Bankacılık nedir? Türkiye'deki bankacılık sektörü hakkında bilgiler verir misiniz? Bankacılık ve Türkye'deki Bankacılığın...
Bankacılık nedir? Türkiye'deki bankacılık sektörü hakkında bilgiler verir misiniz?
Bankacılık ve Türkye'deki Bankacılığın Tarihçesi
Bankacılık, banka olarak adlandırılan kuÂrumların İşlem ve/veya faaliyetlerini İfade etÂmektedir. Bankaların üstlendikleri fonksiyonÂlar, hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde para ve para ile ifade edilen değerlerin alımıÂnı, satımını, değişimini, transferini ve plasmaÂnını kapsamaktadır. Bankalar genel bir eğilim olarak şu şekilde sınıflandırılmakladır:
1-Ticari bankalar ve merkez bankaları;
2- Ticari banÂka kapsamına girmeyen kuruluşlar. Bu kuruÂluşlar tasarruf ve kredi birlikleri gibi organiÂzasyonlardır.
Günümüzde en Önemli bankacılık türleri, tiÂcari bankacılık ile merkez bankacılığıdır. TicaÂri bankacılık, para ve paranın ikamesi olan menkul değerlerin alım-satım faaliyeti olarak tanımlanabilir. Bunun yanında bu tür bankacıÂlıkta bir çok finansal hizmet sunulabilmekteÂdir. Ticari bankaların bireylerden, firmalarÂdan ve resmi kurumlardan sağladıkları mevduÂat ve öz sermayeleri, fon larını oluşturÂmaktadır. Fon kullanım alanları ise, krediler ve diğer plasmanlardır. Bankaların kârı, fon kullanım alanlarından sağladıkları faiz ve geÂlirler ile fon larına ödedikleri faiz ve giÂderler arasındaki farktan doğmaktadır.
Bankalar kendilerine yatırılan mevduatı taÂlep edildiğinde ödeyebilmek için daima nakit bulundurmak zorundadırlar. Bu nedenle, akÂtiflerin bir kısmı kolayca nakle çevrilebilecek şekilde tutulmaktadır. Uygulamada zorunlu ve gönüllü karşılıklar olarak adlandırılan bu fonlar, bankacılık sisteminin güvenilirliğini
sağlamada son derece önemlidir. Fon Âlarından gelecek herhangi bir talebi karşılayaÂbilecek pozisyonu gerçekleştiren bankalar, kaydi para İhraç ederek veya yeni kredi imkânÂları sunarak müşterileri için ilave kredi kolaylıÂğı sağlayabilmektedir. Bankaların bu şekilde sunabilecekleri kredi miktarı toplam nakit miktarım önemli ölçüde aşabilmektedir. BanÂkaların bu faaliyetlerine devam edebilmeleri bankacılık sistemine güvenirliliği sürmesine bağlıdır. Daha açık bir ifadeyle, bankalar karÂşılık miktarını ve mevduatını nakte çevrilme ihtimalini gözönünde bulundurarak, mevduaÂtın bir kaç katı kadar kredi verebilmektedir.
Merkez bankacılığı, merkez bankalarının fonksiyonlarıyla ilgilidir. Merkez bankaları devletlerin bankeri durumundadır ve aynı zaÂmanda ticari bankalar ve/veya diğer finansal kuruluşlar için önemli fon kaynağı olma özelliÂğine sahiptir. Merkez bankaları, hükümetle işÂbirliği içinde ülkenin para ve kredi politikalarıÂnın formülasyonundan ve icrasından sorumluÂdur. Bazı ülkelerde merkez bankaları özellikÂle bankacılık sisteminin düzenlenmesini sağlaÂmak amacıyla oluşturulmuştur. ABD'dekİ Ve-dera! Reseıvc System buna örnektir. Bazı duÂrumlarda ise, merkez bankaları bir gelişme süÂreci içerisinde yukarıdaki fonksiyonları yerine getirebilecek düzeye gelmiştir. İngiltere'deki Bank of Englaml'm durumu buna örnek teşkil etmektedir.
