dağıtmak TDK,Türk Dil Kurumu (-i) 1 . Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak: "Düşman ordusunu çi...
dağıtmak
TDK,Türk Dil Kurumu
(-i)
1 . Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak:
"Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı."- Y. K. Beyatlı.
2 . (-i, nsz) Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek:
"Cebinden cüzdanını çıkarıp çocukları için harçlık dağıttı."- L. Tekin.
3 . Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek:
"Selamlar dağıtarak telaşsız ve yorgun bana doğru yürüyordu."- R. H. Karay.
4 . Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmak:
"Odayı dağıtmak. Kâğıtları dağıtmak."- .
5 . (nsz) İletmek, ulaştırmak.
6 . mecaz Yenilgiye uğratmak.
7 . mecaz Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek:
"Kooperatifi dağıttılar."- .
8 . mecaz Kurulu bir düzeni bozmak.
9 . mecaz Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek.
10 . (nsz), mecaz Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek.
11 . (nsz), argo Değişik sebeplerle kendini koyuvermek, beklenmedik davranışlarda bulunmak.
YORUMLAR