Cülus Bahşişi nedir? Osmanlılar'dan önceki İslâm devletlerinde de cülûs bahşişi âdeti bulunmaktadır. 1. Bu bahşişler herhangi b...
Cülus Bahşişi nedir?
Osmanlılar'dan önceki İslâm devletlerinde de cülûs bahşişi âdeti bulunmaktadır.
1. Bu bahşişler herhangi bir sebeple verilemezse askerler ayaklanmakta ve karışıklık çıkmaktadır.
Osmanlılarda da ilk cülûs bahşişi Yıldırım Bayezid tarafından verilmiş ve Fatih Sultan Mehmet sonrasında da gelenek haline gelmiştir.
2. Nitekim oğlu Sultan Bayezid'in de, Amasya'dan İstanbul'a gelmekte iken yeniçerilerin isteği üzerine hem cülûs bahşişi vermesi, hem de ulûfelerine zam yapmış olması, kapıkulu askerlerinin maaşlarına da zam yapılmasını derhal âdet durumuna getirmişti.
3. Böylece cülûslarda bahşiş ve terakki olarak Hazine'den çıkan meblağ devleti sıkıntıya düşürecek düzeylere ulaşmıştı.
4. Ölüm, hal gibi sebeplerle bazan bir yıl içinde ya da ortalama olarak heryıl ard arda gelen cülûslarda bu malî sıkıntı Hazine'yi altından kalkamayacağı kadar zor durumda bırakmaktadır.
Kaynak: 99 soruda Osmanlı
Osmanlılar'dan önceki İslâm devletlerinde de cülûs bahşişi âdeti bulunmaktadır.
1. Bu bahşişler herhangi bir sebeple verilemezse askerler ayaklanmakta ve karışıklık çıkmaktadır.
Osmanlılarda da ilk cülûs bahşişi Yıldırım Bayezid tarafından verilmiş ve Fatih Sultan Mehmet sonrasında da gelenek haline gelmiştir.
2. Nitekim oğlu Sultan Bayezid'in de, Amasya'dan İstanbul'a gelmekte iken yeniçerilerin isteği üzerine hem cülûs bahşişi vermesi, hem de ulûfelerine zam yapmış olması, kapıkulu askerlerinin maaşlarına da zam yapılmasını derhal âdet durumuna getirmişti.
3. Böylece cülûslarda bahşiş ve terakki olarak Hazine'den çıkan meblağ devleti sıkıntıya düşürecek düzeylere ulaşmıştı.
4. Ölüm, hal gibi sebeplerle bazan bir yıl içinde ya da ortalama olarak heryıl ard arda gelen cülûslarda bu malî sıkıntı Hazine'yi altından kalkamayacağı kadar zor durumda bırakmaktadır.
Kaynak: 99 soruda Osmanlı
Cülüs Bahşişi
Bu bahşiş'in verilmesi ancak yeni padişahın, "Kullarımın bahşiş ve terakkileri makbulümdür, verilsin" biçiminde "hatt-ı dest"i (kendi yazısı emri) ile mümkündür. Cülûs bahşişinin dağıtılması için de, ulûfe'de olduğu gibi yine Dîvân toplanırdı. Ancak bu kez Arz'a girilmesi gerekmez, önceden hazırlanmış olan para keseleri ulûfe tertibi gibi hemen dağıtılırdı. Bununla beraber bahşişin verilmesi sırasında Başçavuşun ölen padişaha ve yeniçerilere dua edip, çavuşların "amin" dediklerini yeniçerilerin işitmesi gerekmekteydi.
Bu bağlamda bakılırsa "biatü'l-hassa" sonrasında "cülûs in'amı" adıyla dağıtılan bahşişin (ve terakkiler'in) aslında "bia- tü'l-âmme"nin özellikle Seyfiye tarikinden ve ricâl'den alınacak bölümüne yönelik maksadı olduğu görülüyor. Bununla beraber bazan yeniçeri emeklilerine de cülûs bahşişi verilmiştir.
Cülûs münasebetiyle Seyfiye ve İlmiye (Kalemiye ile birlikte) tarikleri mensuplarının yevmiyelerine bir miktar zam yapılır, Timarlı sipahilerin timarlarma yeni gelir larının eklenirdi. Buna "cülûs terakkisi" denirdi.Osmanlılardan önceki Abbasîler, Samaniler, Gazneliler, Selçuklular'da Harzemşahlılar gibi İslâm devletlerinde ve Moğollar"da da cülus bahşişi âdeti vardır.
İlk defa Fatih Sultan Mehmed'in Karaman seferinden (1451) donüşü sırasında yeniçerilerin padişahtan aldıkları 10 kese akçe bahşiş cülus bahşişlerine örnek olmuştur.