Finansman şirketleri, tasarruf bankaları ve yatırını bankaları gibi banka olarak adlandırıÂlan bazı kurumlaryukarıda tanımlanan bankaÂcılık fonkisyonlcırını yerine getirememekledir. Bu kurumlar literatürde finansal aracılar olaÂrak ifade edilmektedir. Ekonomik fonksiyonÂları, fon fazlası olanlar ile fon ihtiyacı olanlar arasında bağlantı sağlamaktır. Bu tür finansal aracılar ticari bankalar gibi, para veya satmalÂına gücü olan herhangi bir araç yaratmamaktaÂdır. Diğer bir ifadeyle, kendilerine gelen fonÂlardan daha fazla miktarda kredi sağlayamaÂmaktadır.
Bankacılık uzun bir geçmişe sahiptir. GünüÂmüzdeki bankacılık sistemlerinin oluşması uzun bir zaman İçinde gerçekleşmiştir. İlk banÂkalar genellikle, değişik ülke paralarının değişmesi ve arayla ilgilenmiştir. Daha sonraki döÂnemlerde, hem mal, hem de kıymetli evrakla ilgili işlemler yapan ve para transferi ve hesap yoluyla ödeme imkânları sağlayan tüccar banÂkacılık ortaya çıkmıştır. Tarihsel gelişim içinÂde önemli bir faaliyet de, bankacılıkta mevduÂat kabulünün söz konusu olmasıdır. Özellikle İngiliz bankacıları mevduat bankacılığı alanınÂda önemli yenilikler getirmiştir. Bu yeniliklerÂden sonra çek kullanımı, bankaların para yaÂratma işlevleri gelişmiştir. Bankacılığın gelişÂmesinde rol oynayan önemli faktörlerden biri de devredilebilir kredi araçlarının kullanılmaÂya başlanmasıdır.
Değişik ülkelerdeki bankacılık sistemleri kısÂmen farklılık gösteriyor olsa da, bir çok açıÂdan ortak Özellikler taşımaktadır. Temel farkÂlılıklar, kullanılan organizasyon ve tekniklerin detaylarıyla ilgilidir. Bununla beraber, uluslaÂrarası iletişim imkanlarının artması ve başarılı ülke uygulamalarının diğer ülkelerde de beÂnimsenmesi sonucu, bu tür farklılıklar zamanÂla azalmaya başlamıştır. Bankacılık sistemleri, genel olarak sistemin dayandığı yapılar dikkaÂte alınarak sınıflandırılmaktadır. Günümüzde ünite, şube ve karma olmak üzere üç bankacıÂlık sistemi bulunmaktadır. ABD'deki bankacıÂlık sistemi ünite bankacılığına örnektir, 1971 yılında bu ülkede 205 milyon nüfusa hizmet veren 24.600 şubeli 14.300 banka bulunmakÂtaydı. Buna karşılık aynı yılda İngiltere'de 49 milyon nüfusa hizmet sunan 14.300 şubeli 6 banka bulunmaktaydı. İngiltere'deki sistem ise şube bankacılığının tipik bir örneğidir. Fransa, Batı Almanya ve Hindistan'daki karÂma bankacılık sistemlerinde de bölgesel veya yerel bankalar ulusal düzeyde hizmet sunan bankalarla birlikte faaliyet göstermektedir.
Planlı ekonomilerde nisbeten farklı bir banÂkacılık sistemi oluşmuştur. Sovyetler Birlİği'n-de bankacılık sistemi 1930'tardaki kredi reÂformlarından sonra ortaya konulmuştur. DevÂlet bankası durumundaki Gosbank, merkezi-lcştirilmiş bulunan tüm kısa vadeli kredi işlemÂlerini kontrol etmektedir. Bununla beraber bu bankanın faaliyetleri sadece finansal işlcm-lerlesınırlandınlmamıştır.Gosbank'ın uzman-
ları Komünist Parti organlarında yer alarak devletin ekonomik ve finansal faaliyetlerinde etkin rol oynamaktadır. Sosyalist ekonominin tahsisini sağlamak, sistemde yer alan bir yatırım bankasına (Stroibank) verilmiştir. Bunun yanında uluslararı finansal İşlemleriyü-rütmek amacıyla Dış Ticaret Bankası (Vncs-horgbank) da bankacılık sisteminde önemli bir yere sahiptir. 4000 şubeye sahip Gesbank 240 milyon nüfusa hizmet vermektedir. Ges-bank'ın fonksiyonu, sadece ulusal bankacılık hizmetlerini (nakit, kredi ve ödeme ihtiyaçlarıÂna cevap verme gibi) karşılamaktır.
