Din terimi ile ilgili olarak genel ve felsefik ansiklopedik bilgiler. Din nedir? Bütün ülkelerde ki din terimi hakkında bilgiler. DİN , ins...
Din terimi ile ilgili olarak genel ve felsefik ansiklopedik bilgiler. Din nedir? Bütün ülkelerde ki din terimi hakkında bilgiler.
DİN, insanların mukaddes saydıkları bir varlığa inanarak tapınması; bu nitelikteki tasarımların ilkeler, kurallar, kurumlar, törenler ve simgelerle örgütlenmesini elde eden seviye. Din teriminin kati tanımı üstünde bir anlaşmaya varılmış değildir. Fakat, çoğu zaman insan ile insanüstü güç -bu gücün kesinlikle Tanrı olması gerekmez- arasındaki ilişkilerin hisleri, inançlar ve ibadetler (tapınmalar) şeklinde sistemleştiği bu karmaşık bulunduğunun kökeninde insanoğlunun tabiat karşısında duyduğu korku ve hayranlığın yatmış olduğu kabul edilir.
Din mevzusundaki ikinci ortak görüş şudur: Toplumlarda insanların Tanrı, insan ve eşyayla olan ilişkilerini din, hukuk ve ahlak kuralları düzenler. Kimi kurallar dinsel (dini), tüzel (hukuki), töresel (ahlaki); kimileri dinsel-töresel, dinsel-tüzel, tüzel-töresel; kimileri de yalnız dinsel, tüzel ve töreseldir. Din, işte bu üç ana kaide topluluğundan biridir. Bir başka anlatımla, bir din kuralı salt dinsel olduğu benzer biçimde, dinsel-tüzel; dinsel-töresel; üçüncü olarak da dinsel, tüzel-töresel olabilir. Düşünürler dinin kökeni ile ilgili olarak türlü görüşler öne sürerler. Ekranda görülen pencereden başlıcaları şunlardır: Spencer: Ölülere ve Atalara Tapma (Manizm); R.R. Maret: Devimselcilik kişilikdışı yaygın bir güç tasarımı (Dinamizm); E. B. Taylor: Canlıcılık (Animizm); P. W. Schmidt: Yaratıcı tek tanrı inancı (Urmonoteizm); Auguste Comte: Fetişçilik; N. Söderblom: Gizli saklı ve esrarengiz güç inancı (Mana); R. Thurnwald: Hayvanlara tapma (Terionizm); R. Smith: Doğasal nesnelere soydaşlık inancı (Totemizm); J. G. Frazer: Büyücülük.
İlkel kabilelerde totemcilik ve canlılık (Animizm) ilk dinsel inançları oluşturdu ve gizli saklı, esrarengiz güç (Mana) düşüncesinin cisimleştirilmesiyle Tanrıların sayısı çoğaldı. İlkel kabilelerde ateş, hava, su ve toprak benzer biçimde elementler de yüksek varlıklar (Tanrı) olarak görüldüğü benzer biçimde güneş, ay ve yıldızlar da kutsallaştırıldı.
Zaman içinde ilkel dinler çok tanrılı bir sisteme dönüştü. Eski Mısır, Yunan ve Roma’da olduğu benzer biçimde bu dinlerde, tabiat güçlerinin her birisi, ayrı bir tanrı ile simgeleştirildi. Bu tanrılar içinde, tıpkı insanoğlu içinde olduğu benzer biçimde evlenme, çekişme, kıskançlık, harp vakaları geçer. Bu da, bir söylenceler toplamı olan mitolojiyi oluşturdu. Uzakdoğu devletlerinde görülen Buda, Hindu ve Tao dinleri, batıdaki çok ya da tek tanrıcı dinlerden değişik olduğu benzer biçimde Afrika ve ABD yerlileri içinde görülen canlıcı (animist) dinlerden de farklıdır.
Tektanncı dinlerin sayısı da az değildir. Bu tür durumlar Ortadoğu, Avrupa ve ABD’da da yaygın olan Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlıktır. Bilhassa yazının bulunmuş olduğu toplumlarda, dinlerin çoğu zaman birer mukaddes kitabı vardır. Musevilerin mukaddes kitabı Tevrat, Hıristiyanların İncil, Müslümanlarınki ise Kuran’dır.
YORUMLAR