Çalkantı isim 1 . Deniz ve gölde dalgalanma: "Kaptan, gemiyi ağzına kadar doldurmuş, gemi yan yatmış, bir deniz çalkantısıy...
Çalkantı
isim
1 . Deniz ve gölde dalgalanma:
"Kaptan, gemiyi ağzına kadar doldurmuş, gemi yan yatmış, bir deniz çalkantısıyla alabora olmuş."- N. Hikmet.
2 . Çalkanmış şey.
3 . Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp.
4 . mecaz Coşku:
"Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı"- B. Necatigil.
5 . mecaz Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum:
"Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında."- Ç. Altan.
Birleşik Sözler
isim
"Kaptan, gemiyi ağzına kadar doldurmuş, gemi yan yatmış, bir deniz çalkantısıyla alabora olmuş."- N. Hikmet.
2 . Çalkanmış şey.
3 . Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp.
4 . mecaz Coşku:
"Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı"- B. Necatigil.
5 . mecaz Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum:
"Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında."- Ç. Altan.
Birleşik Sözler
- çalkantı sacı
YORUMLAR