Obezite, diyabet ve kalp rahatsızlıklarının yanında anksiyete görülmesi hareketsizlikten veya sürekli oturmaktan lanıyor olabilir. An...
Obezite, diyabet ve kalp rahatsızlıklarının yanında anksiyete görülmesi hareketsizlikten veya sürekli oturmaktan lanıyor olabilir.
Anxiety.org'da yazar olan Megan Teychenne'nin Deakin üniversitesi'ndeki çalışma arkadaşlarıyla yaptığı ilk sistemli gözlem, hareketsizlik ve anksiyete arasındaki ilişkiyi incelemek olmuştur. Deneye ait ilk bulgularda hareketsizliğin (örneğin; telefonla oturarak konuşma, uzun süre kalkmadan TV seyretme, bilgisayar başında uzun saatler kalma ve uzun süren yolculuklar yapma) yetişkinlerde ve çocuklarda anksiyete riskini tetiklemede bağlantılı olduğu görülmüştür. Buraya kadar anlattıklarımız işin kötü tarafı.
Peki iyi haberler? Vereceğimiz ipuçları hayatınıza hareket katarak sağlınızı korumaya yardımcı olacaktır. Merak etmeyin, bu ipuçları sizi bir maratona ya da bir boks maçına çıkarmak gibi zorlayıcı şeyler değil. Basit, kolay yapılır ve vakit almayan hareketler.
Yazının Tamamına Ulaşmak İçin Kaynak Link:
Bunaltı (Kaygı/Anksiyete) Bozuklukları
Çoklu Görüntü Resmi Ekleme (Hareketsiz)
Anksiyete bozukluğu ve adipik psikoz nedir, nasıl tedavi edilir?
Klinik açıdan anksiyete, yaygın anksiyete ve panik nöbetleri olarak ikiye ayrılır. Yaygın anksiyete, genel bir ruhsal gerginlik ve rahatsızlık hissiyle birlikte hafif bir şekilde başlarken, panik nöbetleri ani olarak başlar. Yaygın anksiyete bozukluğu, bir sorun karşısında orantısız bir şekilde ortaya çıkan aşırı endişe ve kaygılanmayla seyreden bir durumdur. Aslında anksiyete hepimizin yaşadığı bir durumdur. Karşımıza çıkan bir tehlike ve tehdidin sonuncunda kendimizi koruma amaçlı ortaya çıkar. Fakat anksiyete süresinin uzaması, şiddetinin artması ve günlük hayatımızın etkilenip işlevselliğimizin bozulması yaygın anksiyete durumunu ortaya çıkarır.
Yaygın anksiyete bozukluğu, kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. Bu rahatsızlığa sahip olan kişilerde genel olarak yoğun bir korku ve bunun getirdiği sıkıntı hissi ön plandadır. Bu kişilerin korkusu her alanda olabilir. Örneğin;
“Telefon çalacak ve kötü bir haber alacağımâ€
“Çocuklarımın başına kötü bir şey gelecekâ€
â€œİşimde başarısız olacağımâ€
“Derslerimi veremeyip sınıfta kalacağım†gibi.
Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişilerde iki grup belirtiler görülmektedir: ruhsal belirtiler ve bedensel belirtiler.
Ruhsal belirtileri; aşırı endişe, kaygı, konsantrasyonda azalma, aşırı sinirlilik ve huzursuzluk, kötü bir haber alacağı beklentisi, tahammülsüzlük, kontrolünü yitirme hissi, ölüm korkusu, kişinin kendi bedenine ve dış dünyaya yabancı hissetmesi olarak sayabiliriz.
Bedensel belirtiler ise; kalp çarpıntısı, terleme, ellerde titreme, ağız kuruluğu, nefes almada güçlük, tıkanma ve boğulma hissi, göğüste ağrı veya rahatsızlık hissi, baş ağrısı, baş dönmesi, kaslarda gerginlik buna bağlı olarak kas ağrıları gösterilebilir.
Tanı kriterleri ise şu şekildedir:
En az altı aydır süren okul ya da iş performansı gibi çeşitli aktivitelerle ilgili aşırı anksiyete, endişe ve korku dolu bekleyiş hali,
Kişinin bu korku ve endişeyi kontrol etmekte güçlük çektiğini belirtmesi,
Anksiyete ve endişeye aşağıdaki 6 belirtiden en az üçünün eşlik etmesi;
Yorgunluk, dinlenememişlik, sinirlilik ya da gerginlik hissi,
Çabuk yorulma,
Konsantrasyon güçlüğü ya da zihninin boşaldığını hissetme,
Kas gerginliği,
İrritabilite (Hafif uyarılara karşı şiddetli cevap verme yeteneği),
Uyku bozukluğu (uykuya dalmada, uykuda kalmada ya da dinlenmiş ve uykusunu almış olarak uyanmada güçlük),
Anksiyete, endişe, korku ve fiziksel belirtilerin, sosyal, mesleki ve diğer önemli fonksiyonların yerine getirilmesinde belirgin güçlük ya da bozulmaya yol açması,
Alıntı:
Kaynak:msxlabs.org
YORUMLAR