Evlatların eğitim hakkıyla ilgili kısa bir yazı yazar mısınız? Eğitim Hakkı .Org Eğitim hakkı; Her insanoğlunun temelde haiz oldu...
Evlatların eğitim hakkıyla ilgili kısa bir yazı yazar mısınız?
Eğitim Hakkı
.Org
Eğitim hakkı; Her insanoğlunun temelde haiz olduğu haklardan biridir. Kız, adam ayrılmadan her insanın eğitim hakkı bulunmaktadır.
Eğitim, temel bir insan hakkı olarak evrensel ölçekte kabul görmektedir. Bunun altında yatan en mühim etken eğitimin; insan benliğinin tüm yönleriyle gelişmesinde çok mühim bir unsur ve insanların kendilerini gerçekleştirmeleri ve özgürleşmeleri ile direkt ilişkili bir süreç olmasıdır.
Kız evlatların da gereksinlerimini karşılayacak ve kendilerine yaşam becerisi kazandıracak nitelikli eğitim görmeye hakkı vardır. Oysa tüm Dünya'da okula gitmeyen 6-11 yaşlarındaki 130 milyon çocuğun 73 milyonunu kız evlatları oluşturmaktadır.
Eğitim hakkı para ile satın alınamayan kişinin tam anlamıyla toplumda bir kişi olmasını elde eden, onun topluma yararlı bir kişi olmasını sağlayacak haklardandır. Kimse bu hakkından alıkoyulamaz. Bilhassa aileler tarafınca çalıştırılan ufak çocuklar eğitim haklarından yararlandırılmamaktadır. Devletin görevi her çocuk sayılan ferdin parasız eğitim hakkından yararlanmasını sağlamaktır. Bu vazife toplumsal devlet olmanın gereğidir.
EĞITIMSIZLIK SONUCU ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR NELERDIR
1- İnsanlar üretken şekilde çalışamazlar.
2- Sağlıklarına itina gösteremezler.
3- Kendilerini ve ailelerini gereği benzer biçimde koruyamazlar.
4- Kültürel açıdan varlıklı bir yaşam sürdüremezler.
Eğitim ile ilgili çarpıcı söz örnekleri verir misiniz?
Eğitim ve öğretim ile ilgili tecrübe etme yazıları örnekleri verir misiniz?
Kul hakkı ile ilgili vaaz örnekleri verir misiniz?
Bu bildiri 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
.Org
Eğitim hakkı; Her insanoğlunun temelde haiz olduğu haklardan biridir. Kız, adam ayrılmadan her insanın eğitim hakkı bulunmaktadır.
Eğitim, temel bir insan hakkı olarak evrensel ölçekte kabul görmektedir. Bunun altında yatan en mühim etken eğitimin; insan benliğinin tüm yönleriyle gelişmesinde çok mühim bir unsur ve insanların kendilerini gerçekleştirmeleri ve özgürleşmeleri ile direkt ilişkili bir süreç olmasıdır.
Kız evlatların da gereksinlerimini karşılayacak ve kendilerine yaşam becerisi kazandıracak nitelikli eğitim görmeye hakkı vardır. Oysa tüm Dünya'da okula gitmeyen 6-11 yaşlarındaki 130 milyon çocuğun 73 milyonunu kız evlatları oluşturmaktadır.
Eğitim hakkı para ile satın alınamayan kişinin tam anlamıyla toplumda bir kişi olmasını elde eden, onun topluma yararlı bir kişi olmasını sağlayacak haklardandır. Kimse bu hakkından alıkoyulamaz. Bilhassa aileler tarafınca çalıştırılan ufak çocuklar eğitim haklarından yararlandırılmamaktadır. Devletin görevi her çocuk sayılan ferdin parasız eğitim hakkından yararlanmasını sağlamaktır. Bu vazife toplumsal devlet olmanın gereğidir.
EĞITIMSIZLIK SONUCU ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR NELERDIR
1- İnsanlar üretken şekilde çalışamazlar.
2- Sağlıklarına itina gösteremezler.
3- Kendilerini ve ailelerini gereği benzer biçimde koruyamazlar.
4- Kültürel açıdan varlıklı bir yaşam sürdüremezler.
