Cumhuriyet yönetimi ile başka yönetim şekilleri içinde ne benzer biçimde farklar vardır bilgi verir misiniz? Cumhuriyet yönetimin...
Cumhuriyet yönetimi ile başka yönetim şekilleri içinde ne benzer biçimde farklar vardır bilgi verir misiniz?
Cumhuriyet yönetiminin başka yönetim şekillerinden farkını öğrenmeden ilkin cumhuriyet yönetimi'nin ne anlama geldiğini öğrenmekte yarar var. Cumhuriyet, başta devlet başkanı olmak suretiyle, devletin başlıca temel organlarının belirgin aralıklarla yinelenen seçimlerle göreve getirilmiş olduğu bir "yönetim şekli"dir. Cumhuriyet ismi verilen yönetim şekilleri, yöneticilerin göreve getirilmesinde kalıtım yöntemini reddetmiştir.
Cumhuriyet ismi verilen yönetim şekillerinde halk, yönetimini beğenmediği yöneticileri, belirgin aralıklarla yinelenen seçimlerde değiştirebilmek olanağına haizdir.Bu yüzden yöneticiler, toplumu tadı şekilde yönetemezler; halkın isteklerini ve beğenilerini gözönünde tutmak zorunda bırakılırlar. Bir başka deyişle, yöneticilerin iradesi mutlak değildir, halk iradesi ile sınırlıdır.
Cumhuriyetlerde bu özellikler, yönetenleri siyasal bakımdan halka "görevli" duruma getirir: yönetilenleri tebaa, kul olmaktan çıkarıp vatandaşlık konumuna yüceltir. Yönetilenler, "hükümdarlık (monarşi)" ismi verilen yönetim şekillerinde tebaa ya da kul durumundadırlar. "Tebaa" ya da "kul" olmak, hükümdarın iktidarına ve tüm buyruklarına kafa eğmekle yükümlü olmak anlamına gelir. "Tebaa" ya da "kul", hiçbir süre hükümdarın iktidarını sınırlayıcı ya da denetleyici bir rol oynamaz. "Tebaa" ya da "kul" hükümdarı seçimle değişiklik yapmak olanağına haiz olmadığı için, hükümdarın "tebaa"ya karşı hiçbir siyasal sorumluluğu da yoktur.
Pek çok yönetim şekli vardır. Bunlarda bazıları; Anarşizm, Aristokrasi, Otoriteryanizm, Otokrasi, Komünizm, Konfederasyon, Demarşi, Demokrasi, Despotizm, Diktatörlük, Etnokrasi, Faşizm, Federasyon, Feodalizm, Gerontokrasi, Kleptokrasi, Kratokrasi, Kritarşi, Logokrasi, Meritokrasi, Monarşi, Oligarşi, Plütokrasi, vd. Bu yönetim biçimlerinden yada şekillerinden asla birisi halkın ülkesinin yönetiminde söz sahibi olması yada ülkesi içinde özgür bir fert olması mümkünatını karşılayamamaktadır.
Cumhuriyet ismi verilen yönetim şekillerinde halk, yönetimini beğenmediği yöneticileri, belirgin aralıklarla yinelenen seçimlerde değiştirebilmek olanağına haizdir.Bu yüzden yöneticiler, toplumu tadı şekilde yönetemezler; halkın isteklerini ve beğenilerini gözönünde tutmak zorunda bırakılırlar. Bir başka deyişle, yöneticilerin iradesi mutlak değildir, halk iradesi ile sınırlıdır.
Cumhuriyetlerde bu özellikler, yönetenleri siyasal bakımdan halka "görevli" duruma getirir: yönetilenleri tebaa, kul olmaktan çıkarıp vatandaşlık konumuna yüceltir. Yönetilenler, "hükümdarlık (monarşi)" ismi verilen yönetim şekillerinde tebaa ya da kul durumundadırlar. "Tebaa" ya da "kul" olmak, hükümdarın iktidarına ve tüm buyruklarına kafa eğmekle yükümlü olmak anlamına gelir. "Tebaa" ya da "kul", hiçbir süre hükümdarın iktidarını sınırlayıcı ya da denetleyici bir rol oynamaz. "Tebaa" ya da "kul" hükümdarı seçimle değişiklik yapmak olanağına haiz olmadığı için, hükümdarın "tebaa"ya karşı hiçbir siyasal sorumluluğu da yoktur.
