borç -cu isim 1 . Geri verilmek suretiyle alınan ya da ödenmesi lüzumlu para ya da başka bir şey: "Vaktim yok, bana para b...
borç -cu
isim
1 . Geri verilmek suretiyle alınan ya da ödenmesi lüzumlu para ya da başka bir şey:
2 . mecaz Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, ödev:
"Vatan borcu biter bitmez ordayım."- B. S. Erdoğan.
borca almak
veresiye almak.
borca batmak
çok borçlu olmak:
"Şevket ölesiye çalışmak pahasına acaba bu korkulu harcaması karşılayacak kadar para kazanıyor mu idi yoksa çocukcağız borca mı batıyordu?"- R. N. Güntekin.
borca girmek
borçlanmak, borç para almak.
borcunu bilmek
1 . bir şey yapmayı yerine getirilmesi ihtiyaç duyulan bir iş olarak değerlendirmek.
2 . borcunu zamanında öder olmak.
borcunu kapatmak
borcunu ödeyip bitirmek.
BORÇ, yerine getirilmesi ihtiyaç duyulan bir yükümÂlülüktür. Fakat, borç denildiğinde çoğu zaman para borcu akla gelir. Borç alan bir şahıs ya da bir şirket olduğu süre hususi borç; borçlanan devlet olduğu süre ise kamu borcu söz mevzusudur. Borç alınan para karşılığında, borç verene ya da alacaklıya ödenen bedele faiz adı verilir
Borçlanmanın birçok sebebi olabilir. AileÂler otomobil ya da ev benzer biçimde büyük ödemeler gerektiren malları satın almak ya da ödeÂme enerjisini aşan beklenmedik mecburi harcamalar için borçlanabilir. Firmalar, satÂmış olduğu ürünlerin karşılığı ödenene kadar geçen süre içindeki harcamalarını karşılamak için kısa süreli borç alabileceği benzer biçimde, yeni yatırımlar yapmak, işletmeyi geliştirmek için de uzun soluklu borç alabilir.
Borcun geri ödenme koşulları çok değişik olabilir. Bir günlük borç alınabileceği benzer biçimde, seneler sonrasında ödenmek suretiyle de borçlanılabilir. Borç ve faiz öncesinden saptanan belli bir tarihte bir kerede ya da belirli zamanlarda meydana getirilen ödemelerle süre içine yayılmış olarak geri ödenebilir. Çoğu zaman, borcun belirli bir yüzÂdesi olarak saptanan faiz borcun türüne ve süresine bağlı olarak değişebilir.
Borçlu borcunu ödemezse alacaklı yasal yollarla onu ödemeye zorlayabilir. Borcun yasal yollarla zorla ödetilmesi her ülkenin kendi yasalarıyla düzenlenmiştir.
Borçların zor yöntemiyle ödettirilmesine "icra takip edeni" denir. Adalet sarayı örgütü içinde yer edinen icra dairesi, haciz yöntemiyle, doğrusu borçlunun mallarına el koyarak icra takibini yürütür. İcra dairesi bir mahkeme sonucuna dayanarak icra takip edeni (ilamlı haciz) yapabileceği benzer biçimde, belirli durumlarda mahkeme sonucuna gerek olmadan da icra takip edeni (ilamsız haciz) yapabiÂlir. İcra takibiyle, borçlunun borcu karşılamaÂya kafi gelecek kadar malı satılarak borcun ödenÂmesi sağlanır.
Eğer bir tüccar borcunu ödeyemezse, alaÂcaklılarının ya da kendisinin başvurusu üzeriÂne mahkeme borçlunun iflasına karar verir. Bu durumda borçlunun tüm malları satılaÂrak parası alacaklılara bölüştürülür. Birçok eski uygarlıkta, borcunu ödeÂmeyen borçlular hapse atılır hatta köle olarak satılabilirdi. Borçlulara daha sonraları da ağır cezalar uygulanmıştır. 19. yüzyılın sonlarına kadar İngiltere'de borçlu hapishaneleri vardı.
Kaynak: Temel Britannica
Borçlanmanın birçok sebebi olabilir. AileÂler otomobil ya da ev benzer biçimde büyük ödemeler gerektiren malları satın almak ya da ödeÂme enerjisini aşan beklenmedik mecburi harcamalar için borçlanabilir. Firmalar, satÂmış olduğu ürünlerin karşılığı ödenene kadar geçen süre içindeki harcamalarını karşılamak için kısa süreli borç alabileceği benzer biçimde, yeni yatırımlar yapmak, işletmeyi geliştirmek için de uzun soluklu borç alabilir.
Borcun geri ödenme koşulları çok değişik olabilir. Bir günlük borç alınabileceği benzer biçimde, seneler sonrasında ödenmek suretiyle de borçlanılabilir. Borç ve faiz öncesinden saptanan belli bir tarihte bir kerede ya da belirli zamanlarda meydana getirilen ödemelerle süre içine yayılmış olarak geri ödenebilir. Çoğu zaman, borcun belirli bir yüzÂdesi olarak saptanan faiz borcun türüne ve süresine bağlı olarak değişebilir.
Borçlu borcunu ödemezse alacaklı yasal yollarla onu ödemeye zorlayabilir. Borcun yasal yollarla zorla ödetilmesi her ülkenin kendi yasalarıyla düzenlenmiştir.
Borçların zor yöntemiyle ödettirilmesine "icra takip edeni" denir. Adalet sarayı örgütü içinde yer edinen icra dairesi, haciz yöntemiyle, doğrusu borçlunun mallarına el koyarak icra takibini yürütür. İcra dairesi bir mahkeme sonucuna dayanarak icra takip edeni (ilamlı haciz) yapabileceği benzer biçimde, belirli durumlarda mahkeme sonucuna gerek olmadan da icra takip edeni (ilamsız haciz) yapabiÂlir. İcra takibiyle, borçlunun borcu karşılamaÂya kafi gelecek kadar malı satılarak borcun ödenÂmesi sağlanır.
Eğer bir tüccar borcunu ödeyemezse, alaÂcaklılarının ya da kendisinin başvurusu üzeriÂne mahkeme borçlunun iflasına karar verir. Bu durumda borçlunun tüm malları satılaÂrak parası alacaklılara bölüştürülür. Birçok eski uygarlıkta, borcunu ödeÂmeyen borçlular hapse atılır hatta köle olarak satılabilirdi. Borçlulara daha sonraları da ağır cezalar uygulanmıştır. 19. yüzyılın sonlarına kadar İngiltere'de borçlu hapishaneleri vardı.
Kaynak: Temel Britannica
YORUMLAR