri dizisindeki en güzel konak olan Hazeranlar Konağı Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konak Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Diğer kapı Hatuniye Cami avlusu ile bağlantılıdır. Çift kanatlı selamlık kapısından alçak tavanlı bir mekana girilir. Dört köşede birer oda ve odaların arasında orta sofanın uzantıları eyvanlar yer alır. Batı eyvanlarını giriş kata bağlayan sade korkuluklu ahşap merdivenler işgal eder. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile hela sofa etrafında yer almaktadır.
Kaleler, Kaya Mezarları
Amasya Kalesi: Şehrin ve Yeşilırmağın kuzeyinde bulunan Harşane Dağı adlı dik kayalıklar üzerindedir. Kalenin Belkıs, Saray, Maydonos ve Meydan adlarına dört kapısı, kale içinde Cilanbolu adlı su kuyusu, sarnıç, zindan bulunmaktadır.
Kaleden 70 m. aşağıda Yeşilırmağa ve kral mezarlarına kadar uzanan M.Ö. III. yüzyıla ait merdivenli yer altı yolu, burç ve cami kalıntıları vardır.
Kral Kaya Mezarları: Amasya Kalesi eteklerinde düz bir duvar misali dikine uzanan kalker kayalara oyularak yapılmış olan 5 adet mezar, yapıları ve mevkileri itibariyle ilk bakışta dikkati çekmektedir.
Çevreleri oyularak ana blok kayadan tamamen ayrılmışlar ve kaya bloklarına merdivenlerle bağlanmışlardır.
Vadi içerisinde irili ufaklı toplam 18 adet kaya mezarı bulunmaktadır. Amasya'da doğan ünlü coğrafyacı Strabon'un (M.Ö. 63-M.S. 5) verdiği bilgiye göre kaya mezarları Pontus krallarına aittir.
Aynalı Mağara (Kaya Mezarı): Çevre yolunun Samsun güzergahından sağa ayrılan Ziyaret beldesi yolu üzerinde, şehir merkezine yaklaşık üç kilometre uzaklıktadır. Kral Kaya Mezarlarının en iyi işlenmiş ve tamamlanmış olanıdır.
Tonoz kısmında 6'sı sağda, 6'sı solda olmak üzere 12 havari tasviri ile kuzey ve güney duvarlarında bir takım kadınlı erkekli figürler, doğu cephesinde ise İsa, Meryem ve Yoannes'ten oluşan bir kompozisyon bulunmaktadır.
Ferhat Su Kanalı: Kentin su ihtiyacını karşılamak için Helenistik dönemde yapılmış olan su kanalı yaklaşık 75 cm. genişliğinde 18 km. uzunluğundadır. Terazi sistemine göre kanallar oyularak, tünel açılarak bazı yerlerinde duvarlar örülerek inşa edilmiştir.
Medreseler
Bimarhane (Darüşşifa): İlhanlı döneminden günümüze ulaşan tek eserdir. İlhanlı Hükümdarı Sultan Mehmet Olcaytu ve hanımı Ilduz Hatun adına 1308 yılında yaptırılmıştır. Yapının özellikle ön cephesi sanat bakımından değerlidir. Sadece Amasya Bimarhanesine mahsus bir özellik olan kapı kilit taşında diz çökmüş vaziyette insan kabartması mevcuttur.
Sultan II. Bayezid Külliyesiultan II. Bayezid adına 1485-86 yılında yaptırılan külliye; cami, medrese, imaret türbe ve şadırvandan oluşmaktadır. Her iki minare hizasında bulunan yaşlı çınar ağaçlarının külliye ile yaşıt olduğu tahmin edilmektedir.
Haliliye Medresesi: Gümüşhacıköy İlçesi Gümüş Beldesi merkezinde bulunan eser, Çelebi Sultan Mehmed'in Beylerbeyi Halil Paşa tarafından 1413 de yaptırılmıştır. Kare planlı kapalı avlulu bir medresedir.
Kapı Ağa Medresesiultan II. Bayezid'in Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488 yılında yaptırılmıştır. Ön Asya ve Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen plan şeması fonksiyon itibariyle ilk defa bu medresede tatbik edilmiştir.
Diğer Medreseler;
- Gökmedrese 1267)
- Çelebi Mehmed Medresesi (1415) Merzifon
- Büyük Ağa Medresesi (1488)
- Küçük Ağa Medresesi (1463- 1464)
- Hakala Yolpınar Köyü Kasım Bey Medresesi (1463- 1464)
Camiler
Burmalı Minare Cami, Gökmedrese Cami görülmeye değerdir.Amasya'nın diğer önemli camileri Gümüşlü Cami, Bayezid Paşa Cami, Yörgüç Paşa Cami, Sofular Abdullah Paşa Cami,Şirvanlı (Azeriler) Cami, Abide Hatun Cami ve Halifet Gazi Kümbetidir.
Amasya Camileri
Gök Medrese Cami (Merkez)
Selçuklu valilerinden Torumtay'ın (1267) Amasya'da yaptırdığı kabul edilen Gökmedrese Cami, belirli şekilde derinliğine uzanan, kubbe ve tonozlarla örtülü, üç nefli bir yapıdır. Kesme taş mimarisi, olgun nispetleri ve sade süslemeleriyle ağırbaşlı ciddi bir üsluptadır. Caminin çok uzun olan giriş bölümü medrese olarak kullanılmıştır.
Burmalı Minare Cami (Merkez)
Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Vezir Ferruh ve kardeşi Haznedar Yusuf tarafından 1237-1247 yıllarında yaptırılmıştır. Girişin sol tarafındaki cepheye bitişik sekizgen biçimli klasik Selçuklu kümbeti ve sonradan eklenmiş burmalı minaresi caminin belirgin özelliklerindendir.
Sultan II. Bayezıt Külliyesi (Merkez)
Sultan II. Bayezıt adına 1485-86 yılında yaptırılan külliye; cami, medrese, imaret türbe ve şadırvandan oluşmaktadır.
XV. yüzyılın son çeyreğinde yapılan, yan mekanlı (L planlı) cami mimarisinin gelişmiş son örneğidir. Caminin iki minaresi vardır. Batıda medrese, doğuda imaret ve konukevi vardır. Her iki minare hizasında bulunan yaşlı çınar ağaçlarının külliye ile yaşıt olduğu tahmin edilmektedir.
Diğer Camiler;
- Fethiye Camii (Bizans- Danişmend 11. Yy.)
- Gümüşlü Camii (1326)
- Saraçhane Camii (1372)
- Çilehane Camii (1413)
- Medreseönü Camii (1427) Merzifon (II. Murad Camii)
- Yörgüç Camii (1428)
- Yörgüç Rüstem Paşa Camii (1429) Gümüş
- Hızırpaşa Camii (1466)
- Kilari Süleyman Ağa Camii (1489)
- II. Bayezid Külliyesi (1486)
- Mehmet Paşa Camii (1486)
- Şamlar Ayas Ağa Camii (1495)
- Sofular Abdullah Paşa Camii (1502)
- Hatuniye Camii (1510)
- Pir Mehmet Çelebi Camii (15. Yy.)
- Temenna Mescidi (1567)
- Sofular Camii (15- 16. Yy.) Merzifon
- Bozacı Camii (16- 17. Yy.) Merzifon
- Merzifonlu Kara Mustafa Paşa C. (1666)
- Darphane Camii (18. Yy.) Gümüş
- Maden Camii (1800) Gümüş
- Azeriler Camii (1876- 1895)
Ahşap Camiler
- Abide Hatun Camii (1680)
- Eyüp Çelebi Camii (1725) Merzifon
- Hacı Hasan Camii (1714) Merzifon
- Çay Camii(1774)
- Eski Kışlacık Köyü Camii (1865)
- Aşağı Baraklı Camii (1870)
- Kaleköy Camii (1870)
- Yukarı Baraklı Camii (1875)
- Ziyaret Camii (19. Yy.)
- Şıhlar Köyü Camii (1924)
- Eliktekke Köyü Camii (1928)
- Müftü Camii (20. Yy.) Gümüşhacıköy
- Kızılca İstasyon Camii (1956)
Eskiçağda bir çok Anadolu şehrinin
kurucu (ktistes) tanrısı veya kahramanının
olduğu bilinmektedir. Bu mitolojik kuruluş Amasya için de geçerlidir.
Roma İmparatoru Septimius Severus (M.S. 193-211) dönemine ait bir Amasya sikkesi üzerinde yer alan ERMHC KTICAC THN POLIN yazıtından hareketle Hermes'in Amasya kentinin kurucu tanrısı olduğu kabul edilmektedir.
Bu kısa açıklamadan sonra Amasya adının tarihçesine gelecek olursak;
Hitit belgelerine göre Amasya'nın bilinen ilk adının Hakmiş [Khakm(p)is] olduğu sanılmaktadır. Bu isimin Perslerin Amasya'yı fethine kadar devam ettiği değerlendirilmektedir.
Amasya'nın Mitridates Krallığı Dönemi'ndeki adı “Amasseia†dır. Özellikle M. Ö. II. yüzyıldan itibaren darp edilen Amasya şehir sikkelerinde AMASSEİA ibaresi açıkça görülmektedir. Zaten coğrafyacı Strabon'da Amasya için Amaseia sözcüğünü kullanmaktadır.