Pek çok yönetim şekli vardır. Bunlarda bazıları; Anarşizm, Aristokrasi, Otoriteryanizm, Otokrasi, Komünizm, Konfederasyon, Demarşi, Demokrasi, Despotizm, Diktatörlük, Etnokrasi, Faşizm, Federasyon, Feodalizm, Gerontokrasi, Kleptokrasi, Kratokrasi, Kritarşi, Logokrasi, Meritokrasi, Monarşi, Oligarşi, Plütokrasi, vd. Bu yönetim biçimlerinden yada şekillerinden asla birisi halkın ülkesinin yönetiminde söz sahibi olması yada ülkesi içinde özgür bir fert olması mümkünatını karşılayamamaktadır.
Monarşi (ya da krallık) bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Bu hükümdar, Türkçede kral, imparator, şah, padişah, prens, buyruk benzer biçimde türlü isimler alabilir. Bir monarşiyi başka yönetim biçimlerinden ayrıştıran en mühim özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı süresince elinde bulundurmasıdır. Cumhuriyetlerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir.Monarşi,bir sultanın,hükümdarın ya da padişahın tek başına egemen olduğu sisteme denir.
Oligarşi, bir tek belli başlı bir zümrenin bir ülkeyi yönetmesiyle ortaya çıkan yönetim biçimidir. Yunancadaki 'az' ve 'yönetim' kelimelerinin birleşmesiyle oluşturulmuş bir kelimedir.
Genel anlamda yönetimdeki grup, askeri, siyasal ya da maddi olarak ülkenin önde gelen gruplarından birisidir. Bir takım politika bilimciler, yönetim şekli ne olursa olsun, her devletin yönetiminde ne olursa olsun bir oligarşi bulunduğunu belirtirler.
Teokrasi dine dayalı yönetim biçimini tanımlamak için kullanılan terim (Dinerki). Daha doğru bir anlatımla, dini otorite organlarının siyasal otorite organları yerine devlet idaresini elde tuttuğu devlet biçimidir. Her ne kadar değişik algılanış şekilleri ve yorumları mevcut olsa da, teokrasi en yalın mealde "devlet işlerinden bir tür ruhban sınıfının görevli olduğu ve devlet işlerinin dini temellere dayandırılmaya çalışmış olduğu sistem" olarak tanımlanabilir.
Cumhuriyet, milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bu konuyu belli başlı süreler için seçtiği temsilcileri vasıtasıyla kullandığı yönetim biçimidir. Bununla birlikte, "Türkiye Cumhuriyeti" örneğinde olduğu benzer biçimde, cumhuriyetle yönetilen ülkelere de cumhuriyet ismi verilir.
Cumhuriyet haklın kendi kendisini yönettiği yönetim şeklidir. Cumhuriyet yönetiminde millet egemenliğni kendi elinde meblağ ve bu konuyu belli başlı süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığı ile kullanır. Padişahlıkta ise siyasal otorite aynı ailede miras yolu ile geçer ve ülke tek şahıs tarafınca yönetilir.
TEOKRASİ YÖNETİMİNDE;egemenliğin tanrı ya ait olduğu kabul edilir. tanrı nın üstün gücünün simgesi olan tanrısal kurallar insanlara uygulanır . meydana getirilen tüm işler tanrı adınadır. onun için yöneticilerin yaptıkları halk tarafınca tartışılamaz,eleştirilemez ve değiştirilemez.yönetenler,yönettikleri insanlara değildir bir tek tanrı ya sorumludurlar. yöneticilerin seçiminde halkın ve demokratik kuralların tesiri olmaz.
YORUMLAR