Ayasofya hakkında bilgi verebilir misiniz? AYASOFYA (Yun. Hagia [Yeni Yun. Aya] Sophia), en ünlü Bizans kilisesi. İstanbul'un...
Ayasofya hakkında bilgi verebilir misiniz?
AYASOFYA
(Yun. Hagia [Yeni Yun. Aya] Sophia), en ünlü Bizans kilisesi. İstanbul'un Türkler tarafından fethinden sonra A.Fatihin emri ile camiye çevrilerek muhafaza edilmiş, ye 1935 te müze haline getirilerek korunması sağlanmıştır,A.nın bugünkü şekli imparator İustinianos devrine, M. S. VI. i yüzyılın birinci yarısına ait olmakla beraber, küsenin ilk defa Büyük Konstantinos'un imparatorluk merkezini Byzantion'a getirerek şehri onarmaya başladığı sıralarda (M. S. 326), kurulduğu kabul edilmektedir. Fakat bu bina çok küçük görüldüğünden veya, diğer bir fikre göre, bir yer depremi sonunda yıkılmış olduğundan, imparatorun oğlu Konstantios onu yeni baştan daha büyük ve süslü olarak yaptırmış ve açılışını 15. II. 360 tarihinde törenle kutlamıştır. Basilika şeklinde ve üstü ahşap bir çatı ile örtülü olduğu tahmin edilen bu kilise, Sarayın ve şehrin en büyük kilisesi olduğundan, Megale Ekklesia (=Bü-yük kilise) diye anılıyordu. Fakat daha sonraları, V. yüzyıldan başlıyarak, «İlahî Hikmet» in remzi sayılan «Hagia Sophia» adı ön plâna geçmiş ve bu ad bütün Bizans devri boyunca devam edip Türk'ler zamanında A. şeklinde yaşamıştır.
1 Güneyden görünüş; 2 Batıdan görünüş.
Konstantios II. nin yaptırdığı kilise, devrin ünlü din adamlarından Patrik İoannes Khrysostomos'un sürgüne gönderilmesi üzerine başgösteıen ayaklanmada, 20.VI.404 tari hinde, yanıp harap olmuş; bunun yerine yeniden yapılan bina. Theodosios II. devrinde (8.X.415) halka açılmıştır. Bugünkü A. nin batı avlusunda 1935 yılında yapılmış olan kazıda, toprak seviyesinden iki metre aşağıda, bu kilisenin batı yüzünü süslediği anlaşılan 5,5 m derinliğinde sütunlu bir galeri (portik) ile narteks (son cemaat mahalli) duvarlarının bir kısmı meydana çıkarılmıştır. Galeriye beş basamaklı bir merdivenle çıkılıyor ve buradan üç kapı ile nartekse geçiliyordu. Kazı sırasında bulunan ve şimdi A. nin batı tarafındaki bahçesinde görülen sütun başlıkları, kabartmalarla süslü epistyl hatıllarından ve diğer mimarlık parçalarından anlaşıldığına göre, orta kapı diğerlerine nazaran daha yüksek olup cephesinde büyük bir alınlık bulunan propylon tarzında yapılmıştır. Naıteksin arkasında beş nef (sahn) li olduğu sanılan asıl kilise binası yükseliyordu. Ancak, kilisenin genişliğini tam olarak tesbit etmek mümkün olamamıştır.Theodosios II. A. sının, ömrü de pek uzun olmamıştır. 532 yılında, ocak ayının 13/14 üncü gecesi, Hippod- rom'da başlıyan ve İustinianos'un az kalsın tahtını kaybetmesine sebep olacak derecede genişliyen bir ayaklanmada - Nika ayaklanması - şehrin büyük kısmı ateşe verildiği sırada A. da yangından kurtulamamıştır. Çağdaş ların verdikleri bilgiye göre ayaklanmanın kanlı bir şekilde bastırılması üzerine imparator, A. nin yeni baştan ve o zamana kadar görülmemiş bir büyüklük ve zenginlikte inşasına karar vermiş ve derhal işe başlanmıştır. Plânları yapmak ve yapıyı idare etmek ödev ve sorumluluğu devrin ve belki de bütün mimarlık tarihinin en ünlü simalarından olan Tralles (Aydın) li Anthemios ile Miletos (Balat) lu İsidoros'a verilmiştir. İmparator, yeni binanın yangına ve depreme karşı dayanıklı olmasını şart koştuğundan, kilisenin kemer ve kubbelerle örtülmesi ve yapı malzemesi olarak hemen hiç ahşap kullanılmaması kararlaştırılmıştır. Bu sebeple, fil ayakları ve hatıllar kesme taştan, sütunlar, başlıklar, kaplamalar, söveler v. b. beyaz veya renkli mermerle mozaikten yapılmıştır. Fakat binanın asıl duvar, kubbe ve kemerlerinde hep tuğla kullanılmıştır.Büyük yangından kırk gün sonra temeli atılan binanın 27. XII. 537 tarihinde büyük bir açılış töreni yapılmıştır.