Dikkat çeken diğer bir bankacılık sistemi de İslâmi prensiplere göre örgütlenen ve faizsiz bankacılık olarak da bilinen özel finans kuÂrumlandır. İslam bankaları üç kategoride örÂgütlenmiştir: Kalkınma bankaları, özel amaçlı İslâm bankaları ve İslâmi ticari bankalar. İsÂlâm bankaları, bir taraftan ticari bankaların sunduları fonksiyonların bir kısmını İcra ederÂken diğer yandan da bu bankaların İslâmi prensiplere göre uygun olmayan faaliyetlerini değiştirerek sunmaktadır.
Bankacılık kapsamına giren işler büyük ölçüÂde ödünç alma ve verme işlemleridir. Diğer iş kollarında olduğu gibi bankacılıkta da sermaÂye önemlidir. Bununla beraber bankalar işÂlem ve/veya faaliyet hacimlerine oranla nisbeÂten daha küçük bir sermaye miktarıyla çalışÂmaktadır. Bu nedenle bankaların sermaye ve rezerv pozisyonları, plasmanlarından doğabiÂlecek zararlara karşı önemli bir güvencedir. Bir çok ülkede, bankanın plasmanları ile serÂmayesi arasında olması istenen oran veya oranlar yasal olarak belirlenmektedir.
Bankacılık işlemlerinin temel Özellikleri, ana hatlarıyla, bilançolardan elde edilebilmekÂtedir. Bankaların temel pasifleri rezervleri, sermayeleri ve mevduattır. Mevduat yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerden toplanabil-mektedir. Mevduat değişik açılardan tasnif edilebilmektedir. Vadeli ve vadesiz mevduat; tasarruf mevduatı ve cari hesaplar gibi. BankaÂların aktif yapıları ise değişik bir kompozisyon göstermektedir. Nakit, likit aktifler (risksiz bir şekilde nakte çevrilebilen kısa vadeli menkul kıymetler) orta ve uzun vadeli menkui kıyÂmet portföyü veya yatırımlar, krediler, avansÂlar ve sabit aktifler (bina, mobilya vb.) önemli olan aktif kalemlerdir. Ayrıca bankalar bilanÂçolarında tahakkuk etmiş, fakat gerçekleştiriÂlememiş işlemleini yansıtabilmek amacıyla özel aktif ya da pasif hesabı kullanmaktadır.
Bankalar mevduatlarını değişik yollarla artırÂma imkanına1 sahiptir, banka açtığı bir krediyi bir cari hesaba transfer etliğinde veya bu kreÂdinin çekle kullanımın sağlayabildiği durumÂlarda yeni mevduat yaratabilmektedir. Bunun yanında merkez bankasınca finanse edilen devlet harcamaları arttığında, bankaların mevÂduatında bir artış olmaktadır.
Banka, aktiflerini de değişik şekillerde mobi-Iize edebilmektedir. Kredilerin geri ödenmesiÂni lalep etme, menkul kıymet satışı ve merkez bankasından borçlanma en çok uygulanan şeÂkillerdir. Şüphesiz, nakit elde etmenin fiyatı kullanılan yönteme göre değişiklik göstermekÂtedir. Likit aktifler ve yatırımlar genellikle bir arada bulunmaktadır. Bu iki fon kullanım alaÂnının ayrımı, kişisel tercihlere bağlı bulunuyor olsa da aralarında önemli birfarklılık vardır. Bu da, likidite ve pazarlanabilmc arasındaki ilişkilere bağlı olmaktadır.