Amaseia sözcüğü, “Ana†anlamına gelen ve özellikle “Ana Tanrıça†yı kasteden ‘Ama' ve onun çeşitlemesi olan ‘Mâ' ibaresi ile bağlantılıdır. Bundan hareketle denilebilir ki Amaseia “Ana Tanrıça Mâ'nın şehri†anlamına gelmektedir.
Ana Tanrıça Mâ, Perslerin Anadolu'yu fethinden sonra tapımı yaygınlaşan doğu kökenli bir tanrıçadır. Aynı zamanda bu tanrıça Mitridates ve Kapadokya'nın yerel tanrıçasıdır. Amaseia sözcüğü de Persler zamanındaki asıl söyleniş şeklinin Hellen ağzına uydurulmuş biçimidir.
Roma döneminde Amaseia adı fazla bir değişikliğe uğramadan AMACIAC (Amasia) olarak kullanılmıştır. Örneğin, İmparator Septımıus Severus, Caracalla ve Severus Alexander döneminde darp edilmiş Amasya şehir sikkelerinde AMACIAC adını görmekteyiz.
Bizans Devri'nde de Amasia adının değişmeden devam ettiği bilinmektedir.
Amasya'nın adı Danişmendliler zamanında ise bazen Amasiyye, bazen de Şehr-i Haraşna olarak anılmıştır. Selçuklu, İlhanlı, Beylikler ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Amasya adı herhangi bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir
kurucu (ktistes) tanrısı veya kahramanının
olduğu bilinmektedir. Bu mitolojik kuruluş Amasya için de geçerlidir.
Roma İmparatoru Septimius Severus (M.S. 193-211) dönemine ait bir Amasya sikkesi üzerinde yer alan ERMHC KTICAC THN POLIN yazıtından hareketle Hermes'in Amasya kentinin kurucu tanrısı olduğu kabul edilmektedir.
Bu kısa açıklamadan sonra Amasya adının tarihçesine gelecek olursak;
Hitit belgelerine göre Amasya'nın bilinen ilk adının Hakmiş [Khakm(p)is] olduğu sanılmaktadır. Bu isimin Perslerin Amasya'yı fethine kadar devam ettiği değerlendirilmektedir.
Amasya'nın Mitridates Krallığı Dönemi'ndeki adı “Amasseia†dır. Özellikle M. Ö. II. yüzyıldan itibaren darp edilen Amasya şehir sikkelerinde AMASSEİA ibaresi açıkça görülmektedir. Zaten coğrafyacı Strabon'da Amasya için Amaseia sözcüğünü kullanmaktadır.
Amaseia sözcüğü, “Ana†anlamına gelen ve özellikle “Ana Tanrıça†yı kasteden ‘Ama' ve onun çeşitlemesi olan ‘Mâ' ibaresi ile bağlantılıdır. Bundan hareketle denilebilir ki Amaseia “Ana Tanrıça Mâ'nın şehri†anlamına gelmektedir.
Ana Tanrıça Mâ, Perslerin Anadolu'yu fethinden sonra tapımı yaygınlaşan doğu kökenli bir tanrıçadır. Aynı zamanda bu tanrıça Mitridates ve Kapadokya'nın yerel tanrıçasıdır. Amaseia sözcüğü de Persler zamanındaki asıl söyleniş şeklinin Hellen ağzına uydurulmuş biçimidir.
Roma döneminde Amaseia adı fazla bir değişikliğe uğramadan AMACIAC (Amasia) olarak kullanılmıştır. Örneğin, İmparator Septımıus Severus, Caracalla ve Severus Alexander döneminde darp edilmiş Amasya şehir sikkelerinde AMACIAC adını görmekteyiz.
Bizans Devri'nde de Amasia adının değişmeden devam ettiği bilinmektedir.
Amasya'nın adı Danişmendliler zamanında ise bazen Amasiyye, bazen de Şehr-i Haraşna olarak anılmıştır. Selçuklu, İlhanlı, Beylikler ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Amasya adı herhangi bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir
Han, Hamam ve Çarşılar
Ezine Han : Amasya - Tokat Karayolunun 35. km.sinde bulunan Ezinepazar beldesi içerisinde yolun sol yanındadır. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın hanımı Mahperi Hatun tarafından yaptırılmıştır.
Taşhan: Merzifon ilçesinde, 17. yüzyıl mimarı üslubunda dikdörtgen planla yapılmıştır.
Bedesten : Merzifon ilçesinde, dikdörtgen planlı, kubbeli dış cephelerde dükkanlarla çevrilidir.
Eski Hamam: Merzifon ilçesindedir. Kitabesine göre 1678 yılında yaptırılmıştır.
Diğer Hamamlar;
- Karsavul Hamamı (Roma)
- Yıldız Hamamı (13. Yy.)
- Arkut Bey Hamamı (13. Yy.)
- Çifte Hamam- Merzifon (1388)
- Hızırpaşa Hamamı (15. Yy.)
- Mustafa Bey Hamamı (1436)
- Kumacık Hamamı (15. Yy.)
- Çukur Hamamı (15. Yy.)
- Sinan Paşa Hamamı- Uluköy (15. Yy.)
- Kızlar Sarayı Hamamı (15. Yy.)
- Gediksaray Hamamı (15. Yy.)
- Ziyaret Hamamı (15. Yy.)
- Çayüstü Köyü Hamamı- Suluova (15. Yy.)
- Maarif Hamamı- Merzifon (16. Yy.)
- Maarif Hamamı- G. Hacıköy (16. Yy.)
- Paşa Hamamı- Merzifon (1677)
- Tuz Pazarı Hamamı- Merzifon (1677)
- Ekin Pazarı Hamamı- G. Hacıköy (1658)
- Eski Hamam- Gümüş (19. Yy.)
Kaplıcalar
Terziköy Kaplıcası ilin önemli kaplıcasıdır. Gözlek Kaplıcası, Hamamözü (Arkut Bey) Kaplıcası ve Ilısu Kaplıcası diğer kaplıcalarıdır.
Terziköy Kaplıcası
Yeri : Amasya'nın güneyinde belediye ve mücavir saha dışındadır.
Ulaşım : Amasya il merkezine 30 km. uzaklıktadır
Suyun Isısı : 37oC
PH Değeri : 6,6
Özellikleri : Bikarbonatlı, Kalsiyumlu, kısmen Karbondioksitli bir bileşime sahiptir.
Yararlanma Şekilleri : İçme ve banyo kürleri
Tedavi Ettiği Hastalıklar : Romatizma, mide ve bağırsak, böbrek ve idrar yolları, beslenme bozukluğu gibi hastalıklarda olumlu etki yapar.
Konaklama :90 yataklı bir motel tesisi mevcuttur.
Mesire Yerleri
Yedi Kuğular Kuş Cenneti (Yedikır Barajı) Amasya -Suluova karayoluna 7 km. uzaklıkta bulunur. Baraj gölü çevresinde yer alan doğal güzelliği, yürüyüş parkuru, DSİ sosyal tesisleri ve balık üretim tesisleri ile amatör balık avcılığı nedeniyle bölgenin çekici piknik alanı durumundadır. Göl; kuğu, yabankazı, yaban ördeği, angut, karabatak ve balıkçıl vb. 34'den fazla kuş türünün barındığı bir kuş cenneti haline gelmiştir.
Borabay Gölü Amasya- Taşova karayolunun 44. km.sinden sola ayrıldıktan sonra Taşova-Samsun karayolunu 14. km.den tekrar sola ayrılarak ulaşılan, doğa harikası Borabay Gölü ve çevresi turizm merkezi ilan edilmiştir.
Ormanlık alan içerisinde her biri 3 yataklı 9 adet bungalov tipi evler, gazinosu kamp imkanı, piknik alanları, doğa yürüyüşü ve dinlenme imkanları nedeniyle yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak merkezi durumundadır.
Baraklı Şelalesi Taşova ilçesinde,Taşova İlçesine 30 km. uzaklıkta olan Özbaraklı beldesi sınırları içerisindedir.
Kuş Gözlem Alanı
Yedikır Barajı
Müzeler ve Örenleri
Müzeler
Amasya Müzesi
Adres: Atatürk Cad. Amasya
Tel: (358) 218 69 57
Hazeranlar Konağı Etnografya Müzesi
Alpaslan Müzesi
Örenyerleri
Kral Kaya Mezarları
Ezine Han : Amasya - Tokat Karayolunun 35. km.sinde bulunan Ezinepazar beldesi içerisinde yolun sol yanındadır. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad'ın hanımı Mahperi Hatun tarafından yaptırılmıştır.
Taşhan: Merzifon ilçesinde, 17. yüzyıl mimarı üslubunda dikdörtgen planla yapılmıştır.
Bedesten : Merzifon ilçesinde, dikdörtgen planlı, kubbeli dış cephelerde dükkanlarla çevrilidir.
Eski Hamam: Merzifon ilçesindedir. Kitabesine göre 1678 yılında yaptırılmıştır.
Diğer Hamamlar;
- Karsavul Hamamı (Roma)
- Yıldız Hamamı (13. Yy.)
- Arkut Bey Hamamı (13. Yy.)
- Çifte Hamam- Merzifon (1388)
- Hızırpaşa Hamamı (15. Yy.)
- Mustafa Bey Hamamı (1436)
- Kumacık Hamamı (15. Yy.)
- Çukur Hamamı (15. Yy.)
