Cisim Nedir (Özet) : 1 - Cisim, matematikte cebirsel yapılardan birine verilen addır. 2 - Cisim, fizikte hacim kaplayan öğelere denir. 3 - C...
Cisim Nedir (Özet) :
1 - Cisim, matematikte cebirsel yapılardan birine verilen addır.
2 - Cisim, fizikte hacim kaplayan öğelere denir.
3 - Cisim, felsefede hissedilen, duyulan, dokunulan her şeye denilir.
4 - Beden veya vücut anlamında kullanılır.
5 - Nesne anlamında kullanılır.
6 - Aynı zamanda maddenin şekil almış haline denir.
Cisim Nedir ? (Detay 1) :
Alm. Körper, Gegenstand (m), Fr. Gorps, objet (m), İng. Body, material, thing, matter. Maddenin şekil almış parçası. Ağırlığı ve hacmi olan varlıklara madde, maddenin şekil almış parçalarına da cisim denir. Bu târife göre hava, su, taş, tahta maddedirler. Işık, elektrik akımı birer varlık iseler de, madde değildirler. Çivi, iğne birer cisimdir. Hepsi, aynı demir maddesinden yapılmışlardır. Duran bir cismi harekete getiren, harekette olan bir cismi durduran veya hareketini değiştiren sebebe kuvvet denir. Duran bir cisme kuvvet etki etmezse, hep durur, hareket edemez. Hareket eden bir cisme kuvvet etki etmezse hareketi değişmez ve hiç durmaz.
Maddelerin, cisimlerin ve maddelerde bulunan enerjilerin hepsine “âlem†ve “tabiat†denir. Âlemde her cisim hareket etmekte, değişmektedir. Demek ki her cisme, her an çeşitli kuvvetler tesir etmekte, değişiklik hâsıl olmaktadır. Suların akması, rüzgârın esmesi, kuşların uçması, çocukların büyümesi, yaprakların sallanması, kalbin işlemesi, dünyânın dönmesi, cisimlerde görülen değişikliklerden bâzılarıdır. Cisimlerde meydana gelen değişikliğe hâdise veya olay denir. İki türlü hâdise vardır:
1. Fizik hâdisesi: Cisimde meydana geldiği zaman, cismin özünü, yapısını değiştirmeyen hâdiselerdir. Kâğıdın yırtılması fizik hâdisesidir. Çünkü kâğıdın şekli değişti, fakat özü yine kâğıttır.
2. Kimyâ hâdisesi: Bir cisim üzerinde meydana geldiği vakit, cismin mâhiyetini, yapısını değiştiren hâdiselerdir. Kâğıdın yanması, kimyâ hâdisesidir. Çünkü kâğıdın yapısı bozuldu, kül oldu. Fizik hâdiselerini inceleyen ilme fizik ilmi (hikmet); kimyâ hâdiselerini inceleyen ilme, kimyâ ilmi (şimi) denir. Bir maddeden yapılmış cisimlere, “saf cisim†adı verilir. Saf cisimde, bir maddenin belirli özellikleri vardır. Bir saf cisimden başka bir madde çıkarılamazsa, bu maddeye “basit cisim, eleman†denir. Demir, bakır, kükürt, oksijen birer elemandır. Bugün 105 eleman (element) bilinmektedir. İki veya daha çok eleman birbirleriyle birleşerek, başka sıfatları taşıyan, yeni bir madde meydana getirebilir ki, bu maddeye “mürekkep veya bileşik cisim†denir. Su, ispirto, şeker, tuz bileşik cisimlerdir. Bileşik bir cisimden, başka başka basit cisimler çıkarılabilir. Başka maddelere ayrılabilen saf cisme “bileşik cisimâ€denir. Bugün yüzbinlerce bileşik cisim bilinmektedir. Elemanları insanlar yapamaz, arar bulur. Bu sebepten insanlar îcâd edemezler, sâdece keşfederler. ÃŽcâd, yâni yoktan var etmek Allahü teâlâya mahsustur.
Cisim Nedir (Detay 2) :
Uzunluğu, genişliği, derinliği olan ve bu neÂdenlerle evrende yer kaplayan şeye cisim deÂnir. Başka bir ifadeyle bir yer kaplayan, aynı zamanda kütlesi ve ağırlığı olan ve doğada eleÂment, bileşik yaia bunların karışımları halinÂde bulunan şeyler cisim olarak tanımlanabilir. Sözgelimi kimya biliminde çişimin; kütleyle elektriğin bir arada madde halinde görünüşü şeklindeki tanımı böyledir.
Cismin oluşmasında proton, nötron ve elekÂtron tanecikleri temel birimler olup bunların her birinin belli bir kütlesiyle elektrik yükleri bulunmaktadır. Bu üç taneciğin belli oranlar-
da birleşmcleriyle elementler meydana gelir. Bugün sayıları yüzü bulan elementler proton oranına göre belirlenmektedir. Bir atom, proÂton ve nötronların bir arada toplandığı çekirÂdek ile bunun etrafındaki elektronlardan oluşÂmuş bir yapı özelliği arzeder. Kimyasal alanda ortaya çıkan her tür olay, yani birleşme ve ayÂrılmalar atomun elektron yapısındaki değişimÂlere bağlıdır. Doğada atomların çekirdekleri sağlam yapılı olduklarından, geleneksel müdaÂhale yöntemlerinin etkisi ne kadar şiddetli olÂsa bile, hiçbir değişiklik göstermezler. (GeçÂmişte simyacıların altın elde etmek için başÂvurdukları işlemlerin başarısız olmalarının neÂdeni böylece anlaşılır olmaktadır.)
İzafiyet teorisine göre, kütleyle enerji arasınÂda herhangi bir fark sözkonusu olmadığı İçin, cisim büyük şiddetle yoğunlaştırılmış bir enerÂjiden ibaret görülmektedir. Bu anlamda De-nıokriios tarafından cismin meydana getirileÂmez (yaratılamaz) ve yok edilemez şeklinde belirtilen temel özellik olarak ileri sürülen göÂrüşünün doğruluğu tartışmalı hale gelmekteÂdir. Çünkü cisim başka enerji biçimlerinden meydana geldiği gibi, aynı oranda başka enerÂji şekillerine de dönüşebilmektedir ki, enerjiÂnin ışığa dönüşümü böyledir.
Cisim, duyularla algılanır. Basit ve mürekÂkep olmak üzere ikiye ayrılır. Mürekkep cisim de mailde ve suret olmak üzere iki öğeden oluÂşur.
Bir başka açıdan cisimleri dış görünüşlerine, sertliklerine, iletkenliklerine, yoğunluk, uçucuÂluk veya ışığı geçirmelerine vb. göre çeşitli sıÂnıflara ayırmak mümkündür. Ancak cismin kaÂtı,.sıvı, gaz halinde bulunması uygun şartların oluşmasıyla ilgilidir. İnsan bir kısım nitelikleri algılar ve bu algılamada düzenli bîr tekrar göÂrürse yani aynı nitelikleri sürekli olarak birlikÂte algılarsa, o takdirde belirli bir cismin varlıÂğından sözedilcbilir. Bu bakımdan bir cismin mekanda insandan (algılayan süjeden) bağımÂsız bir şekilde varolduğu kabul edilir. Böylece bir cismin üç boyutlu «İması ve bir kütlesinin bulunması şeklinde iki niteliğinin vurgulanmaÂsı mümkün olur.
YORUMLAR