Barajlar: Sudan yararlanmayı (sulama, ulaşım, elektrik) ya da suyun zararlarından (taşkın, gelgit) korunmayı elde eden yapılar. Akarsuları ...
Barajlar: Sudan yararlanmayı (sulama, ulaşım, elektrik) ya da suyun zararlarından (taşkın, gelgit) korunmayı elde eden yapılar.
Akarsuları dizginlemenin çaresini, ilk olarak, dört bin yıl kadar ilkin, Çinli köylülerin bulmuş olduğu sanılıyor. Çinliler taşkınları önlemek ve kuraklık dönemlerinde ziraat bitkilerini diri tutabilmek için, bir ırmağın yolunu sağlam bir toprak duvarla kesmeyi düşündüler. Bu duvarın ardında biriken su, yağışların kesildiği dönemde sulama işlerinde kullanılabilir bir biriki meydana getiriyordu.
Günümüzde barajların görevi daha karmaşıktır: barajlar yalnız sulama ve şehirlere su verme işinde yararlı olmakla kalmaz, bununla beraber elektrik üretimine ve akarsuların verdisinin düzenlenmesine de destek verir. Mühim barajlar bu görevlerin hepsini aniden yerine getirir. Türkiye’de Keban, Mısır’da Assuan, Fransa’da Serre-Ponçon barajları bunlardandır. Buna karşılık bir takım barajlar, sözgelimi, yüksek dağlardakiler yalnız elektrik üretimine yarar.
Ak Kömür Üreticileri
Dağların yamaçlarından inen su, büyük bir enerji anlamına gelir. İnsanoğlu uzun zamandan bu zamana kadar bundan yararlanmayı bilmiş; değirmenlerin çarklarını döndürmekte bu suyu kullanmıştır. Ama neredeyse parasız denecek olan bu güçten olabildiğince yararlanmak ve onu rahatlıkla nakledilebilir enerji haline dönüştürmek, ama elektriğin icadıyla mümkün olabilmiştir.
Bundan dolayı, dağlar arasındaki dar vâdilerin önü kesilerek birikme havuzları meydana getirilir. Baraj borularından akıtılan su, elektrik akımı üreten türbo-alternatörleri çalıştırır. Bu enerji kaynağına, başka elektrik santrallarmda kullanılan kömüre karşıt olarak ak kömür ismi verilir.
Elektrik üretimi için gelgitlerin gücünden dahi yararlanılmıştır, mesela Fransa’da Bretagne’daki Rance Deniz Gücü Fabrikası’nda denizin durmadan yükselip alçalmasıyla doğan güçten yararlanılır.
Irmakların Uysallaştırılması
Bir takım baraj yapmış olup suların yolunu değişiklik yapmak suretiyle meydana getirilen düzenlemeler, en hırçın ırmakların akışını ayarlamağa, taşkınları önleyip ırmağı ulaşıma elverişli duruma getirmeğe imkân elde etmiştir. Fransa’da Sen Nehri’nin yukarı çığırının böyle düzenlenmesiyle Paris, 1910’da uğradığına benzer müthiş su baskınlarından bundan böyle kurtulmuştur. ABD’da Tennessee Irmağı’nda, Çin’de, “Yangçe-Kiang üstünde buna benzer tesisler yapılmıştır.
Türlü Barajlar
Tutma ya da tanzim etme barajları, bir ırmağın yatağını enine keserek suyun üst tarafı ile alt tarafı içinde düzey farkı yaratır. Biriktirme barajları ya da büyük barajlar fazla oranda su biriktirmek için bir vâdiyi enlemesine kesecek şekilde yapılır. Bu tür durumlar da türlü tiplerde olur: ağırlık barajı, kemer-baraj, payandalı baraj. Betondan meydana getirilen bu barajlardan başka bir de, çevredeki toprak ve kayalardan yararlanılarak meydana getirilen toprak dolgu ve kaya dolgu barajları vardır.
Bentler
Barajlar iyi mi ırmakları dizginleyip tutmağa yararsa bentler de suyun yayılmasını önler. Mesela bir ırmağın iki yanı süresince meydana getirilen bentler taşkın mevsiminde tarlaları su basmasından korur. Kayadan ve betondan deniz kıyısına meydana getirilen bir takım bentlerse, limanları fırtınalardan korumağa yarar.
Hollanda’daki Zuiderzee Bendi’nin uzunluğu 32 kilometredir. Bu bent eski iç denizi Şimal Denizi’nden ayırır. Bendin tamamlanmasından sonrasında, içeride kalan sular tulumbayla çekilip denize boşaltılmış ve elde edilmiş yeni topraklar kurutulup denizin bıraktığı tuzdan arıtıldıktan sonrasında, tarla olarak kullanılabilmiştir. Polder ismi verilen bu yeni denizden kazanılmış topraklar, ülkenin tarımsal zenginliğini gözle görülür seviyede arttırmıştır. Göllerden de aynı yöntem le toprak kazamlabilir.
Hollanda’daki Zuiderzee Bendi’nin uzunluğu 32 kilometredir. Bu bent eski iç denizi Şimal Denizi’nden ayırır. Bendin tamamlanmasından sonrasında, içeride kalan sular tulumbayla çekilip denize boşaltılmış ve elde edilmiş yeni topraklar kurutulup denizin bıraktığı tuzdan arıtıldıktan sonrasında, tarla olarak kullanılabilmiştir. Polder ismi verilen bu yeni denizden kazanılmış topraklar, ülkenin tarımsal zenginliğini gözle görülür seviyede arttırmıştır. Göllerden de aynı yöntem le toprak kazamlabilir.
Türkiye’de Barajlar
Türkiye’de ilk barajın, daha doğrusu o zamanki adıyla su bendinin yapımı 1619’da padişah Osman II zamanındadır. Onu diğer padişahlar zamanında yapılanlar izledi. Bunların hepsi de İstanbul şehrinin içme ve kullanma suyu ihtiyacının karşılanmasını amaçlıyordu.
Cumhuriyet sürecinin ilk barajı ise Ankara’da 1933’te meydana getirilen Gölbaşı ile 1936’da meydana getirilen Çubuk barajları oldu. 1950’lerden sonrasında akarsu kaynaklarının daha geniş seviyede değerlendirilmesi amacıyla girişilen çalışmalarda Türkiye’de 80’e yakm büyük baraj yapılmış oldu. Bunların içinde dünyanın sayılı büyük barajlarından olan ve 1974’te işletmeye açılan Keban Barajı da vardır. Yeni barajların pek pek çok çok amaçlı bazıları da tek ya da bir çok amaçlıdır.
Keban Barajı Elazığ ilinde, kentin 45 km uzağında, Fırat Nehri üstünde yapılmış, Türkiye’nin en büyük barajlarından biridir. Keban Hidroelektrik Santralı ve Barajı’nın yararlı su hacmi 14 300 000 m3, su verimi 17 500 m3/sn olacak ve tamamlandığı vakit yılda 5 milyar 871 milyon kW/saat elektrik üretecektir. Yapımına 1965 senesinde başlanan barajın, 8 jeneratöründen 4’ü 1974 senesinde devreye girmiştir. Toplam 7 milyar liralık yatırımla meydana gelen Keban Barajı’nın, millî ekonomiye senelik katkısının, 45 milyar lira kadar olacağı hesaplanmıştır.
YORUMLAR