- Sinan Paşa Hamamı- Uluköy (15. Yy.)
- Kızlar Sarayı Hamamı (15. Yy.)
- Gediksaray Hamamı (15. Yy.)
- Ziyaret Hamamı (15. Yy.)
- Çayüstü Köyü Hamamı- Suluova (15. Yy.)
- Maarif Hamamı- Merzifon (16. Yy.)
- Maarif Hamamı- G. Hacıköy (16. Yy.)
- Paşa Hamamı- Merzifon (1677)
- Tuz Pazarı Hamamı- Merzifon (1677)
- Ekin Pazarı Hamamı- G. Hacıköy (1658)
- Eski Hamam- Gümüş (19. Yy.)
Kaplıcalar
Terziköy Kaplıcası ilin önemli kaplıcasıdır. Gözlek Kaplıcası, Hamamözü (Arkut Bey) Kaplıcası ve Ilısu Kaplıcası diğer kaplıcalarıdır.
Terziköy Kaplıcası
Yeri : Amasya'nın güneyinde belediye ve mücavir saha dışındadır.
Ulaşım : Amasya il merkezine 30 km. uzaklıktadır
Suyun Isısı : 37oC
PH Değeri : 6,6
Özellikleri : Bikarbonatlı, Kalsiyumlu, kısmen Karbondioksitli bir bileşime sahiptir.
Yararlanma Şekilleri : İçme ve banyo kürleri
Tedavi Ettiği Hastalıklar : Romatizma, mide ve bağırsak, böbrek ve idrar yolları, beslenme bozukluğu gibi hastalıklarda olumlu etki yapar.
Konaklama :90 yataklı bir motel tesisi mevcuttur.
Mesire Yerleri
Yedi Kuğular Kuş Cenneti (Yedikır Barajı) Amasya -Suluova karayoluna 7 km. uzaklıkta bulunur. Baraj gölü çevresinde yer alan doğal güzelliği, yürüyüş parkuru, DSİ sosyal tesisleri ve balık üretim tesisleri ile amatör balık avcılığı nedeniyle bölgenin çekici piknik alanı durumundadır. Göl; kuğu, yabankazı, yaban ördeği, angut, karabatak ve balıkçıl vb. 34'den fazla kuş türünün barındığı bir kuş cenneti haline gelmiştir.
Borabay Gölü Amasya- Taşova karayolunun 44. km.sinden sola ayrıldıktan sonra Taşova-Samsun karayolunu 14. km.den tekrar sola ayrılarak ulaşılan, doğa harikası Borabay Gölü ve çevresi turizm merkezi ilan edilmiştir.
Ormanlık alan içerisinde her biri 3 yataklı 9 adet bungalov tipi evler, gazinosu kamp imkanı, piknik alanları, doğa yürüyüşü ve dinlenme imkanları nedeniyle yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak merkezi durumundadır.
Baraklı Şelalesi Taşova ilçesinde,Taşova İlçesine 30 km. uzaklıkta olan Özbaraklı beldesi sınırları içerisindedir.
Kuş Gözlem Alanı
Yedikır Barajı
Müzeler ve Örenleri
Müzeler
Amasya Müzesi
Adres: Atatürk Cad. Amasya
Tel: (358) 218 69 57
Hazeranlar Konağı Etnografya Müzesi
Alpaslan Müzesi
Örenyerleri
Kral Kaya Mezarları
AMASYA, Karadeniz Bölgesi'nde bir il ve bu ilin merkezi olan kenttir. Orta Karadeniz Bölümü'nde yer alır. Anadolu'nun eski yerleşim alanlarından biridir. Hititlerden başlayarak çeşitli uygarlıkların merkezi olmuştur. Kentin bilinen en eski adı, söylendiği biçimi ile günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan gelen AMASYA'dır. Eski kayıtlarda ve buluntularda AMEEİA - AMACIA - AMACCIA ismi okunmaktadır. AMASYA isminin açık bir şekilde okunduğu, Pers, Pontos ve Roma İmparatorluğu dönemlerinde ticarette kullanılan gümüş ve bronz sikkeler (paralar) üzerinde görmek mümkündür. Bazı sikkeler üzerinde AMACCIA veya AMACIA isimlerine rastlanılmaktadır. Amasya'nın fethinden önce ve sonrasında da Türkler, AMAEİA'yı (veya AMACCIA-AMACIA) kendi dillerinde söylendiği gibi AMASYA yapmışlardır. Tahminen M.Ö. 60 ve M.S 19. yıllarda Amasya'da doğduğu bilinen ve Coğrafya ilminin mucidi olarak tanınan Strabon, yazdığı ünlü Coğrafya kitabında Amasya'dan Amasseia olarak söz etmektedir.
COĞRAFİ YAPI
Orta Karadeniz'de, Yeşilırmak vadisi Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 7 bin yılın üzerindeki eski tarihi boyunca krallık başkentliği yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, şehzadelerin eğitim gördüğü bir belde olmuştur. Kurtuluş savaşının başlangıç temelleri de Amasya'da atılmıştır. Amasya, tarihi ve kültürel zenginlikleri yanı sıra, özellikle Yeşilırmak kıyısına yapılmış Yalıboyu evleri ile dikkat çekmektedir. Dünyanın en güzel Misket elması, kiraz, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız sıcakkanlı ve misafirperver Amasya sizi bekliyor. ilçeleri, Amasya (merkez), Göynücek, Gümüşhacıköy, Hamamözü, Merzifon, Suluova, Taşova'dır. Göynücek, Çekerek Irmağı Vadisi'nde I kurulan ilçeye 8 km. uzaklıktaki Çekerek vadisine bakan kayalık üzerinde kurulmuş Gökçeli kalesi ilçenin önemli tarihi eseridir. Roma Döneminde garnizon olarak kullanılan Kalede 98 basamaklı merdiven ile gizli bir yol bulunmaktadır, ilçe merkezine 6 km. uzaklıkta bulunan Çamurlu köyü ilice mevkiinde çıkan suyunun böbrek taşlarına karşı tedavi edici özelliği olduğu söylenmektedir. Gümüşhacıköy, ilçe merkezindeki Bedesten, Büyük hamam, Koyun pınarı ve Kabak çeşmesi; Gümüş beldesinde yer alan Haliliye Medresesi, Yörgüç Paşa Cami, Darphane Cami, Maden Cami (Eski Kilise) ilçenin Selçuklu ve Osmanlı dönemi mimari eserleridir. Şarlayuk beldesi ise yeşilin her tonunun bulunduğu, altyapısı olan bir mesire yeridir. Hamamözü, inegöl dağlarının doğu ve kuzey eteklerinde kurulmuştur, ilçe merkezinde bulunan Arkut Bey kaplıcası yörenin önemli dinlenme ve piknik yeridir, ilçe merkezine 1km. uzaklıkta olan Kahramanlar içmesi bağırsak parazitlerine iyi geldiği bilinmektedir. Merzifon, il merkezine 49 km. uzaklıktadır. 7. yüzyıl sonlarında Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın Sadrazam olmasıyla Merzifon köklü imar değişikliğine uğramıştır. Yapılan arkeolojik araştırma ve bulgulara göre Amasya'da ilk yerleşme M.Ö. 5500 yıllarında başlayıp Hititler, Frigler, Kimmerler, İskitler, Lidyalılar, Persler, Hellenistik - Pontuslar, Roma İmparatorluğu, Bizans, Danişmendliler, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı dönemlerinde de kesintisiz olarak devam etmiştir.
Bu dönemlerin arkeolojik yerleşim yerlerine ait kalıntılar halen mevcuttur. Amasya merkezinde uygarlıklarından derin izler bırakan Pontuslar'ın (M.Ö.333 - M.Ö.26) Krallarının ölümünden sonra kayalara oymak suretiyle yaptıkları Kral Kaya Mezarları, bu gün bile ilimizin anıtsal eserleri arasında yer almaktadır. M.Ö. 26 - M.S.395 tarihleri arasında Roma egemenliğine geçen ilimiz ve çevresinde bu uygarlığa ait su kanalları, kaleler, köprüler vb. eserlerden bazıları günümüze kadar gelebilmiştir.
700 yıl Bizans egemenliğinde kalan Amasya'yı 1071 yılında Anadolu'ya giren Alparslan'ın komutanlarından Melik Ahmet Danişment Gazi 1075 yılında fethederek burada ilk Türk Egemenliğini kurmuştur. Bundan sonra Amasya'da Selçuklu egemenliği görülmektedir. Bu dönemde yaşamış olan vali ve emirler yaptırdıkları medrese, cami, türbe gibi eserlerle kentimizi Anadolu'nun en büyük kültür merkezi durumuna getirmişlerdir. Selçuklular 1243'deki Kösedağ Savaşı'nda Moğollara yenilmiştir. 1246 yılında başlayan Moğol istilasında, ilk Amasya Valiliği Seyfettin Torumtay'a verilmiştir. İran'da kurulan İlhanlılar, 1265'te Anadolu'yu hakimiyetleri altına alarak, yönetime el koymuş ve kendisine bağlamışlardır. Kentimizde yaşamış bazı İlhanlı şahsiyetlerinin mumyaları halen Amasya Müzesinde teşhir edilmektedir.