Her cülus Hazineye yaklaşık 300 milyon akçeye mal oluyordu,
Kaynak: 99 soruda Osmanlı
Bu bahşiş'in verilmesi ancak yeni padişahın, "Kullarımın bahşiş ve terakkileri makbulümdür, verilsin" biçiminde "hatt-ı dest"i (kendi yazısı emri) ile mümkündür. Cülûs bahşişinin dağıtılması için de, ulûfe'de olduğu gibi yine Dîvân toplanırdı. Ancak bu kez Arz'a girilmesi gerekmez, önceden hazırlanmış olan para keseleri ulûfe tertibi gibi hemen dağıtılırdı. Bununla beraber bahşişin verilmesi sırasında Başçavuşun ölen padişaha ve yeniçerilere dua edip, çavuşların "amin" dediklerini yeniçerilerin işitmesi gerekmekteydi.
Bu bağlamda bakılırsa "biatü'l-hassa" sonrasında "cülûs in'amı" adıyla dağıtılan bahşişin (ve terakkiler'in) aslında "bia- tü'l-âmme"nin özellikle Seyfiye tarikinden ve ricâl'den alınacak bölümüne yönelik maksadı olduğu görülüyor. Bununla beraber bazan yeniçeri emeklilerine de cülûs bahşişi verilmiştir.
Cülûs münasebetiyle Seyfiye ve İlmiye (Kalemiye ile birlikte) tarikleri mensuplarının yevmiyelerine bir miktar zam yapılır, Timarlı sipahilerin timarlarma yeni gelir larının eklenirdi. Buna "cülûs terakkisi" denirdi.Osmanlılardan önceki Abbasîler, Samaniler, Gazneliler, Selçuklular'da Harzemşahlılar gibi İslâm devletlerinde ve Moğollar"da da cülus bahşişi âdeti vardır.
İlk defa Fatih Sultan Mehmed'in Karaman seferinden (1451) donüşü sırasında yeniçerilerin padişahtan aldıkları 10 kese akçe bahşiş cülus bahşişlerine örnek olmuştur.
Her cülus Hazineye yaklaşık 300 milyon akçeye mal oluyordu,
Kaynak: 99 soruda Osmanlı
Culüs Bahşişi
Padişahın tahta çıkması üzerine dağıttığı bahşiştir. İki türlüdür, biri belli ve kanunda belirtildiği gibi bir defaya mahsus olarak verilir, diğeri ise askerlerin ulûfelerine zam suretiyle verilmiş olurdu. Tahta çıkan her padişahın; "Kullarımın bahşiş ve terakkîleri makbulümdür, verilsin" suretinde bir belgeyi onaylaması gerekiyordu.

Sultanahmet'te I. Abdülhamid'in taç giyme töreni
Osmanlı tarihinde ilk defa cülus bahşişi, 1389 tarihinde Kosova'da padişah seçilen Yıldırım Bayezid tarafından kapıkullarına verilmiş ve bu usul, I. Abdülhamid'in cülusuna kadar devam etmiştir.
Cülûs bahşişi verilmesi, Fatih Sultan Mehmet tarafından kanun hâline getirilmiş, Yavuz Sultan Selim de cülûs bahşişinde ödenecek paraları tespit etmiştir.
İlk zamanlarda padişahların tahta çıkış şerefine verdiği bir hediye şeklinde olan cülus bahşişi sonraları bu halinden çıkmış, başıbozuk askerler bu bahşiş uğruna ihtilal yapmışlardır.
Padişahın tahta çıkması üzerine dağıttığı bahşiştir. İki türlüdür, biri belli ve kanunda belirtildiği gibi bir defaya mahsus olarak verilir, diğeri ise askerlerin ulûfelerine zam suretiyle verilmiş olurdu. Tahta çıkan her padişahın; "Kullarımın bahşiş ve terakkîleri makbulümdür, verilsin" suretinde bir belgeyi onaylaması gerekiyordu.
Sultanahmet'te I. Abdülhamid'in taç giyme töreni
Osmanlı tarihinde ilk defa cülus bahşişi, 1389 tarihinde Kosova'da padişah seçilen Yıldırım Bayezid tarafından kapıkullarına verilmiş ve bu usul, I. Abdülhamid'in cülusuna kadar devam etmiştir.
Cülûs bahşişi verilmesi, Fatih Sultan Mehmet tarafından kanun hâline getirilmiş, Yavuz Sultan Selim de cülûs bahşişinde ödenecek paraları tespit etmiştir.
İlk zamanlarda padişahların tahta çıkış şerefine verdiği bir hediye şeklinde olan cülus bahşişi sonraları bu halinden çıkmış, başıbozuk askerler bu bahşiş uğruna ihtilal yapmışlardır.
YORUMLAR