Bayramlar: Mühim birisini ya da bir vakası kutlamak için meydana getirilen gösteriler ve eğlenceler. İnsan, mutlu bir vaka bundan ötürü sev...
Bayramlar: Mühim birisini ya da bir vakası kutlamak için meydana getirilen gösteriler ve eğlenceler.
İnsan, mutlu bir vaka bundan ötürü sevincini çevresiyle paylaşma ihtiyacını duyar. Cemiyet, çabalama zorunluklarından oluşan bir yaşantıyı, üyelerine daha kolay katlanılır hale getirmek için ara sıra tekrarlanan şenlikler düzenler. Bu şekilde, ister bir sebebe dayalı, ister kendiliğinden olsun, ister aile için, ister halk için olsun kökeni, ta insanlığın kökenine dayanan bayramlar, toplu yaşantının mühim bir öğesi olarak oluşur.
Doğaya İlişkin Bayramlar
Eski Türklerde, Mısır’da, Eski Yunan’da, Roma’da, özetlemek gerekirse eski çağlarda derhal tüm toplumlarda bayramlar dinsel kökenliydi. Ama doğayla ilişkisi de açıktı: bilhassa, tanrıların verdiği nimetlere teşekkür için kutlanan hasat bayramları. Anadolu’nun türlü yörelerinde bugün dahi kiraz bayramı, pamuk bayramı, üzüm bayramı şeklinde türlü hasat bayramlarının bölgesel törelerle kutlandığını biliyoruz. Bursa’nın erguvan bayramından, Kütahya’nın gül bayramından, bugün kutlanmıyorsa dahi yazılı kaynaklarda söz ediliyor.
Cemiyet ve fert yaşamının din töreleriyle sıkı sıkıya bağlı olduğu Ortaçağ’da, bilhassa hıristyan kilisesi, bayramları çoğaltmıştı. Belirgin günlerin koruyucusu kabul edilen azizler adına bayramlar düzenleniyor, halk eğlenceleriyle ticarî maksatlar birleştirilerek panayırlar kuruluyor, seyyah oyuncular, hokkabazlar, şarkıcılar bu panayırlarda şov yapıyorlardı.
İslâm dini kendi topluluğuna bilhassa iki büyük bayram getirmişti: Şeker Bayramı ve Kurban Bayramı. Ama bu iki bayramın haricinde, Hıdrellez şeklinde, baharın gelişini kutlayan ya da belirgin bir evliyanın çevresinde düzenlenen bölgesel bayram ve şenlikler de yapılıyordu.
Rönesans ilkin İtalya’da, sonrasında Fransa’da tüm Avrupa’da yeni bir bayram türü meydana çıkardı: saray bayramları. Bir prensin doğumu, düğünü, taç giymesi çok görkemli eğlencelere fırsat oluyordu. Şehirler süsleniyor, kralın iştirak ettiği geçit törenleri yapılıyor, havaî fişekler atılıyor, saray bahçelerinde halka ücretsiz yemekler ve içkiler sunuluyordu. Bir sanat haline gelen bu bayramlar Louis XIV zamanında Versailles’da doruğuna ulaşmıştı.
Rönesans ilkin İtalya’da, sonrasında Fransa’da tüm Avrupa’da yeni bir bayram türü meydana çıkardı: saray bayramları. Bir prensin doğumu, düğünü, taç giymesi çok görkemli eğlencelere fırsat oluyordu. Şehirler süsleniyor, kralın iştirak ettiği geçit törenleri yapılıyor, havaî fişekler atılıyor, saray bahçelerinde halka ücretsiz yemekler ve içkiler sunuluyordu. Bir sanat haline gelen bu bayramlar Louis XIV zamanında Versailles’da doruğuna ulaşmıştı.
Osmanlı İmparatorluğu’nda da şehzadelerin doğumu, sünneti, okula başlaması, evlenmesi, savaşlarda kazanılan zaferler, yeni alman ülkeler büyük şenliklere yol açıyordu. Bununla birlikte, imparatorluk başkentinde düzenlenen büyük esnaf bayramlarını da unutmamak gerekir, her zanaatkâr topma bu iki bayramın haricinde, Hıdrellez şeklinde, baharın gelişini kutlayan ya da belirgin bir evliyanın çevresinde düzenlenen bölgesel bayram ve şenlikler de yapılıyordu.
Osmanlı İmparatorluğu’nda da şehzadelerin doğumu, sünneti, okula başlaması, evlenmesi, savaşlarda kazanılan zaferler, yeni alman ülkeler büyük şenliklere yol açıyordu. Bununla birlikte, imparatorluk başkentinde düzenlenen büyük esnaf bayramlarını da unutmamak gerekir, her zanaatkâr topluluğunun varlığını simgeleyen çiçeklerle donatılmış otomobiller içinde ve kendi türküsünü söyleyerek şehrin içinde yapmış olduğu geçit ve eğlenceler çok ünlüydü.
Bayramlar bir ya da birden fazla gün sürebilir ve türlü gösterilere sahne o lur. Çoğu zaman bayramlarda kucak dolusu yiyecek yenir, yeni şeyler giyilir, her kes birbirine armağanlar verir, şar kılar, danslar, süsler bayramların olmazsa olmaz özelliği olur.
ama bugün…
Günümüzün endüstri toplumu, yatakhane kentlerde yaşayan insanlarır güç yaşam koşulları ve dünyanın içi ne girmiş olduğu tüketim yarışı içinde bay ramlar eski anlamını yitirmiş şeklinde dir. Şimdi, büyük toplu bayramlaı yerini hususi aile bayramlarına bırak mıştır: batılıların, aslolan etkeni ekono mik olan Noel Bayramı ve gene ayn etkenlerle doğan ve dünyayı sarıyor Anneler Günü şeklinde. Bu tür şeyler eski şenliklerden çok alışverişin hararetlen diği sayılı günler olmuştur. Ve bugür çoğu zaman bayramlarda giderek boş zamanları değerlendirme uygarlığınır bir ifadesi olarak otel, motel ve ben zeri dinlence yerlerine sığınılmaktadır.
YORUMLAR