ŞEHZADELER ŞEHRİ
Amasya, Osmanlı zamanında öylesine önemsenmiş ki, yükseliş döneminde tahta geçen bütün padişahlar burada “Sancak beyiliği†(Valilik) yapmışlardır. II.Murat ve Yavuz Sultan Selim Amasya'da doğmuştur. Şehzadelerin ilk eğitim aldıkları ve devletin başına geçtikleri vakit Amasya'da valilik görevinde bulunmalarından dolayı “Şehzadeler Şehri†diye anılmıştır. II.Bayezid Abidesi “Fatihin oğlu, Yavuzun pederi Bayezid'in gençliği burada geçti. 332†Cümlelerin yer aldığı II.Bayezid Anıtı, Saraydüzü mevkiine 1916 yılında dikilmiştir.
MİLLİ MüCADELEDE AMASYA
19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'da başlayan Kurtuluş Savaşı'nın (Milli Mücadele)'nin ilk adımı, 12 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle devam etmiştir.
Kurtuluş mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum Kongresi ve Sivas kongresi ‘nin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919 tarihinde yayınlanan “Amasya Genelgesi†ile “Milletin İstiklâlini Yine Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır†denilerek Milli Mücadele burada fiiliyata geçirilmiştir. Bu itibarla, Amasya, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda da ilk önemli adımın atıldığı yer olmuştur.
COĞRAFİ YAPI
Orta Karadeniz'de, Yeşilırmak vadisi Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 7 bin yılın üzerindeki eski tarihi boyunca krallık başkentliği yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, şehzadelerin eğitim gördüğü bir belde olmuştur. Kurtuluş savaşının başlangıç temelleri de Amasya'da atılmıştır. Amasya, tarihi ve kültürel zenginlikleri yanı sıra, özellikle Yeşilırmak kıyısına yapılmış Yalıboyu evleri ile dikkat çekmektedir. Dünyanın en güzel Misket elması, kiraz, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız sıcakkanlı ve misafirperver Amasya sizi bekliyor. ilçeleri, Amasya (merkez), Göynücek, Gümüşhacıköy, Hamamözü, Merzifon, Suluova, Taşova'dır. Göynücek, Çekerek Irmağı Vadisi'nde I kurulan ilçeye 8 km. uzaklıktaki Çekerek vadisine bakan kayalık üzerinde kurulmuş Gökçeli kalesi ilçenin önemli tarihi eseridir. Roma Döneminde garnizon olarak kullanılan Kalede 98 basamaklı merdiven ile gizli bir yol bulunmaktadır, ilçe merkezine 6 km. uzaklıkta bulunan Çamurlu köyü ilice mevkiinde çıkan suyunun böbrek taşlarına karşı tedavi edici özelliği olduğu söylenmektedir. Gümüşhacıköy, ilçe merkezindeki Bedesten, Büyük hamam, Koyun pınarı ve Kabak çeşmesi; Gümüş beldesinde yer alan Haliliye Medresesi, Yörgüç Paşa Cami, Darphane Cami, Maden Cami (Eski Kilise) ilçenin Selçuklu ve Osmanlı dönemi mimari eserleridir. Şarlayuk beldesi ise yeşilin her tonunun bulunduğu, altyapısı olan bir mesire yeridir. Hamamözü, inegöl dağlarının doğu ve kuzey eteklerinde kurulmuştur, ilçe merkezinde bulunan Arkut Bey kaplıcası yörenin önemli dinlenme ve piknik yeridir, ilçe merkezine 1km. uzaklıkta olan Kahramanlar içmesi bağırsak parazitlerine iyi geldiği bilinmektedir. Merzifon, il merkezine 49 km. uzaklıktadır. 7. yüzyıl sonlarında Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın Sadrazam olmasıyla Merzifon köklü imar değişikliğine uğramıştır. Yapılan arkeolojik araştırma ve bulgulara göre Amasya'da ilk yerleşme M.Ö. 5500 yıllarında başlayıp Hititler, Frigler, Kimmerler, İskitler, Lidyalılar, Persler, Hellenistik - Pontuslar, Roma İmparatorluğu, Bizans, Danişmendliler, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı dönemlerinde de kesintisiz olarak devam etmiştir.
Bu dönemlerin arkeolojik yerleşim yerlerine ait kalıntılar halen mevcuttur. Amasya merkezinde uygarlıklarından derin izler bırakan Pontuslar'ın (M.Ö.333 - M.Ö.26) Krallarının ölümünden sonra kayalara oymak suretiyle yaptıkları Kral Kaya Mezarları, bu gün bile ilimizin anıtsal eserleri arasında yer almaktadır. M.Ö. 26 - M.S.395 tarihleri arasında Roma egemenliğine geçen ilimiz ve çevresinde bu uygarlığa ait su kanalları, kaleler, köprüler vb. eserlerden bazıları günümüze kadar gelebilmiştir.
700 yıl Bizans egemenliğinde kalan Amasya'yı 1071 yılında Anadolu'ya giren Alparslan'ın komutanlarından Melik Ahmet Danişment Gazi 1075 yılında fethederek burada ilk Türk Egemenliğini kurmuştur. Bundan sonra Amasya'da Selçuklu egemenliği görülmektedir. Bu dönemde yaşamış olan vali ve emirler yaptırdıkları medrese, cami, türbe gibi eserlerle kentimizi Anadolu'nun en büyük kültür merkezi durumuna getirmişlerdir. Selçuklular 1243'deki Kösedağ Savaşı'nda Moğollara yenilmiştir. 1246 yılında başlayan Moğol istilasında, ilk Amasya Valiliği Seyfettin Torumtay'a verilmiştir. İran'da kurulan İlhanlılar, 1265'te Anadolu'yu hakimiyetleri altına alarak, yönetime el koymuş ve kendisine bağlamışlardır. Kentimizde yaşamış bazı İlhanlı şahsiyetlerinin mumyaları halen Amasya Müzesinde teşhir edilmektedir.
ŞEHZADELER ŞEHRİ
Amasya, Osmanlı zamanında öylesine önemsenmiş ki, yükseliş döneminde tahta geçen bütün padişahlar burada “Sancak beyiliği†(Valilik) yapmışlardır. II.Murat ve Yavuz Sultan Selim Amasya'da doğmuştur. Şehzadelerin ilk eğitim aldıkları ve devletin başına geçtikleri vakit Amasya'da valilik görevinde bulunmalarından dolayı “Şehzadeler Şehri†diye anılmıştır. II.Bayezid Abidesi “Fatihin oğlu, Yavuzun pederi Bayezid'in gençliği burada geçti. 332†Cümlelerin yer aldığı II.Bayezid Anıtı, Saraydüzü mevkiine 1916 yılında dikilmiştir.
MİLLİ MüCADELEDE AMASYA
19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'da başlayan Kurtuluş Savaşı'nın (Milli Mücadele)'nin ilk adımı, 12 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle devam etmiştir.
Kurtuluş mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum Kongresi ve Sivas kongresi ‘nin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919 tarihinde yayınlanan “Amasya Genelgesi†ile “Milletin İstiklâlini Yine Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır†denilerek Milli Mücadele burada fiiliyata geçirilmiştir. Bu itibarla, Amasya, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda da ilk önemli adımın atıldığı yer olmuştur.
Amasya Merzifon İlçesi
Merzifon
Amasya'nın bir ilçesidir. 2000 Genel Nüfus Sayımına göre nüfusu 67.283'tür. Bu nüfusun 45.615'i şehir merkezinde, 21.668'i köyde yaşmaktadır. Samsun-Ankara karayolu uzerindedir. O civarin en temiz ilçesi olarak bilinir. Samsun'a 109, Çorumbb'a 60, Amasya'ya 40, Ankara'ya 325, İstanbul'a 600 km mesafededir.
İlçenin nüfusu 2000 yılı genel nüfus sayımına göre, 67281'dür. Bunun 45613'i ilçe merkezinde, 21668'sı köy ve kasabalarda yaşamaktadır. Yüzölçümü ise 845 km²'dir.
Sağlık Kuruluşları
Merzifon devlet hastanesi
Asker hastanesi(Hava hastanesi)
4 adet sağlık ocağı, dispanser
4 özel klinik
Askeri Kuruluşlar
İlçede 5. Ana Jet üs Komutanlığı ve Radar Mevzi Komutanlığı mevcuttur. İlçe Jandarma Komutanlığı ve Askerlik Şube Başkanlığı dışında kalan topçu alayı yer değiştirmek suretiyle ilçemize 229. Motorize Piyade alayı konuşlandırılmıştır. Bu alay daha sonraları Motor ze Piyade Taburuna dönüştürülmüş ve Çankırı'ya taşınmıştır. Alay yerleşkesine daha sonra polis meslek yüksek okulu acılmıştır.
Mahalli idareler
Cami Cedit Mahallesi ,bahçelievler mah. buğdaylı mah,Gazi mahbup mah.Hacı Balı mah, Hacı hasan mah, harmanlar mah. Künbet Hatun mah.Sofular mah. mahsen mah. .Tavşan mah . nusratiye mah. abidehatun mah (tekke mahallesi).Mehmet akif Ersoy mah.Bağlarbaşı Mah.Yeni mah.
