AYDINLIK Nedir? 1. iyi aydınlatılmış; çok ışık alan, özellikle de gün ışığı alan yer için kullanılır: Aydınlık bir oda. Aydınlık c...
AYDINLIK Nedir?
1. iyi aydınlatılmış; çok ışık alan, özellikle de gün ışığı alan yer için kullanılır:
2. Kolay anlaşılan, açık seçik anlatım için kullanılır:
3. Güneşli, bulutsuz gün, ay ışığı parlak gece için kullanılır:
4. Sevinç, mutluluk, temizlik, saflık belirtisi olan şey için kullanılır:
*Sesbilg. [i] ve [e] gibi tiz ünlüleri belirten izlenimsel bir terim. (Karşt. KOYU.)
1. Işık, ışıklı yer:
2. Aydınlık olma durumu:
3. Aydınlığa çıkmak, kavuşmak, sözkonusu bir kimseyse, feraha kavuşmak; bir sorun, olay vb. ise, iç yüzü anlaşılmak, açıklığa kavuşmak.
*Aydınlt. ve Opt. EnerjiseI aydınlık (bir yüzeyin bir noktasında), bir noktayı içeren bir yüzey öğesince alınan enerji akışının, bu öğenin alanına oranı. (SI birimi watt/metrekaredir, W/m2 simgesiyle gösterilir.) Işınsal aydınlık (bir yüzeyin bir noktasında), bu noktayı içeren bir yüzey öğesince alınan ışık akışının, bu öğenin alanına oranı. (SI birimi lüks'tür [lx] ve 1 lümenlik bir akı alan, 1 m2'lik bir yüzeyin ortalama aydınlığına eşittir.)
*Bot. Süresi, ritmi ve şiddetiyle bitkiler üzerinde etki yapan ışık miktarı.
*Güz. sant. Bir tablonun, bir gravürün, bir desenin, öteki bölümlerine oranla aydınlık ya da daha aydınlatılmış parçası. (Gölgelerle ışığın karşıtlığı ışık-gölgeyi oluşturur.)
Bir tabloda açık renkli bölüm. Atölye aydınlığı, ışığı genellikle kuzeyden alan resim atölyelerinin kendine özgü aydınlığı ve bunun resimlere yansımış biçimi.
*Mim. Yapıların ortasında kalan ve dışa açılan penceresi bulunmayan oylumların ışık ve hava almasını sağlamak amacıyla yapılan, yerden çatıya uzanan baca. (IŞIKLI da denir.) Aydınlık kulesi, üzerinde yükseldiği yapının iç mekânına doğal ışık sağlayan, pencereli kule. (Özellikle Normandiya ve İngiltere'de, bazı roman ve gotik kiliselerde uygulanan çaprazsa hın çaprazı; İspanyol cimborio'su da benzer bir işleve sahiptir.) Tepe aydınlığı, yukardan, damdaki camlı pencerelerden, kubbe deliklerinden, vb. gelen doğal aydınlık.
*ANSİKL. Bot. Aydınlık, bitkiler için önemli bir dış etmendir, çünkü fotosentez onsuz olmaz; aydınlık gerek süresi ve ritmiyle (fotoperyodizm), gerek şiddetiyle etki gösterir. Bitkiler bu bakımdan ikiye ayrılır; örneğin gölge bitkileri (gölge-sever) ormanlarda yetişir, ışık bitkileri (gü- neşsever) tam güneş ister.
Bitkilerin ılımlı bir sıcaklıktan ve yeterli nemden yararlandıkları ılıman bölgelerde bol güneş büyümeyi artırır, ama çorak bölgelerde bu etki tersine işler, çünkü orada bitkilerde korkunç bir buharlaşma ve terleme vardır (su kaybı).
Kaynak: Büyük L.
*****
Aydınlık -ğı
isim
1 . Bir yeri aydınlatan güç, ışık:
2 . Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk.
3 . sıfat
Işık alan:
4 . sıfat, mecaz
Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh:
5 . sıfat, mecaz Kötülükten uzak, temiz, saf:
Kaynak: TDK
1. iyi aydınlatılmış; çok ışık alan, özellikle de gün ışığı alan yer için kullanılır:
Aydınlık bir oda. Aydınlık caddeler, sokaklar.
2. Kolay anlaşılan, açık seçik anlatım için kullanılır:
Aydınlık bir metin. Aydınlık bir üslup.