Eğitim hakkı, çocuğun en mühim temel haklarından biridir. UNICEF'in 1999 Raporunda da belirtildiği benzer biçimde, okuma yazma bilmeme çok ciddi sorunlara niçin olmaktadır. Anne ve çocuk ölümlerinin önde gelen etkenlerinden biri, annenin eğitim düzeyinin düşüklüğü ya da asla okuma yazma bilmemesidir. Kız evlatlarının okullaşma oranındaki 10 puanlık bir artış sonunda bebek ölüm hızı binde 4.1 azalmaktadır (38). Şu halde, çocuğun en temel hakkı olan yaşama hakkı ile eğitim hakkı içinde yakın bir ilişki bulunmaktadır. Yaşam hakkının yanı sıra, çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal, toplumsal ve ahlâk gelişimi için eğitime gereksinimi vardır. İnsanın doğuştan getirmiş olduğu kabiliyetleri geliştiren en mühim vasıta eğitimdir. Eğitim olmadan insanoğlu üretken şekilde çalışamazlar, sağlıklarına itina gösteremezler, kendilerini ve ailelerini gereği benzer biçimde koruyamazlar ve kültürel açıdan varlıklı bir yaşam sürdüremezler. Okuma yazma bilmemek, insanların yaşadıkları toplumlarda, tüm halklar ve gruplar içinde anlayışı, barışı ve hoşgörüyü, iki cinsiyet grubu içinde eşitliği öngören bir ruhla yer almalarını güçleştirir. Mevzu toplumun bütünü açısından ele alındığında, eğitim hakkının gerçekleştirilmemesi, demokrasi ve toplumsal ilerleme, böylece de internasyonal barışa ve güvenliğe zarar verecektir.
"Özgürlükçü demokratik düzeni benimsemiş ülkelerde eğitim, kişilerde yaratıcı ve eleştirel fikir kabiliyetini geliştirir, evlatların ilgi ve kabiliyetlerini değerlendirir. Onlara geniş bir dünya görüşü ve hoşgörü kazandırır. ülkeler, sıhhatli ve uygar bir eğitim aracılığı ile kalkınmanın gerektirdiği sayı ve özellikte insan enerjisini yetiştirirler. Böylece, eğitilmiş insanoğlu tarafınca ülke ları daha etkili ve planlı bir şekilde değerlendirilir, ülke zenginleşir, insanoğlu daha mutlu ve rahat bir yaşam sürdürürler.
Şu halde hem ferdin hem toplumun gelişmesi; her insana kabiliyeti, kapasitesi ve ilgisi doğrultusunda eğitim görme hakkının sağlanmasına bağlıdır. Ek olarak, insan hakları ile ilgili internasyonal belgelerin ve anayasaların temel ilkeleri olan özgürlük, eşitlik ve demokrasi, ferdin ve toplumun gelişmesi sağlanmadıkça gerçekleştirilemez. Zira, insan hakları ve demokrasi, sadece halkın belli bir eğitim düzeyine ulaştırılmasıyla korunup gerçekleştirilebilir.
İşte eğitimin bu önemi nedeniyledir ki, eğitim hakkı 1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi başta olmak suretiyle, o tarihten bu yana internasyonal bir çok bildirge ve sözleşmede yer almış, Birleşmiş Milletler'in son on yılda yapmış olduğu tüm mühim zirve ve toplantılarda ele alınıp tartışılmıştır (39).
Eğitim hakkının 1948 senesinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde yer alması, Birleşmiş Milletler'in toplumsal, ekonomik ve kültürel hakları, uygar ve siyasal haklarla uyumlu olarak geliştirme yönündeki kapsamlı çabalarının başlangıcını oluşturmuştur. Bu hakların bölünmezliği 20 Kasım 1989 tarihindeki Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'de güvence altına alınmıştır.
Sözleşme ile bir zamanlar evlatların gereksinimleri olarak kabul edilen hususlar artık hak sayılarak, devletten ve internasyonal topluluktan istenebilir duruma gelmiştir.
Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 28. maddesi, evlatların eğitim hakkını tanımakta, taraf devletleri, küçüklere parasız mecburi temel eğitim sağlamak, ortaöğretimi genel ve mesleki olmak suretiyle çeşitli biçimlerde örgütlemek ve bu tarz şeyleri tüm küçüklere açık bulundurmakla yükümlü tutmuştur. Bunların yanında devletlere uygun tüm araçları kullanarak yüksek öğretimin kabiliyetleri doğrultusunda tüm küçüklere açık duruma getirilmesi, eğitim ve meslek seçimine ilişkin bilgi ve rehberliğin tüm çocuklar tarafınca elde edilebilmesi, disiplinle ilgili her mevzuda, çocuğun insan olarak haiz olduğu saygınlığın korunması görevlerini de vermektedir.