Amasya Göynücek İlçesi
Göynücek
Amasya ilinin bir ilçesidir.Amasya ilinin güney batısında yer alır. Göynücek, Türkiye'de sadece illere has bir konuma sahiptir; 4 tane ilin arasındadır. Coğrafi olarak da Türkiye'nin orta kısmına yakındır. Amasya, Tokat, Çorum ve Yozgat illerinin ortasında bulunmaktadır. Buradan geçecek çarpı şeklindeki bir otoyol, Karadeniz Bölgesi'ni, İç Anadolu Bölgesi'ne, Doğu Anadolu Bölgesi'ne, hatta Ege ve Akdeniz bölgelerine daha yaklaştıracaktır.
Nüfus
İlçenin nüfusu 2000 yılı genel nüfus sayımına göre, 17614'dür. Bunun 2776'i ilçe merkezinde, 14838'sı köy ve kasabalarda yaşamaktadır. Yüzölçümü ise 845 km²'dir.
Bağlı: il Amasya
m.ö.5000 1922
Belediye Başkanı: Mükremin MINTIŞ
beldeler
damlaçimen, gediksaray
köyler
abacı, alan, ardıçpınar, asar, ayvalıpınar, başpınar, bekdemir, çamurlu, çayan, çaykışla, çulpara, davutevi, gafarlı, gökçeli, harmancık, hasanbey, ılısu, ikizyaka, karaşar, karayakup, kavaklı, kertme, kervansaray, kışlabeyi, koyuncu, konuralan, pempeli, sığırçayı, şarklı, şeyhoğlu, şıhlar, tencirli, terziköy, yassıkışla
Yoğunluk 33/km²
Çevre 17614
Merkez 2776
Alan kodu: 358
Posta kodu: 05900
Plaka kodu: 05 na
Göynücek, Amasya ilinin bir ilçesidir.Amasya ilinin güney batısında yer alır. Göynücek, Türkiye'de sadece illere has bir konuma sahiptir; 4 tane ilin arasındadır. Coğrafi olarak da Türkiye'nin orta kısmına yakındır. Amasya, Tokat, Çorum ve Yozgat illerinin ortasında bulunmaktadır. Buradan geçecek çarpı şeklindeki bir otoyol, Karadeniz Bölgesi'ni, İç Anadolu Bölgesi'ne, Doğu Anadolu Bölgesi'ne, hatta Ege ve Akdeniz bölgelerine daha yaklaştıracaktır.
AMASYA. Karadeniz Bölgesi'nin orta bölüÂmünde yer alan Amasya ilinin toprakları sarp sıradağlarla kıyıdan ayrılır. Bir söylenceye göre, Yunan mitolojisinde adı geçen AmaÂzonlar bu topraklarda yaşamış, il de adını bu savaşçı kadınlardan almıştır. 5.520 km2'lik yüzölçümüyle Türkiye'nin en küçük illerinÂden biri olan Amasya, bu yöreye özgü kokulu elmasıyla da ünlüdür.
Doğal Yapı
Amasya il toprakları Akdağ, Karaömer Dağı, Tavşan Dağı, İnegöl Dağı ve Sakarat Dağı gibi fazla yüksek olmayan dağlarla engebele-nir. İlin en yüksek noktası kuzeyde, KaraÂömer Dağı'nın uzantısı olan Akdağ'ın 2.062 metreye ulaşan Taşlıtepe doruğudur. Yeşilır-mak bu dağları geniş boğazlar ve vadilerle yararak il topraklarını boydan boya aşar. Bu arada, başta Çekerek ve Tersakan Çayı olmak üzere birçok önemli kolla beslenir. Yeşilır-mak ve kollarının çevresinde, il toprakÂlarının yaklaşık yüzde 20'sini kaplayan Sulu ova, Taşova, Gümüşova gibi geniş ve verimli ovalar yer alır.
Amasya'nın iklimi genellikle ılımandır ve Karadeniz ile İç Anadolu bölgelerinin iklimÂleri arasında bir geçit özelliği gösterir. GüneyÂde yayla ikliminin etkisiyle yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Kuzeyde iklim koşulları daha serttir. Her iki kesimde de yağışlar daha çok kış aylarında düşer. Amasya il topraklarının yüzde 16'sı ormanlıkÂtır. Dağların alçak yamaçlarında meşe, kestaÂne, dişbudak, ıhlamur, sarıçam, yükseklerde ise köknar ve ladin ağaçları yayılır.
Tarih
Hitit Konfederasyonu'na bağlı 13 kent devÂletten biri olan Amasya kenti Hititler'den sonra sırasıyla Frigler'in, Kimmerler'in, Lid-yalılar'ın ve Persler'in egemenliğine girdi. İÖ 3. yüzyılda da bu bölgede kurulan Pontos Krallığı'nın başkenti oldu. İÖ 25'te Roma
İmparatorluğu'nun eline geçen bu topraklar Kapadokya ile birleştirildi ve merkezi gene Amasya kenti olan bir eyalet kuruldu. 395'te başlayan Bizans egemenliği Amasya'nın gelişÂme dönemidir. Bizans'ın beş patrikliğinden birini barındıran kent, Hıristiyanlığın yayılÂmasında etkili olan önemli bir din merkeziydi.
1071'deki Malazgirt zaferinden sonra Amasya'yı Selçuklu komutanlarından Daniş-mend Gazi ele geçirdi. Bölgeyi kısa sürede egemenliği altına alan Danişmend Gazi, Amasya'yı kendine başkent yaparak Daniş-mendliler Beyliği'ni kurdu. Daha sonra AnaÂdolu Selçukluları'nın egemenliğine giren Amasya 1389'da Osmanlılar'ın eline geçti. Osmanlı padişahlarından birçoğu tahta çıkÂmadan önce burada sancak beyliği (valilik) yaptığı için, Amasya "şehzadeler diyarı" olaÂrak anılır. Yıldırım Bayezid, Çelebi Sultan Mehmed, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid ve III. Murad'ın şehzadelikleri bu ilde geçÂmiştir.
Ekonomi
Amasya ilinde halkın başlıca geçim kaynağı tarımdır. Yeşilırmak ve kollarının suladığı ovalarda çeşitli ürünler, en çok da buğday ve arpa gibi tahıllar yetiştirilir. Şekerpancarı, tütün, ayçiçeği ve kenevir ilde üretilen başlıca sanayi bitkileridir. Türkiye'deki toplam doÂmates üretiminin yüzde 6,7'sini, soğanın yüzÂde 4,5'ini, bamyanın yüzde 3'ünü ve kabağın yüzde 2'sini Amasya ili sağlar. Özellikle meyve tarımı çok gelişmiştir. Elmasıyla ülke çapında ün kazanan Amasya'da ayrıca kiraz ve şeftali başta olmak üzere armut, ayva, kayısı, erik, vişne, üzüm gibi meyveler üreÂtilir.
İldeki sanayi etkinliği tarım ürünlerinin işlenmesine dayanır. Şeker, hayvan yemi, ayçiçeğiyağı, meyve ve sebze sulan, süt fabriÂkaları ve çok sayıda un fabrikası vardır. Çeltek'teki kömür ocaklarından çıkarılan linyit, Amasya ve çevre illerdeki şeker fabriÂkalarının yakıt gereksinimini karşılar. Besi hayvancılığının gelişmekte olduğu ilde ayrıca hayvan ürünlerini değerlendirmek için bir et kombinası kurulmuştur.
İl Merkezi: Amasya
Yeşilırmak'ın iki yakasında kurulmuş olan kentin kuzeyinde ve güneyinde dik yamaçlı iki dağ yükselir. Kuzeydeki dağın, "Ferhat ile Şirin" adlı halk öyküsünde Ferhat'ın kente su getirmek için deldiği dağ olduğuna inanılır; bu yüzden adı Ferhat Dağı'dır. Kentin AmaÂzonlar tarafından kurulduğu ve eski Âlarda geçen Amaseia adının da bu efsaneden landığı öne sürülür.
Amasya Kalesi'nin bulunduğu tepenin yaÂmaçlarındaki kaya mezarları Pontos KrallıÂğından kalmadır. Bu devletin kralları 200 yıl boyunca başkentleri olan Amasya'da oturÂmuşlar ve öldüklerinde kayalara oyulan bu mezarlara gömülmüşlerdir. Kaleden 70 metre aşağıdaki Yeşilırmak'a ve kral mezarlarına Bizans döneminde de bir din ve kültür merkezi olarak parlayan Amasya baştan başa tarihsel anıtlarla doludur. Ama kentin bugünÂkü anıtsal zenginliğinin asıl kaynağı 11. yüzÂyılda başlayan Türk egemenliğidir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma birçok önemli yapıt günümüze kadar ulaşmıştır. Bunlardan biri olan Bimarhane (akıl hastaneÂsi), mimari özelliklerinin yanı sıra akıl hastaÂlıklarının müzikle iyileştirildiği ilk hastane olarak da ünlüdür. Kesme taştan yapılmış Sultan Bayezid Camisi, mermer minberinin bütün yüzeyi yaprak ve kıvrık dal motifleriyle süslü olan Mehmed Paşa Camisi ve Selçuklu taş işçiliğinin en güzel motifleriyle süslü olan Torumtay Türbesi anılmaya değer birçok yapıttan yalnızca birkaçıdır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemeye başlamasıyla önemini yitiren Amasya'nın
Kurtuluş Savaşı'nda da özel bir yeri vardır. Atatürk Samsun'a çıktıktan sonra Kurtuluş Savaşı'nın hazırlıklarını bu kentte yürütmüş, bütün ulusu bağımsızlık savaşına çağıran bilÂdirgeyi (Amasya Tamimi) de buradan duyurÂmuştur (bak. Kurtuluş Savaşi).