DEVAMI
R.T.ü.K hakkında bilgi verir misiniz?
Topkapı Sarayı ve Ayasofya hakkında İngilizce bilgi verir misiniz?
Ayasofya Camii hakkında bilgi verir misiniz?
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
AYASOFYA
(Yun. Hagia [Yeni Yun. Aya] Sophia), en ünlü Bizans kilisesi. İstanbul'un Türkler tarafından fethinden sonra A.Fatihin emri ile camiye çevrilerek muhafaza edilmiş, ye 1935 te müze haline getirilerek korunması sağlanmıştır,A.nın bugünkü şekli imparator İustinianos devrine, M. S. VI. i yüzyılın birinci yarısına ait olmakla beraber, küsenin ilk defa Büyük Konstantinos'un imparatorluk merkezini Byzantion'a getirerek şehri onarmaya başladığı sıralarda (M. S. 326), kurulduğu kabul edilmektedir. Fakat bu bina çok küçük görüldüğünden veya, diğer bir fikre göre, bir yer depremi sonunda yıkılmış olduğundan, imparatorun oğlu Konstantios onu yeni baştan daha büyük ve süslü olarak yaptırmış ve açılışını 15. II. 360 tarihinde törenle kutlamıştır. Basilika şeklinde ve üstü ahşap bir çatı ile örtülü olduğu tahmin edilen bu kilise, Sarayın ve şehrin en büyük kilisesi olduğundan, Megale Ekklesia (=Bü-yük kilise) diye anılıyordu. Fakat daha sonraları, V. yüzyıldan başlıyarak, «İlahî Hikmet» in remzi sayılan «Hagia Sophia» adı ön plâna geçmiş ve bu ad bütün Bizans devri boyunca devam edip Türk'ler zamanında A. şeklinde yaşamıştır.
1 Güneyden görünüş; 2 Batıdan görünüş.
Konstantios II. nin yaptırdığı kilise, devrin ünlü din adamlarından Patrik İoannes Khrysostomos'un sürgüne gönderilmesi üzerine başgösteıen ayaklanmada, 20.VI.404 tari hinde, yanıp harap olmuş; bunun yerine yeniden yapılan bina. Theodosios II. devrinde (8.X.415) halka açılmıştır. Bugünkü A. nin batı avlusunda 1935 yılında yapılmış olan kazıda, toprak seviyesinden iki metre aşağıda, bu kilisenin batı yüzünü süslediği anlaşılan 5,5 m derinliğinde sütunlu bir galeri (portik) ile narteks (son cemaat mahalli) duvarlarının bir kısmı meydana çıkarılmıştır. Galeriye beş basamaklı bir merdivenle çıkılıyor ve buradan üç kapı ile nartekse geçiliyordu. Kazı sırasında bulunan ve şimdi A. nin batı tarafındaki bahçesinde görülen sütun başlıkları, kabartmalarla süslü epistyl hatıllarından ve diğer mimarlık parçalarından anlaşıldığına göre, orta kapı diğerlerine nazaran daha yüksek olup cephesinde büyük bir alınlık bulunan propylon tarzında yapılmıştır. Naıteksin arkasında beş nef (sahn) li olduğu sanılan asıl kilise binası yükseliyordu. Ancak, kilisenin genişliğini tam olarak tesbit etmek mümkün olamamıştır.Theodosios II. A. sının, ömrü de pek uzun olmamıştır. 532 yılında, ocak ayının 13/14 üncü gecesi, Hippod- rom'da başlıyan ve İustinianos'un az kalsın tahtını kaybetmesine sebep olacak derecede genişliyen bir ayaklanmada - Nika ayaklanması - şehrin büyük kısmı ateşe verildiği sırada A. da yangından kurtulamamıştır. Çağdaş ların verdikleri bilgiye göre ayaklanmanın kanlı bir şekilde bastırılması üzerine imparator, A. nin yeni baştan ve o zamana kadar görülmemiş bir büyüklük ve zenginlikte inşasına karar vermiş ve derhal işe başlanmıştır. Plânları yapmak ve yapıyı idare etmek ödev ve sorumluluğu devrin ve belki de bütün mimarlık tarihinin en ünlü simalarından olan Tralles (Aydın) li Anthemios ile Miletos (Balat) lu İsidoros'a verilmiştir. İmparator, yeni binanın yangına ve depreme karşı dayanıklı olmasını şart koştuğundan, kilisenin kemer ve kubbelerle örtülmesi ve yapı malzemesi olarak hemen hiç ahşap kullanılmaması kararlaştırılmıştır. Bu sebeple, fil ayakları ve hatıllar kesme taştan, sütunlar, başlıklar, kaplamalar, söveler v. b. beyaz veya renkli mermerle mozaikten yapılmıştır. Fakat binanın asıl duvar, kubbe ve kemerlerinde hep tuğla kullanılmıştır.Büyük yangından kırk gün sonra temeli atılan binanın 27. XII. 537 tarihinde büyük bir açılış töreni yapılmıştır.
DEVAMI
YORUMLAR