Endüstriye uzun vadeli kredi veren bankalar likidite sorunuyla karşılaşmamak için daha fazla sermaye fonu vadeli mevduatlar daha fazla kısmını kullanmaktadır. Her ülkede banÂkacılık işlemlerinin temeli olan kısa vadeli kreÂdiler işletme sermayesi ve geçici olarak sabit sermaye sağlamaya yöneliktir. Diğer önemli bankacılık türü olan merkez bankacılığı XIX. yüzyılda İngiltere'de yaşanan finansal krizden sonra güdneme gelmiş ve bir çok ülkede uyguÂlama alanı bulmuştur. Piyasa ekonomilerinde sık sık ortaya çıkan üretim ve istihdamdaki dalgalanmaları bankaların etkileyebildiği anlaÂyışı, bankacılık faaliyetlerinin bir üst kurum taÂrafından kontrol edilmesi fikrini yaygınlaştır-mıştır. Bu nedenle merkez bankaları, ülkeleÂrin ekonomik ve finansal gelişmelerinden soÂrumlu tutulmuştur. Merkez bankalarının en önemli görevi sağlam bir ticari bankacılık sisÂtemini oluşturmak ve korumaktır. Şüphesiz, tüm finansal yapının merkez bankalarının deÂnetimi altında olması gerekitği de gözden kaçıÂrılmamalıdır. Çünkü ekonomik İstikrarın bir
kaynağı para arzıdır. Merkez bankaları ülkeleÂrin dış ticaret ve finansal ilişkilerini de düzenÂlemektedir. Merkez bankasının diğer bir fonkÂsiyonu da bankacılık hizmetleri sunmasıdır. Gelişen ülkelerde ise Özel finansal kurum ve araçların geliştirilmesi görevi de merkez banÂkalarında bulunmaktadır.
Merkez bankaları ticari bankaların faaliyetÂlerini etkileme, düzenleme ve kontrol etmede değişik teknikler geliştirmiştir. Temel amaç bankaların para yaratabilme iktidarını yönlenÂdirmektedir. Açık piyasa İşlemleri, reeskont politikası, kanuni karşılıklar politikası ve kre-dİ tavanları bunların en önemli olanlarıdır. PaÂra arzının bu genel kontrol aletleri yanında, farklılaşiırılmış ıskonto oranları, menkul kıyÂma portföylerinin yenidnc düzenlenmesi ve tüketici kredilerin kontrolü gibi özel araçlar da kullanılmaktadır.
Bankacılık Meslek Elemanı
Türkiye'de Bankacılık
Off-Shore Bankacılık
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Bankacılık, banka olarak adlandırılan kuÂrumların İşlem ve/veya faaliyetlerini İfade etÂmektedir. Bankaların üstlendikleri fonksiyonÂlar, hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde para ve para ile ifade edilen değerlerin alımıÂnı, satımını, değişimini, transferini ve plasmaÂnını kapsamaktadır. Bankalar genel bir eğilim olarak şu şekilde sınıflandırılmakladır:
1-Ticari bankalar ve merkez bankaları;
2- Ticari banÂka kapsamına girmeyen kuruluşlar. Bu kuruÂluşlar tasarruf ve kredi birlikleri gibi organiÂzasyonlardır.
Günümüzde en Önemli bankacılık türleri, tiÂcari bankacılık ile merkez bankacılığıdır. TicaÂri bankacılık, para ve paranın ikamesi olan menkul değerlerin alım-satım faaliyeti olarak tanımlanabilir. Bunun yanında bu tür bankacıÂlıkta bir çok finansal hizmet sunulabilmekteÂdir. Ticari bankaların bireylerden, firmalarÂdan ve resmi kurumlardan sağladıkları mevduÂat ve öz sermayeleri, fon larını oluşturÂmaktadır. Fon kullanım alanları ise, krediler ve diğer plasmanlardır. Bankaların kârı, fon kullanım alanlarından sağladıkları faiz ve geÂlirler ile fon larına ödedikleri faiz ve giÂderler arasındaki farktan doğmaktadır.