Kentin içinden geçerek batıdan doğuya doğru akan Yeşilırmak'ın iki yakasını beş köprü birleştirir. Selçuklu ve Osmanlı dönemÂlerinin en güzel yapılan kentin güney kesi-mindedir. Ahşap süslemeli, cumbalı ve geniş saçaklı geleneksel Türk evleri de büyük ölçüÂde korunmuştur.
Çevresini kuşatan dağlar nedeniyle kentin merkezinde yeni yapıların kurulmasına elveÂrişli alanlar olmadığından, dağlık kesimlerde kurulmuş olan bazı köy yerleşmeleri zamanla kentle birleşmiştir. Bu nedenle kent çekirdeği eski yapısını büyük ölçüde korurken, çevreÂsinde yeni mahalleler oluşmaktadır. Amasya' da iki hastane ve Ondokuz Mayıs üniversite-si'ne bağlı eğitim yüksekokulu vardır.
Kentin nüfusu 53.431'dir (1985).
Kaynak: Temel Britannica
Amasya ili İç Anadolu Bölgesinde bulunan illerden birisidir. Eski çağlarda yaşamış medeniyetlerin yerleştikleri yerlerden birisidir. Amasya ilinde en önemli yerleşim yerlerinden birisi Merzifon ilçesidir. Bundan yaklaşık 2000 yıl kadar önce çok önemli bir kent olduğu bilinmekteydi. Şehir bundan 2300 yıl kadar önce Pontos Krallığına da başkentlik yapmıştır. Amasya ilinin ilçeleri Göynücek, Gümüşhacıköy, Merzifon, Suluova, Taşova ilçeleridir. Amasyada gezilecek yerler arasında Amasya Kalesi, Gökmedrese Külliyesi, Torumtay Türbesi, Burmalı Minare Camii, Bayezid Kütüphanesi, Büyükağa Medresesi sayılabilir.
nAmasya şehri Yeşilırmak nehrinin doğu-batı doğrultusunu aldığı kesimde bu nehrin iki kıyısında kurulmuştur. Yeşilırmağın kuzey kıyısında kale kalıntıları, kral mezarları ile Yeşilırmak arasında yerleşim alanı dar olduğundan, yerleşme ince bir şerit oluşturur. Şehrin asıl yerleşim ve gelişim alanı Yeşilırmağın güney kıyısındadır. Yeşilırmak tarafından ikiye ayrılan mahalleler nehir üzerindeki 7 köprü ile birbirine bağlanır.
Amasya şehrinin önemi, bu şehrin dar bir vadide kurulmuş olmasıdır. Yeşilırmak, Amasya ovasından çıkıp, Ferhat Boğazından geçtikten sonra âdeta saklı bir vadiye girmektedir. Her döneminde şehrin ilk kurulduğu yerde bulunmasının sebebi bu konumuyla ilgili olmalıdır.
Vadi tabanında dar bir kesim yerleşmeye elverişlidir. Şehir geliştikçe vadi yamaçlarına doğru gelişmiştir, ama elverişsiz konumu nedeniyle yamaçlardan fazla yükselmeye imkan bulunmamıştır; bu da şehrin Yeşilırrmak vadisi boyunca doğu-batı doğrultusunda uzunlamasına yayılma göstermesine sebep olmuştur. Böylece şehir eski çekirdeğini kısmen de olsa korumayı başarmıştır.
Günümüzde şehir bir vadide saklı konumunu korumakta ve Anadolu'da "V" şekilli bir vadi tabanında kurulmuş tek büyük şehir olarak varlığını devam ettirmektedir. Şehrin gelişimi, ekonomik nedenleri hızlı olamamıştır. Bu da şehrin günümüze kadar korunarak gelmesini sağlamıştır. Bu özelliği ile Amasya turizm açısından çekici olmakta, bozulmamış kültürel değerleri ile ilgi çekmektedir.
Merkez ilçe ile birlikte 7 ilçe, bunlara bağlı 23 belde ve 348 köyü vardır.
İlçeleri
Amasya Merkez İlçe: Yüzölçümü 1730 km2, nüfusu 133.207 kişi olup, 74.393'ü il merkezinde, 58.814'ü ise belde ve köylerde yaşamaktadır. Aydınca, Doğantepe, Ezinepazar, Uygur, Yassıçal, Yeşil Yenice ve Ziyaret olmak üzere 7 beldesi ve 100 köyü bulunmaktadır.
Göynücek İlçesi : Yüzölçümü 578 km2, nüfusu 17.614 kişi olup, 2.776'sı ilçe merkezinde, 14.838'i ise belde ve köylerinde yaşamaktadır.
Gümüşhacıköy İlçesi : Yüzölçümü 653 km2, nüfusu 29.795 kişi olup, 14.057'si ilçe merkezinde, 15.738'ide belde ve köylerde yaşamaktadır.
Hamamözü İlçesi : Yüzölçümü 202 km2, nüfusu 6.161 kişi olup, 1.511'i ilçe merkezinde, 4.650'si köylerde yaşamaktadır.
Merzifon İlçesi : Yüzölçümü 970 km2, nüfusu 67.281 kişi olup, 45.613'ü ilçe merkezinde, 21.668'i köy ve beldelerde yaşamaktadır.
Suluova İlçesi : Yüzölçümü 516 km2, nüfusu 54.123 kişi olup, 42.715'i ilçe merkezinde, 11.408'i belde ve köylerde yaşamaktadır.
Taşova İlçesi : Yüzölçümü 1.041 km2, nüfusu 57.050 kişi olup, 15.556'sı ilçe merkezinde 41.494'ü belde ve köylerde yaşamaktadır.
Amasya şehrinin bilinen ilk adı "Amaseia"'dır. İlk kuruluş yeri günümüzdeki kalenin olduğu tepe olara kabul edilir.
ikLimi
Amasya genel olarak, Karadeniz İkliminin etkisi altında olmakla beraber, deniz etkilerine maruz kalmadığı için karasal iklim özelliklerini göstermektedir.
Amasya meteoroloji istasyonu verilerine göre yıllık ortalama sıcaklık 13.9°c dir. Sıcaklığın yıl içerisindeki dağılımında aylık ortalama sıcaklık mayıs ayında 18 oc yi aşar ve aylık ortalama değerler eylül ayını da içine alarak bu değerin üstünde kalır. Yaz aylarındaki ortalama aylık sıcaklık 20oc'yi aşar. Sıcaklığın zaman zaman yüksek değerlere çıktığı görülür. Gündüz ile gece arasındaki farkları 14-16oc arasındadır. Nemin yüksek olmaması yaz sıcaklıklarına dayanma gücü verir. Yaz mevsiminde bu değer 55-60 arasındadır.
Yıllık ortalama yağış tutarı yarım metrenin altındadır. En fazla yağış alan mevsim kıştır. İlkbahar'da azalarak devam eden yağış Temmuz ayında büyük düşüş gösterir. En az yağış Ağustos ayında düşer. Eylül ayından itibaren yağışlar aratarak devam eder. Yaz mevsiminde yağışlı gün sayısı 2-7 gün arasındadır. Kar yağışları açısından şehrin kuzeyindeki AKDAĞ uygun şartlara sahiptir. Karın yerde kalma süresi çok kısadır. Sadece Merzifon'da Tavşan Dağı Radar mevkiinde kar uzun süre kalır.
Amasya'nın nemlilik bakımından Karadeniz kıyılarından farklıdır. Karadeniz kıyılarının ılık kışları yerini soğuk kışlara,çok sıcak olmayan yazlara bırakır. Günlük sıcaklık farkları yüksektir. Yağış miktarında ölçüde azalma görülür. Nem oranı yaz aylarında azalır. Bu nedenle Amasya'daki iklim Karadeniz iklimi ile İç Anadolu İklimi arasında bir geçiş özelliğini taşır.
Kaynak:
nAmasya şehri Yeşilırmak nehrinin doğu-batı doğrultusunu aldığı kesimde bu nehrin iki kıyısında kurulmuştur. Yeşilırmağın kuzey kıyısında kale kalıntıları, kral mezarları ile Yeşilırmak arasında yerleşim alanı dar olduğundan, yerleşme ince bir şerit oluşturur. Şehrin asıl yerleşim ve gelişim alanı Yeşilırmağın güney kıyısındadır. Yeşilırmak tarafından ikiye ayrılan mahalleler nehir üzerindeki 7 köprü ile birbirine bağlanır.
Amasya şehrinin önemi, bu şehrin dar bir vadide kurulmuş olmasıdır. Yeşilırmak, Amasya ovasından çıkıp, Ferhat Boğazından geçtikten sonra âdeta saklı bir vadiye girmektedir. Her döneminde şehrin ilk kurulduğu yerde bulunmasının sebebi bu konumuyla ilgili olmalıdır.
Vadi tabanında dar bir kesim yerleşmeye elverişlidir. Şehir geliştikçe vadi yamaçlarına doğru gelişmiştir, ama elverişsiz konumu nedeniyle yamaçlardan fazla yükselmeye imkan bulunmamıştır; bu da şehrin Yeşilırrmak vadisi boyunca doğu-batı doğrultusunda uzunlamasına yayılma göstermesine sebep olmuştur. Böylece şehir eski çekirdeğini kısmen de olsa korumayı başarmıştır.
