Debelenmek (nsz) 1 . Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak: "Polisler bu arada kurtulmak için çır...
Debelenmek
(nsz)
1 . Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak:
"Polisler bu arada kurtulmak için çırpınan ve debelenen Sadi'nin ceplerini arıyorlardı."- T. Buğra.
2 . Çırpınmak, tepinmek, kımıldanmak:
"Kedi yerde kasıla gevşeye debeleniyordu."- Y. Atılgan.
3 . mecaz Boşuna uğraşıp durmak:
"Şu anda, dünyanın en büyük korkusu içinde debeleniyordu."- K. Tahir.
(nsz)
"Polisler bu arada kurtulmak için çırpınan ve debelenen Sadi'nin ceplerini arıyorlardı."- T. Buğra.
2 . Çırpınmak, tepinmek, kımıldanmak:
"Kedi yerde kasıla gevşeye debeleniyordu."- Y. Atılgan.
3 . mecaz Boşuna uğraşıp durmak:
"Şu anda, dünyanın en büyük korkusu içinde debeleniyordu."- K. Tahir.
YORUMLAR