Bankalar kendilerine yatırılan mevduatı taÂlep edildiğinde ödeyebilmek için daima nakit bulundurmak zorundadırlar. Bu nedenle, akÂtiflerin bir kısmı kolayca nakle çevrilebilecek şekilde tutulmaktadır. Uygulamada zorunlu ve gönüllü karşılıklar olarak adlandırılan bu fonlar, bankacılık sisteminin güvenilirliğini
sağlamada son derece önemlidir. Fon Âlarından gelecek herhangi bir talebi karşılayaÂbilecek pozisyonu gerçekleştiren bankalar, kaydi para İhraç ederek veya yeni kredi imkânÂları sunarak müşterileri için ilave kredi kolaylıÂğı sağlayabilmektedir. Bankaların bu şekilde sunabilecekleri kredi miktarı toplam nakit miktarım önemli ölçüde aşabilmektedir. BanÂkaların bu faaliyetlerine devam edebilmeleri bankacılık sistemine güvenirliliği sürmesine bağlıdır. Daha açık bir ifadeyle, bankalar karÂşılık miktarını ve mevduatını nakte çevrilme ihtimalini gözönünde bulundurarak, mevduaÂtın bir kaç katı kadar kredi verebilmektedir.
Merkez bankacılığı, merkez bankalarının fonksiyonlarıyla ilgilidir. Merkez bankaları devletlerin bankeri durumundadır ve aynı zaÂmanda ticari bankalar ve/veya diğer finansal kuruluşlar için önemli fon kaynağı olma özelliÂğine sahiptir. Merkez bankaları, hükümetle işÂbirliği içinde ülkenin para ve kredi politikalarıÂnın formülasyonundan ve icrasından sorumluÂdur. Bazı ülkelerde merkez bankaları özellikÂle bankacılık sisteminin düzenlenmesini sağlaÂmak amacıyla oluşturulmuştur. ABD'dekİ Ve-dera! Reseıvc System buna örnektir. Bazı duÂrumlarda ise, merkez bankaları bir gelişme süÂreci içerisinde yukarıdaki fonksiyonları yerine getirebilecek düzeye gelmiştir. İngiltere'deki Bank of Englaml'm durumu buna örnek teşkil etmektedir.
Finansman şirketleri, tasarruf bankaları ve yatırını bankaları gibi banka olarak adlandırıÂlan bazı kurumlaryukarıda tanımlanan bankaÂcılık fonkisyonlcırını yerine getirememekledir. Bu kurumlar literatürde finansal aracılar olaÂrak ifade edilmektedir. Ekonomik fonksiyonÂları, fon fazlası olanlar ile fon ihtiyacı olanlar arasında bağlantı sağlamaktır. Bu tür finansal aracılar ticari bankalar gibi, para veya satmalÂına gücü olan herhangi bir araç yaratmamaktaÂdır. Diğer bir ifadeyle, kendilerine gelen fonÂlardan daha fazla miktarda kredi sağlayamaÂmaktadır.
Bankacılık uzun bir geçmişe sahiptir. GünüÂmüzdeki bankacılık sistemlerinin oluşması uzun bir zaman İçinde gerçekleşmiştir. İlk banÂkalar genellikle, değişik ülke paralarının değişmesi ve arayla ilgilenmiştir. Daha sonraki döÂnemlerde, hem mal, hem de kıymetli evrakla ilgili işlemler yapan ve para transferi ve hesap yoluyla ödeme imkânları sağlayan tüccar banÂkacılık ortaya çıkmıştır. Tarihsel gelişim içinÂde önemli bir faaliyet de, bankacılıkta mevduÂat kabulünün söz konusu olmasıdır. Özellikle İngiliz bankacıları mevduat bankacılığı alanınÂda önemli yenilikler getirmiştir. Bu yeniliklerÂden sonra çek kullanımı, bankaların para yaÂratma işlevleri gelişmiştir. Bankacılığın gelişÂmesinde rol oynayan önemli faktörlerden biri de devredilebilir kredi araçlarının kullanılmaÂya başlanmasıdır.