Günümüzde şehir bir vadide saklı konumunu korumakta ve Anadolu'da "V" şekilli bir vadi tabanında kurulmuş tek büyük şehir olarak varlığını devam ettirmektedir. Şehrin gelişimi, ekonomik nedenleri hızlı olamamıştır. Bu da şehrin günümüze kadar korunarak gelmesini sağlamıştır. Bu özelliği ile Amasya turizm açısından çekici olmakta, bozulmamış kültürel değerleri ile ilgi çekmektedir.
Merkez ilçe ile birlikte 7 ilçe, bunlara bağlı 23 belde ve 348 köyü vardır.
İlçeleri
Amasya Merkez İlçe: Yüzölçümü 1730 km2, nüfusu 133.207 kişi olup, 74.393'ü il merkezinde, 58.814'ü ise belde ve köylerde yaşamaktadır. Aydınca, Doğantepe, Ezinepazar, Uygur, Yassıçal, Yeşil Yenice ve Ziyaret olmak üzere 7 beldesi ve 100 köyü bulunmaktadır.
Göynücek İlçesi : Yüzölçümü 578 km2, nüfusu 17.614 kişi olup, 2.776'sı ilçe merkezinde, 14.838'i ise belde ve köylerinde yaşamaktadır.
Gümüşhacıköy İlçesi : Yüzölçümü 653 km2, nüfusu 29.795 kişi olup, 14.057'si ilçe merkezinde, 15.738'ide belde ve köylerde yaşamaktadır.
Hamamözü İlçesi : Yüzölçümü 202 km2, nüfusu 6.161 kişi olup, 1.511'i ilçe merkezinde, 4.650'si köylerde yaşamaktadır.
Merzifon İlçesi : Yüzölçümü 970 km2, nüfusu 67.281 kişi olup, 45.613'ü ilçe merkezinde, 21.668'i köy ve beldelerde yaşamaktadır.
Suluova İlçesi : Yüzölçümü 516 km2, nüfusu 54.123 kişi olup, 42.715'i ilçe merkezinde, 11.408'i belde ve köylerde yaşamaktadır.
Taşova İlçesi : Yüzölçümü 1.041 km2, nüfusu 57.050 kişi olup, 15.556'sı ilçe merkezinde 41.494'ü belde ve köylerde yaşamaktadır.
Amasya şehrinin bilinen ilk adı "Amaseia"'dır. İlk kuruluş yeri günümüzdeki kalenin olduğu tepe olara kabul edilir.
ikLimi
Amasya genel olarak, Karadeniz İkliminin etkisi altında olmakla beraber, deniz etkilerine maruz kalmadığı için karasal iklim özelliklerini göstermektedir.
Amasya meteoroloji istasyonu verilerine göre yıllık ortalama sıcaklık 13.9°c dir. Sıcaklığın yıl içerisindeki dağılımında aylık ortalama sıcaklık mayıs ayında 18 oc yi aşar ve aylık ortalama değerler eylül ayını da içine alarak bu değerin üstünde kalır. Yaz aylarındaki ortalama aylık sıcaklık 20oc'yi aşar. Sıcaklığın zaman zaman yüksek değerlere çıktığı görülür. Gündüz ile gece arasındaki farkları 14-16oc arasındadır. Nemin yüksek olmaması yaz sıcaklıklarına dayanma gücü verir. Yaz mevsiminde bu değer 55-60 arasındadır.
Yıllık ortalama yağış tutarı yarım metrenin altındadır. En fazla yağış alan mevsim kıştır. İlkbahar'da azalarak devam eden yağış Temmuz ayında büyük düşüş gösterir. En az yağış Ağustos ayında düşer. Eylül ayından itibaren yağışlar aratarak devam eder. Yaz mevsiminde yağışlı gün sayısı 2-7 gün arasındadır. Kar yağışları açısından şehrin kuzeyindeki AKDAĞ uygun şartlara sahiptir. Karın yerde kalma süresi çok kısadır. Sadece Merzifon'da Tavşan Dağı Radar mevkiinde kar uzun süre kalır.
Amasya'nın nemlilik bakımından Karadeniz kıyılarından farklıdır. Karadeniz kıyılarının ılık kışları yerini soğuk kışlara,çok sıcak olmayan yazlara bırakır. Günlük sıcaklık farkları yüksektir. Yağış miktarında ölçüde azalma görülür. Nem oranı yaz aylarında azalır. Bu nedenle Amasya'daki iklim Karadeniz iklimi ile İç Anadolu İklimi arasında bir geçiş özelliğini taşır.
Kaynak:
Amasya Kalesi
Amasya Kalesinden bir kesit
Amasya kalesi, Amasya il merkezinin kuzeyini kaplayan Harşena Dağı üzerindedir. Harşena Kalesi adıyla da bilinir. Amasya Kalesi'nin üzerinde inşa edildiği kaya , denizden 700. Yeşilırmak'tan ise 300 m. yüksekte bulunmaktadır. Bazı tarihçilere göre kaleyi ilk defa Pontus Kralı Mithridates tarafından yaptırılmıştır. Bazılarına göre ise; Kumandan Karsan veya Harsana yaptırdığı için Harşana / Harşena ismini almış olabileceği söylenmektedir.
Amasya Kalesi, bir çok kez el değiştirmiş ve tahrip olmuştur. Persler, Romalılar, Pontus ve Bizanslıların egemenlikleri döneminde saldırıya uğrayan Amasya Kalesi, yüzyıllar içinde yıkılmış ve her seferinde yeniden inşa edilmiştir.
Roma ve Pontuslular arasında geçen çarpışmalar sırasında önemli oranda tahrip gören Harşena Kalesi 1075'te Türklerin Amasya'yı fethetmesiyle birlikte önemli oranda onarım görmüştür. XVIII. yüzyıla kadar kullanılan Kale, bu yüzyıldan sonra askeri önemini kaybetmiştir.
Kalenin önemli tepe noktası kesme, sur duvarları moloz taşlardan yapılmış olup, Yeşilırmak'ın kıyısına kadar 8 müdafaa kademesine sahiptir. Kalede Cilanbolu denilen ve kalenin orta yerinde giriş kapısının hizasında yüksekçe bir yerden kayaya oyulmuş 150 basamakla aşağıya inilen 8 metre çapında dehliz vardır. Kalede sarnıçlar, su depoları, eteklerinde Osmanlı dönemine ait hamam kalıntıları ve kayaya oyulmuş Pontus Kral Mezarları bulunmaktadır. Kalenin sur duvarlarının çoğunluğu ayakta kalmıştır.
Amasya Kalesi
Bugünkü Amasya şehrinin kuzeyini kaplayan kale, İçeri Şehir (Hatuniye Mahallesi), Kızlar Sarayı ve Yukarı Kale (Harşena) olmak üzere üç bölümden oluşmuştur. Yeşilırmak Nehri kıyısı boyunca, İstasyon Köprüsü ile Hükümet köprüsü arasında uzanan yaklaşık 800 m.lik bir alanı kaplayan Hatuniye Mahallesi'nde Yeşilırmak'ın kuzeyinden yükselen antik sur duvarları üzerinde Amasya evleri, hamamlar ve camiler inşa edilmiştir.
Aşağı Kale olarak da adlandırılan bu bölüme Alçak Köprü'den, İstasyon Köprüsü'nden, Sultan Bayezid Camii karşısında bulunan Mağdenüs Köprüsü'nden ve Hükümet Köprüsü'nden girilebilmektedir.Kızlar Sarayı demiryolu ile İçeri Şehir'den (Hatuniye Mahallesi) ayrılmıştır.
İç Kale
Enderun Kalesi olarak da bilinir. Bu iç kaleyi, Pontus Kralı Mithridates M.Ö. 250 dolaylarında yaptırmıştır. Sarayın bulunduğu teraslar güzel ve temiz bir görünümdeki destek duvarlarından başka günümüze gelebilen bir kalıntısı yoktur.Sarayın XVI.yüzyıla kadar kullanıldığı bazı lardan öğrenilmektedir. Sarayın dış bölümünün taştan, iç kısmının tuğla ve ahşaptan olduğunu sanılmaktadır. 1146'da iç kaleyi onartan Selçuklu Sultanı I. Mesud Amasya'yı merkez yapıp İç Kale'de cami, medrese, hamam ve saray yaptırmış, ölünceye kadar da burada oturmuştur.
Kızlar Sarayı
Kızlar Sarayı, İç kalenin üzerinde bulunan mağaraların altındadır. Sinop mutasarrıfı İsfendiyar Bey'in torunu Doğrak Hatun Amasya'ya geldiği zaman, Selçuk Sarayına giremeyince, Kızlar Sarayı yaptırılmıştır. Bu sarayın yapımından sonra İsfendiyar Beyleri, çevrede yaptıkları fetih ve savunmalarda Amasya'yı bir üs gibi kullanmışlar ve Kızlar Sarayında ikamet etmişlerdir.
Kızlar Sarayı, 150 yıldan uzun bir süre Osmanlı şehzadelerine, hatunlarına ve valilerine mekan olmuştur. 1852 yılına kadar faal bir biçimde hizmet vermiştir. Bu tarihten sonra Amasya ayânına terk edilmiştir. Daha sonra ise kendi kaderine bırakılmıştır. Bugün tamamen harap durumdadır.