3. Güneşli, bulutsuz gün, ay ışığı parlak gece için kullanılır:
Aydınlık bir sabah. Aydınlık bir gece.
4. Sevinç, mutluluk, temizlik, saflık belirtisi olan şey için kullanılır:
Aydınlık bir yüzü var. Yüzünde aydınlık bir gülümseme belirdi. Sizi aydınlık günler bekliyor.
*Sesbilg. [i] ve [e] gibi tiz ünlüleri belirten izlenimsel bir terim. (Karşt. KOYU.)
1. Işık, ışıklı yer:
Aydınlıkta uyumak. Baykuşlar aydınlığı sevmez.
2. Aydınlık olma durumu:
Sabah aydınlığı. üslubun aydınlığı. Yüzündeki aydınlık.
3. Aydınlığa çıkmak, kavuşmak, sözkonusu bir kimseyse, feraha kavuşmak; bir sorun, olay vb. ise, iç yüzü anlaşılmak, açıklığa kavuşmak.
*Aydınlt. ve Opt. EnerjiseI aydınlık (bir yüzeyin bir noktasında), bir noktayı içeren bir yüzey öğesince alınan enerji akışının, bu öğenin alanına oranı. (SI birimi watt/metrekaredir, W/m2 simgesiyle gösterilir.) Işınsal aydınlık (bir yüzeyin bir noktasında), bu noktayı içeren bir yüzey öğesince alınan ışık akışının, bu öğenin alanına oranı. (SI birimi lüks'tür [lx] ve 1 lümenlik bir akı alan, 1 m2'lik bir yüzeyin ortalama aydınlığına eşittir.)
*Bot. Süresi, ritmi ve şiddetiyle bitkiler üzerinde etki yapan ışık miktarı.
*Güz. sant. Bir tablonun, bir gravürün, bir desenin, öteki bölümlerine oranla aydınlık ya da daha aydınlatılmış parçası. (Gölgelerle ışığın karşıtlığı ışık-gölgeyi oluşturur.)
Bir tabloda açık renkli bölüm. Atölye aydınlığı, ışığı genellikle kuzeyden alan resim atölyelerinin kendine özgü aydınlığı ve bunun resimlere yansımış biçimi.
*Mim. Yapıların ortasında kalan ve dışa açılan penceresi bulunmayan oylumların ışık ve hava almasını sağlamak amacıyla yapılan, yerden çatıya uzanan baca. (IŞIKLI da denir.) Aydınlık kulesi, üzerinde yükseldiği yapının iç mekânına doğal ışık sağlayan, pencereli kule. (Özellikle Normandiya ve İngiltere'de, bazı roman ve gotik kiliselerde uygulanan çaprazsa hın çaprazı; İspanyol cimborio'su da benzer bir işleve sahiptir.) Tepe aydınlığı, yukardan, damdaki camlı pencerelerden, kubbe deliklerinden, vb. gelen doğal aydınlık.
*ANSİKL. Bot. Aydınlık, bitkiler için önemli bir dış etmendir, çünkü fotosentez onsuz olmaz; aydınlık gerek süresi ve ritmiyle (fotoperyodizm), gerek şiddetiyle etki gösterir. Bitkiler bu bakımdan ikiye ayrılır; örneğin gölge bitkileri (gölge-sever) ormanlarda yetişir, ışık bitkileri (gü- neşsever) tam güneş ister.
Bitkilerin ılımlı bir sıcaklıktan ve yeterli nemden yararlandıkları ılıman bölgelerde bol güneş büyümeyi artırır, ama çorak bölgelerde bu etki tersine işler, çünkü orada bitkilerde korkunç bir buharlaşma ve terleme vardır (su kaybı).
Kaynak: Büyük L.
*****
Aydınlık -ğı
isim
1 . Bir yeri aydınlatan güç, ışık:
"Bir elektrik görmediğimizden titrek fener aydınlığına doyamazdık."- F. R. Atay.
2 . Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için damın ortasından zemine kadar açılan boşluk.
3 . sıfat
Işık alan:
"Aydınlık bir oda."- .
4 . sıfat, mecaz
Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh:
"Aydınlık bir söz."- .
5 . sıfat, mecaz Kötülükten uzak, temiz, saf:
"Aydınlık bir yüz."- .
Birleşik Sözler
- aydınlıkölçer
Kaynak: TDK
YORUMLAR