Değişik ülkelerdeki bankacılık sistemleri kısÂmen farklılık gösteriyor olsa da, bir çok açıÂdan ortak Özellikler taşımaktadır. Temel farkÂlılıklar, kullanılan organizasyon ve tekniklerin detaylarıyla ilgilidir. Bununla beraber, uluslaÂrarası iletişim imkanlarının artması ve başarılı ülke uygulamalarının diğer ülkelerde de beÂnimsenmesi sonucu, bu tür farklılıklar zamanÂla azalmaya başlamıştır. Bankacılık sistemleri, genel olarak sistemin dayandığı yapılar dikkaÂte alınarak sınıflandırılmaktadır. Günümüzde ünite, şube ve karma olmak üzere üç bankacıÂlık sistemi bulunmaktadır. ABD'deki bankacıÂlık sistemi ünite bankacılığına örnektir, 1971 yılında bu ülkede 205 milyon nüfusa hizmet veren 24.600 şubeli 14.300 banka bulunmakÂtaydı. Buna karşılık aynı yılda İngiltere'de 49 milyon nüfusa hizmet sunan 14.300 şubeli 6 banka bulunmaktaydı. İngiltere'deki sistem ise şube bankacılığının tipik bir örneğidir. Fransa, Batı Almanya ve Hindistan'daki karÂma bankacılık sistemlerinde de bölgesel veya yerel bankalar ulusal düzeyde hizmet sunan bankalarla birlikte faaliyet göstermektedir.
Planlı ekonomilerde nisbeten farklı bir banÂkacılık sistemi oluşmuştur. Sovyetler Birlİği'n-de bankacılık sistemi 1930'tardaki kredi reÂformlarından sonra ortaya konulmuştur. DevÂlet bankası durumundaki Gosbank, merkezi-lcştirilmiş bulunan tüm kısa vadeli kredi işlemÂlerini kontrol etmektedir. Bununla beraber bu bankanın faaliyetleri sadece finansal işlcm-lerlesınırlandınlmamıştır.Gosbank'ın uzman-
ları Komünist Parti organlarında yer alarak devletin ekonomik ve finansal faaliyetlerinde etkin rol oynamaktadır. Sosyalist ekonominin tahsisini sağlamak, sistemde yer alan bir yatırım bankasına (Stroibank) verilmiştir. Bunun yanında uluslararı finansal İşlemleriyü-rütmek amacıyla Dış Ticaret Bankası (Vncs-horgbank) da bankacılık sisteminde önemli bir yere sahiptir. 4000 şubeye sahip Gesbank 240 milyon nüfusa hizmet vermektedir. Ges-bank'ın fonksiyonu, sadece ulusal bankacılık hizmetlerini (nakit, kredi ve ödeme ihtiyaçlarıÂna cevap verme gibi) karşılamaktır.
Dikkat çeken diğer bir bankacılık sistemi de İslâmi prensiplere göre örgütlenen ve faizsiz bankacılık olarak da bilinen özel finans kuÂrumlandır. İslam bankaları üç kategoride örÂgütlenmiştir: Kalkınma bankaları, özel amaçlı İslâm bankaları ve İslâmi ticari bankalar. İsÂlâm bankaları, bir taraftan ticari bankaların sunduları fonksiyonların bir kısmını İcra ederÂken diğer yandan da bu bankaların İslâmi prensiplere göre uygun olmayan faaliyetlerini değiştirerek sunmaktadır.
Bankacılık kapsamına giren işler büyük ölçüÂde ödünç alma ve verme işlemleridir. Diğer iş kollarında olduğu gibi bankacılıkta da sermaÂye önemlidir. Bununla beraber bankalar işÂlem ve/veya faaliyet hacimlerine oranla nisbeÂten daha küçük bir sermaye miktarıyla çalışÂmaktadır. Bu nedenle bankaların sermaye ve rezerv pozisyonları, plasmanlarından doğabiÂlecek zararlara karşı önemli bir güvencedir. Bir çok ülkede, bankanın plasmanları ile serÂmayesi arasında olması istenen oran veya oranlar yasal olarak belirlenmektedir.
Bankacılık işlemlerinin temel Özellikleri, ana hatlarıyla, bilançolardan elde edilebilmekÂtedir. Bankaların temel pasifleri rezervleri, sermayeleri ve mevduattır. Mevduat yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerden toplanabil-mektedir. Mevduat değişik açılardan tasnif edilebilmektedir. Vadeli ve vadesiz mevduat; tasarruf mevduatı ve cari hesaplar gibi. BankaÂların aktif yapıları ise değişik bir kompozisyon göstermektedir. Nakit, likit aktifler (risksiz bir şekilde nakte çevrilebilen kısa vadeli menkul kıymetler) orta ve uzun vadeli menkui kıyÂmet portföyü veya yatırımlar, krediler, avansÂlar ve sabit aktifler (bina, mobilya vb.) önemli olan aktif kalemlerdir. Ayrıca bankalar bilanÂçolarında tahakkuk etmiş, fakat gerçekleştiriÂlememiş işlemleini yansıtabilmek amacıyla özel aktif ya da pasif hesabı kullanmaktadır.