Cilanbolu Kuyusu
Amasya kalesinde çok sayıda dehliz ve su kuyuları bulunmaktadır. Bu kuyuların en ünlüsü Cilanbolu diye isimlendirilen yerdir. Cilanbolu kuyusu, Harşena kalesinin orta yerinde, büyük kapının hizasında bulunan yüksek yerde, güneyden kuzeye doğru gitmektedir. Yüz elli kadar basamakla aşağıya inilir. Daha aşağılarda tahribat sonucu merdivenler kaybolmuştur. Kuyunun girişi geniş ve yuvarlaktır. Önce kagir olarak başlayan kuyu, daha aşağılarda kayaların oyulması biçiminde devam etmektedir.
Amasya Kalesinden bir kesit
Amasya kalesi, Amasya il merkezinin kuzeyini kaplayan Harşena Dağı üzerindedir. Harşena Kalesi adıyla da bilinir. Amasya Kalesi'nin üzerinde inşa edildiği kaya , denizden 700. Yeşilırmak'tan ise 300 m. yüksekte bulunmaktadır. Bazı tarihçilere göre kaleyi ilk defa Pontus Kralı Mithridates tarafından yaptırılmıştır. Bazılarına göre ise; Kumandan Karsan veya Harsana yaptırdığı için Harşana / Harşena ismini almış olabileceği söylenmektedir.
Amasya Kalesi, bir çok kez el değiştirmiş ve tahrip olmuştur. Persler, Romalılar, Pontus ve Bizanslıların egemenlikleri döneminde saldırıya uğrayan Amasya Kalesi, yüzyıllar içinde yıkılmış ve her seferinde yeniden inşa edilmiştir.
Roma ve Pontuslular arasında geçen çarpışmalar sırasında önemli oranda tahrip gören Harşena Kalesi 1075'te Türklerin Amasya'yı fethetmesiyle birlikte önemli oranda onarım görmüştür. XVIII. yüzyıla kadar kullanılan Kale, bu yüzyıldan sonra askeri önemini kaybetmiştir.
Kalenin önemli tepe noktası kesme, sur duvarları moloz taşlardan yapılmış olup, Yeşilırmak'ın kıyısına kadar 8 müdafaa kademesine sahiptir. Kalede Cilanbolu denilen ve kalenin orta yerinde giriş kapısının hizasında yüksekçe bir yerden kayaya oyulmuş 150 basamakla aşağıya inilen 8 metre çapında dehliz vardır. Kalede sarnıçlar, su depoları, eteklerinde Osmanlı dönemine ait hamam kalıntıları ve kayaya oyulmuş Pontus Kral Mezarları bulunmaktadır. Kalenin sur duvarlarının çoğunluğu ayakta kalmıştır.
Amasya Kalesi
Bugünkü Amasya şehrinin kuzeyini kaplayan kale, İçeri Şehir (Hatuniye Mahallesi), Kızlar Sarayı ve Yukarı Kale (Harşena) olmak üzere üç bölümden oluşmuştur. Yeşilırmak Nehri kıyısı boyunca, İstasyon Köprüsü ile Hükümet köprüsü arasında uzanan yaklaşık 800 m.lik bir alanı kaplayan Hatuniye Mahallesi'nde Yeşilırmak'ın kuzeyinden yükselen antik sur duvarları üzerinde Amasya evleri, hamamlar ve camiler inşa edilmiştir.
Aşağı Kale olarak da adlandırılan bu bölüme Alçak Köprü'den, İstasyon Köprüsü'nden, Sultan Bayezid Camii karşısında bulunan Mağdenüs Köprüsü'nden ve Hükümet Köprüsü'nden girilebilmektedir.Kızlar Sarayı demiryolu ile İçeri Şehir'den (Hatuniye Mahallesi) ayrılmıştır.
İç Kale
Enderun Kalesi olarak da bilinir. Bu iç kaleyi, Pontus Kralı Mithridates M.Ö. 250 dolaylarında yaptırmıştır. Sarayın bulunduğu teraslar güzel ve temiz bir görünümdeki destek duvarlarından başka günümüze gelebilen bir kalıntısı yoktur.Sarayın XVI.yüzyıla kadar kullanıldığı bazı lardan öğrenilmektedir. Sarayın dış bölümünün taştan, iç kısmının tuğla ve ahşaptan olduğunu sanılmaktadır. 1146'da iç kaleyi onartan Selçuklu Sultanı I. Mesud Amasya'yı merkez yapıp İç Kale'de cami, medrese, hamam ve saray yaptırmış, ölünceye kadar da burada oturmuştur.
Kızlar Sarayı
Kızlar Sarayı, İç kalenin üzerinde bulunan mağaraların altındadır. Sinop mutasarrıfı İsfendiyar Bey'in torunu Doğrak Hatun Amasya'ya geldiği zaman, Selçuk Sarayına giremeyince, Kızlar Sarayı yaptırılmıştır. Bu sarayın yapımından sonra İsfendiyar Beyleri, çevrede yaptıkları fetih ve savunmalarda Amasya'yı bir üs gibi kullanmışlar ve Kızlar Sarayında ikamet etmişlerdir.
Kızlar Sarayı, 150 yıldan uzun bir süre Osmanlı şehzadelerine, hatunlarına ve valilerine mekan olmuştur. 1852 yılına kadar faal bir biçimde hizmet vermiştir. Bu tarihten sonra Amasya ayânına terk edilmiştir. Daha sonra ise kendi kaderine bırakılmıştır. Bugün tamamen harap durumdadır.
Cilanbolu Kuyusu
Amasya kalesinde çok sayıda dehliz ve su kuyuları bulunmaktadır. Bu kuyuların en ünlüsü Cilanbolu diye isimlendirilen yerdir. Cilanbolu kuyusu, Harşena kalesinin orta yerinde, büyük kapının hizasında bulunan yüksek yerde, güneyden kuzeye doğru gitmektedir. Yüz elli kadar basamakla aşağıya inilir. Daha aşağılarda tahribat sonucu merdivenler kaybolmuştur. Kuyunun girişi geniş ve yuvarlaktır. Önce kagir olarak başlayan kuyu, daha aşağılarda kayaların oyulması biçiminde devam etmektedir.
Amasya
Orta Karadeniz bölümünde, Yeşilırmak'ın orta çığırında il. Kuzeyde Samsun, öteki yönlerde de Tokat, Yozgat ve Çorum illeri arasında kalır.
Türkiye'nin alan bakımından küçük illerinden biridir. Kuzey Anadolu dağları, Orta Karadeniz bölümünde, kıyının doğu ve batısında olduğu gibi yüksek ve sürekli sıralar meydana getirmez. Bu nedenle arazi, orta yükseklikte tepelerden, Yeşilırmak ve kollarının yer yer dik yamaçlarla yardığı vadilerden (bu vadilerde alüvyon tabanlı ovalarla bunları ayıran boğazlar birbirini izler) ve ovalardan (başlıcaları Suluova ve Merzifon ovası) oluşur. İlin en yüksek doruğu, Amasya ile Lâdik arasında 2.062 m. yükseklikteki Akdağ'dır. Karadeniz iklimi, Amasya ilinde bir dereceye kadar karasal bir nitelik kazanır. Amasya'da yılın en sıcak ve en soğuk aylarının ortalaması 23.5° ve 2.5°'dir. Orta Karadeniz'in kıyı kesiminde bile zaten azalmış olan yıllık yağış tutarları burada daha da düşer (Amasya'da 400 mm.). Bu iklim koşullarının sonucu olarak ormanlar Karadeniz'in öteki bölümlerinde olduğu kadar geniş değildir.
Ekonomide madencilik ve sanayinin yeri önemsizdir. Şeker fabrikası, birkaç un ve kiremit fabrikası, el tezgâhları, tamirhaneler, meyve ve sebze suyu yapımevleri vardır. Tarım ve hayvancılık bakımından da, örneğin Karadeniz'in öteki illeri kadar ileri değildir. Ancak Et ve Balık Kurumu'na ait tesislerin yapılması, hayvancılığı bir ölçüde özendirmiştir. Başlıca ürünler, şekerpancarı, kenevir, tütün, tahıl, baklagiller, sebze ve meyvedir. Samsun-Sıvas demiryolu ve ilden geçen çeşitli karayolları ulaşımı sağlar. Bu bakımdan en büyük avantajı Samsun'a demir ve karayoluyla bağlı ve yakın bulunmasıdır. (Amasya - Samsun karayolu 128 km.).
Çok eski bir tarihe sahip olan il merkezi Amasya, Yeşilırmak vadisinde, verimli meyve ve sebze bahçeleriyle ün yapmış vadi tabanlarını ayıran bir boğazda kurulmuştur. İlk Çağ'ın tanınmış tarihçisi Strabon bu kentte doğmuştu. Adının, kurucusu olan Amasis'ten geldiği sanılmaktadır. Yıldırım Bayezit döneminde Osmanlı Devleti topraklarına katılıncaya kadar çok el değiştirdi, bir ara Pontus krallarına merkezlik yaptı. Bu uzun geçmişi nedeniyle kent, özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait birçok anıtlar ve daha eski yüzyıllara ait kalıntılar taşır (kale, kral mezarları vb.).
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Amasya Genelgesi (Amasya Tamimi)
Amasya Şehir Kulübü - Amasya
Amasya - Merkez - Amasya Anadolu Lisesi
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR