CEMRE ( cemre, kor halindeki ateş). İlkbahardan ilkin birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılan ısıtıcı kuvvet, ısı y...
CEMRE (cemre, kor halindeki ateş). İlkbahardan ilkin birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılan ısıtıcı kuvvet, ısı yükselmesi.
CEMRE (cemre, kor halindeki ateş). İlkbahardan ilkin birer hafta aralıkla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılan ısıtıcı kuvvet, ısı yükselmesi
Eskiler yılı kasım ve hızır günleri olmak suretiyle ikiye ayırmışlardı. Kasını 180, hızır ise 186 gündü. Kasım günleri, kasım ayının sekizinci günü girer. Kasımın kırk altısında, kırk gün anlamına gelen erbain: seksen altısında da elli gün anlamına gelen hamsin girer, böylelikle kışın en soğuk zamanları sayılan doksan gün geçmiş olur. Kasımın doksanı, halk içinde kantar ağdı deyimi ile anlatılır. Kasımın yüzü, geldik yüze. çıktık düze»; yüz ellisi ise yüz elli, yaz belirgin sözü ile karşılanır. Kasımın yüz beşinde (19-20 şubat). birinci cemre havaya; yüz on ikisinde (26-27 şubat) ikinci cemre suya; yüz on dokuzunda da (5-6 mart) üçüncü cemre toprağa düşer. Kısaca eski takvimlerde, ilkin havanın, sonrasında suyun, sonrasında da toprağın ısınmış olduğu kabul edilirdi.
Arafat’tan gelen hacıların Mina vadisinde attığı taşlardan meydana gelen yığınlara verilen isim. Bunların sayısı üç ‘tür, birbirlerinden birer ok atımı uzaklıktadır.
YORUMLAR