Bankalar mevduatlarını değişik yollarla artırÂma imkanına1 sahiptir, banka açtığı bir krediyi bir cari hesaba transfer etliğinde veya bu kreÂdinin çekle kullanımın sağlayabildiği durumÂlarda yeni mevduat yaratabilmektedir. Bunun yanında merkez bankasınca finanse edilen devlet harcamaları arttığında, bankaların mevÂduatında bir artış olmaktadır.
Banka, aktiflerini de değişik şekillerde mobi-Iize edebilmektedir. Kredilerin geri ödenmesiÂni lalep etme, menkul kıymet satışı ve merkez bankasından borçlanma en çok uygulanan şeÂkillerdir. Şüphesiz, nakit elde etmenin fiyatı kullanılan yönteme göre değişiklik göstermekÂtedir. Likit aktifler ve yatırımlar genellikle bir arada bulunmaktadır. Bu iki fon kullanım alaÂnının ayrımı, kişisel tercihlere bağlı bulunuyor olsa da aralarında önemli birfarklılık vardır. Bu da, likidite ve pazarlanabilmc arasındaki ilişkilere bağlı olmaktadır.
Endüstriye uzun vadeli kredi veren bankalar likidite sorunuyla karşılaşmamak için daha fazla sermaye fonu vadeli mevduatlar daha fazla kısmını kullanmaktadır. Her ülkede banÂkacılık işlemlerinin temeli olan kısa vadeli kreÂdiler işletme sermayesi ve geçici olarak sabit sermaye sağlamaya yöneliktir. Diğer önemli bankacılık türü olan merkez bankacılığı XIX. yüzyılda İngiltere'de yaşanan finansal krizden sonra güdneme gelmiş ve bir çok ülkede uyguÂlama alanı bulmuştur. Piyasa ekonomilerinde sık sık ortaya çıkan üretim ve istihdamdaki dalgalanmaları bankaların etkileyebildiği anlaÂyışı, bankacılık faaliyetlerinin bir üst kurum taÂrafından kontrol edilmesi fikrini yaygınlaştır-mıştır. Bu nedenle merkez bankaları, ülkeleÂrin ekonomik ve finansal gelişmelerinden soÂrumlu tutulmuştur. Merkez bankalarının en önemli görevi sağlam bir ticari bankacılık sisÂtemini oluşturmak ve korumaktır. Şüphesiz, tüm finansal yapının merkez bankalarının deÂnetimi altında olması gerekitği de gözden kaçıÂrılmamalıdır. Çünkü ekonomik İstikrarın bir
kaynağı para arzıdır. Merkez bankaları ülkeleÂrin dış ticaret ve finansal ilişkilerini de düzenÂlemektedir. Merkez bankasının diğer bir fonkÂsiyonu da bankacılık hizmetleri sunmasıdır. Gelişen ülkelerde ise Özel finansal kurum ve araçların geliştirilmesi görevi de merkez banÂkalarında bulunmaktadır.
Merkez bankaları ticari bankaların faaliyetÂlerini etkileme, düzenleme ve kontrol etmede değişik teknikler geliştirmiştir. Temel amaç bankaların para yaratabilme iktidarını yönlenÂdirmektedir. Açık piyasa İşlemleri, reeskont politikası, kanuni karşılıklar politikası ve kre-dİ tavanları bunların en önemli olanlarıdır. PaÂra arzının bu genel kontrol aletleri yanında, farklılaşiırılmış ıskonto oranları, menkul kıyÂma portföylerinin yenidnc düzenlenmesi ve tüketici kredilerin kontrolü gibi özel araçlar da kullanılmaktadır.
YORUMLAR