Bir metni ya da bir resmi çoğaltmağa yarayan araçlarla donatılmış işyeri. Bir yazı ya da resmi basmak için dört şeye gereksinim vardır: kâğı...
Bir metni ya da bir resmi çoğaltmağa yarayan araçlarla donatılmış işyeri.
Bir yazı ya da resmi basmak için dört şeye gereksinim vardır: kâğıt, mürekkep, baskı kalıbı ve baskı makinesi. Basılmış ilk metin (IX. yy.) Çinliler tarafınca ksilografya yöntemiyle, doğrusu yontulmuş ya da kazılmış tahta levhalar yardımıyla gerçekleştirilmiştir.
Kollu Baskı Makinesi ve Rotatifler
Avrupa’da ilk olarak Gütenberg hareketli harflerden yararlandı. Gütenberg’in buluş etmiş olduğu harf yapma makinesi, içine eritilmiş kurşun dökülen bir tür kalıptı. Kalıba dökülerek elde edilmiş harfler ayrıldıktan sonrasında harf kasalarına yerleştiriliyordu. Bir sözcüğü ya da bir cümleyi yazmak için, basımcı harfleri bir cetvel (kumpas) üstünde dizerdi; kumpas, hem satırların bozulmamasını sağlıyor, hem de cümlenin boyunu ayarlamağa yarıyordu. Bir sayfa böylece dizilip tamamlanınca basımcı, onu mürekkebe buladıktan sonrasında nemli bir kâğıt tabakasına bastırıyordu.
İlk baskı âleti iki levhadan oluşuyordu: harflerin dizili olduğu, alttaki levhaya mermer deniyordu; üstteki ise, dev gibi bir burguyla hareket ettirilir ve kâğıdı sıkıştırırdı. Tipografya denen bu baskı yöntemi büyük teknik gelişmeler göstermiştir ve günümüzde hâlâ kullanılmaktadır. XIX. yy.da düz levhaların yerini silindirler aldı: böylelikle rotatifler hayata merhaba dedi.
Basım hızı, buharlı makinenin, sonrasında da elektriğin icadıyla artınca, dizgi işini de hızlandırmak gerekti. Linotip (1882’de buluş edildi) ve Monotip gerek tüm bir satırı dökmeğe ve gerek dakikada yüze yakın harfi döküp yan yana dizerek satırları hazırlamağa imkân verdi.
Ofset Baskı
XIX. yy.dan itibaren, kâğıt bundan böyle yalnız katman katman değildir, bobin (silindir) halinde de kullanılmağa başladı; bu da daha süratli baskı yapma olanağı yarattı.
Yazıların (kitap, dergi, gazete) geniş seviyede yaygınlaşması, basımcılığı hem daha süratli, hem daha esnek yöntemler aramağa yöneltti. Zamanımızda çok kullanılan ofset baskının (İngilizce kopya anlamına gelen bir sözcükten) bu bakımdan büyük üstünlükleri vardır.
Dizilmiş bir metin mineral boya sürülmüş bir kâğıda (kuşe kâğıt) geçirilip fotoğrafı çekilir. Elde edilmiş negatif filim pozitif şekle çevrildikten sonrasında, çinko ya da alüminyum bir levhaya aktarılır. Bu levha, baskı silindirine tutturulur; onun kauçuk bir silindir üstüne çıkan kalıbı ile de kâğıda baskı yapılır.
Ofset baskıda bugün, elektronik yardımıyla, metinlerin fotokompozisyon’u yapılmaktadır: bir ışık flaşı, hızla dönen bir diskten, metindeki her harfin yerine fotoğrafım çıkartır. Bu disk, üstünde alfabenin bulunmuş olduğu bir tür negatif fotoğraftır (foton sistemi). Levhaların yapımındaki kolaylık, renkli baskı yapma, hattâ orta kalite kâğıda dahi basabilme olanağı, bir çok basım işinde (reklam katalogları, çocuk kitapları, resimli dergiler v.b.) ofset baskı sisteminin kullanılmasına yol açmıştır.
Resimleri Basmak
Baskı teknikleri, metinle beraber fotoğraf basamasaydı bu bir eksiklik olurdu. Ama maden üstüne gravür yapma tekniğinden esinlenerek meydana gelen fotogravür yardımıyla bu da sağlanmıştır. Resmin türlü tonları tipografya klişesine (kazılı levha) noktalarla aktarılır: renk ne kadar koyuysa tram noktaları da o denli iri olur. Ofset baskıda fotogravürle, filimler (tipori) yapılır, bu filimler, sonrasında baskı levhalarına aktarılır.
Renkli Baskı
Renkli Baskı
Renkli resimlerin basımı, tipografya ya da ofset olarak, aynı ilkelere bakılırsa yapılır. Dört renkli baskı için, dört filme gereksinim vardır; bunların birisi sarı, birisi kırmızı, birisi mavi ve birisi de siyah renk içindir.
YORUMLAR