Difteri nasıl bir hastalıktır? Difteri hastalığının belirtileri, alınacak önlemler ve tedavisi hakkında bilgi. Difteri; Halkımızın kuş pal...
Difteri nasıl bir hastalıktır? Difteri hastalığının belirtileri, alınacak önlemler ve tedavisi hakkında bilgi.
Difteri; Halkımızın kuş palazı diye isimlendirdiği difteri, çocuk hastalıkları içinde önemli bir yer tutar. Yeni doğan bebekler, doğuştan evvel annelerinden almış oldukları koruyucu maddelerin sayesinde bir müddet bu hastalığa tutulmazlar. Bu en az üç ay kadar devam eder. Difterinin en çok görüldüğü yaşlar, 2-5 yaş aralarıdır. Bundan sonraki yaşlarda, vücut yavaş yavaş hastalığın mikroplarına karşı muafiyet meydana getirdiği için, pek sık görülmez.
Dirterinin bulaşması, daha ziyade hasta kimse ile veya hasta ile yakından alakalı olan şahıslarla temasladır. Eşya, mendil ve çamaşırlar ikinci planda kalır. Portörler veya bu hastalığa yakalananlar, uzun bir süre bu hastalığın mikroplarını taşırlar.
Hastalanmada bazı hazırlayıcı tesirlerde bulunmaktadır. Mesela; yazdan kışa veya kıştan yaza geçilirken bu hastalıkların arttığı görülür. Difteri mikropları vücuda girdikten 3-4 gün sonra, hastalığın ilk belirtileri göze çarpar. Bu belirtiler her hangi bir soğuk algınlığından farksızdır. Difteri mikropları en çok bademciklere sonra ilerleyerek ses tellerine, buruna, göz ve deriye yerleşir.
Difteri anjini, diğer anjinlere nazaran daha yavaş bir tarzda başlar. Bariz bir ateş mevcut değildir. Bademciklerin üzerinde beyaz noktalar oluşur. Bunlar gitgide büyüyerek adeta birleşirler. Daha ileri vak’alarda küçük dile kadar uzanıp onu da sarar . Adi anjinlerde bu hale rastlanmaz. Çene altı bezleri şiştiği için bebek yutkunmada zorluk çeker. Bu devrede serum yapılmayıp hastalık ilerlemeye bırakılırsa, boyun iki taraftan iyice şişer. Bu şişlikler yanaklara doğru uzayabilir. Bu hal çok kere kabakulak tesiri bırakır. Böyle olan yavrulara hemen kabakulak teşhisi konmayıp, ihmal etmeden onu doktora göstermek, hayatını kurtarmak demektir. Hastalık ilerledikçe şişlik ses tellerine yayılır. Çocuğun genel durumu bozulur. Yüzü soluk dudakları mordur. Kalbi ve böbrekleri de difteri zehiri ile bazı arızalar ve kanamalar yapar. Huzursuzluk, kusmalar, karın ağrıları, zayıflayan nabız kötü netice belirtileridir.
Gırtlak mikropların yerleşmesi için en müsait yerlerdir. İlk önce kesik kesik öksürükler olur. Gırtlakta yanma, ağrı ve ses kısıklığı belirir. Nefes alma zamanla köpek havlamasına benzer. Bu arada göğüs içeri doğru çöker ve çocuk için çeker. Zamanla morarmaya başlar. Yemekten içmekten kesilir. Morluk gitgide artar ve artık yatakta yatamaz olur. Bu devrede gırtlak ameliyatla açılıp, ciğerlerine hava gitmesi temin edilmezse, çocuk ızdırap içinde boğularak ölür.
Burunda difteri adi nezle gibi başlar. 1 – 2 gün sonra koyu kanlı bir sümük, gelir. Genellikle tek taraflıdır. Burunun o tarafı şişer. Üst dudakta yaralar belirir. Tedavi edilmediği takdirde haftalarca devam edebilir. Böyle tek taraflı uzayan bir nezlede, difteri ihtimalini ve buruna kaçan her hangi yabancı bir cismi düşünmelidir.
Difterinin bir de gözlerde ve derilerde yerleşmiş olanları vardır ki bunlar, oldukça nadir görülen vak’alardır. Bir müddet sonra muhtelif yerlerde felçler zuhur eder. Başlıcası yumuşak damak felcidir. Difteri geçiren çocuk hımhım konuşmaya başlar. İçtiği sular burnundan çıkar, katı yiyecekleri yutamaz, boynunu dik tutamaz ve bacaklarda yürüme kabiliyetini kaybeder.
Eğer çocuk iki üç hafta içinde difteri mikroplarından zehirlenip ölürse, daha ilerde kalb felçleri kaydedilebilir. Hastalıktan 30-40 gün sonra ise tehlike tamamen geçer.
Difteride mühim olan, hastalığı erkenden teşhis edip bir an evvel serumu yapabilmektir. Bunun da evde yapılmasına imkan yoktur. Yukarıda saydığımız arazları gösteren yavruyu bir an evvel doktora göstermek gerekir. Difteriden korunmanın başlıca yolu, altı aylıktan sonra, çocukları aşılamaktır. Aşı ile korunma en uzun korunmadır. Difteriye tutulan bir çocuk ise kanında koruyucu cisimler azaldığı için sonradan tekrar difteriye yakalanabilir. Difteri serumları çocuğu 3 hafta kadar hastalık mikroplarından korur. Daha uzun mukavemet vermek için serumu aşı ile yapmalıdır.
Bu maddede yazılanlar yalnızca bilgi verme amaçlıdır.
Yazılanlar, doktor uyarısı ya da önerisi değildir.
YORUMLAR