Sözleşme'nin 29. maddesi ise devletlerden, çocuğun benliğinin, zihinsel ve bedensel yeteneklerinin mümkün olduğunca geliştirilmesini, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı duyarak anlayış, sulh, hoşgörü, cinsler arası eşitlik, tüm insanoğlu içinde dostluk ruhuyla yetiştirilmesini ve özgür bir toplumda etkin bir yaşantıya mesuliyet üstlenecek şekilde hazırlanmasını istemektedir.
Sözleşme'nin nitelikli eğitime ilişkin yaklaşımı ise, evlatların bilişsel gereksinimlerini gözetmenin yanında fizyolojik, toplumsal, duygusal, moral ve manevi gelişimlerini gözetmektir.
"Özgürlükçü demokratik düzeni benimsemiş ülkelerde eğitim, kişilerde yaratıcı ve eleştirel fikir kabiliyetini geliştirir, evlatların ilgi ve kabiliyetlerini değerlendirir. Onlara geniş bir dünya görüşü ve hoşgörü kazandırır. ülkeler, sıhhatli ve uygar bir eğitim aracılığı ile kalkınmanın gerektirdiği sayı ve özellikte insan enerjisini yetiştirirler. Böylece, eğitilmiş insanoğlu tarafınca ülke ları daha etkili ve planlı bir şekilde değerlendirilir, ülke zenginleşir, insanoğlu daha mutlu ve rahat bir yaşam sürdürürler.
Şu halde hem ferdin hem toplumun gelişmesi; her insana kabiliyeti, kapasitesi ve ilgisi doğrultusunda eğitim görme hakkının sağlanmasına bağlıdır. Ek olarak, insan hakları ile ilgili internasyonal belgelerin ve anayasaların temel ilkeleri olan özgürlük, eşitlik ve demokrasi, ferdin ve toplumun gelişmesi sağlanmadıkça gerçekleştirilemez. Zira, insan hakları ve demokrasi, sadece halkın belli bir eğitim düzeyine ulaştırılmasıyla korunup gerçekleştirilebilir.
İşte eğitimin bu önemi nedeniyledir ki, eğitim hakkı 1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi başta olmak suretiyle, o tarihten bu yana internasyonal bir çok bildirge ve sözleşmede yer almış, Birleşmiş Milletler'in son on yılda yapmış olduğu tüm mühim zirve ve toplantılarda ele alınıp tartışılmıştır (39).
Eğitim hakkının 1948 senesinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde yer alması, Birleşmiş Milletler'in toplumsal, ekonomik ve kültürel hakları, uygar ve siyasal haklarla uyumlu olarak geliştirme yönündeki kapsamlı çabalarının başlangıcını oluşturmuştur. Bu hakların bölünmezliği 20 Kasım 1989 tarihindeki Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'de güvence altına alınmıştır.
Sözleşme ile bir zamanlar evlatların gereksinimleri olarak kabul edilen hususlar artık hak sayılarak, devletten ve internasyonal topluluktan istenebilir duruma gelmiştir.
Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 28. maddesi, evlatların eğitim hakkını tanımakta, taraf devletleri, küçüklere parasız mecburi temel eğitim sağlamak, ortaöğretimi genel ve mesleki olmak suretiyle çeşitli biçimlerde örgütlemek ve bu tarz şeyleri tüm küçüklere açık bulundurmakla yükümlü tutmuştur. Bunların yanında devletlere uygun tüm araçları kullanarak yüksek öğretimin kabiliyetleri doğrultusunda tüm küçüklere açık duruma getirilmesi, eğitim ve meslek seçimine ilişkin bilgi ve rehberliğin tüm çocuklar tarafınca elde edilebilmesi, disiplinle ilgili her mevzuda, çocuğun insan olarak haiz olduğu saygınlığın korunması görevlerini de vermektedir.
Sözleşme'nin 29. maddesi ise devletlerden, çocuğun benliğinin, zihinsel ve bedensel yeteneklerinin mümkün olduğunca geliştirilmesini, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı duyarak anlayış, sulh, hoşgörü, cinsler arası eşitlik, tüm insanoğlu içinde dostluk ruhuyla yetiştirilmesini ve özgür bir toplumda etkin bir yaşantıya mesuliyet üstlenecek şekilde hazırlanmasını istemektedir.
Sözleşme'nin nitelikli eğitime ilişkin yaklaşımı ise, evlatların bilişsel gereksinimlerini gözetmenin yanında fizyolojik, toplumsal, duygusal, moral ve manevi gelişimlerini gözetmektir.
Eğitim ile ilgili çarpıcı söz örnekleri verir misiniz?
Eğitim ve öğretim ile ilgili tecrübe etme yazıları örnekleri verir misiniz?
Kul hakkı ile ilgili vaaz örnekleri verir misiniz?
YORUMLAR